Suudi Arabistan'a göre, İsrail'in UAD'de kendisine yöneltilen "esaslı iddialara" cevabı yok

Suudi Arabistan Krallığı'nın Lahey Büyükelçisi Ziad Al Atiyah: (İsrail'in sözlü beyanda bulunmaması) Şüphesiz bunun nedeni, kendisine yöneltilen esaslı iddialar hakkında hiçbir şey söyleyememesidir.

(AA)
(AA)
TT

Suudi Arabistan'a göre, İsrail'in UAD'de kendisine yöneltilen "esaslı iddialara" cevabı yok

(AA)
(AA)

Hollanda'nın idari başkenti Lahey'deki Barış Sarayı'nda faaliyetlerini yürüten UAD'de, İsrail'in, işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı duruşmalar ikinci gününde sürüyor.

Suudi Arabistan Krallığı'nın Lahey Büyükelçisi Ziad Al Atiyah, burada yaptığı açıklamada, İsrail'in Divan'da sözlü beyanda bulunmamasını eleştirdi.

Atiyah, "Şüphesiz bunun nedeni, kendisine yöneltilen esaslı iddialar hakkında hiçbir şey söyleyememesidir." ifadelerini kullandı.

Atiyah, İsrail’in, Filistin'deki işgalinin hukukiliğine ilişkin beyanda bulunmak yerine Divan'ın bu konuda neden danışma görüşü vermemesi gerektiği yönünde beyanlar sunmasıyla ilgili ise "Tüm bunlardan çıkarılabilecek tek mantıklı sonuç, İsrail'in geniş Filistin topraklarındaki politika ve uygulamalarının yasal olarak savunulamaz olduğudur." değerlendirmesinde bulundu.

İsrail'in ilhak, evleri yıkma, toprak çalma gibi yöntemlerle Filistin'in bir devlet olmasını "neredeyse imkansız" hale getirdiğini belirten Atiyah, üstelik İsrail'in barışçıl çözüm yollarından da kaçındığını dile getirdi.

Atiyah, ülkesinin inisiyatifi ile Arap Ligi tarafından yapılan müzakere önerilerinin İsrail tarafından reddedildiğini hatırlattı.

İsrail'in kendi kaderini tayin hakkını sadece Yahudi halkına özgü gördüğüne işaret eden Atiyah, Filistin'in işgalinin, sadece İsrail-Filistin meselesi gibi görülmesine de karşı çıkarak, bunun çok taraflı bir sorun olduğunu savundu.

Atiyah, İsrail'in Filistin'de yaptığı hak ihlallerinin, sadece Filistin halkı için değil aynı zamanda uluslararası toplum için de yadsınamaz bir "endişe kaynağı" olduğunu dile getirerek, BM'yi İsrail’in ihlallerini sona erdirmek için adım atmaya çağırdı.

Bu bağlamda Atiyah, "Uluslararası toplum İsrail'in yasa dışı davranışlarını tanımamakla yükümlüdür. Tüm devletler İsrail'in uluslararası hukuk ihlallerini sona erdirmek için işbirliği yapmalı ve İsrail'in ihlallerine yardım ve destek vermediklerinden emin olmalıdırlar.” ifadelerini kullandı.

Filistin'in uzun süredir işgal altında olması bugünkü yıkımın "temel nedeni"

Duruşmada Cezayir adına söz alan Cezayir'in BM Uluslararası Hukuk Komisyonu Üyesi ve İnsan Hakları Profesörü Ahmed Laraba, Filistin topraklarının uzun süredir işgal altında olmasının, bugün bu topraklarda yaşanan yıkımın "temel nedeni" olduğuna dikkati çekti.

İsrail'in Filistin topraklarında 1967'deki savaştan sonra başlattığı işgali bu zamana kadar sürdürdüğünü belirten Laraba, bu işgalin Filistin topraklarının ilhak edilmesine yol açmaması gerektiği konusunda uyardı.

Laraba, Refah'taki son durumun ve İsrail'in buraya geniş çaplı saldırı planlarının, işgalin vahametini ortaya koyduğunu ifade etti.

İsrail'in işgaline son vermesi ve "işgal gücü" olarak elinde bulundurduğu tüm yetkileri Filistinlilere devretmesi gerektiğini belirten Laraba ayrıca, İsrail'in uluslararası hukuk ihlallerinden zarar görenlere karşı bu zararı karşılama yükümlüğü olduğunu hatırlattı.

Laraba, Divan'ın, 2004'te, İsrail'in Filistin topraklarında inşa ettiği duvarın hukuka aykırı olduğunu yönünde danışma görüşü verdiğini hatırlatarak, Divan'ın BM Genel Kurulu'ndan gelen yeni soruları da cevaplaması gerektiğini belirtti.

UAD'de İsrail'in Filistin'i işgalinin hukuki sonuçlarına ilişkin duruşmalar başladı

Duruşmalar kapsamında, aralarında Türkiye'nin de yer aldığı 52 devletin yanı sıra Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Afrika Birliği, 19-26 Şubat tarihlerinde, İsrail'in Doğu Kudüs dahil işgali altındaki Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki neticelerine ilişkin beyanlarda bulunacak.

Başta İsrail olmak üzere, işgalin devletler ve BM açısından sonuçlarının da ele alınacağı duruşmalarda her bir devlet ve kuruluş otuzar dakika sunum yapacak.

Filistin tarafının sunumuyla başlayan duruşmalarda, Türkiye'nin Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılacak sunumu, son gün olan 26 Şubat'ta TSİ 12.00'de gerçekleştirilecek.

Hollanda'nın idari başkenti Lahey'deki Barış Sarayı'nda faaliyetlerini yürüten UAD'de halka açık yapılacak duruşmalar canlı yayınlanıyor.

Sözlü sunumlarda sadece Filistin'e 3 saat süre tanınıyor.

Sözlü beyanda bulunacak devletler arasında ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa, Almanya, İran, Kanada, Mısır, Güney Afrika, Japonya, İspanya, Suudi Arabistan, Malezya, Pakistan, Hollanda’nın yanı sıra AB, Orta Doğu ve Asya-Pasifik bölgesinden çok sayıda ülke bulunuyor.

Divan önünde danışma görüşünde ilk defa bu kadar çok sayıda devletin yazılı ve sözlü beyanda bulunduğu görülürken, yazılı beyanda bulunan İsrail’in sözlü duruşmalarda yer almaması dikkati çekiyor.

Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 57 ülke ve uluslararası kurum, danışma görüşü verilecek sorular hakkındaki kendi tutumlarını içeren yazılı beyanlarını UAD'ye sunmuştu.



Suudi Arabistan: Mekke Yolu Girişimi bir milyon hacı adayını aştı

Mekke Yolu Girişimi, Suudi Arabistan 2030 Vizyonu kapsamındaki Rahman’ın Misafirlerine Hizmet Programı’nın bir parçasıdır (SPA)
Mekke Yolu Girişimi, Suudi Arabistan 2030 Vizyonu kapsamındaki Rahman’ın Misafirlerine Hizmet Programı’nın bir parçasıdır (SPA)
TT

Suudi Arabistan: Mekke Yolu Girişimi bir milyon hacı adayını aştı

Mekke Yolu Girişimi, Suudi Arabistan 2030 Vizyonu kapsamındaki Rahman’ın Misafirlerine Hizmet Programı’nın bir parçasıdır (SPA)
Mekke Yolu Girişimi, Suudi Arabistan 2030 Vizyonu kapsamındaki Rahman’ın Misafirlerine Hizmet Programı’nın bir parçasıdır (SPA)

Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, Mekke Yolu Girişimi’nden yararlananların sayısının, girişimin başlangıcından bu yana bir milyon hacı adayını aştığı belirtildi. Girişim yedinci yılında Dışişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Hac ve Umre Bakanlığı, Enformasyon Bakanlığı, Sivil Havacılık Kurumu, Zekat ve Vergi Genel Otoritesi (GAZT), Veri ve Yapay Zeka Kurumu (SDAIA), Vakıflar Başkanlığı, Rahman’ın Misafirlerine Hizmet Programı ve Pasaport Genel Müdürlüğü iş birliğinde uygulanıyor.

Suudi Arabistan 2030 Vizyonu kapsamındaki Rahman’ın Misafirlerine Hizmet Programı çerçevesinde uygulanan Mekke Yolu Girişimi, Suudi Arabistan'ın hacı adaylarına ev sahipliği yapmasını kolaylaştırmaya, faydalanıcılara yüksek kalitede hizmet sunmaya ve 7 ülkedeki 11 havalimanından insani ve manevi bir deneyimle, çeşitli dillerde ve modern teknolojilerde nitelikli ulusal kadrolar aracılığıyla onlara hizmet sunmanın onurunu artırmaya katkıda bulundu.

cdfrgt6y
Mekke Yolu Girişimi, yedinci yılında da 7 ülkedeki 11 havalimanında uygulanıyor (SPA)

Bu yıl Malezya, Endonezya, Pakistan, Bangladeş, Fas, Türkiye ve Fildişi Sahili'nde uygulanmakta olan Mekke Yolu girişimi, hacı adaylarının biyometrik verilerinin alınması ve hac vizesinin elektronik ortamda verilmesiyle başlayan işlemlerini kendi ülkelerinde tamamlamalarını kolaylaştırdı. Sağlık koşullarının uygunluğu doğrulandıktan sonra, bagajlar Suudi Arabistan’daki ulaşım ve konaklama düzenlemelerine göre kodlanıp tasnif ediliyor ve doğrudan otobüslere taşınarak hacı adaylarının Mekke ve Medine'deki ikametgahlarına özel güzergahlarla ulaştırılıyor. Ortak kuruluşlar ise bagajların kendilerine teslim edilmesinden sorumluluğu üstleniyor.

sdfrgty6
Mekke Yolu Girişim yararlanıcılarından ilk kafile Fas'taki V. Muhammed Uluslararası Havaalanı’ndan ayrılırken (SPA)

Fas’taki Mekke Yolu Girişimi yararlanıcılarından ilk kafile, Kazablanka'daki V. Muhammed Uluslararası Havaalanı’ndan girişim için ayrılan özel salondan hareket ettikten sonra dün Medine'deki Prens Muhammed bin Abdülaziz Uluslararası Havalimanı'na ulaştı. Prens Muhammed bin Abdülaziz Uluslararası Havalimanı dün ayrıca Fildişi Sahili'nden gelen ve Abidjan Uluslararası Havalimanı'ndaki girişime özel salondan Suudi Arabistan’a hareket eden ilk kafilenin uçağını karşıladı.

Suudi Arabistan dün, 256 Tunuslu hacı adayından oluşan ilk kafileyi ağırladı. Tunus Din İşleri Bakanı Ahmed Buhali, Suudi Arabistan hükümetinin bu sezon için hac prosedürlerini kolaylaştırma, barınma, ulaşım, tıbbi refakat ve rehberler açısından gerekli tüm koşulları sağlama çabalarına övgüde bulundu.

Suudi Arabistan'ın Tunus Büyükelçisi Dr. Abdulaziz es-Sakr ise iki ülkenin hükümetleri arasındaki koordinasyonu, hacı adaylarının organizasyon sürecinin başarısı ve ibadetlerini kolaylıkla yerine getirebilmeleri açısından takdir etti.

drgt
Suudi Arabistan Pasaport Genel Müdürlüğü, hacı adaylarının giriş işlemlerini kolaylaştırmak için tüm imkanlarını seferber etti (SPA)

Medine'deki Prens Muhammed bin Abdülaziz Uluslararası Havalimanı’ndaki Pasaport Genel Müdürlüğü, Özbekistan'dan gelen hacı adaylarından ilk kafileyi kabul ederken, Kuzey Sınırları bölgesindeki Cidde Arar Sınır Kapısı’nda da Irak'tan gelen hacı adaylarının giriş ve pasaport işlemleri kolaylıkla tamamlandı.

Suudi Arabistan Pasaport Genel Müdürlüğü, hacı adaylarının giriş işlemlerini kolaylaştırmak için havaalanları ve sınır kapılarındaki platformlarını, hacı adaylarının dillerini bilen kalifiye personel tarafından kullanılan en yeni teknik cihazlarla destekleyerek tüm imkânlarını seferber ettiğini açıkladı.

Pasaport Genel Müdürlüğü, bu yılki hac sezonu için hacı adaylarının işlemlerini uluslararası hava, kara ve deniz limanları üzerinden tamamlamaya hazır olduğunu duyurdu.