Moratinos: Filistin’de barış için tek seçenek iki devletli çözümdür

BM Yüksek Temsilci Miguel Moratinos
BM Yüksek Temsilci Miguel Moratinos
TT

Moratinos: Filistin’de barış için tek seçenek iki devletli çözümdür

BM Yüksek Temsilci Miguel Moratinos
BM Yüksek Temsilci Miguel Moratinos

Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi ve AB'nin Ortadoğu Süreci eski Temsilcisi Miguel Moratinos, iki devletli çözümü içermeyen herhangi bir barış girişiminin başarılı olamayacağını bildirdi. Uluslararası toplumun üçüncü bir tarafla değil, çözümle ilgilenmesi gerektiğini vurguladı.
Moratinos, din ve medeniyetler arası diyologla ilgili ziyaret ettiği Kahire’de Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada ABD'nin “Yüzyılın Anlaşması” hakkında bilgiye sahip olmadığını, ancak değerlendirmelerde bulunabileceğini belirtti. İspanya eski Dışişleri Bakanı Moratinos açıklamasında “Barışın sağlanması mümkün. Bu sadece bir hayal değil. Ancak bunun sağlanması sıfırdan başlayarak olmaz. İlgili tarafların konuya müdahil olması gerekir” dedi.
Amerika’nın İsrail’e karşı tek taraflı tutumu konusunda bir hüküm veremeyeceğini söyleyen Moratinos, barış süreci hakkında üçüncü tarafa (ABD) odaklanmanın hata olduğunu belirterek sürece tüm uluslararası faktörlerin dahil olması gerektiğini söyledi.
Moratinos, halklar arasında kültürlerarası diyalogu teşvik etmedeki rolü üzerine yaptığı değerlendirmede örgütün şu an toplum nezdinde çatışmalara sebep olan kültürel ve dini nedenleri anlamaya yönelik gerçekçi bir yaklaşımı benimsediğini belirtti. Örgütün dinlerin yanlış anlaşılmasından ya da tutuculuktan dolayı ortaya çıkacak çatışmalardan önce arabuluculuğu aktif hale getirmeye çalıştığını ifade eden Moratinos özellikle basın, eğitim ve gençler konularında çalışmalar yürüttükleri bilgisini verdi.
Büyük medeniyetlerin arasındaki çekişmeleri ve çatışmaları bitirmenin önündeki en büyük engelin sosyal medyada yaygınlaştırılan nefret suç olduğuna dikkat çeken Moratinos “Bu, bireylerde gizlenen yeni bir düşmandır” ifadesini kullandı.
Bu durumun farklı bir düşmana işaret ettiğini belirten Moratinos söz konusu düşmanla mücadele etmenin iki yolu olduğunu söyledi:
“Bunlardan ilki kısa vadede sosyal medyayı kontrol altına almaktır. Uzun vadede ise bütün dünyada eğitimi geliştirerek hoşgörü ile yetinmeyip 'başkalarını kabul etmek' fikrini öğretmektir.”
İspanyol diplomat, Uluslar arası alanın tamamının sıkıntı duyduğu nefret suçuyla mücadelenin ancak aşırılık yanlısı kişilerin düşüncelerini ve duygularını değiştirmekle olacağını vurguladı.
Arap devletleri ile Avrupa ülkeleri ilişkileri konusunda da açıklamalarda bulunan Moratinos, eski görevinden dolayı bu ilişkilerin önemini ve özelliklerini iyi bildiğini ancak ikili ilişkilerde devamlılık ve stratejik planların eksik olduğunu vurguladı. Geleceğin dizginlerinin başkalarının değil tarafların elinde kalması için çaba sarf etmenin önemine dikkat çekti.
Moratinos açıklamasının devamında şunları söyledi:
“Avrupalılardan Arapların durumu hakkında değerlendirmede bulunması istense bölünmüşlüğe ve oluşan zayıflığa dikkat çekerler. Araplara sorulsa onlar da Avrupalılar hakkında aynı cevabı verir. Bu nedenle taraflar Çin ve Japonya gibi başka bir taraf arayışına gider. Öncelikle ilişkilerdeki zaafı kabul etmek gerekir. Sonra da iş birliği içine girmek.”
Ramazan'dan sonra Suudi Arabistan'ı ziyaret etmeyi planladığını belirten Moratinos kendisinin "medeniyetler arası diyalog gibi büyük bir görevi" olduğunu söyledi. Kral Abdullah'ın Viyana'daki Medeniyetler ve Kültürler Diyaloğu Merkezi ile yakın bir iş birliği içinde olduğuna dikkat çeken Moratinos geçen ay konuyla ilgili bir mutabakat zaptı imzalandığı bilgisini verdi.



"Sarı hat" Gazzeliler için bir ölüm tuzağı

Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)
Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)
TT

"Sarı hat" Gazzeliler için bir ölüm tuzağı

Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)
Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)

İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme haritasında işaretlenen "sarı hat’ı", yaklaşan herkesi öldüren, ancak "ölüm tuzağı" olarak tanımlanabilecek bir yere dönüştürdü. Son 24 saat içinde, 10 Ekim'de imzalanan barış planına göre Gazze Şeridi'ni ikiye bölen "sarı hata" yaklaşık 200 metre mesafede bulunan Han Yunus'un doğusundaki Beni Suheyla kasabasında dört Filistinli öldürüldü.

Filistin kaynakları Şarku’l Avsat’a, İsrail'in "sarı hattı" fiilen "ölüm tuzağına" çevirdiğini ve orada Gazzelileri soğukkanlılıkla öldürdüğünü söylüyor.

Birleşmiş Milletler Gazze'deki kıtlığın sona erdiğini ilan etti, ancak Şeritteki nüfusun büyük çoğunluğu hala yüksek düzeyde gıda güvensizliğiyle karşı karşıya.


Suriye Cumhurbaşkanı, Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılması nedeniyle halkını tebrik etti ve yeniden inşa aşamasının başladığını duyurdu

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
TT

Suriye Cumhurbaşkanı, Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılması nedeniyle halkını tebrik etti ve yeniden inşa aşamasının başladığını duyurdu

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara dün yaptığı açıklamada, ABD’nin Suriye’ye uyguladığı yaptırımları tamamen kaldırmasını memnuniyetle karşıladığını belirterek, bu adımın yıllar süren savaşın ardından ülkeye yatırımların geri dönmesinin önünü açacağını söyledi.

Şara, sosyal medya platformu X üzerinden yayımladığı ve bu platformdaki ilk paylaşımı olan görüntülü mesajında, “Bugün Allah’ın izniyle, ardından sizlerin 14 yıl süren çabası ve sabrı sayesinde Suriye yaptırımsız ilk gününe uyanıyor” ifadesini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump’a teşekkür eden Şara, “Suriye halkının çağrısına yanıt veren ABD Başkanı Donald Trump’a, Suriye halkının fedakârlıklarını takdir eden ve yaptırımların kaldırılması yönündeki talebine olumlu yaklaşan Kongre üyelerine özel teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Şara, konuşmasında, “Suriye devrimi sürecinde fedakârlık yapan ve sabreden herkese, kimyasal silahlara maruz kalanlara, ülkesini terk etmek zorunda kalanlara, denizlerde hayatını kaybedenlere ve bu toprakları kanlarıyla sulayan şehitlere teşekkür ediyorum. Bu büyük zafer, Suriye üzerindeki kısıtlamaların tamamen kaldırılmasıyla taçlandı” ifadelerine yer verdi.

Şara ayrıca, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’ye de teşekkür etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada, yaptırımların kaldırılmasını ‘yeniden inşa ve kalkınma sürecine giriş kapısı’ olarak nitelendirmiş, ülke içinde ve dışında yaşayan tüm Suriyelileri ulusal toparlanma çabalarına katkı sunmaya çağırmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan ve Türkiye’den gelen talepler doğrultusunda Suriye’ye yönelik yaptırımların uygulanmasını iki kez askıya almıştı. Ancak Şera, yaptırımların ABD’deki hukuki sonuçlarından çekinen yatırımcıların Suriye’den uzak durmasını önlemek amacıyla, bu yaptırımların tamamen sona erdirilmesi için çaba göstermişti.

ABD Kongresi, çarşamba günü, Beşşar Esed döneminde Sezar Yasası kapsamında uygulamaya konulan yaptırımların nihai olarak kaldırılmasını onayladı.


Rubio: Hamas silahsızlandırılmadıkça Gazze'de barış olmayacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
TT

Rubio: Hamas silahsızlandırılmadıkça Gazze'de barış olmayacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün yaptığı açıklamada, Hamas'ın silahsızlandırılması gerçekleşmeden Gazze Şeridi'nde "barışın" mümkün olmayacağını belirtti.

Gazetecilere yaptığı açıklamada, “Eğer (Hamas) gelecekte İsrail'i tehdit edebilir veya ona saldırabilirse, barış olmayacak ve iki veya üç yıl içinde yeni bir savaş çıkacağına inanan kimseyi Gazze'ye yatırım yapmaya ikna etmek mümkün olmayacak… Bu nedenle, silahsızlanma son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.

Rubio, İsrail ile Hamas arasındaki savaş nedeniyle harap olmuş Gazze Şeridi için planlanan uluslararası istikrar gücüne ülkelerin asker göndereceğine olan güvenini dile getirdi. "Bu konuda tüm taraflarca kabul edilebilir ve istikrar gücüne katılmaya hazır birçok ülke olduğuna çok eminim" dedi.

Öte yandan Washington'un Lübnan ve İsrail yetkilileri arasındaki görüşmelerin güçlü bir Lübnan hükümetinin kurulmasına ve Hizbullah'ın silahsızlandırılmasına yol açacağı umudunu dile getirdi.

Rubio, "Lübnan ve İsrail yetkilileri arasındaki görüşmelerin, çatışmanın tırmanmasını önleyecek bir çerçeve ve ileriye dönük bir yol haritası oluşturmasını umuyoruz" şeklinde konuştu.