Suudi Arabistan umre ve Mescid-i Nebevi ziyaretlerini askıya aldı

Mescid-i Haram tavaf alanı (AP)
Mescid-i Haram tavaf alanı (AP)
TT

Suudi Arabistan umre ve Mescid-i Nebevi ziyaretlerini askıya aldı

Mescid-i Haram tavaf alanı (AP)
Mescid-i Haram tavaf alanı (AP)

Koronavirüs (COVID-19) salgınının Suudi Arabistan’da ülke çapında yayılmasını engellemek adına alınan önlemler iki katına çıkarıldı.
Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ülkede ikamet edenlerin umre ve Mescid-i Nebevi ziyaretlerinin geçici olarak durdurulduğu bildirildi. Aynı saatlerde Suudi Arabistan Sağlık Bakanı Dr. Tevfik er-Rabia yeni tip koronavirüs (COVID-19) bulaşan Suudi Arabistan vatandaşının durumunun stabil olduğu ve onunla temasa geçen 70 kişinin de yetkililer tarafından izlendiğini duyurdu.
Umre ziyaretlerini geçici olarak durdurma kararı, Suudi Arabistan'ın umre ve Mescid-i Nevi ziyaretleri için yabancı ülkelerden gelenlerin giriş vizelerinin askıya alınma kararının bir parçası olarak geldi. Bu çerçevede kararın sürekli olarak gözden geçirilmesi ve bu kararın alınmasının arkasındaki sebeplerin kaybolmasıyla uygulamanın da kaldırılacağı belirtildi.
Suudi Arabistan İçişleri’nde görevli olan bir kaynak, gösterilen küresel çabaları ve başta Dünya Sağlık Örgütü (WHO) olmak üzere uluslararası örgütlerin yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgınını önleme, kontrol altına alma ve yok etme adına gösterdiği kararlılığı desteklemek adına Suudi Arabistan’ın Umre ve Mescid-i Nebevi’ye yabancı ülkelerden yapılan ziyaretleri geçici olarak durdurduğunu belirtti. Bunun yanı sıra koronavirüsü tehlikesinin ciddi boyutlara ulaştığı ülkelerden gelen turistlerin giriş vizelerinin ve Suudi Arabistan ile Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyesi ülkelerin vatandaşlarının ülkeye giriş çıkışlarda ulusal kimlik kartı kullanması da askıya alındı. Yeni tip koronavirüs hakkında son gelişmeleri takip eden ilgili komisyonun tavsiyeleri doğrultusunda Suudi Arabistan vatandaşlarının da umre ve Mescid-i Nevi ziyaretleri geçici olarak durduruldu. Bu çerçevede kararın sürekli olarak gözden geçirilmesi ve bu kararın alınmasının arkasındaki sebeplerin ortadan kalkmasıyla uygulamanın da kaldırılması şartı koşuldu.
Bu sırada Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakan Yardımcısı Dr. Abdulfettah Maşşat yaptığı açıklamada Suudi Arabistan hükümetinin ülkedeki misafirlerin güvenliğini ve emniyetini sağlamak istediğini ve bu güvenliğin en önemli unsurlarından birinin sağlık olduğunu belirtti. Bölgede ve dünyanın çeşitli yerlerinde yayılan salgın sebebiyle virüsün Mekke ve Medine’ye gelmesini engellemek için tedbir amaçlı umre ziyaretlerinin askıya alındığını ve bu kararın geçici olduğunu belirtti. Aynı zamanda virüs hakkındaki gelişmelerin sürekli olarak incelendiği ve ilgili komiteler tarafından virüsün yayılma hızının gözden geçirildiği bilgisini verdi.
Maşşat Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda umre yapan bazı kişilerin yolculuklarında herhangi bir gecikme yaşanması durumuna karşılık otelde 7 bin yatak sağlandığını ifade ederek bu kişiler için kapsamlı bir güvenlik girişimi başlatıldığını söyledi. Ayrıca Suudi Arabistan’da umre yapan kişi sayısının yaklaşık 292 bin kişi olduğuna dikkat çekti.
Meşşat Hac ve Umre Bakanlığının özellikle umre yapanların uçuş tarihlerine göre ülkeden ayrıldığından emin olma ve Mescid-i Haram'da veya havaalanlarında oluşabilecek gecikmeler ve izdiham ile başa çıkma konusunda üstlendiği merkezi rolünü sürdürdüğünü belirtti.
Bunun sağlanması için Medine'deki Kral Abdülaziz Uluslararası Havalimanı ile Prens Muhammed bin Abdülaziz Havalimanı ve Mekke arasında entegre halinde çalışan elektronik bir izleme ağı oluşturuldu.
Suudi Arabistan vatandaşlarının umre ziyaretlerinin geçici olarak askıya alınması kararı, Suudi Arabistan hükümetinin yeni tip koronavirüsün yayılmasını önlemek için sürekli olarak aldığı tedbirler arasında gelen tedbir amaçlı kararlardan biri olarak görülüyor. Sirkülasyon halinde devam eden büyük bir insan kalabalığını ağırlayan iki kutsal camide virüsün yayılmasını engellenmek adına alınan karar, burada bulunan insanların güvence altına alınması konusunda büyük bir önem taşıyor. Suudi Arabistan Hükümeti’nin virüsün Suudi Arabistan Krallığı içerisinde yayılmasını önlemek adına aldığı tedbirler ile uyumlu olan ve gösterilen çabaların devamı niteliğinde olan bu karar, vatandaşların ve sakinlerin güvenliğine yönelik yüksek bir koruma sağlamayı hedefliyor.
Diğer taraftan Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı tarafından dün gece yapılan açıklamada Bahreyn üzerinden İran’dan Suudi Arabistan’a geçen Suudi Arabistan vatandaşı bir kişiye virüs bulaştığı doğrulandı böylece ülkede görülen koronavirüs vakasının ikiye çıktığı duyuruldu. Suudi Arabistan sınır kapısında daha önce İran'da bulunduğunu belirtmeyen hastanın Suudi Arabistan’da geçtiğimiz günlerden duyurulan ilk koronavirüs vakası ile birlikte seyahat ettiği bildirildi.
Bakanlık hastanın şu an hastanede karantina altına alınmış durumda olduğunu, kendisine gereken ilginin gösterildiği ve onaylanmış prosedürlere uygun olarak sağlık hizmeti aldığını bildirdi. Ayrıca hastanın temas ettiği herkesin tespit edilip karantina altına alındığını ve bu kişilerden alınan örneklerin incelenmek üzere Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri’ne (CDC) gönderildiğini ve inceleme biter bitmez tüm sonuçların açıklanacağını söyleyerek vatandaşlara olayın kontrol altında olduğunu belirtti. Bunun yanında bilgilerin resmi kaynaklardan alınması ve söylentilere kulak asılmaması gerektiğini vurgulayarak virüs ile ilgili herhangi bir bilgi almak isteyen kişilerin 937 numaralı çağrı merkezi ile iletişime geçmeleri çağrısında bulundu.
Buna ek olarak Suudi Arabistan Sağlık Bakanı Dr. Tevfik er-Rabia Bahreyn üzerinden İran’dan Suudi Arabistan’a gelen ilk koronavirüs vakasının durumunun stabil olduğunu, hastanelerden birinde karantina altında tutulduğunu ve durumunun yakından takip edildiğini belirtti.
Devletin 17 farklı kurumundan oluşan Koronavirüs İzleme Komitesi'nin her gün yapılan rutin toplantısının ardından açıklama yapan Dr. Rabia, virüs bulaşan kişiyle temas eden 70 kişinin tespit edilip önlem amaçlı karantina altına alındığını ve bu kişilerden örnekler alındığını söyledi. Alınan örneklerin 51’inin incelendiği ve sonuçların negatif çıktığını, diğer kişilerin sonuçlarının çıkmasının ise beklendiğini ifade etti.
Suudi Arabistan Sağlık Bakanı, sağlıklarını güvence altına almak ve hiçbir virüs belirtisinin görülmediğinden emin olmak için iki hafta boyunca bu kişilerin sağlık durumlarının izleneceğini belirtti. Buna ek olarak, Suudi Arabistan KİK ülkeleri vatandaşlarının seyahat etmek için ulusal kimlik kartlarının kullanımının askıya alınmasına yönelik bir karar aldı ve KİK ülkelerinin vatandaşlarının Krallık'a gelmeden önce seyahat ettikleri ülkelerin ilgili makamlar tarafından Suudi Arabistan sınırlarında kontrol edilmesi için pasaport kullanımına geri dönmüştü. Suudi Arabistan'a gelen tüm yolcuların ülkeye giriş yapmalarından on beş gün önce Çin Halk Cumhuriyeti veya İran'da bulunup bulunmadıklarını pasaport yetkililerine bildirmeleri gerektiği çağrısında bulundu ve söz konusu karar virüse karşı alınan diğer önlemlerin içerisinde yer alıyordu.
Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi İşlerinden Sorumlu Genel Başkanı Şeyh Dr. Abdurrahman es-Sudeysi, geçici bir önlem olarak Suudi Arabistan vatandaşlarının umre ziyaretlerinin durdurulmasına yönelik verilen kararın “İslam Şeriatı kurallarına uygun ve mantıklı bir karar” olduğunu söyledi. Sudeysi “Bu karar, feraset sahibi hükümetin, iki kutsal caminin sağlık, emniyet ve güvenliğinin sağlanması konusunda gösterdiği çabaların bir göstergesi olarak gelmiştir. Ayrıca insan hayatının ve ihtiyaçlarının korunmasına öncelik veren İslam Şeriatı’na uygun olarak başarılı ve mantıklı bir önlem sayılan uygulama, mübarek ülkenin hükümeti tarafından atılan şaşırtıcı olmayan bir adım.” dedi.
Dr. Sudeysi “Suudi Arabistan hükümeti, iki kutsal cami ve orayı ziyaret edenler için ne çaba göstermekten ne de hizmet etmekten kaçınıyor. Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’ye Kral ve Veliaht Prens tarafından doğrudan, büyük bir ilgi gösteriliyor” ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda bu doğrultuda alınan önlemlerden bahseden Sudeysi “Yüzeyleri, yerleri ve halıları dezenfekte etmek için pompalı sprey cihazları sağlanıyor. Kapı girişlerinde, meydanlarda ve namaz kılınan yerlerde el için dezenfektanlar dağıtılıyor.
Halılar denetlenip yıkama makineleri sürekli dezenfekte ediliyor ve Mescid-i Haram’daki halılar devamlı hızlı bir şekilde değiştiriliyor.
Gerekli acil yıkamalara ek olarak genel halı yıkama sayısının altıya çıkarılmasının yanı sıra tuvaletlerin temizlenme sayısı da altıya çıkarıldı. Zemzem suyu depolarının temizlenmesi, koruyucu tabanların ve kullanılmış bardakların değiştirilmesi gibi önlemler sürekli olarak devam edecek” ifadelerini kullandı.



Veliaht Prens: 2026 bütçesi, vatandaşın menfaatini önceliyor

Veliaht Prens ve Başbakan, 2026 bütçesini onaylamak üzere oturuma başkanlık ediyor (SPA)
Veliaht Prens ve Başbakan, 2026 bütçesini onaylamak üzere oturuma başkanlık ediyor (SPA)
TT

Veliaht Prens: 2026 bütçesi, vatandaşın menfaatini önceliyor

Veliaht Prens ve Başbakan, 2026 bütçesini onaylamak üzere oturuma başkanlık ediyor (SPA)
Veliaht Prens ve Başbakan, 2026 bütçesini onaylamak üzere oturuma başkanlık ediyor (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 2026 yılı bütçesinin “vatandaşın menfaatinin hükümetin önceliklerinin başında geldiğini” vurgulayarak, ülkede elde edilen büyük kazanımların “Allah’ın lütfuyla, ardından Kral Selman’ın yönlendirmeleri ve Suudi kadın ve erkeklerinin çabaları sayesinde” gerçekleştiğini söyledi.

Veliaht Prens, Bakanlar Kurulu’nun önümüzdeki yılın bütçesini onaylamasının ardından yaptığı açıklamada, Suudi ekonomisine ilişkin olumlu göstergelerin 2030 Vizyonu doğrultusunda yürütülen kesintisiz reformların devamı niteliğinde olduğunu belirtti. İlk tahminlere göre, 2026’da reel gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 4.6 oranında büyümesi bekleniyor. Bu büyüme; ekonomik büyümeyi sürüklemeye devam eden ve yüzde 4.8 artış kaydeden petrol dışı faaliyetlerle destekleniyor.

Veliaht Prens, hükümetin ekonomik büyümeyi destekleme ve mali sürdürülebilirliği koruma yönündeki çabalarını sürdürdüğünü ifade ederek şunları söyledi:

“Hükümet, ekonomik büyümeyi güçlendirmek ve kamu maliyesinin sürdürülebilirliğini korumak için küresel dalgalanmalara karşı yerel ekonominin direncini artıran sürdürülebilir kalkınma hamlelerine devam etmektedir. Bu yaklaşım, uzun vadeli planlamaya dayanan esnek ve disiplinli mali, ekonomik ve sosyal politikalar ile egemen borç stratejisi kapsamında finansman araçlarının yöntemsel kullanımını esas almaktadır.”

Muhammed bin Selman, 2030 Vizyonu’nun ilanından bu yana gerçekleştirilen yapısal dönüşümün; petrol dışı faaliyetlerde büyüme oranlarını iyileştirdiğini, enflasyonun küresel seviyelerin altında tutulmasına katkı sunduğunu, iş ortamının gelişmesini sağladığını ve özel sektörün kalkınmada daha etkin bir ortak hâline gelmesini teşvik ettiğini belirtti. Ayrıca Krallığın ekonomik ve yatırım merkezi olarak konumunu pekiştirdiğini vurguladı.

Veliaht Prens, “2026 bütçesi, hükümetin yerel ekonominin dayanıklılığını ve esnekliğini artırma yönündeki kararlılığını teyit ediyor. Krallık, ekonomik çeşitliliği artırmaya, yatırımları teşvik etmeye ve ekonomik dönüşüm sürecini 2030 hedefleriyle uyumlu şekilde hızlandırmaya devam edecektir” dedi.

Açıklamasında Kamu Yatırım Fonu’nun (PIF) 2030 Vizyonu’nun hedeflerini destekleme rolüne değinen Muhammed bin Selman, fonun stratejik ve gelecek vadeden sektörlerin geliştirilmesini, küresel ekonomik ortaklıkların güçlendirilmesini ve uzun vadede kamu maliyesinin sürdürülebilirliğinin desteklenmesini sağlayacağını ifade etti. Ayrıca Ulusal Kalkınma Fonu ve bağlı kalkınma fonlarının, devlet bütçesinin tamamlayıcısı olarak büyümeyi ve ekonomik çeşitliliği teşvik etme görevlerini sürdüreceğini söyledi.

Veliaht Prens, Krallığın insan kaynağına yatırım yapma, kapsamlı kalkınmayı gerçekleştirme, çeşitli alanlarda öncülük etme ve içte-dışta insani yardımları sürdürme konusundaki kararlılığını da vurguladı.


Riyad ve Moskova... Petrolün ötesine geçen ve enerji piyasalarının istikrarını pekiştiren stratejik bir ortaklık

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ve Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına başkanlık etti. (X)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ve Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına başkanlık etti. (X)
TT

Riyad ve Moskova... Petrolün ötesine geçen ve enerji piyasalarının istikrarını pekiştiren stratejik bir ortaklık

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ve Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına başkanlık etti. (X)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ve Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına başkanlık etti. (X)

Suudi Arabistan ile Rusya arasındaki Yatırım ve İş Forumu sone erdi. Yoğun bir stratejik diyalog gününü geride bırakan forum, iki ülke arasındaki ortaklığı petrol koordinasyonunun ötesine taşımayı hedefliyor.

9. Ortak Bakanlar Komitesi toplantısı kapsamında düzenlenen forum, artan ticaret hacmiyle desteklenen ekonomik ve yatırım iş birliğini derinleştirme yönündeki ortak iradeyi vurguladı.

Forum, Riyad’da Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ile Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak tarafından açıldı. Açılışa Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan da katıldı. Forumda, iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğini güçlendirmek amacıyla üst düzey yetkililer, uzmanlar ve yatırımcılardan oluşan bir heyet yer aldı.

sdcfg
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, Suudi Arabistan – Rusya Yatırım ve İş Forumu'nun açılışında bir konuşma yaptı. (X)

Enerji ve Yatırım bakanlıkları tarafından düzenlenen forumda konuşan Prens Abdulaziz bin Selman, OPEC+ ittifakının üye ülkelerin maksimum üretim kapasitesini değerlendirmek için benimsediği yeni mekanizmayı ‘dönüm noktası’ olarak nitelendirdi. Prens, mekanizmanın ‘adil ve şeffaf’ olduğunu vurgulayarak, piyasaların istikrarına katkı sağlayacağını ve üretime yatırım yapanlar için bir ödül niteliği taşıdığını belirtti.

Prens Abdulaziz bin Selman ile Aleksandr Novak, Suudi Arabistan – Rusya Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına da başkanlık etti. Toplantıda, enerji, ticaret ve ekonomi, yatırım, uzay, sanayi ve maden kaynakları, sağlık, eğitim, medya, kültür, spor, turizm, ulaştırma, konut, tarım gibi birçok kritik alanda iş birliğini geliştirmeye yönelik gündem konuları ele alındı.

Her iki taraf da, iki ülke arasındaki ortak ilgi alanlarındaki iş birliğinin sürekli olarak ilerlemesinden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Taraflar, ekonomilerin gelişimine katkı sağlayacak ortaklığı güçlendirme isteklerini vurguladı ve özellikle Suudi Arabistan – Rusya İş Forumu ile Ortak İş Konseyi toplantılarının başarılı geçmesini takdirle karşıladılar.

cdfgtr
Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına katıldı. (RIA Novosti)

Suudi Arabistan Odalar Birliği Başkanı Hasan bin Muceb el-Huveyzi, toplantının önemine ilişkin yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkilerin ‘küresel enerji piyasalarında istikrar ve büyümeyi destekleyen önemli bir dayanak’ olduğunu vurguladı.

El-Huveyzi, stratejik ortaklık kapsamında son yıllarda madencilik, sanayi, tarım ve ileri teknoloji gibi kritik sektörleri kapsayacak şekilde önemli bir genişleme yaşandığını ve bunun iki ülkenin ekonomik kapasitesinin bütünleşmesini yansıttığını belirtti. Ayrıca, iki ülke arasındaki iş birliğinin somut şekilde büyüdüğüne dikkat çekerek, ticaret hacminin 3,8 milyar doları aştığını ve yüzde 60’lık bir artış kaydettiğini, bunun da özel sektörün iki ülkeye duyduğu güvenin bir göstergesi olduğunu ifade etti.

Enerjiden ekonomik çeşitliliğe

Suudi Arabistan Şura Konseyi Üyesi Fadl bin Sad el-Buayneyn, forumun düzenlenmesini ‘iki ülke arasındaki ikili ilişkileri ve ekonomik ortaklığı derinleştirmenin bir aracı’ olarak nitelendirdi. Forumun, ekonomik ortaklığı güçlendirmeyi ve bu hedeflerin önündeki zorluklarla başa çıkmayı amaçladığını vurguladı.

El-Buayneyn, Suudi Arabistan ile Rusya arasındaki petrol koordinasyonunun ve OPEC+’nın rolünün enerji piyasalarının istikrarını sağladığını ifade etti. Ayrıca, ekonomik ortaklığı güçlendirmeye yönelik sistemli çalışmalar yürütüldüğünü belirterek, karşılıklı vize muafiyeti anlaşmaları ve doğrudan uçuşların başlatılması gibi somut sonuçların iş birliğinin potansiyelini gösterdiğini kaydetti.

fr
Suudi Arabistan – Rusya Yatırım ve İş Forumu katılımcıları (X)

Forumun çıktıları, Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak’ın Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda da teyit edildi. Novak, OPEC+ çerçevesindeki iş birliğinin sadece petrol piyasasıyla sınırlı olmadığını, bunun ‘küresel piyasalarda uzun vadeli istikrarı sağlayan güvenilir bir bölgesel ve uluslararası iş birliği platformu’ olduğunu vurguladı. İkili iş birliğinin enerji dışı büyük yatırım projelerini de kapsadığına dikkat çekti.

Mutabakat zaptı ve anlaşmalar

Suudi Arabistan – Rusya Yatırım ve İş Forumu kapsamında, Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ile Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Suudi Arabistan Enerji Bakanlığı ile Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı arasında sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik düşük karbonlu kalkınma ve iklim değişikliği alanında iş birliğine dair bir mutabakat zaptı imzaladı. Mutabakat zaptı, iki ülke arasında iklim değişikliği alanında kapsamlı bir iş birliği çerçevesi oluşturmayı ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ile Paris Anlaşması’nın amaç ve ilkelerini destekleyerek ortak çıkarları güçlendirmeyi hedefliyor. Mutabakat zaptı, iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmeye yönelik teknolojiler ve çözümler, sera gazı emisyonlarını azaltma ve ortadan kaldırma faaliyetleri ile enerji verimliliğinin artırılması gibi alanları kapsıyor.

Forum kapsamında ayrıca, iki ülke vatandaşları için karşılıklı vize muafiyeti anlaşması imzalandı. Suudi tarafı adına anlaşmayı Prens Faysal bin Ferhan, Rus tarafı adına Novak imzaladı.

Enerji Bakanı ayrıca, Suudi Arabistan’daki Kral Abdulaziz Vakfı ile Rusya Federal Arşiv Ajansı arasında iş birliği anlaşmasını da imzaladı. Anlaşma kapsamında bilgi paylaşımı, seminer ve forum düzenleme, ilgili yayın ve broşürlerin değişimi ile deneyim ve ziyaretlerin paylaşılması öngörülüyor.

Aynı çerçevede, Rusya’nın en büyük paladyum ve nikel üreticisi Norilsk Nickel’in Satış ve Ticaretten Sorumlu Başkan Yardımcısı Anton Berlin, şirketin Suudi Arabistan’da madencilik projelerine katılma olasılığını değerlendirdiğini açıkladı. Anton Berlin, Suudi Arabistan’da dört sanayi bölgesi bulunduğunu ve bu bölgelerde potansiyel projeler üzerinde çalıştıklarını belirtti.

Anton Berlin, bu sanayi bölgelerinin avantajlarını da anlatarak, “Buralarda yatırımcılara vergi kolaylıkları sağlanıyor ve gerekli altyapı (enerji, gaz, su temini, atık su arıtma, yakıt istasyonu) mevcut. Özetle, yatırımcının ihtiyacı olan tek şey üretim tesisini kurmak” dedi.


Suudi Arabistan, Filistin hazinesine 90 milyon dolarlık destek sağladı

Prens Mansur bin Halid, Amman'daki büyükelçilik binasında Bakan Estephan Anton Selame’ye Suudi Arabistan'ın hibesini takdim ederken (WAFA)
Prens Mansur bin Halid, Amman'daki büyükelçilik binasında Bakan Estephan Anton Selame’ye Suudi Arabistan'ın hibesini takdim ederken (WAFA)
TT

Suudi Arabistan, Filistin hazinesine 90 milyon dolarlık destek sağladı

Prens Mansur bin Halid, Amman'daki büyükelçilik binasında Bakan Estephan Anton Selame’ye Suudi Arabistan'ın hibesini takdim ederken (WAFA)
Prens Mansur bin Halid, Amman'daki büyükelçilik binasında Bakan Estephan Anton Selame’ye Suudi Arabistan'ın hibesini takdim ederken (WAFA)

Suudi Arabistan dün, 2025 yılı için Filistin hükümetine verdiği kesintisiz destek çerçevesinde Filistin hazinesine 90 milyon dolarlık hibede bulundu.

Hibe, Suudi Arabistan'ın Amman Büyükelçisi Prens Mansur bin Halid bin Ferhan tarafından, Amman'daki büyükelçilik binasında Filistin Planlama ve Uluslararası İşbirliği Bakanı ve Maliye Bakanı Vekili Dr. Estephan Anton Selame ile yaptığı görüşme sırasında sunuldu.

Prens Mansur bin Halid, bu desteğin Suudi Arabistan liderliğinin Filistin hükümetini destekleme ve mali yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlama konusunda yardım etme çabalarının bir parçası olduğunu açıkladı ve bunun Filistin halkının dayanıklılığını güçlendirmedeki önemini vurguladı. Bu destek, Suudi Arabistan'ın Filistin Devleti'ne sağladığı kesintisiz ekonomik, kalkınma, yardım ve insani desteğin bir uzantısı olarak, ekonomik ve insani zorluklar karşısında Filistin halkının acılarını hafifletmek ve sağlık ve eğitim başta olmak üzere hayati sektörleri desteklemek amacıyla veriliyor.

Suudi Arabistan'ın Filistin halkını ve bağımsız devlet kurma konusundaki adil ve meşru haklarını destekleme konusundaki kararlı, tarihi ve süregelen taahhüdünü vurgulayan Prens Mansur bin Halid, Filistin sorununu çözmek ve iki devletli çözümü uygulamak için New York'ta düzenlenen üst düzey uluslararası konferansın Fransa ile birlikte eş başkanlığını yürüten ülkesinin son dönemde gösterdiği siyasi çabalara atıfla bu çabaların Filistin devletinin uluslararası alanda geniş çapta tanınmasıyla sonuçlandığını belirtti.

Öte yandan Filistin Başkan Yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh, Filistin hazinesine destek verdiği için Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman liderliğindeki Suudi Arabistan'a derin şükran ve takdirlerini dile getirdi.

Şeyh, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, bu hibenin ülkesinin yaşadığı zorlu ekonomik ve mali koşulların giderilmesine katkıda bulunacağını belirterek, Filistin halkına karşı Suudi Arabistan’ın kararlı tutumuna ve onların meşru haklarına verdiği desteğe teşekkür etti.

Filistin Planlama ve Uluslararası İşbirliği Bakanı ve Maliye Bakanı Vekili Dr. Selame ise Suudi Arabistan'ın Filistin’e verdiği kesintisiz mali ve siyasi desteğe övgüde bulunurken İsrail’in son dönemdeki politikaları çerçevesinde Filistin Devleti'nin karşı karşıya olduğu mali krizi hafifletmedeki önemini vurguladı ve Suudi Arabistan’ın Filistin halkına karşı tarihi ve sarsılmaz tutumuna derin takdirini ifade etti.

Suudi Arabistan'ın Filistin'e yönelik kararlı tarihi tutumunu, meşru haklarına ve bağımsız devletinin kurulmasına verdiği desteğe övgüde bulunan Filistinli Bakan, Filistin Yönetimi'nin, Filistin'e verdikleri kesintisiz siyasi, ekonomik ve insani destekten dolayı Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a şükranlarını ve takdirlerini iletti.