Sağlık için ellerin yıkanması önerisini tarihte gündeme ilk kim getirdi?

Bettmann / Contributor
Bettmann / Contributor
TT

Sağlık için ellerin yıkanması önerisini tarihte gündeme ilk kim getirdi?

Bettmann / Contributor
Bettmann / Contributor

169 ülkeye yayılan Kovid-19'a bilinen et etkili koruma yöntemlerinden biri el hijyeni.
Uzmanlar, elleri gün içerisinde en az 20 saniye süreyle pek çok kez yıkamanın ve devamlı temiz tutmanın, koronavirüse karşı en etkin yöntem olduğunu belirtiyor.
Hasta sağlığı için el yıkamayı tarihte ilk gündeme getiren isim ise 1818 doğumlu Ignaz Philipp Semmelweis.
Semmelweis, antiseptik prosedürlerin öncüsü olarak bilinen, Macar bilim insanı ve hekim.

Semmelweis'tan hastalara el yıkama uyarısı
"Annelerin kurtarıcısı" lakabıyla tanınan Semmelweis, aynı zamanda lohusalık humması insidansı ile doğum kliniklerindeki el yıkama alışkanlıkları arasındaki ilişkiyi keşfeden kişi.
Lohusalık ateşi vakaları, 19. yüzyılın ortalarında hastanelerde yaygınlaşarak, yüzde 10 ila 35 oranlarında ölüm ile sonuçlanıyor.
Hastanesi'nde kalsiyum hipoklorit içeren antiseptikler kullanarak el yıkama uygulamasını öneriyor. 
Ölüm oranları önemli ölçüde azalıyor.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, Semmelweis'in bulgularını derlediği Lohusa Ateşinin Kavramı, Etyolojisi ve Profilaksisi isminde kitabı yayınlanıyor. 
Ancak el yıkamanın ölüm oranını yüzde 1'in altına düşürdüğünü gösteren kitaplarına rağmen, Semmelweis'in gözlemleri zamanın yerleşik bilimsel ve tıbbi görüşleriyle çelişti ve fikirleri o dönem tıp topluluğu tarafından reddediliyor.

El yıkama küçük düşürücü bulunuyor
Ignaz Philipp Semmelweis bulguları için kabul edilebilir hiçbir net bilimsel açıklama sunamayınca, bazı doktorlar Semmelweis'in hasta sağlığı için ellerin yıkanılması önerisini küçük düşürücü ve rahatsız edici buluyor. 
Meslektaşlarının giderek artan yoğun tepkisi sonucunda 1865 yılında sinir krizleri geçirmeye başlıyan Ignaz Semmelwis, bir arkadaşı tarafından akıl hastanesine hapsettiriliyor. 
Hastaneye yatırılışından 14 gün sonra, 47 yaşında, gardiyanlar tarafından dövülen Semmelweis, sağ elinde dayak sonrası oluşan kangrenden kaynaklandığı düşünülen bir yara nedeniyle yaşamını yitiriyor. 
Semmelweis'in uygulaması, ölümünden sonra Louis Pasteur tarafından mikrop teorisi ile doğrulanıyor ve yaptığı uygulamalar, bir kaç yıl içinde yaygın bir şekilde kabul görüyor.
Aynı zamanlarda Pasteur'ün araştırmalarına etki eden Joseph Lister, Semmelweis'in hijyenik yöntemlerini uygulayan ve üzerinde çalışmalar yapan bir isim.
Dünyaca ünlü arama motoru Google, geçtiğimiz günlerde yayınladığıu doodle özelliğinde antiseptik prosedürlerin öncüsü Ignaz Semmelweis'li el yıkama videosunu ana sayfasına taşımıştı.



Ortadoğu'daki sıcaklık artışı, kadınlarda kanser ölümlerini tetikledi

İran'da hava sıcaklıklarının 50 dereceyi bulması üzerine Ağustos 2023'te iki gün tatil ilan edilmişti (AFP)
İran'da hava sıcaklıklarının 50 dereceyi bulması üzerine Ağustos 2023'te iki gün tatil ilan edilmişti (AFP)
TT

Ortadoğu'daki sıcaklık artışı, kadınlarda kanser ölümlerini tetikledi

İran'da hava sıcaklıklarının 50 dereceyi bulması üzerine Ağustos 2023'te iki gün tatil ilan edilmişti (AFP)
İran'da hava sıcaklıklarının 50 dereceyi bulması üzerine Ağustos 2023'te iki gün tatil ilan edilmişti (AFP)

İlk bulguları bugün Frontiers in Public Health adlı akademik dergide yayımlanan araştırma, artan hava sıcaklıklarının kadınların kanser oranlarına etkisini gözler önüne serdi. 

Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde 21 yılda görülen sıcaklık değişimlerinin kadınlarda kanseri önemli ölçüde etkilediği bulundu.

17 ülkede yapılan araştırma Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Fas, Filistin, Irak, İran, Katar, Kuveyt, Libya, Lübnan, Tunus, Suriye, Suudi Arabistan, Mısır, Umman ve Ürdün'ü kapsadı. 

Meme, yumurtalık, rahim ve rahim ağzı kanserlerinden kaynaklanan hastalık ve ölümlerin kayda değer ölçüde arttığı tespit edildi.

1998-2019 dönemindeki her bir santigrat derecelik artışın yüz bin kişideki kanser tanısı sayısını 173'ten 280'e çıkardığı saptandı. Ölümlerse yüz bin kişide 171'den 332'ye çıktı. 

En çok yumurtalık kanseri vakalarında artış görüldü. 

Araştırma makalesinin yazarları iklim değişimiyle birlikte ultraviyole radyasyonun (UV) ve hava kirleticilerin arttığını, bunların da kanser riskini beraberinde getirdiğini vurguladı.

Bilim insanları, etkin kanser taraması ve tedavisinin yapılamadığı yerlerde bu araştırmayı gerçekleştirmenin ayrı bir önem taşıdığını da ifade etti. 

Kahire Amerikan Üniversitesi'nden Wafa Abuelkheir Mataria, baş yazarlarından olduğu makale hakkında "Bu bölgedeki kadınlar hem tarama ve tedavide kültürel, yasal ve ekonomik engellerle mücadele ediyor hem de çevresel kanserojenlerle daha fazla karşı karşıya. Bulgularımız, iklim değişikliğine adaptasyon stratejileri ulusal ölçekteki kanser politikalarına uyarlanırken cinsiyete de özen gösterilmesi ihtiyacının altını çiziyor" dedi. 

Independent Türkçe, Washington Post, Frontiers