Netanyahu, Likud Partisi üzerindeki kontrolünü artırmaya çalışıyor

Likud’dan ayrılan Gideon Saar. (Reuters)
Likud’dan ayrılan Gideon Saar. (Reuters)
TT

Netanyahu, Likud Partisi üzerindeki kontrolünü artırmaya çalışıyor

Likud’dan ayrılan Gideon Saar. (Reuters)
Likud’dan ayrılan Gideon Saar. (Reuters)

İsrail Parlamentosu Knesset, mevcut hükümetin 2020 yılı bütçesini belirleyememesi üzerine çarşamba sabahı kendisini feshetti. Bu çerçevede İsrail, iki yıl içerisinde dördüncü kez seçimlere gidecek.
Mevcut Knesset, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi ve Savunma Bakanı Benny Gantz liderliğindeki Mavi- Beyaz İttifakı arasında zorlu bir süreç sonrasında varılan bir anlaşma ve sayısız sorunla oluşturulan bir hükümet ile yalnızca 9 ay 6 gün boyunca faaliyet gösterdi.
Knesset Başkanı Yariv Levin, Knesset’in feshedildiğini ve yeni seçimlerin ya 23 Mart’ta yapılacağını ya da 10 Nisan’a ertelenebileceğini duyurdu. Levin, Knesset feshedilmeden önce ‘hassas dönem’ olarak tanımladığı seçim süreci için Knesset’e yeni bir hukuk danışmanı atandığını bildirdi. Knesset, bütçe sürecini 22 Aralık yerine 5 Ocak’a erteleme girişimini bir önceki oturumda düşürmesinin ardından feshedilmişti.
Netanyahu, Likud’un seçimlere gitmemeyi tercih edeceğini belirterek Knesset’in feshedilmesini önlemeye çalıştı. Ancak sağın, sol ve ılımlı bir hükümet oluşturulmasını engelleyeceğine ve  büyük bir zafer elde edeceğine dikkat çekti.
Netanyahu, eski müttefiki Gantz’ı İsrail’i gereksiz seçimlere sürüklemenin arkasında olmakla suçladı. Gantz ise Netanyahu’nun yalan hikayeler uydurduğunu ve yargılanmaktan kaçmaya çalıştığını belirtti. Kendine yöneltilen suçlamaları yalanladı. Gantz ayrıca Netanyahu’yu kişisel nedenlerle bütçeyi onaylamayı reddetmekle de suçladı.
İsrail’de 3 yıllık bir süre için imzalanan koalisyon anlaşmasında, Netanyahu’nun hükümete 18 ay liderlik etmesi ve Kasım 2021'de başbakanlık pozisyonunu Gantz’a devretmesi öngörülüyordu. Kovid- 19 salgını nedeniyle tarihinin en kötü krizinine ve ekonomik çöküntüye sahne olan İsrail’in istikrara ihtiyaç duyduğu göz önüne alındığında, Benny Gantz 2021 bütçesi de dahil olmak üzere iki yıllık bir süre için koalisyonun genel bütçeyi onaylamasında ve rotasyonun sağlanmasında ısrar etti. Ancak Netanyahu, Gantz’ın koalisyonu istikrarsız bir durumda tutmak için siyasi bir taktik ortaya koyduğunu iddia ederek 2021 bütçesini onaylamayı reddetti. Bu durum da iktidarı Gantz’a devretmeden önce hükümetin feshedilmesini kolaylaştırdı.
Ancak Netanyahu konuya dair şu açıklamalarda bulundu:
“Gantz, partisindeki iç çatışmalar nedeniyle anlaşmalardan çekildi. Nissenkorn’a (Mavi- Beyaz İttifak’tan Adalet Bakanı ve Netanyahu’nun yerini almak istedi) halkın iradesini çiğneyen sol görüşlü yetkililerin diktatörlüğünü teşvik etmesine izin verilmesi hususundaki ısrarı nedeniyle geri adım attı.”
Binyamin Netanyahu ayrıca taraftarlarına “Solcu olmayan bir sağ hükümeti kurmanın tek yolu Likud’u seçmektir” çağrısı yaptı.
Mavi- Beyaz İttifak’ın Netanyahu’nun suçlamalarına yanıtı ise gecikmedi. Parti, ‘üç iddianameyle suçlanan sanığın ülkeyi dördüncü seçimlere sürüklediğini’ vurguladı. A Açıklamada ayrıca “Duruşma olmasaydı bütçemiz olurdu. Tabii ki seçim de olmazdı” denildi.
Netanyahu ise seçim sürecinde Likud kontrolünü artırmak istiyor.
Likud yetkilileri, partinin Knesset belirlenmeden önce, özellikle de başta Likud’dan ayrılan ve yeni bir parti kuran Gideon Saar olmak üzere Netanyahu’nun içerideki düşmanlarından kurtulmadan önce ön seçim yapmayacağını belirttiler. Kanal 7’ye göre ise Netanyahu, durumu olduğu gibi korumayı tercih ediyor ve ön seçimlerin, parti listesine yeni isimlerin girmesine veya mevcut kişilerin çıkmasına yol açabileceğinden korkuyor.
Eski Başbakan Ariel Şaron’un oğlu Gilad Şaron, seçimlerin yapılmasını engellemeye yönelik her türlü harekete karşı olduğunu bildirdi. Şaron, “Biz (Likud), son demokratik parti olarak kalacağız. Seçimlerden önce ön seçimler yapmalıyız. Yoksa tüm diktatör partiler gibi oluruz” dedi. Likud, şu an İsrail’deki diğer partilere karşı üstünlüğünü koruyor. Ancak yeni bir hükümet kurma konusunda zorluklarla karşı karşıya. İsrail’deki kamuoyu yoklamaları Likud’dan ayrılan Gideon Saar’ın hükümeti belirli ittifaklarla kurmaya en yakın kişi olduğunu gösteriyor.
‘Kan’ radyo, ‘103 FM’ ve ‘Kanal 12’ başta olmak üzere İsrail’deki farklı yayın kuruluşlarının yaptığı anketler, bugün seçimlerin yapılması halinde Likud’un Saar olmadan hükümet kuramayacağını ortaya koydu. Ancak yine de Saar’ın, Likud ve Binyamin Netanyahu olmadan bir hükümet kurabileceği belirtiliyor.
Anketlere göre Likud gücünü koruyarak 28 koltuk elde edecek. Saar (Netanyahu’nun düşmanı) başkanlığındaki ‘Yeni Umut’ partisi18 ila 20 koltuğa ulaşırken, Yair Lapid (Netanyahu’nun düşmanı) başkanlığındaki Yesh Atid de (Gelecek Var) 15 koltuk kazanacak. Aynı şekilde Naftali Bennett liderliğindeki Yeni Sağ (Netanyahu’ya karşı) 14 koltuğa, Ortak Liste de (Netanyahu’ya karşı) 11 koltuğa ulaşacak. İki radikalizm yanlısı, Shai ve Birleşik Tevrat Yahudiliği partileri de 8’er koltuk elde edecek. Avigdor Liberman (Netanyahu’ya karşı) liderliğindeki Evimiz İsrail Partisi 7, Meretz de (Netanyahu’ya karşı) 6 koltuk kazanacak. Dağılmaması halinde Mavi- Beyaz İttifak’ın ise yalnızca 5 koltuk elde etmesi bekleniyor.
Anket sonuçlarına göre Saar, Likud olmadan bir hükümet kurma kapasitesine sahip. Ancak hükümeti kurma görevini elde etmek için Meretz’e ve hatta belki de Ortak Liste’nin desteğine ihtiyacı olacak. Yeş Atid, Yeni Sağ ve Haredi partilerinin koalisyona katılması halinde Likud olmadan 63 Knesset üyesinden oluşan bir koalisyon kurabilecek. Böyle bir koalisyon, Evimiz İsrail’in de dahil olması halinde 70 Knesset üyesinden oluşacak. Yapılan açıklamalar söz konusu tablonun her an değişebileceği yönünde.



Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: Çinli kaptan hedefte

225 metre uzunluğunda ve 32 metre genişliğindeki Yi Peng 3, Rusya'da yüklenen gübreleri taşıyor (Reuters)
225 metre uzunluğunda ve 32 metre genişliğindeki Yi Peng 3, Rusya'da yüklenen gübreleri taşıyor (Reuters)
TT

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: Çinli kaptan hedefte

225 metre uzunluğunda ve 32 metre genişliğindeki Yi Peng 3, Rusya'da yüklenen gübreleri taşıyor (Reuters)
225 metre uzunluğunda ve 32 metre genişliğindeki Yi Peng 3, Rusya'da yüklenen gübreleri taşıyor (Reuters)

Baltık Denizi'nde Finlandiya, Almanya, İsveç ve Litvanya arasında bağlantı kuran denizaltı telekomünikasyon kablolarının kopmasıyla başlayan sabotaj tartışması sürüyor. 

Amerikan gazetesi Wall Street Journal'ın (WSJ) aktardığına göre, yürütülen soruşturmalarda Çin merkezli Ningbo Yipeng şirketine ait Yi Peng 3 adlı kargo gemisinin kaptanına odaklanılıyor. 

WSJ'ye konuşan ve kimliklerinin paylaşılmasını istemeyen yetkililer, geminin kaptanının Çin vatandaşı olduğunu, güvertede Rus bir denizcinin yer aldığını söylüyor. Bu iki kişinin de henüz sorguya alınmadığı belirtiliyor. 

Geçen hafta Danimarka donanması, sabotajda rol oynamış olabileceği gerekçesiyle Yi Peng 3'ü yakın takibe almıştı. Kaynaklar, bu sırada Danimarkalı bir yetkilinin kısa süreliğine Yi Peng 3'e çıktığını ifade ediyor. 

Bazı Batılı emniyet ve istihbarat yetkilileri, olayda Pekin yönetiminin rolü olmadığını savunuyor. Baltık Denizi'nde yaşanan kablo kopmalarının Rus istihbaratı tarafından düzenlenen bir sabotaj operasyonu olduğunu iddia ediyorlar. 

Kremlin ise WSJ'ye gönderdiği açıklamada iddiaları "saçma ve asılsız suçlamalar" diye niteliyor. 

Pekin de olayla ilgileri olduğuna dair iddiaları reddetmişti. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, dün yaptığı açıklamada "uluslararası denizaltı kablolarının ve diğer altyapının güvenliğinin uluslararası hukuka uygun olarak korunması için tüm ülkelerle işbirliği yaptıklarını" bildirmişti. 

Sabotaj tartışmalarının odağındaki Yi Peng 3, Danimarka'nın münhasır ekonomik bölgesi dahilindeki uluslararası sularda demirlemiş durumda. Yük gemisinin etrafına Danimarka, Almanya ve İsveç'e ait NATO gemilerinden oluşan bir filo konuşlandırıldı. İsveç ise geminin soruşturma için kendi sularına geri gelmesi çağrısında bulunuyor.

Uluslararası deniz hukuku uyarınca NATO gemileri, Yi Peng 3'ü kendi limanlarından birine girmeye zorlayamaz. WSJ'nin aktardığına göre İsveçli ve Alman yetkililer, gemiye erişip mürettebatı sorgulamak için Yi Peng 3'ün sahibi şirketle görüşüyor.

Denizaltı kablolarındaki hasar, 17-18 Kasım'da meydana gelmişti. Son incelemelere göre Rusya'nın Leningrad Oblastı'ndaki Ust-Luga limanından 15 Kasım'da ayrılan Yi Peng 3, 17 Kasım akşamı İsveç sularında denize çapa attıktan sonra harekete devam etti. Sürüklenen çapanın, bundan kısa süre sonra İsveç ve Litvanya arasındaki ilk kabloyu kestiği düşünülüyor. 

Bu sırada deniz trafiğinde gemilerin hareketlerini bildiren Otomatik Tanımlama Sistemi'ne gönderilen sinyaller kesildi. Denizcilikte bu duruma "karanlık olay" adı da veriliyor. Sinyalin neden durduğu henüz tespit edilemedi. 

Uydu ve diğer gemi takip verilerine göre Yi Peng 3, çapa atması nedeniyle hızı azalsa bile hareket etmeyi sürdürdü. Geminin sonraki gün yaklaşık 180 kilometre yol kat ettiği aktarılıyor. Bu süre zarfında çapanın Almanya ve Finlandiya arasındaki kabloları da kopardığı belirtiliyor. 

Uluslararası denizcilik faaliyetleriyle ilgili verileri analiz eden Kpler firmasının WSJ'yle paylaştığı bilgilere göre, geminin çapası ve gövdesinde bu analizle uyumlu hasarlar oluştu. Firmanın incelemesinde şu ifadelere yer veriliyor: 

Ilıman hava koşulları ve risk oluşturmayan dalga yükseklikleri göz önüne alındığında, olayda kazara çapa sürüklenmesi olasılığı minimum görünüyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters