Suudi Arabistan Nisan ayından bu yana en düşük günlük vaka oranını kaydediyor… BAE’de iyileşme oranı yüzde 90’a yükseldi

Kuveyt, koronavirüs test belgesi isteyerek Kuveyt vatandaşı olmayanların ülkeye giriş işlemlerini sıkılaştırıyor.

BAE iyileşme oranlarının yükselmesinin ardından faaliyetleri düzenliyor ve koruyucu önlemler alıyor (WAM)
BAE iyileşme oranlarının yükselmesinin ardından faaliyetleri düzenliyor ve koruyucu önlemler alıyor (WAM)
TT

Suudi Arabistan Nisan ayından bu yana en düşük günlük vaka oranını kaydediyor… BAE’de iyileşme oranı yüzde 90’a yükseldi

BAE iyileşme oranlarının yükselmesinin ardından faaliyetleri düzenliyor ve koruyucu önlemler alıyor (WAM)
BAE iyileşme oranlarının yükselmesinin ardından faaliyetleri düzenliyor ve koruyucu önlemler alıyor (WAM)

Suudi Arabistan pazartesi günü, koronavirüs (Kovid-19) günlük vaka bilançosunda Nisan ayının ortalarından bu yana kaydedilen en düşük vaka oranını kaydetti. Sağlık Bakanlığının dün (pazartesi) yaptığı açıklamada, vaka sayılarının 100’ün altında olduğunu gösteren dikkat çekici rakamlar kaydedildi.
Sağlık Bakanlığı bin 972 kişinin iyileştiğini böylece toplam iyileşen hasta sayısının 242 bin 53’e yükseldiğini duyurdu. Bakanlık ayrıca bin 258 yeni vakanın kaydedilmesi ile toplam vaka sayısının 280 bin 93’e yükseldiğini belirtti. 32 kişi daha hayatını kaybederken ülkede salgın sebebiyle kaydedilen toplam ölüm sayısı ise 2 bin 949 kişiye  yükseldi.
Sağlık sektörü tesislerinde koruyucu tedbirlerin takip edilmesi açısından, Sağlık Bakanlığına bağlı ekipler 153 binden fazla ziyaret gerçekleştirdi. Ekipler ülkenin hedeflenen tüm bölgelerinde kural ihlallerinin takip edilmesine odaklandı.
Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, yapılan ziyaretler, hastanelere 37 binden, tıbbi komplexlere 39 binden, kalp ve diyaliz merkezlerine 6 bin 800’den ve eczanelere 69 binden fazla ziyaret olmak üzere her türlü sağlık kuruluşlarını kapsadı.
Sağlık Bakanlığı, bilinçlendirme ve kontrol kapsamında, maske takılması ve sosyal mesafenin korunmasının yanı sıra sağlık koşullarına ve krizin yönetimi için onaylanan sağlık protokollerine uyulması ve hastanın güvenliği için gerekli tedbirlerin sağlanması amacıyla ziyaretler gerçekleştiriyor. Bakanlık, koronavirüse karşı koruyucu ve ihtiyati tedbirlere uyulduğundan emin olunması ve kurumların sorumluluklarını yerine getirme düzeyini yükseltmek amacıyla hastanelere, tıbbi komplekslere, eczanelere ve sağlık kurumlarına yapılan günlük ziyaretlerin Şubat ayından itibaren yoğunlaştırıldığını açıkladı.

BAE: İyileşme oranı yüzde 90’a yükseldi
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Sağlık ve Toplum Koruma Bakanı Abdurrahman bin Muhammed el-Uveys, ülkede yapılan koronavirüs laboratuvar testlerinin 5 milyon sınırını aştığını, iyileşme oranının yüzde 90’a yükseldiğini ve bunun, virüsün yayılmasını engellemek ve salgınla mücadele etmek için ülkenin benimsediği önleyici stratejinin etkinliğinin açık bir göstergesi olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Sağlık Bakanının açıklaması dün, Abu Dabi’de düzenlediği basın toplantısında geldi. El-Uveys toplantıda devletin laboratuvar testlerinin sayısını artırmaya yönelik mevcut politikasının, vakaların erken tespit edilerek hastanın tedavi edilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Bakan, BAE sağlık sisteminin, Kovid-19 hastalığının komplikasyonlarından ve etkilerinden arındırılmış bir çevre yaratmayı amaçladığını vurguladı.
Vakalar ile ilgili gelişmelere dair olarak, Bakanlık, günlük test 27 bin 811’e ulaştığıını ve testler sonucunda 164 yeni vakanın kaydedildiğini böylece toplam kaydedilen vaka sayısının 61 bin 163 kişi olduğunu duyurdu.
Bakanlık, 248 kişinin daha iyileşmesiyle toplam iyileşen hasta sayısının 54 bin 863’e ulaştığını ve art arda üçüncü günde de salgın sebebiyle bir ölümün kaydedilmediğini duyurdu. Bakanlık, tedavi gören vaka sayısının ise 5 bin 949 olduğunu açıkladı.

Bahreyn: 346 yeni koronavirüs vakası kaydedildi
Bahreyn’de Sağlık Bakanlığı, 7 bin 425 testin yapılmasının ardından 346 yeni koronavirüs vakasının kaydedildiğini açıkladı. Açıklamada 455 kişinin daha iyileşmesi ile toplam iyileşen hasta sayısının 38 bin 666’ya yükseldiği belirtilirken, bir kişinin hayatını kaybettiği ve vefat eden toplam kişi sayısının 148’e yükseldiği duyuruldu.
Bakanlık, yoğun bakımda tedavi gören hasta sayısının 46 olduğunu, sağlık durumu tedavi görmesini gerektiren 69 kişi olduğunu ve mevcut 2 bin 722 hastadan 2 bin 676’sının sağlık durumu stabil olduğunu açıkladı.

Kuveyt: Ülkeye girişler zorlaştırıldı
Kuveyt Sağlık Bakanlığı 388 yeni koronavirüs vakasının kaydedildiğini böylece ülkede kaydedilen toplam vaka sayısının 68 bin 299 kişiye yükseldiğini açıkladı. Bakanlık, 4 kişinin daha hayatını kaybetmesi ile toplam ölüm sayısının ise 461 kişiye yükseldiğini duyurdu.
Sağlık Bakanlığı yoğun bakımda tedavi görmekte olan hasta sayısının 126 olduğunu ve virüse yakalandığı tespit edilen ve halen tedavi görmekte olan toplam hasta sayısının 8 bin 99 olduğunu açıkladı.
Bakanlık dün (pazartesi) erken saatlerde 526 vakanın daha iyileşmesi ile toplam iyileşen vaka sayısının 59 bin 739’a ulaştığını duyurmuştu.
Kuveyt Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, ülkeye giriş yasağı kararının kapsadığı ülkelerden gelen Kuveytli olmayan kişilerin gerek direkt uçuşla gerekse karar dahilinde olmayan diğer ülkelerden “transit” uçuşlar ile gelmiş olsun ülkeye kabul edilmeyeceklerini açıkladı. Bakanlık, yasak kapsamında olmayan ülkelerden gelenlerin transit ülkede 14 gün kalmamaları, hastalığı taşımadığını gösteren onaylı bir belge sunulması ve kişiden örnek alınan tarihten ülkeye ulaşma tarihine kadar 72 saat geçmemesi şartı ile ülkeye girebileceklerini açıkladı.

Katar: 125 yeni koronavirüs vakası kaydedildi
Katar Halk Sağlığı Bakanlığı, 125 yeni koronavirüs vakasının kaydedildiğini böylece aktif vaka sayısının 3 bin 143’e yükseldiğini ve 223 kişinin daha iyileşmesi ile toplam iyileşen hasta sayısının 108 bin 2’ye ulaştığını duyurdu.



NEOM, 2027'de ilk ticari yeşil hidrojen üretimini başlatmaya hazırlanıyor

TT

NEOM, 2027'de ilk ticari yeşil hidrojen üretimini başlatmaya hazırlanıyor

NEOM, 2027'de ilk ticari yeşil hidrojen üretimini başlatmaya hazırlanıyor

Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu'nun (PIF) sahibi olduğu NEOM'daki gelişme hızı, Oxagon ve NEOM Yeşil Hidrojen projelerinin üretim ve işletmeye yaklaşmasıyla birlikte hızlanıyor. Söz konusu projeler, Suudi Arabistan’ın temiz enerji ve ileri endüstrilere geçişinde önemli bir rol oynuyor. Bu adım, karbon emisyonlarının azaltılması ve ulusal ekonominin çeşitlendirilmesini hedefleyen Vizyon 2030 çerçevesindeki çalışmalar kapsamında atılıyor. Yenilenebilir enerji ve teknolojik yenilik temelli entegre sanayi ve teknoloji ekosistemlerinin inşası yoluyla, NEOM’un sürdürülebilir sanayiler ve geleceğin teknolojileri alanında küresel bir merkez olarak konumunu güçlendirmesi amaçlanıyor.

İşletme ve bakım

NEOM Yeşil Hidrojen Şirketi CEO'su Visam el-Gamidi, şirketin 2026'da test ve devreye alma aşamalarını tamamladıktan sonra 2027'de ticari üretime başlamaya hazırlandığını duyurdu. Bu projenin, Suudi Arabistan’ın temiz enerjiye geçişinin en önemli dayanaklarından biri olduğunu ve karbonsuzlaşma ve net sıfır emisyon hedefleri olan Vizyon 2030 hedefleriyle uyumlu olduğunu açıkladı.

Şirketin ACWA Power, Air Products ve NEOM arasında bir ortak girişim olduğunu ve NEOM projesi kapsamındaki sanayi şehri Oxagon'da bulunduğunu belirtti. Proje üç ana tesisten oluşuyor: Oxagon'daki hidrojen üretim tesisi, yaklaşık 80 kilometre doğuda bulunan güneş enerjisi sahası ve yaklaşık 120 kilometre kuzeydeki rüzgâr türbini sahası.

El-Gamidi, Şarku’l Avsat ile yaptığı röportajda, projenin toplam üretim kapasitesinin 2026 yılı sonuna kadar hidrojen tesisine güç sağlamak için 4 gigawatt olacağını ve ticari üretimin ertesi yıl 2027'de başlayacağını açıkladı. Tesis, günde 600 ton hidrojen üretebilecek; bu hidrojen, yılda 1,2 milyon ton amonyağa dönüştürülecek ve projenin bir parçası olarak inşa edilen deniz rıhtımı da dahil olmak üzere tesise ait özel bir liman üzerinden sevk edilecek. El-Gamidi, şirketin yaklaşık iki yıl önce inşaat aşamasına girdiğini ve şu anda inşaat aşamasının yüzde 80'inden fazlasını tamamladığını, güneş ve rüzgâr enerjisi santrallerinin ise ileri aşamalarda olduğunu ve 2026 yılında hidrojen tesisine test ve işletme için enerji sağlamaya hazır olduğunu bildirdi.

El-Gamidi, şirketin sadece fabrikayı inşa etmekle kalmayıp, aynı zamanda kurumsal yapısını da kurduğunu, bugüne kadar yaklaşık 350 çalışanı istihdam ettiğini, operasyonlar, bakım ve tüm destek fonksiyonları için gerekli yetenekleri çektiğini açıkladı. Şirket ayrıca, bu gelecek vaat eden sektöre katılmak üzere yeni mezunları eğitmek ve nitelik kazandırmak için özel eğitim programları başlattı.

El-Gamidi, şirketin Oxagon bölgesinde bulunmasının ve limanın hidrojen tesisine yakın olmasının projenin başarısında belirleyici bir rol oynadığını belirtti. El-Gamidi’ye göre, tüm rüzgâr türbinleri Neom Limanı ve Oxagon hizmetleri üzerinden ithal edildi. Ayrıca hidrojen tesisinin ana ekipmanları ve birçok diğer ekipman da Neom Limanı ve Oxagon üzerinden getirildi.

Oxagon'un sanayi bölgesindeki yatırımcılara NEOM'da lisans ve izinler, liman hizmetleri, mühendislik ve lojistik hizmetlerini içeren entegre bir sistem sağladığını ve bunun da projenin uygulama aşamalarında önemli ilerlemeler kaydetmesini sağladığını belirtti.

El-Gamidi, bugün inşa edilenin sadece bir istasyon değil, küresel bir model haline gelecek yeni bir endüstrinin başlangıcı olduğunu vurgulayarak, büyük ölçekli bir hidrojen endüstrisi kurmanın ve onu geleceğe taşımanın mümkün olduğunu dünyaya kanıtladığını ifade etti.

Projenin ekonomik ve sosyal etkisi hakkında konuşan el-Gamidi, şirketin NEOM Yeşil Hidrojen Projesi kapsamında 300 ila 350 arasında doğrudan istihdam sağlayacağını ve bunların çoğunun halihazırda doldurulduğunu, ayrıca destekleyici sektörlerde bu sayının 6 ila 7 katı arasında dolaylı istihdam yaratacağını açıkladı.

Projenin NEOM'da yer almasının, tesisin bakımını ve uzun vadeli sürdürülebilirliğini desteklemek için sürekli endüstriyel hizmetlere ihtiyaç duyulacağı anlamına gelen, yukarı ve aşağı akış hizmetlerinin geliştirilmesine kapı açacağını belirtti. Suudi Arabistan'daki hidrojen endüstrisinin yapay zekâ, dijitalleşme ve mühendislik çözümleri gibi alanlarda uzmanlaşmış birçok şirketi çekeceğini ve Suudi ekonomisinin çeşitlendirilmesi için yeni bir dayanak noktası olacağını vurguladı.

Gelecekteki fırsatlar

Oxagon CEO'su Vishal Wanchoo ise projenin NEOM'da ileri ve temiz endüstrilere ev sahipliği yaptığını ve bölgenin ana ekonomik itici güçlerinden biri olduğunu vurguladı. Oxagon'daki çalışmaların 2021'de planın başlatılmasından bu yana önemli ilerleme kaydettiğini açıkladı. Şehrin, Neom limanı çevresindeki Kızıldeniz'de, özellikle Avrupa ve Afrika olmak üzere birçok coğrafi bölgeye mükemmel erişim sağlayan stratejik bir konumda bulunduğunu ve bu nedenle ürün ihracatı ve Suudi Arabistan'a hizmet vermek için ideal bir yer olduğunu belirtti.

Wanchoo, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, Neom Limanı’nın halihazırda faaliyete geçtiğini ve endüstriyel şirketleri Oxagon'da iş kurmaya çekmek için çabaların sürdüğünü, Neom Yeşil Hidrojen Projesi’nin ise yeşil hidrojenin büyük ölçekli üretimi için ilk büyük proje olduğunu bildirdi. Ayrıca, Oxagon'un endüstriyel şehir için odaklandığı temel alanlar olan yapay zekâ veri merkezlerini genişletmenin ve genel olarak yapay zekâ sistemini geliştirmenin yanı sıra entegre bir yenilenebilir enerji sistemi kurmak için çalıştığını da doğruladı.

Wanchoo, Neom Limanı’nın şu anda Yeşil Hidrojen Projesi’ne malzeme tedarik ederek ve karmaşık sevkiyatlar gerçekleştirerek hizmet verdiğini açıkladı ve projenin gelecekteki fırsatlarına yönelik büyük heyecanı vurguladı. Ayrıca, Oxagon'un önceliklerinden birinin kapsamlı bir yenilenebilir enerji sistemi kurmak olduğunu belirterek, yeşil hidrojen alanındaki çalışmaların yaklaşık dört yıl önce başladığını ve geleneksel enerjiden temiz enerjiye geçişin devam ettiği göz önüne alındığında, Krallığa hizmet etmek ve ihracat kapasitesini artırmak için yenilenebilir enerji sisteminin tüm unsurlarının geliştirilmesinin önemini vurguladı.

Wanchoo, Oxagon’un odaklandığı ilk üç temel sütunun, rüzgâr enerjisi teknolojisinin geniş ölçekte yerli üretimi, güneş enerjisi teknolojisinin orta ve nihai aşamalarda yerli olarak üretilmesi ve yüksek üretim kapasitesine sahip bu tesislerin hem Suudi Arabistan’ın yenilenebilir enerji ihtiyacını karşılaması hem de ihracat pazarlarına hizmet etmesi olduğunu belirtti. Ayrıca, yenilenebilir enerji ekosisteminin kilit unsurlarından biri olarak batarya teknolojilerinin geliştirilmesi yönünde çalışmaların sürdüğünü ifade eden Wanchoo, bu alanda projenin önemli bir ilerleme kaydettiğini vurguladı.

Temiz ve teknik endüstrilerle ilgili olarak, Oxagon'un tüm faaliyetlerinin doğası gereği temiz enerji olan yenilenebilir enerji etrafında döndüğünü açıkladı. Hedefin yenilenebilir enerji bileşenlerinin üretimi ile sınırlı olmadığını, Oxagon'daki tüm endüstrilerin tamamen yenilenebilir enerji kullanarak çalıştırılmasına kadar uzandığını vurguladı. NEOM Yeşil Hidrojen Projesi'nin en büyük yenilenebilir enerji üretim projelerinden biri olduğunu ve tamamen temiz enerjiyle çalıştığını, bu sayede Oxagon'daki diğer endüstrilere de aynı enerjiyi sağladığını belirtti.

Wanchoo, teknik alandaki odak noktalarının yapay zekâ olduğunu belirterek, yapay zekâ ile yenilenebilir enerji arasında yakın bir bağlantı bulunduğunu vurguladı. Günümüzde yapay zekânın karşılaştığı en büyük zorluklardan birinin sürdürülebilirlik olduğunu, zira bu alanın soğutma amaçlı büyük miktarda enerji ve su tükettiğini söyledi. Bu nedenle, Oxagon, sürdürülebilir çözümler benimsemeye özen gösteriyor. Şehirde kurulacak dev yapay zekâ veri merkezi, yenilenebilir enerji ile çalışacak ve soğutma için deniz suyu kullanılacak; böylece operasyonların ve kullanılan teknolojilerin sürdürülebilirliği sağlanmış olacak.

Wanchoo ana hedefin bu görüşmeleri ilerletmek ve şirketlerin faaliyetlerine başlayabilmeleri için anlaşmaları sonuçlandırmak olduğunu vurguladı. Yenilenebilir enerji ve yapay zekâ projelerinin hızlı büyümesi göz önüne alındığında, planın 2026 yılı sonundan önce endüstriyel üretime başlamak ve 2027 yılına kadar tam üretime ulaşmak olduğunu belirtti.


Savaş hazırlığını artırmaya yönelik Suudi Arabistan- Amerika tatbikatları

Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
TT

Savaş hazırlığını artırmaya yönelik Suudi Arabistan- Amerika tatbikatları

Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)

Suudi Arabistan ve ABD kara kuvvetleri arasındaki ortak askeri tatbikat "Quincy-1" dün Fort Irwin askeri üssünde başladı.

Tatbikat, operasyonel hazırlığı artırmayı, uzmanlık alışverişinde bulunmayı ve çeşitli muharebe ortamlarında ortak operasyonların entegrasyonunu amaçlıyor.

Resim   Ortak tatbikat manevraları “Quincy-1” Fort Irwin askeri üssünde başladı, (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)

Yaklaşık bin 200 mil karelik bir alanı kaplayan dev Fort Irwin askeri üssü, Kaliforniya ve Nevada eyaletleri arasında, Mojave Çölü'nün kalbinde yer almaktadır.


Suudi Arabistan’a F-35 satışı masada: İsrail’in askeri hakimiyeti zayıflayabilir

Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)
Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)
TT

Suudi Arabistan’a F-35 satışı masada: İsrail’in askeri hakimiyeti zayıflayabilir

Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)
Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)

ABD, Suudi Arabistan'ın 48 adet F-35 savaş jeti satın alma teklifini değerlendiriyor. 

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla Reuters'a konuşan ABD'li yetkililer, Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) teklif üzerinde aylardır çalıştığını belirtiyor. 

Pentagon'daki politika departmanından geçen teklifin, bakanlıktaki üst düzey yetkililer tarafından değerlendirmeye alındığı ifade ediliyor. 

Diğer yandan nihai satış kararı için kabine düzeyinde ilave onaylar, Kongre'ye bildirim ve Donald Trump'ın imzası gerekecek.

Haberde, Suudi Arabistan yönetiminin, uçakları satın almak için doğrudan Trump'la iletişime geçtiği aktarılıyor. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 18 Kasım'da Beyaz Saray'ı ziyaret edecek. Sürecin bu görüşmeden önce hızlandırıldığı ifade ediliyor. 

Analizde, hava kuvvetlerini modernize etmek ve özellikle İran'dan gelebilecek muhtemel tehditlere karşı koymak amacıyla Riyad yönetiminin yıllardır bu savaş uçaklarını istediğine işaret ediliyor. 

Washington'ın Riyad'la savunma işbirliğini geliştirmeye açık olduğunu göstermesi üzerine Suudi Arabistan'ın jetler için tekrar teklifte bulunduğu belirtiliyor. Suudi Arabistan Hava Kuvvetleri'nde Boeing yapımı F-15'ler ve Avrupa menşeli Tornado ve Typhoon savaş jetleri yer alıyor. 

Trump, mayıstaki Ortadoğu turunda Suudi Arabistan'ı ziyaret etmiş, iki ülke arasında 142 milyar dolarlık silah anlaşması imzalanmıştı. Beyaz Saray'ın "tarihin en büyük savunma satış anlaşması" diye nitelediği anlaşma hava ve füze sistemlerinden iletişim teknolojilerinin 

geliştirilmesine kadar birçok kalemi içeriyordu. 

Öte yandan satışın gerçekleşmesinin, ABD'nin Ortadoğu'daki politikasında önemli bir değişime işaret edeceği belirtiliyor. 

Ortadoğu'da filosunda F-35 bulunan tek ülke İsrail. Washington silah satışlarıyla İsrail'in "niteliksel askeri üstünlüğünü" sağlama politikası yürütüyor ancak bu jetlerin Suudi Arabistan'a da satılmasının, bölgedeki "askeri dengeleri değiştirebileceğine" dikkat çekiliyor. 

Israel Hayom'daki analizde de bu hamlenin "İsrail'in bölgedeki askeri hakimiyetine meydan okuma" anlamına geleceği yazılıyor. 

Riyad yönetimi, F-35'leri satın almak için eski ABD Başkanı Joe Biden'la da görüşmüştü. Suudi Arabistan-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi çerçevesinde bu satışların gerçekleştirilebileceği bildirilmişti. Ancak iki ülke arasında ABD arabuluculuğunda yürütülen normalleşme görüşmeleri, Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşı nedeniyle askıya alınmıştı. 

Independent Türkçe, Reuters, Israel Hayom