Avusturya’nın Riyad Büyükelçisi: Suudi Arabistan ile ekonomik ve yatırım işbirliğini güçlendirmeye çalışıyoruz

Avusturya’nın Riyad Büyükelçisi: Mayıs 2024’te Viyana’da yapılması planlanan Suudi Arabistan-Avusturya Ortak Ekonomik Komitesi’nin toplantısını sabırsızlıkla bekliyoruz

Avusturya’nın Riyad Büyükelçisi Oskar Wüstinger (Şarku’l Avsat)
Avusturya’nın Riyad Büyükelçisi Oskar Wüstinger (Şarku’l Avsat)
TT

Avusturya’nın Riyad Büyükelçisi: Suudi Arabistan ile ekonomik ve yatırım işbirliğini güçlendirmeye çalışıyoruz

Avusturya’nın Riyad Büyükelçisi Oskar Wüstinger (Şarku’l Avsat)
Avusturya’nın Riyad Büyükelçisi Oskar Wüstinger (Şarku’l Avsat)

Avusturya’nın Riyad Büyükelçisi Oskar Wüstinger, her iki ülkedeki özel sektör şirketlerini, altyapı, mobilite, madencilik, turizm, eğlence altyapısı, yeşil teknoloji ve yenilenebilir enerji dahil olmak üzere birçok hayati sektörde ikili yatırımları artırmaya iten güçlü bir ortak arzunun bulunduğunu vurguladı.

Şarku’l Avsat’a özel açıklama yapan Wüstinger, “İki ülke arasındaki ilişkiler, siyasi ve ekonomik düzeyde oldukça güçlü. Bu, sık sık yapılan üst düzey bakanlık toplantıları da dahil olmak üzere, çeşitli düzeylerdeki çok yönlü işbirliği hacminden açıkça görülmektedir” dedi.

Söz konusu sektörlerde birlikte çalışmak için harika yatırım fırsatları gördüklerini söyleyen Wüstinger, “Suudi Arabistan, geniş topraklara, bol güneş, rüzgar ve deniz suyu kaynaklarına sahip. Bu da ona, yeşil hidrojenin yanı sıra büyük bir güneş ve rüzgar enerjisi üreticisi olma yolunda iyi bir konum sağlıyor” dedi.

Avusturyalı şirketlerin kendi uzmanlık alanlarında önde gelen küresel yeteneklere sahip olduğunu söyleyen Wüstinger, ayrıca şunları söyledi:

Suudi Arabistan 2060 yılına kadar karbon nötrlüğüne ulaşmak için gerekli deneyim ve bilgi birikimine sahip. İki ülkenin işbirliğinde bulunabileceği bir diğer sektör ise turizm sektörüdür.

Wüstinger, Avusturya Ulusal Turizm Ofisi tarafından düzenlenen gezi kapsamında, Avusturya konaklama sektöründeki üst düzey yetkililerden oluşan bir heyetin yakın zamanda Riyad’a yaptığı ziyaretten duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Büyükelçi, “Bu gezinin amaçlarından biri, Suudi Arabistan’ın etkileyici turizm girişimlerinin ilk elden değerlendirmesini yapmaktı” dedi.

Ayrıca iki ülke arasındaki ticaret hacminin yeni tip koronavirüs sonrasında önemli ölçüde arttığına dikkat çeken Büyükelçi, şu ifadelerle devam etti:

Avusturya’nın Suudi Arabistan’a ihracatı 2022’de yüzde 51 artarak, 481 milyon euroya (508,7 milyon dolar) ulaştı. Suudi Arabistan’ın Avusturya’ya ihracatı ise yüzde 662 artarak, 180 milyon euroya (190,3 milyon dolar) çıktı.

Wüstinger, Avusturya’nın ihracatının 2023’ün ilk yarısında güçlü bir artış eğilimi gösterdiğini de söyledi.

Avusturyalı şirketlerin Suudi Arabistan ile iş yapmaya artan ilgisini vurgulayan Wüstinger, “Mart ayında, Avusturya Çalışma ve Ekonomi Bakanı Martin Kocher’in Avusturyalı işadamları heyetiyle birlikte Riyad’a yaptığı ziyarete tanık olduk” dedi.

Büyükelçi, Avusturya-Suudi Arabistan Ortak Ekonomi Komitesi’nin, dönemin Ekonomi Bakanı Margarete Schramböck’ün ziyaretiyle, 2022 yılında Riyad’da başarıyla düzenlendiğini de hatırlattı.

Büyükelçiliğin Ticaret Departmanı’nın, Riyad ve Dammam’da bir Avusturya ticaret heyetine toplantılar düzenlediğini dile getiren Wüstinger, açıklamasını şöyle sürdürdü:

Mayıs 2024’te Viyana’da yapılması planlanan Suudi Arabistan-Avusturya Ortak Ekonomik Komitesi’nin toplantısını da sabırsızlıkla bekliyoruz. Başkentimiz, yalnızca Birleşmiş Milletler’in resmi merkezlerinden birine değil, aynı zamanda Suudi Arabistan için büyük önem taşıyan kuruluş olan OPEC’e de ev sahipliği yapıyor. Avusturyalı kurumlar ve şirketler, Riyad’ın 2030 Vizyonu’nun başarısına katkıda bulunma konusunda çok istekliler.

Özellikle spor, kültür ve bilim alanında ilişkileri daha da derinleştirme olasılığına dikkat çeken Wüstinger, Suudi Arabistan’dan çok sayıda turistin tatilini geçirmek için Avusturya’ya gitmesinden duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Suudi Arabistan’ın koronavirüs salgını öncesinde, Körfez bölgesinden giden en büyük ziyaretçi grubuna sahip olduğunu dile getiren Wüstinger, “Bu yıl da rekor sayılara ulaşmayı sabırsızlıkla bekliyoruz. Daha fazla Avusturyalı turistin de Suudi Arabistan’a giderek buranın güzelliğine, kültürel mirasına ve halkının misafirperverliğine hayran kalacağını umuyoruz” diye konuştu.

Avusturya’nın Riyad Büyükelçiliği’nin, Suudi ve Avrupalı ​​ortaklarla çok çeşitli kültürel projeler hayata geçirdiğinin, ikili kültürel ilişkilerin desteklenmesinde önemli bir rol oynadığının altını çizen Büyükelçi, “Viyana Üniversitesi’ndeki köklü arkeoloji misyonumuz da Tebük bölgesindeki saha çalışmalarına yeniden başladı” diye ekledi.



Mina: Dünyanın en büyük çadır kenti ve hac yolculuğunun ilk durağı

Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)
Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)
TT

Mina: Dünyanın en büyük çadır kenti ve hac yolculuğunun ilk durağı

Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)
Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)

Mina, hacıların Zilhicce ayının sekizine denk gelen Terviye Günü’nü, Hz. Muhammed'in (sav) sünnetine uyarak, tevbe, istiğfar ve tekbir getirerek Yüce Allah'a yaklaşmak ve ondan mağfiret dilemek için geçirdikleri hac yolculuğunun ilk durağıdır.

Mina, Mekke ile Müzdelife arasında, Mescid-i Haram'ın 7 kilometre kuzey doğusunda yer almaktadır. Harem sınırları içinde, kuzey ve güney tarafları dağlarla çevrili bir vadidir. Mekke tarafında Cemretü'l-Akabe, Müzdelife tarafında ise Muhassir Vadisi ile sınırlandırılmış olup sadece Hac döneminde iskân edilmektedir.

gfxsdfg
Mina, Mekke ile Müzdelife arasında, Mescid-i Haram'ın 7 kilometre kuzey doğusunda yer almaktadır. (SPA)

Tarihçiler, Mina adının, hacda dökülen meşru kanlardan dolayı verildiğini, bazıları da Arapların insanların toplandığı her yer için ‘Mina’ demesi gibi insanların orada toplanmasından dolayı bu ismin verildiğini düşünmektedir.

Mina, tarihi ve dini önemi olan bir yerdir. Hz. İbrahim (as) burada şeytanı taşlamış ve Hz. İsmail'in (as) kurbanını kesmiş, ardından Hz. Muhammed (sav) Veda Haccı'nda bu eylemi doğrulamış ve tıraş olmuş. Bunun ardından Müslümanlar da Cemarat'ta şeytan taşlayarak, kurbanlarını keserek ve tıraş olarak peygamberlerinin sünnetine uymuşlardır.

Dünyanın dört bir yanından gelen hacı adayları, Meş'ar-i Haram’da Terviye Günü’nü geçirirler. Burada öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını kılarlar ve Hz. Muhammed'in (sav) sünnetine uyarak orada gecelerler.

xscd
Hacı adaylarının çoğu, Hz. Muhammed'in (sav) sünnetine uyarak Mina'da gecelerler. (SPA)

Zilhicce’nin dokuzuncu günü Arafat'ta vakfeye durduktan ve Müzdelife'de uyuduktan sonra, onuncu günün sabahı Mina'ya dönerler. Küçük, orta ve büyük cemrede şeytan taşlamak için üç günlük teşrik günlerini Mina'da geçirirler.

Suudi Arabistan hükümeti tarafından hayata geçirilen en büyük projelerden biri olan dünyanın en büyük çadır kenti, her yaştan ve etnik kökenden 6,2 milyon hacıyı ağırlamak üzere Mina'da tahmini 5,2 milyon metrekarelik bir alanda yer almaktadır.

yhjmukö
Mina, dünyanın en büyük çadır kenti olarak kabul ediliyor. (SPA)

Mina’nın yasal yüzölçümü 7,82 kilometrekare olarak tahmin edilmektedir ve sadece 4,8 kilometrekaresi, yani yüzde 61'i fiilen kullanılmaktadır. Yüzde 39'u ise zirveleri vadi seviyesinden yaklaşık 500 metre yükselen engebeli dağlardan oluşmaktadır.

Mina, tarihi simge yapılarıyla ünlüdür. Bunlar arasında taş atılan üç sütun ve adını dağın yüksekliğinden inen ve su akışının üzerinde yükselen şeyden alan, Mina Dağı'nın güney yamacında, Hz. Muhammed (sav) namaz kıldığı ve dua ettiği küçük cemreye yakın bir yerde bulunan Hayf Mescidi bulunmaktadır. Hz. Muhammed (sav) ve ondan önceki peygamberler burada namaz kılmışlardır ve bu mescid günümüze kadar ayakta kalmıştır. Öneminden dolayı genişletilerek Hicri 1407 yılında yeniden inşa edilmiştir.

xcvdfbgrn
Hayf Mescidi, Mina'nın ünlü tarihi simgeleri arasında yer alıyor. (SPA)

Burada gerçekleşen meşhur tarihi olaylardan birisi de Akabe Biatları’dır. İlki, Hicret'in 12. yılında, ikincisi ise ertesi yıl gerçekleşmiştir. Hicri 144 yılında Abbasi Halifesi Ebu Cafer el-Mansur, Ensar'ın Rasulullah'a (sav) biat etmesinin yıldönümünü anmak için Biat Mescidi'ni (Akabe Mescidi) inşa ettirdi.

İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz'in hükümeti, hacıların Mina'da geçirdikleri süreyi ve yönetimin hacıların ibadetlerini yerine getirdikleri süre boyunca rahat etmelerini sağlayacak gereksinimlerin büyüklüğüne olan inancını göz önünde bulundurarak Mina'ya ilgi gösterdi.

sdfvertbgy
Hacı adayları her yıl birkaç günlüğüne Mina'da bir araya geliyor. (SPA)