Hafter tarafı: 'Katar ve Türkiye barış sürecini ‘sabote etmeye’ çalışıyor'

LUO’nun askeri birlikleri, polis güçlerini desteklemek çin Bingazi çevresinde devriye atıyor (Askeri Bilgi Bürosu)
LUO’nun askeri birlikleri, polis güçlerini desteklemek çin Bingazi çevresinde devriye atıyor (Askeri Bilgi Bürosu)
TT

Hafter tarafı: 'Katar ve Türkiye barış sürecini ‘sabote etmeye’ çalışıyor'

LUO’nun askeri birlikleri, polis güçlerini desteklemek çin Bingazi çevresinde devriye atıyor (Askeri Bilgi Bürosu)
LUO’nun askeri birlikleri, polis güçlerini desteklemek çin Bingazi çevresinde devriye atıyor (Askeri Bilgi Bürosu)

General Halife Hafter komutasındaki Libya Ulusal Ordusu (LUO), Katar ve Türkiye’yi Birleşmiş Milletler’in (BM) ülkede yürüttüğü barış sürecini ‘sabote etmeye’ çalışmakla suçladı. Öte yandan Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti, Doha ile yeni bir askeri anlaşama imzaladı.
UMH Savunma Bakanı Selahaddin en-Nemruş, Katar ve Libya’nın savunma ve içişleri bakanlarının Doha’da bir araya gelerek, Libya krizindeki son gelişmeler ve Doha'nın güvenlik ve istikrarın artırılmasındaki rolünü ele aldığını açıkladı. Nemruş, açıklamada ayrıntıya yer vermeden iki ülkenin savunma bakanlıkları arasında eğitim ve kabiliyet geliştirme konusunda bir işbirliği protokolü imzalandığını söyledi.
Ancak yerel basın kuruluşları ve LUO’ya yakın kaynaklar, anlaşmanın Katar’a özellikle de ülkenin batısındaki Mısrata kentinde UMH güçlerinin askeri karargahlarında askeri varlık ve lojistik tesisler sağlanmasını içerdiğini söyledi.
UMH Savunma Bakanlığı Ofisi tarafından yayınlanan fotoğrafta, Nemruş, Katar ziyareti sırasında UMH Özel Kuvvetler Komutanı Hamad Abdullah bin Futays el-Merri’nin yanında görünüyordu. Merri, 2011 yılında Libya’nın eski Devlet Başkanı Muammer Kaddafi rejimini devirmede önemli rol oynamıştı. Bakanlık tarafından yayınlanan fotoğraflarda,  Katar Müşterek Özel Kuvvetlerin karargahını gezdikten sonra Merri’ye bir hediye verdiği görüldü.
Öte yandan UMH tarafından gerçekleştirilen Öfke Volkanı Operasyonu odası, Cufra hava üssünün uydu görüntüsünü yayınladı.  Bu fotoğraflarda, Eylül ayında inşa edilmeye başlanan pistin yanındaki üssün içinde kazılar ve yeni noktaların inşası tespit edildi.

LUO’dan suçlama
Öte yandan dün sabah yaptığı kısa bir açıklamayla suikast söylentilerini reddeden LUO Motivasyon Dairesi Başkanı Tümgeneral Halid el-Mahcub, Katar ve Türkiye’yi Libya’daki askeri gidişatı engellemekle suladı.
Mahcub, geçtiğimiz Perşembe günü yaptığı açıklamada, “İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) örgütüne bağlı bazı oluşumlar Libya'da ateşkes anlaşmasını engellemeye çalışıyor. Sirte-Cufra hattında herhangi bir askeri harekat bulunmuyor” ifadelerini kullandı. Mahcub,  milislerin Katar ve Türkiye’den destek aldığını söyleyerek ordunun hala ateşkeste kararlı olduğunu vurguladı.
LUO’ya bağlı Libya Haber Ajansı’na açıklamalarda bulunan Mahcub, İhvan-ı Müslimin’i özellikle de Bingazi kentinin güvenlik açısından istikrarsız olduğu yanılsaması oluşturmak için söylentiler yaymak ve kafa karışıklığı yaratmak için sistematik bir karalama çalışması yürütmekle suçladı.
UMH heyeti, 5 + 5 ortak askeri komite ilk toplantısını Sirte'deki yeni karargahında tamamladıktan sonra LUO heyeti tarafından uğurlanarak Sidre Havalimanı’ndan başkent Trablus'taki Mitiga Havalimanı'na gitmek üzere ayrıldı. Bu yılın başından beri altıncısı düzenlenen toplantı yabancı ve paralı güçlerin Libya’dan çekilmesi için adımlar atılması konusunda bir anlaşmaya varılarak sonlandırıldı.
Komite dün akşam düzenlediği basın toplantısında, sahil yolunun açılması ve vatandaşların kolay hareket etmesini sağlamak için gerekli olan her şeyin alınmasıyla bunun ilk aşaması üzerinde anlaşmaya varıldığını açıkladı. Komite ayrıca bir an önce tekrar toplanma kararı aldı. Komite, ‘koşulların hassasiyeti’ nedeniyle gazetecilerin sorularını yanıtlamayı reddetti.
BM Misyonunun Güvenlik Kurumlarını Destekleme Dairesi Başkanı Salim Raad, iki tarafın ‘sahil yolunu vatandaşların geçişine izin verecek bir mesafeden boşaltmaya başlama’ konusunda anlaştıklarını açıkladıkları sonuç bildirisini okudu. Tüm paralı askerler ve yabancı savaşçıların sahil yolunu açarak hedeflenen bölgeden çıkarılıp Trablus ve Bingazi'de toplanmasının hedeflendiğini bildiren Raad, bir sonraki aşamada Libya topraklarından ayrılma faaliyetlerinin başlamasının planlandığını ifade etti.
Öte yandan LUO, dün akşam, Bingazi'de Ortak Güvenlik Komitesi tarafından başlatılan operasyonda tüm askeri birliklerinin İçişleri Bakanlığı'na destek için harekete geçeceğini duyurdu. Açıklamada bu hareketin, Bingazi kentinde güvenliği sağlamak, suçu ortadan kaldırmak, tüm fail ve haydutları tutuklamak amacıyla doğrudan Ordu Başkomutanı'nın yönlendirmesi altında gerçekleştirileceğine işaret edildi.



AB, Lübnan'da derhal ateşkes sağlanması ve 1701 sayılı karara uyulması çağrısını yineledi

Beyrut'un güney banliyösündeki bir mahalleyi hedef alan İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yerden dumanlar yükseliyor, 22 Kasım 2024. (AFP)
Beyrut'un güney banliyösündeki bir mahalleyi hedef alan İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yerden dumanlar yükseliyor, 22 Kasım 2024. (AFP)
TT

AB, Lübnan'da derhal ateşkes sağlanması ve 1701 sayılı karara uyulması çağrısını yineledi

Beyrut'un güney banliyösündeki bir mahalleyi hedef alan İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yerden dumanlar yükseliyor, 22 Kasım 2024. (AFP)
Beyrut'un güney banliyösündeki bir mahalleyi hedef alan İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yerden dumanlar yükseliyor, 22 Kasım 2024. (AFP)

Avrupa Birliği’nin (AB) Lübnan delegasyonu bugün (Cuma), acil ateşkes çağrısını ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının tam olarak uygulanması konusundaki kararlılığını yineledi.

Delegasyonun X platformundaki hesabından yapılan açıklamada, AB'nin Lübnan'ı, halkını ve toprak egemenliğini destekleme kararlılığı vurgulandı.

İsrail, Gazze Şeridi'ne yönelik savaşını eylül ayında Lübnan'a doğru genişletti ve Ekim 2023'ten bu yana İsrail'le karşılıklı bombardımanda bulunan Hizbullah'ın çok sayıda üst düzey komutanını öldürdü.

İsrail saldırıları binlerce kişinin ölümüne, en az bir milyon Lübnanlının Güney Lübnan'dan göç etmesine ve ülkenin çeşitli bölgelerinde geniş çaplı yıkıma neden oldu.