Mısır yürüttüğü adli soruşturmayla Kuveyt'le yaşanması muhtemel bir krizi önledi

Mısır yürüttüğü adli soruşturmayla Kuveyt'le yaşanması muhtemel bir krizi önledi
TT

Mısır yürüttüğü adli soruşturmayla Kuveyt'le yaşanması muhtemel bir krizi önledi

Mısır yürüttüğü adli soruşturmayla Kuveyt'le yaşanması muhtemel bir krizi önledi

Mısır, “hakaret” içerikli bir video çektiği şüphesiyle bir kişiye yönelik yürüttüğü adli soruşturmayla Kuveyt ile yaşanması muhtemel bir krizi önledi.  Mısır Başsavcılığı, “iki kardeş ülke arasında yakın ilişkiler bulunduğunu ve buna zarar gelmemesi için suçlamada bulunulmayacağını” açıkladı.
Kahire’deki Kuveyt Büyükelçiliği iki gün önce “Kuveyt Devleti’nin bayrağını yakma daveti içeren bir videonun paylaşımından duyduğu derin üzüntüyü” dile getirdi. Büyükelçilik tarafından yapılan açıklama, sokaktan geçen bazı insanları etrafına toplayan ve YouTube’ta paylaşmak için video çeken bir kişinin görüntüleri paylaşmasından sonra geldi. Görüntüleri paylaşan şahıs etrafında toplananlardan “500 dolar karşılığında Kuveyt bayrağını yakmasını istedi ancak herkes iki ülke arasındaki karşılıklı saygı ve kardeşlik bağlarına duyduğu saygı sebebiyle bu teklifi reddetti. Mısır Başsavcılığı önceki akşam konuyla ilgili yaptığı açıklamada “bir miktar para karşılığında Kuveyt Devleti’nin bayrağını yakmaları için kamuoyu araştırması yapan bir kişinin teklifinin insanlar tarafından reddedildiğini gösteren video edilmiştir” açıklamasında bulunuldu.
Mısır Başsavcılığı da açıklamasında “Polis sanığı tutuklamayı başardı ve savcılık tarafından sorgulandı. Yukarıda da belirtildiği üzere sanığın videoyu çekmekteki amacı Mısır ile Kuveyt halkları arasındaki ilişkinin sağlamlığını kanıtlamaktı” denildi. Savcılık, “bu olayın geçen ay Kuveyt’te bir Mısırlı vatandaşına yönelik düzenlenen saldırıya dair görüntülerin ardından geldiğine” dikkat çekti.
Başsavcılık, Ulusal Güvenlik Kurumu’nun soruşturmasının, “olaya müdahil olan sanığın herhangi bir terörist gruba dahil olmadığı, Mısır ve Kuveyt halkları arasındaki ilişkiyi pekiştirmeye yönelik dolaşımda olan videonun ilgi görmesini amaçladığı, bu sebeple savcılığın sanığın serbest bırakılmasını emrettiği” açıklamasında bulundu. Mısır Dışişleri Bakanlığı, “kötü niyetli aktörler” olarak adlandırdığı suiistimalin arkasında Kuveyt ile Mısır arasında dedikodu çıkarma girişimlerinin bulunduğunu belirtti.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri dün Kuveytli mevkidaşı Şeyh Dr. Ahmed Nasır Muhammed es-Sabah ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Mısır resmi makamları tarafından yapılan açıklamada iki bakanın görüşmede Mısır ve Kuveyt ile ilgili düzenlemeleri müzakere ettikleri, bu girişimin iki ülke arasındaki seçkin ilişkiler çerçevesinde geldiği ve ülkeler arasındaki mevcut ilişkiler kapsamında, ülkelerden her birinde ikamet eden iki ülke vatandaşlarının himayesi konusundaki isteği yansıttığı ifade edildi.
Mısırlı yetkililer tarafından yapılan açıklamada Kuveyt Dışişleri Bakanı telefon görüşmesinde Mısır’dan Kuveyt’e gerçekleştirilen uçuşların durdurulması kararının önümüzdeki dönemde gözden geçirileceğin vurgulandı. Bakanlar, iki ülkenin sağlık bakanlarının, kardeş ülkeler arasındaki ulaşım ve iletişim sürecini kolaylaştırmak için ilişkilerin normale dönmesini sağlayacak prosedürleri belirlemeye devam etmesinin gerektiği konusunda anlaştılar. Kuveytli yetkililer bir süre önce Mısır da dahil 31 ülkeden düzenlenen hava seferlerinin askıya alındığını duyurmuştu.
Mısır ve Kuveyt arasındaki ilişkiler son 5 aydır vatandaşlar düzeyinde kavgalara tanık oldu. Bu kavgaların sonuncusu geçen temmuz ayında, Kuveytli yetkililerin bir mağazada Mısırlı bir işçiyi tokatlayan Kuveyt vatandaşını tutuklamasından sonra yaşandı. Bu olay Mısırlı sosyal medya kullanıcıları arasında büyük bir kınama kampanyasına dönüştü. Geçen mart ayında da Kuveyt’te çalışan Mısırlı işçilerin koronavirüs bulaştırdıkları iddiasıyla bir kampanya başlatılmıştı.



İngiltere, Gazze'deki istikrar çabalarına destek amacıyla İsrail'e askeri personel göndereceğini açıkladı

İngiliz Kraliyet Deniz Piyadeleri, 2 Temmuz 2019'da Letonya'nın Skrunda kasabasında bir tatbikattan sonra İngiliz bayrağı ile (Reuters)
İngiliz Kraliyet Deniz Piyadeleri, 2 Temmuz 2019'da Letonya'nın Skrunda kasabasında bir tatbikattan sonra İngiliz bayrağı ile (Reuters)
TT

İngiltere, Gazze'deki istikrar çabalarına destek amacıyla İsrail'e askeri personel göndereceğini açıkladı

İngiliz Kraliyet Deniz Piyadeleri, 2 Temmuz 2019'da Letonya'nın Skrunda kasabasında bir tatbikattan sonra İngiliz bayrağı ile (Reuters)
İngiliz Kraliyet Deniz Piyadeleri, 2 Temmuz 2019'da Letonya'nın Skrunda kasabasında bir tatbikattan sonra İngiliz bayrağı ile (Reuters)

İngiliz Savunma Bakanlığı, Gazze'deki istikrar çalışmalarını destekleyen ABD liderliğindeki görev gücüne katılmak üzere küçük bir İngiliz askeri planlama subayı grubunun İsrail'e gönderildiğini bildirdi.

Reuters'ın haberine göre arabulucular -ABD, Mısır ve Katar- bu hafta, İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının ilk aşamalarını güçlendirmek ve ABD Başkanı Donald Trump'ın savaşı sona erdirmek için hazırladığı 20 maddelik planı ilerletmek için çabalarını yoğunlaştırdı.

ABD destekli Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi (CIMIC) olarak bilinen istikrar gücü, Gazze'de güvenliği sağlamayı amaçlıyor. Gücün yapısı, rolü, komuta zinciri, yasal statüsü ve diğer konular henüz netleştirilmedi.

ABD, gücü desteklemek için 200'e kadar asker göndermeyi kabul etti, ancak bu askerleri doğrudan Gazze'ye konuşlandırmadı. ABD yetkilileri, güce katkıda bulunmak için Endonezya, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Katar, Türkiye ve Azerbaycan ile de görüştüklerini belirtti.

İngiliz Savunma Bakanlığı sözcüsü yaptığı açıklamada, Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi'ne "az sayıda İngiliz planlama görevlisinin" katıldığını, aralarında komutan yardımcısı olarak görev yapan kıdemli bir subayın da bulunduğunu belirtti.

Sözcü, bu grubun konuşlandırılmasının, İngiltere'nin Gazze'de savaş sonrası istikrarı sağlamak için ABD öncülüğündeki planlama çalışmalarına katılımını sürdürmeyi amaçladığını söyledi.

Sözcü, "Birleşik Krallık, Gazze'deki ateşkesi desteklemek ve barış sürecine en iyi şekilde nasıl katkıda bulunabileceğini belirlemek için uluslararası ortaklarla çalışmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İngiliz medyası, Savunma Bakanı John Healey'nin pazartesi günü yaptığı açıklamada, İngiltere'nin "katkıda bulunmak üzere sunduğu özel uzmanlık ve becerilere sahip olduğunu" ve İngiltere'nin bu çabalara öncülük etmeyeceğini, ancak üzerine düşeni yapacağını söyledi.

Healey, askeri personel konuşlandırılmasının Amerika Birleşik Devletleri'nden gelen talep üzerine gerçekleştiğini belirtti.


Sudan... "Toyota Savaşı"ndan" İHA Savaşı"na

Hartum Havalimanı'ndaki enkazın arasında yanmış bir binanın görüntüsü (Arşiv- Reuters)
Hartum Havalimanı'ndaki enkazın arasında yanmış bir binanın görüntüsü (Arşiv- Reuters)
TT

Sudan... "Toyota Savaşı"ndan" İHA Savaşı"na

Hartum Havalimanı'ndaki enkazın arasında yanmış bir binanın görüntüsü (Arşiv- Reuters)
Hartum Havalimanı'ndaki enkazın arasında yanmış bir binanın görüntüsü (Arşiv- Reuters)

Sudan'daki savaş, çatışmanın başlangıcından bu yana süregelen "Toyota zırhlı araç savaşı"ndan, ülkenin her noktasına ulaşıp istikrarsızlaştırma kapasitesine sahip insansız hava araçları (İHA) ve uçan bombaların omurgasını oluşturduğu yeni bir aşamaya geçti.

İHA saldırıları, Uzak Doğu'daki Port Sudan'dan Uzak Batı'daki sınır kasabaları Cineyne, El Faşir ve Niyala'ya kadar Sudan'ın çoğu şehrini etkiledi. Ayrıca başkent Hartum, Kosti, Sinnar ve ed Demazin gibi orta ve güney şehirleri ile Merowe, ed Debbağ, Atbara ve Şendi gibi kuzey şehirlerini de vurdu.

Savaşın her iki tarafının da İHA'ların her türünden geniş bir envantere sahip olduğu ve doğrudan çatışmalarda, askeri ve sivil tesislere yönelik saldırılarda yoğun olarak kullanıldığı görüldü.

Her iki tarafın da çok sayıda İHA'ya sahip olması muhtemel ve ülkenin hava sahası neredeyse her gün hava muharebelerinin yapıldığı bir arenaya dönüşmüş durumda.

Dün, Hızlı Destek Kuvvetleri'ne (HDK) ait İHA'lar, Sivil Havacılık Otoritesi'nin bugün faaliyetlerine yeniden başlayacağını açıklamasından saatler önce Hartum Uluslararası Havalimanı'nı hedef alan bir saldırısı düzenledi.


Netanyahu, Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı ile Trump'ın planını görüştü

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
TT

Netanyahu, Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı ile Trump'ın planını görüştü

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)

İsrail hükümeti bugün, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Kudüs'te Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Tümgeneral Hasan Reşad ile bir araya geldiğini ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze planını görüştüğünü bildirdi.

İsrail Başbakanlık Ofisi'nden yapılan açıklamada, görüşmede iki tarafın ‘İsrail-Mısır ilişkileri ve iki ülke arasında barışın teşvik edilmesi ile bir dizi diğer bölgesel konuyu’ da ele aldığı belirtildi.

Kahire el-İhbariyye televizyonu bugün erken saatlerde, Genel İstihbarat Servisi Başkanı’nın Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi istikrara kavuşturmak için İsrailli yetkililerle görüşmek üzere İsrail'e gittiğini duyurdu.

Kanal, Raşad'ın İsrailli yetkililerle yardımların girişini ve Başkan Trump'ın önerisinin uygulanmasındaki engellerin aşılmasını görüşeceğini belirtti. Ayrıca, Reşad'ın şu anda İsrail'de bulunan ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile de görüşeceğini kaydetti.

Mısırlı yetkilinin ziyareti, Mısır, Katar, Türkiye ve ABD'nin arabuluculuğunda İsrail ile Hamas arasında imzalanan ateşkes anlaşmasının, iki yıldan fazla süren savaşın ardından yürürlüğe girmesinden yaklaşık iki hafta sonra gerçekleşti. Filistinli yetkililerin verilerine göre, savaş Gazze Şeridi'nde yaygın yıkıma neden oldu ve on binlerce kişi yaşamını yitirdi veya yaralandı.

Anlaşma, en önemlisi rehine ve mahkûmların takası, her iki tarafta ölenlerin cenazelerinin teslimi, Gazze Şeridi'ne insani yardım ve yakıt tedarikinin artırılması ve yeniden inşa için düzenlemelerin başlatılması gibi birçok maddeyi içeriyor. Gazze Şeridi'nde ölen İsrailli askerlerin cenazeleri konusu, iki taraf arasındaki müzakerelerde en hassas konulardan biri olarak görülüyor.

İsrailli kaynaklar, hareketin yıllardır bir dizi askerin cesedini elinde tuttuğunu belirtirken, Hamas ise cesetlerin bir kısmının yıkılmış bölgelerin enkazı altında olduğunu ve bu nedenle cesetlerin çıkarılmasının zor olduğunu söylüyor. İsrail ve uluslararası raporlara göre, bölgesel arabulucular, özellikle Katar ve Mısır, kalıcı bir ateşkesin sağlanması ve daha fazla Filistinli mahkûmun serbest bırakılması ve İsrailli askerlerin cesetlerinin iadesi dahil olmak üzere anlaşmanın şartlarının uygulanmasının sağlanması için çabalarını sürdürüyor.

Aynı zamanda, uluslararası yardım kuruluşları Gazze Şeridi'ndeki insani durumun kritik olmaya devam ettiği konusunda uyarıyor. Ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana az sayıda yardım tırı bölgeye girdi ve bu sayı, yaklaşık 2,4 milyonluk nüfusun gerçek ihtiyaçlarının sadece bir kısmını karşılıyor. Birleşmiş Milletler (BM), Gazze Şeridi'ndeki sağlık tesislerinin yarısından fazlasının yakıt kıtlığı ve yıkım nedeniyle hizmet dışı olduğunu, halkın ise temiz su, gıda ve ilaç konusunda ciddi sıkıntılar yaşadığını belirtiyor.