​Yazar Ala Meşzub suikastı Irak kültür-sanat dünyasını sarstı

​Yazar Ala Meşzub
​Yazar Ala Meşzub
TT

​Yazar Ala Meşzub suikastı Irak kültür-sanat dünyasını sarstı

​Yazar Ala Meşzub
​Yazar Ala Meşzub

Irak’ta Cumartesi günü evinin önünde uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden yazar Ala Meşzub’un ölümü, kültür-sanat dünyasını derinden sarstı.
Duruma tepki gösteren sanat çevreleri, suikastın biran önce aydınlatılarak, faillerin yargı önüne çıkarılması çağrısında bulundu.
Iraklı yazar Ala Meşzub, Cumartesi akşam saatlerinde Kerbela Edebiyat Birliği merkezinden ayrılarak motosikletiyle eve dönüş yolunda Bab El Han mahallesindeki evinin yakınında kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından düzenlenen suikastte hayatını kaybetti. Meşzub’un vücuduna 13 kurşun isabet ettiği belirtilirken, yetkili mercilerden suikastın nedenine ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.
İsminin açıklanmasını istemeyen bir gazeteci, saldırıyla ilgili Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Güvenlik yetkilileri üstten gelen emir nedeniyle önceki gün suikast ile ilgili herhangi bir açıklama yapmaktan çekindi” diye konuştu.
Yazarı kimin öldürdüğü sorusu havada kaldı. Bazıları bu suikastın sebebi olarak, Meşzub’un edebi çalışmalar çerçevesinde kalarak birtakım çarpık dini görüşlere ve İran destekli milislere yönelik yaptığı eleştirilere işaret ediyor.
Meşzub’un kardeşi Kasım, ‘Meşzub fikirlerini açık bir şekilde savunmanın kurbanı oldu’ dedi.
Kasım, saldırıyla ilgili olarak, “Yolsuzlukla ilgili konuşan ve hükümetin gerçek yüzünü ortaya koyanlar; vatandaşların yaşadığı sıkıntıların son bulması ve yaşam şartlarının iyileşmesi talebiyle fikirlerini açık bir şekilde savunmanın kurbanı oluyor” dedi.
Kerbalalı Gazeteci Yazar Nasr El Yaseri, saldırıya Meşzub’un eleştirel yönünün yanı sıra ‘ifade özgürlüğünün’ neden olduğu görüşünde.
Şarku’l Avsat’a konuşan Yaseri, “Ala Meşzub, son çıkardığı ‘Bab El Han Cumhuriyeti’ isimli romanında Kerbela’nın Bab El Han mahallesinin son elli yılını işliyordu. Romanda mahallede yaşanan bazı olumsuz olaylara işaret ediliyordu. Belki de söz konusu olaylar, romanda müstear isimle işaret edilen kişilerin öfkelenmesine yol açtı” dedi.
Bu ihtimalin bir kenarda durması gerektiğini belirten Yaseri, “Burada bir ihtimal daha söz konusu. Meşzub’un İran devrim lideri Humeyni ile ilgili son yaptığı paylaşımı göz önüne alırsak, bunun İran destekli milisler tarafından yapılan bir tasfiye işlemi olması da muhtemeldir. Meşzub’un bedenine 13 kurşun isabet etmiş. Bu 13 sayısı aynı zamanda Humeyni’nin Şah karşıtlığı nedeniyle Irak’ta geçirdiği sürgün yıllarıyla aynı” ifadelerini kullandı.
Meşzub 17 Ocak 2019 tarihinde Facebook hesabı üzerinden paylaştığı mesajda şu ifadelere yer vermişti;
“Humeyni’nin daha önce kaldığı; Akdu’s Sade denilen uzun ve ana caddeye bağlı bu ara sokakla ilgili gizemli bir fikrim vardı. Bu adam Necef ve Kerbela şehirlerinde aşağı yukarı 13 yıl kaldı. Daha sonra onu geri çevirecek olan Kuveyt’e doğru yola çıktı. Buradan da Paris’e giderek oraya yerleşmeye karar verdi. Ardından İran’da yönetimi devralmak ve sonra İran ile eskiden kendisini misafir eden ülke arasında savaş çıkarmak için ses kasetleriyle devrimini İran’da yaydı.”



Londra merkezli Dar Al-Hikma yayınevinden Sosyal Medya Fıkhı kitabı

Fotoğraf: Al Riyad
Fotoğraf: Al Riyad
TT

Londra merkezli Dar Al-Hikma yayınevinden Sosyal Medya Fıkhı kitabı

Fotoğraf: Al Riyad
Fotoğraf: Al Riyad

İngiltere’nin başkenti Londra’daki Dar Al-Hikma yayınevi, Dr. Es-Seyyid Muhammad Ali el-Hüseyini’nin kaleme aldığı ‘Sosyal Medya Fıkhı: Köklendirme, Hükümler ve Kontroller’ adlı kitabı yayınladı.

Söz konusu kitap, toplumlarımıza kendini empoze eden çok önemli ve yeni bir sosyal mesele haline gelen ve sayıları hızla artan sosyal medya uygulamalarına ışık tutuyor.

İslam toplumu üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri araştırılırken, sosyal medya üzerinden iletişim kurmak, modern çağın araçlarından biri haline geldi.

Dr. Hüseyini, kitabında sosyal medyanın hüküm ve kontrollerinin kök salması, söylenti ve suç amacıyla bilgi ve haberlerin yayılması ve bu medya aracılığıyla iletilmesi konusunu inceleyerek, özellikle de ahlaki ve dini olumsuzlukları sınırlamak için bu konuya yaklaştı.

Yazar, araştırmasını kısaltmak, halkın anlamasını ve daha fazla kişinin faydalanmasını kolaylaştırmak için eserini bir kitapçık haline getirmeye çalıştı.