Fas’tan Kudüs Komitesi'nin yeniden toplanması için çağrı

Kudüs'teki Yafa Kapısı yakınlarında Noel ağacı taşıyan bir Filistinli (AFP)
Kudüs'teki Yafa Kapısı yakınlarında Noel ağacı taşıyan bir Filistinli (AFP)
TT

Fas’tan Kudüs Komitesi'nin yeniden toplanması için çağrı

Kudüs'teki Yafa Kapısı yakınlarında Noel ağacı taşıyan bir Filistinli (AFP)
Kudüs'teki Yafa Kapısı yakınlarında Noel ağacı taşıyan bir Filistinli (AFP)

Fas Kralı VI. Muhammed, Kudüs Komitesi'nin 21. dönem toplantısı için yakın zamanda çağrı yapacağını duyurdu. Kudüs Komitesi’nin son oturumu bundan altı yıl önce Fas Krallığı'nda gerçekleştirilmişti. Bu toplantı, Kudüs Şehri'nin özel statüsünü korumak ve tarihi ve kültürel özelliklerinin, manevi sembolizminin ve dini kimliğinin korunmasına katkıda bulunmanın yollarını ele almak üzerine yoğunlaşacak.
Fas Kralı VI. Muhammed, Kudüs Komitesi’nin Fas'ta düzenlenecek 21. dönem toplantısı için yakında çağrı yapacağını Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a gönderdiği bir mektup ile duyurdu. Fas Kralı dün ise ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı ve üst düzey danışmanı Jared Kushner ve İsrail ulusal güvenlik danışmanı Meir Ben Shabat başkanlığındaki ortak bir ABD-İsrail heyetini kabul etmişti.
Fas hükümdarı, önümüzdeki dönemde Kudüs Komitesi’nin yürütme kolu olan Beytu’l-Mal el-Kuds eş-Şerif Ajansı’nın (BMAQ) yeniden yapılandırılacağını duyurdu. Böylece, Kudüs'teki sağlık, eğitim, barınma ve sosyal alanla ilgili Filistin halkının yararına olan somut plan ve programlar ve Kudüs kentinde Filistin halkının yararına olan sosyal alanla ilgili her şey uygulanmaya devam edecek.
Kudüs Komitesi, 12-15 Temmuz 1975 tarihlerinde Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde düzenlenen İslam Konferansı Teşkilatı’na (şimdiki adı İslam İşbirliği Teşkilatı) üye ülkelerin katılımıyla gerçekleştirilen Altıncı Dışişleri Bakanları Konferansı'nın tavsiyesi üzerine kuruldu. 1979 yılında Fas'ın Fes kentinde düzenlenen Onuncu Dışişleri Bakanları Konferansı'nın kararına göre komitenin başkanlığı görevi Fas Kralı II. Hasan'a verildi. 1998 yılında, Beytu’l-Mal el-Kuds eş-Şerif Ajansı adında Kudüs Komitesine bağlı bir vakıf kuruldu. Bu vakıf sağlık, eğitim, barınma ve dini mirasın korunması alanlarında çalışmalar yürütüyor. Fas Kralı'nın girişimiyle kurulan söz konusu vakıf, Fas'ın İfran kentinin ev sahipliğinde gerçekleşen komitenin on beşinci toplantısında ilk kez dile getirilmişti. Kudüs Komitesi şu 16 ülkeden oluşmakta: Fas, Filistin, Irak, Ürdün, Lübnan, Suriye, Moritanya, Suudi Arabistan, Mısır, İran, Bangladeş, Endonezya, Pakistan, Gine, Nijer ve Senegal.
Fas Kralı tarafından kaleme alınan mektupta, Kudüs Komitesi’nin toplantısının yapılacağı tarih belirtilmedi. Komitenin son toplantısı 2014 yılında 17 ve 18 Ocak tarihlerinde Marakeş'te yapıldı. Beytu’l-Mal el-Kuds eş-Şerif Ajansı, Kudüs Komitesi'nin yürütme kolu. Vakıf, 2011'den beri üye ülkelerden herhangi bir bağış almadı. Her yıl, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi’nde (DBK) kararlar alınır ve üye devletlere vakıfı desteklemeleri çağrısında bulunulur. Bunların sonuncusu Nijer'in Niamey kentinde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 47. DBK Toplantısı oldu. Vakıf, geçtiğimiz 22 yıl boyunca finansal değeri yaklaşık 65 milyon dolar olan plan ve projeleri hayata geçirdi. Vakfın bütçesi eğitim, barınma, sağlık, kültür, spor, kadınları destekleme ve zor durumdaki gençlerin, çocukların ve grupların bakımını üstlenme gibi projelerde harcandı.
Diğer yandan Fas Kralı VI. Muhammed, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a gönderdiği mektubunda, bu yıl 10 Aralık Perşembe gününde, kendisiyle yaptığı telefon görüşmesinin içeriğinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kralı VI. Muhammed, görüşmede, Fas’ın Filistin meselesine ilişkin değişmez tutumu ve Filistin halkının meşru haklarını savunmaya yönelik kalıcı ve amansız taahhüdüne dayanan verimli diyalog ve karşılıklı etkileşim gerçekleştirildiğini belirtti. Fas Kralı, mektubunda, uluslararası kabul görmüş iki devletli çözüme dayalı olan ve Filistin davasını destekleyen değişmez devlet siyasetine vurgu yapan Kral VI. Muhammed bu çatışmaya nihai, kalıcı ve kapsamlı bir çözüm bulmanın tek yolunun Filistin ve İsrail tarafları arasındaki müzakerelere bağlı kalmak olduğunu dile getirdi.
Fas Kralı VI. Muhammed, İİT’ye bağlı Kudüs Komitesi Başkanı sıfatıyla şunları söyledi: “Bu kutsal şehrin eski tarihi kimliğini ilahi dinler arasında bir arada yaşama alanı olarak korumak, Kudüs şehrinin özel statüsünü savunmaya devam etmek, semavi dinlerin müntesipleri için dini ritüelleri yerine getirme özgürlüğüne saygı duymak ve Kudüs’ün İslami karakterini ve Mescid-i Aksa'nın kutsallığını muhafaza etmek için hiçbir çabadan kaçınmayacağım. Fas, Filistin davasını daima Batı Sahra konusu düzeyinde değerlendiriyor. Fas’ın, Batı Sahra'nın Fas'a ait olduğunun güçlendirilmesi için yapacağı çalışma ne bugün ne de gelecekte, Filistin halkının meşru haklarını elde etmede gösterdiği mücadele hesabına kesinlikle olmayacak. Fas, Ortadoğu'da adil ve kalıcı barışın oluşması için çaba göstermeye devam edecek. Kudüs Komitesi'nin 21. dönem toplantısı için yakın zamanda çağrı yapacağım.”
Fas Kudüs ve Gazze Şeridi'nde maliyetini kendisi karşılayarak çeşitli kültürel, eğitimsel ve sosyal projeler yürütmektedir. Beytu’l-Mal el-Kuds eş-Şerif Ajansı tarafından açılan ve 5 milyon dolar harcanan Kudüs'teki “Fas Kültür Merkezi" bu projeler kapsamında yer almakta. Fas Kültür Merkez’inde; Fas sanatı müzesi, Fas kütüphanesi, Fas salonu, bir edebi "Eş-Şurfe" isimli kafe ve çok amaçlı salonlar bulunmakta.
1967'de İsrail güçleri tarafından yıkılmadan önce Mağribi Mahallesi'nde yaşayan Faslı ailelerden geriye kalan 26 aile bu binada kalıyor. Vadi El-Ceviz semtindeki Kral II. Hasan Okulu da Fas'ın tamamen kendi imkanlarıyla inşa ettiği ve Kudüs Eğitim Müdürlüğü'ne devrettiği modern bir okuldur. Diğer yandan okul, gençleri kutsal şehrin doğal dengesine saygı duymaya teşvik etmek için bir çevre kulübü kurdu.
Fonlarını tamamen Fas'tan alarak, Kudüs'teki Şufat Mülteci Kampı’nda El-Mesire kız lisesini inşa eden vakıf ayrıca, Yebus Kültür Merkezi'nde Marakeş salonu kurdu. Bu çabanın karşılığında kültür merkezinin ana sergi salonuna "Marakeş" ismi verildi.
Fas, 2009 yılında İsrail tarafından Gazze’ye düzenlenen hava saldırısında yerle bir olan Beyt Hanun'daki Kral II. Hasan Tarım ve Çevre Bilimleri Koleji’ni yeniden inşa etti. Bu, Kral VI. Muhammed'in kişisel servetinden 6 milyon dolar bağışlamasıyla gerçekleşti. Fas ayrıca, 2009 ve 2012 yıllarında meydana gelen çatışmaların ardından Gazze’de askeri sahra hastaneleri kurdu.



Kassam Tugayları'ndan yapılan açıklama Ebu Ubeyde'nin akıbetine ilişkin belirsizliği ortadan kaldırdı

 Ebu Ubeyde, 11 Kasım 2019'da Gazze Şeridi'nde düzenlenen bir askeri geçit töreninde konuşuyor (Reuters)
Ebu Ubeyde, 11 Kasım 2019'da Gazze Şeridi'nde düzenlenen bir askeri geçit töreninde konuşuyor (Reuters)
TT

Kassam Tugayları'ndan yapılan açıklama Ebu Ubeyde'nin akıbetine ilişkin belirsizliği ortadan kaldırdı

 Ebu Ubeyde, 11 Kasım 2019'da Gazze Şeridi'nde düzenlenen bir askeri geçit töreninde konuşuyor (Reuters)
Ebu Ubeyde, 11 Kasım 2019'da Gazze Şeridi'nde düzenlenen bir askeri geçit töreninde konuşuyor (Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları liderliğinin, Gazze Şehri için beklenen çatışma ve kaçırılan İsraillilerin olası akıbeti hakkında imzaladığı açıklama, İsrail'in 30 Ağustos'ta suikastını duyurduğu Kassam Tugayları sözcüsü Huzeyfe el-Kehlut'un, (daha çok "Ebu Ubeyde" olarak bilinen kişinin) akıbeti hakkındaki tüm belirsizlikleri ortadan kaldırdı.

Açıklamada, Kassam Tugayları'nın her önemli olayda örgüt adına düzenli olarak tweet atan Ebu Ubeyde'nin, Gazze Şehri'nin batısında el-Rimal semtindeki bir apartman dairesinde öldürüldüğünü açıkça ortaya konuyor.

O dönemde, Ebu Ubeyde'nin akıbeti hakkında çelişkili açıklamalar vardı. Ancak suikastından yaklaşık iki gün sonra İsrail, elindeki istihbarat bilgilerine dayanarak, operasyonda öldürüldüğünü doğruladı. Bu bilgiyi İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz açıkladı.

O dönemde, Ebu Ubeyde'nin ailesinden kaynaklar, Şarku'l Avsat'a suikasta kurban gittiğini doğruladı. Ancak Hamas kaynakları, çoğunluk bunu doğrulasa da o dönemde çelişkili açıklamalarda bulundu.

Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'nın sözcüsü Ebu Ubeyde (Arşiv- EPA)Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'nın sözcüsü Ebu Ubeyde (Arşiv- EPA)

Tutarlı kaynaklar, Ebu Ubeyde'nin ölümüyle ilgili tartışmanın, ailesinin bile cesedini ilk başta teşhis etmekte yaşadığı zorluklar nedeniyle o dönemde devam ettiğini doğruluyor. Vücudunun büyük bir kısmı yok olmuştu ve kimliğinin tespit edilmesinde elinin bir kısmı belirleyici rol oynamıştı.

Şarku'l Avsat'a konuşan kaynaklar, Ebu Ubeyde'nin eşi ve üç çocuğuyla birlikte öldürüldüğünü, dördüncü çocuğunun akıbetinin ise henüz bilinmediğini ve cesedinin de yok edilmiş olabileceğini ifade etti.

Aile kaynakları, Ebu Ubeyde'nin savaş sırasında uzun süre eşi veya başka bir aile üyesiyle birlikte olmadığını belirtiyor. Ancak son aylarda, özellikle ocak ayındaki ve 18 Mart'a kadar süren son ateşkesin ardından ailesiyle görüşmüş ve yanlarında kalmış.

Kassam Tugayları içinde, Ebu Ubeyde'nin Askeri Konsey üyesi olduğu ve Genelkurmay toplantılarına sık sık katıldığı bilinmektedir. Uzun yıllardır Muhammed Dayf'a yakın olduğu düşünülmekte ve İkinci el-Aksa İntifadası sırasında Cibaliye kampında bir süre birlikte olmuşlar.

Kassam Tugayları sözcüsü olarak bilinen Ebu Ubeyde'nin dört çocuğu var: en büyüğü İbrahim (16 yaşında), Liyan, Minetullah ve en küçüğü Yeman.

Ebu Ubeyde, Filistin dışında doğdu. Babası coğrafya öğretmeni olarak çalışırken, kendisi İslam Hukuku Fakültesi'nde yüksek lisans yaptı ve doktorasını neredeyse tamamladı.

Ebu Ubeyde, Kassam Tugayları sözcüsü olarak görev yaptığı 2003 yılından bu yana birçok suikast girişiminin hedefi oldu. Bu girişimlerden bazılarında yaralandı; bunlardan en az biri mevcut savaş sırasında gerçekleşti.

Ebu Ubeyde'nin kendine ait bir evi yoktu, ancak İsrail gözetimi altındaydı. Bir keresinde, kiralık dairelerde bir yerden başka yere taşındığı konut binasının önünde aracına patlayıcı cihaz yerleştirilmişti.

Bu savaş sırasında babasının evi birkaç kez bombalandı. Babasının ikinci oğluydu. İsrail ayrıca kız kardeşi Haya'yı, kocasını ve çocuklarını da öldürdü. İsrail ayrıca kız kardeşi Afnan'ı, kocasını ve çocuklarını da evlerini hedef alan bir hava saldırısında öldürdü. Kız kardeşi Yusra'nın çocukları da öldürüldü, ancak Yusra ve kocası evlerini hedef alan hava saldırısından sağ kurtuldu. Kardeşi Muhammed, birkaç ay önce düzenlenen bir baskın sonrasında Kemal Advan Hastanesi'nde tutuklandı.


Gazze'de benzeri görülmemiş güç kullanma tehdidinde bulunan İsrail ordusu  tahliye uyarısı yaptı

Gazze Şehrinin batısındaki Şati mülteci kampına yönelik İsrail bombardımanında dumanlar yükseliyor (AFP)
Gazze Şehrinin batısındaki Şati mülteci kampına yönelik İsrail bombardımanında dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Gazze'de benzeri görülmemiş güç kullanma tehdidinde bulunan İsrail ordusu  tahliye uyarısı yaptı

Gazze Şehrinin batısındaki Şati mülteci kampına yönelik İsrail bombardımanında dumanlar yükseliyor (AFP)
Gazze Şehrinin batısındaki Şati mülteci kampına yönelik İsrail bombardımanında dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu bugün, Gazze'de benzeri görülmemiş güç kullanacağı konusunda uyarıda bulunarak, Selahaddin Caddesinin vatandaşlara kapatıldığını duyurdu. Vatandaşlara şehri tahliye edip Reşid sahil yolundan güneye gitmeleri konusunda uyarıda bulundu.

Ordu açıklamasında, “Gazze Şehri sakinlerine, şu andan itibaren Selahaddin Caddesi, güney yönündeki trafiğe kapatılmıştır. Savunma Kuvvetleri, Hamas ve diğer terör örgütlerine karşı aşırı ve benzeri görülmemiş bir güçle hareket etmeye devam edecektir. Şu andan itibaren, kendi güvenliğiniz için güney yönündeki seyahatler sadece Reşid Caddesi üzerinden mümkündür” ifadelerini kullandı.

Nuseyrat kampındaki Avde Hastanesi, İsrail güçlerinin Netzarim'deki bir yardım istasyonunu hedef alması ve Gazze Şeridi'nin merkezindeki çeşitli bölgelere düzenlediği saldırılar sonucunda son 24 saat içinde ikisi kimliği belirsiz olmak üzere  altı kişi öldü, 10 kişi de yaralandı.

Filistin haber ajansı SAFA'ya göre, aylardır sık ​​sık hedef haline gelen insani yardım bölgelerinde İsrail'in sivillere yönelik ihlalleri, insan hakları örgütlerinin "açlığa ve toplu aşağılanmaya yönelik kasıtlı bir yaklaşım" olarak tanımladığı şekilde artıyor.

Şarku'l Avsat'ın Safa'dan aktardığına göre, "Gazze Şeridi'ndeki İsrail-Amerikan yardım dağıtım merkezlerinde ölenlerin sayısı 2 bin 497'ye kişiye yükselirken, 18 bin182'den fazla yaralı var. Yaralıların tamamı kuşatma ve açlık altında geçimini sağlamaya çalışan sivillerden oluşuyor."


İsrail ordusu, roket fırlatmaya teşebbüs etmekle suçladığı bir gruba Ramallah'da operasyon düzenledi aldı

İki İsrail askeri, Batı Şeria'nın Ramallah kentinde düzenlenen baskında (AFP)
İki İsrail askeri, Batı Şeria'nın Ramallah kentinde düzenlenen baskında (AFP)
TT

İsrail ordusu, roket fırlatmaya teşebbüs etmekle suçladığı bir gruba Ramallah'da operasyon düzenledi aldı

İki İsrail askeri, Batı Şeria'nın Ramallah kentinde düzenlenen baskında (AFP)
İki İsrail askeri, Batı Şeria'nın Ramallah kentinde düzenlenen baskında (AFP)

İsrail ordusu sözcüsü Avichay Adraee bugün (Cuma), güvenlik güçlerinin Kafr Nima'dan roket fırlatmaya teşebbüs etmekle suçlanan bir grubu  Ramallah'ta gözaltına aldığını açıkladı.

Adraee, X platformunda şunları yazdı: “Güvenlik güçleri Ramallah bölgesindeki Kafr Ni'ma'dan roket fırlatmaya teşebbüs ettiği şüphelenilen silahlı bir terörist hücre, roket üretimi için torna tezgahı, düzinelerce roket, patlayıcı cihazlar ve patlayıcı maddelerle  tutuklandı.”

fgrt
Bir İsrail askeri, Ramallah yakınlarında düzenlenen bir operasyonda ordunun Filistinli şüphelilerin saklandığını söylediği bir binayı inceliyor (AFP)

Adraee şöyle devam etti: "İsrail Savunma Kuvvetleri,  Yahudiye ve Samiriye Tugayı Merkez Soruşturma Birimi ve Özel Polis Birimi'nin Şin Bet'in istihbarat rehberliğinde yürüttüğü ortak operasyonda, bu gece (Cuma) Ramallah bölgesinde, geçen hafta Kafr Na'ama'dan roket fırlatmaya teşebbüs ettiği şüphelenilen bir terörist hücrenin üyelerini tutuklamak için operasyon düzenlendi."

Operasyonun bir parçası olarak, güvenlik güçlerinin şüphelilerin bulunduğu binayı kuşattığını ve ateş açtığını, bunun üzerine üç şüphelinin teslim olduğunu belirtti.

Adraee, "Binanın içinde, onlarca roket, onlarca patlayıcı cihaz ve patlayıcı madde ile bunların roket üretimi ve fırlatma girişimiyle bağlantılı kanıtlar bulundu. Ramallah bölgesindeki operasyon sırasında roket üretimi için kullanılan bir torna tezgahı da ele geçirildi. Operasyonun sonunda, güvenlik güçleri roketleri ve patlayıcı maddeleri imha etti ve şüpheliler, daha ayrıntılı soruşturma için Şin Bet'e teslim edildi" dedi.