HRW raporu: İsrail Filistinlilere apartheid politikası uyguluyor

Ramazan’ın başında Mescidi Aksa’da namaz kılabilmek için kontrol noktasında İsrail askerlerinin kendilerine izin vermesini bekleyen Filistinli kadınlar (AP)
Ramazan’ın başında Mescidi Aksa’da namaz kılabilmek için kontrol noktasında İsrail askerlerinin kendilerine izin vermesini bekleyen Filistinli kadınlar (AP)
TT

HRW raporu: İsrail Filistinlilere apartheid politikası uyguluyor

Ramazan’ın başında Mescidi Aksa’da namaz kılabilmek için kontrol noktasında İsrail askerlerinin kendilerine izin vermesini bekleyen Filistinli kadınlar (AP)
Ramazan’ın başında Mescidi Aksa’da namaz kılabilmek için kontrol noktasında İsrail askerlerinin kendilerine izin vermesini bekleyen Filistinli kadınlar (AP)

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) İsrail’i Filistinlilere karşı apartheid (ırklar arası ayrım) ve zulüm politikaları yürütmekle suçlaması Filistinliler tarafından büyük bir sevinçle karşılandı ve bu durum İsrail’e karşı uluslararası bir tanıklık olarak görüldü. İsrail ise örgüte karşı çıkıp raporu “mantıksız ve yalan” olarak değerlendirdi.
Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün raporunun, İsrail’in işgaline ve sömürgeciliğine maruz kalan Filistin halkının acılarına ve mücadelelerine dair sağlam ve gerçek bir uluslararası tanıklık olduğunu ifade etti ve bu sağlam ve kaynaklı belgenin İsrail’in apartheid ve zulüm suçlarını işlediğini ispat ettiğini belirtti. Uluslararası toplumu Filistin’e karşı acil sorumluluklarını yerine getirmeye davet eden Ebu Rudeyne, İsrail’i işlediği çok sayıda suçtan sorumlu tutmaya çağırdı.
Sözlerine devam eden Ebu Rudeyne “İsrail ve Filistin arasındaki, hatta tüm bölgedeki kalıcı barışın tek yolunun uluslararası hukuk kuralları ve kuralların ayrım göstermeksizin herkese uygulanması konusunda tolerans gösterilmemesi olduğuna inancımız tam” dedi. Ebu Rudeyne tüm uluslararası tarafları bu raporu dikkatlice gözden geçirmeye, raporun tavsiyelerini değerlendirmeye ve devletlere uluslararası hukuk kapsamındaki yasal yükümlülüklerini hatırlatmaya çağırdı. Aynı zamanda işgalci güç İsrail’in ihlallerini engellemek ve devletlerin veya kuruluş ve şirketlerin her ne şekilde olursa olsun Filistin’de insanlığa karşı herhangi bir suç işlenmemesini sağlamak amacıyla uluslararası topluluğun olaya müdahil olması gerektiğini vurguladı.
Filistin Başbakanı Muhammed İştiyye ise raporu “yüksek güvenilirliğe sahip” olarak nitelendirmekle raporun hakkını teslim etmiş ve rapor için yasal niteliğe sahip nesnel bir tanım ortaya koymuştur. İsrail’in siyasi tavrında ve kanunlarında yasallaştırılan işgal, yerleşim, apartheid ve zulüm başta olmak üzere İsrail’in tüm suçları için hesap vermesi talep eden İştiyye artık kınama ve ihtarla yetinmeyi dünyanın kabul etmediğini vurguladı.
HRW dün “Çok İleri Gittiler: İsrail kuvvetleri, Apartheid ve zulüm suçları” başlığıyla bir rapor yayınladı. Raporda İsrail’i Filistinlilere ve İsrail’deki diğer azınlık Araplara karşı muamelelerinde insanlık suçuna ulaşacak derecede ırkçı ayrımcılık ve zulüm politikaları benimsemekle suçladı. New York merkezli örgüt 213 sayfalık raporunda İsrail’in Apartheid dönemindeki Güney Afrika’yla kıyaslanmadığını ancak yapılan ayrımcılıkların uluslararası hukukta ırkçı ayrımcılık, apartheid sayılıp sayılmayacağının değerlendirildiğini belirtti.
İsraillilerin Filistinlilere yaptıkları muamelelere de değinen rapor, Ürdün nehri ve Akdeniz arasında nüfus bakımından neredeyse eşit olan iki grubu yöneten İsrail’in Yahudilere ayrıcalıklar tanıyıp Filistinlilere baskı yaptığını vurguladı. Yine raporda: “İsrailli yetkililer hem Yahudi hem Filistinlilerin topraklarında bölgeyi kontrol altına almak ve yerleşimi Yahudilerin çıkarlarına göre düzenlemek suretiyle Filistinlilere üstünlük kurma niyetindeler” şeklinde yazıldı.
HRW Genel Direktörü Kenneth Roth: “Önde gelen kimseler yıllardır İsrail’in Filistinliler üzerindeki yönetiminin gidişatı değişmezse apartheid’ın uzak olmadığı konusunda uyarılarda bulundu. Bu detaylı çalışmaysa İsrail güçlerinin bu işi gerçekten yaptığını ve bugün, insanlığa karşı apartheid ve zulüm ile temsil edilen iki suçu işlediğini gözler önüne seriyor” dedi.
Raporda şu ifadeler kullanılıyor: “HRW, iki suçun da Filistinlilerin işgal edilmiş topraklarında İsrail hükümetinin politikası kapsamında işlendiğini ortaya çıkarttı. Bu siyasi politika, işgal edilen topraklar dahil tüm İsrail’de Yahudilerin Filistinlilere üstünlüklerinin korunmasını ve İşgal edilen topraklarda yaşayan Filistinlilere karşı sistematik baskı ve insanlık dışı eylemleri temsil ediyor.
Raporda; gelir, eğitim ve toprakla ilgili olarak bile Yahudiler lehine ırkçı kanunlardan ve apartheid’ın başarıya ulaşabilmesi için Filistinlilere yapılan sistematik baskılardan ve sert askeri dayatmalardan bahsediliyor. Aynı zamanda Gazze’nin kapatılması ve izin sistemi ile temsil edilen katı seyahat yasaklarının yanı sıra, Batı Şeria’daki toprakların üçte birine el konulmasına, binlerce Filistinlinin topraklarını terk etmesiyle sonuçlanan Batı Şeria’daki sert koşullara değiniyor. Yine yüz binlerce Filistinlinin ve yakınlarının ikamet hakkından mahrum kalmalarına ve milyonlarca Filistinlinin temel sivil haklarının askıya alınmasını vurguluyor.
Rapor “İsrailli yetkililer apartheid ve zulüm gibi insanlık suçları işlemişlerdir” ifadesiyle son buluyor. Roth ise: “Milyonlarca Filistinli meşru bir güvenlik gerekçesi olmaksızın sadece Filistinli oldukları ve Yahudi olmadıkları için temel haklarından mahrum bırakılıyor… Bu sadece keyfi bir işgal meselesi değil” dedi.
Örgüt, raporunda İsrail yetkililerden, toprakları, kaynakları, inşaat ruhsatlarının verilmesini, su ve elektrik vb. hizmetleri Yahudilere tahsis etmek ve seyahat yasağı de dahil bütün baskı ve ayrımcılıkları kaldırmalarını talep etti.
Ayrıca Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılık Bürosu bu iki insanlık suçuna karışanların sıkı bir şekilde araştırılmasını istedi. Ancak İsrail Dışişleri Bakanlığı, raporun muhtevasını reddetti ve raporu “mantıksız ve yalan” olarak nitelendirdi. Ayrıca İnsan Hakları İzleme Örgütü’nü İsrail karşıtı bir program yürütmekle ve yıllarca bir boykotu teşvik etmeye çalışmakla suçladı.



İsrail medyası: İsrail Genelkurmay Başkanı ciddi asker eksikliğinden şikayet ediyor

Şin Bet Direktörü Ronen Bar (sağda) ve İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir ( İsrail Savunma Bakanlığı)
Şin Bet Direktörü Ronen Bar (sağda) ve İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir ( İsrail Savunma Bakanlığı)
TT

İsrail medyası: İsrail Genelkurmay Başkanı ciddi asker eksikliğinden şikayet ediyor

Şin Bet Direktörü Ronen Bar (sağda) ve İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir ( İsrail Savunma Bakanlığı)
Şin Bet Direktörü Ronen Bar (sağda) ve İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir ( İsrail Savunma Bakanlığı)

Tel Aviv'deki askeri kaynaklar, İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in Knesset (hükümetin güvenlik ve siyasi işler kabinesi) toplantısında ordudaki ciddi asker açığından yakındığını ve bu açığın Gazze Şeridi'ndeki savaş hedeflerine ulaşmada büyük bir engel teşkil ettiğini ve hedeflerin tam olarak gerçekleştirilmesine izin vermeyebileceğini ifade ettiğini açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Yediot Aharonot'ta aktardığı habere göre  Zamir, siyasi düzeyle yaptığı son görüşmelerde, muharip asker açığının ordunun İsrail hükümetindeki karar alıcılar tarafından belirlenen ve ordudan beklenen beklentileri tam olarak yerine getirme kabiliyetini sınırladığını vurguladı.

Zamir, Binyamin Netanyahu başkanlığındaki hükümetin savaşı yönetmek için yalnızca askeri araçlara ve IDF savaşçılarına güvenmeye devam ettiğine, sahadaki askeri operasyonları tamamlayabilecek paralel bir siyasi hareket olmadığına dikkat çekti.

dsfvgth
Aralık 2023'te Gazze Şeridi'nde öldürülen bir askerin cenazesinde İsrailli askerler ağlıyor (Reuters)

Ordunun mevcut durumunun, özellikle askeri çabalara eşlik eden ve Gazze Şeridi'nde Hamas'a bir alternatif sağlayan siyasi bir planın yokluğunda, ilan edilen hedeflere ulaşmak için yetersiz olduğunu söyledi.

Bakanlara yıldırım

Zamir'in sözleri, özellikle bakanlar Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich'in başını çektiği aşırı sağcı kanat ve Likud partisinin aşırı kanadındaki bakanları şoke etti. Eski genelkurmay başkanı Hirsi Halevy'nin hükümet politikasıyla tamamen uyumsuz olması nedeniyle görevinden ayrılması için ellerinden gelen her şeyi yapan Aşırı sağcılar, Zamir'i yeni, saldırgan ve çatışmacı bir politika izlemesi için genelkurmay başkanlığına getirdiler. Aşrı sağcılar, savaşın hedeflerine, yani Hamas'ın bir örgüt ve hükümet sistemi olarak ortadan kaldırılmasına ve kaçırılanların serbest bırakılmasına neden ulaşamadığını açıklamak için aynı argümanları ve kelimeleri kullandı.

Bakanlar, oturumun başında Başbakan Binyamin Netanyahu'ya sadık olduğunu söyleyen Zamir'in göstermeye başladığı bağımsız ruh karşısında şok oldular. Bakanlar, Zamir'in güçlenmek için kendilerini kandırdı mı yoksa ABD yönetiminin istek ve diktelerine göre ani bir değişiklik yapmak için Netanyahu ile koordinasyon içinde mi hareket ettiğini merak ediyorlar.

Benzeri görülmemiş eksiklik

İsrail medyasında yer alan haberlere göre, İsrail ordusunun insan gücü departmanı son aylarda birçok kez ciddi bir insan gücü açığı olduğunu doğruladı, ancak son haftalarda yedek kuvvetlerdeki 100 binden fazla askerin hizmet vermeyi bırakması ve bazılarının “ahlaki” olarak nitelendirdikleri nedenlerle savaşa katılmayı reddetmesi nedeniyle on yıllardır görülmemiş bir asker açığı krizinden bahsediyor.

dfgthy
İsrailli mahkumların ailelerinin geçtiğimiz Pazar günü tüm rehinelerin serbest bırakılmasını talep ettikleri gösteriler (Reuters)

İbrani medya organları, bilgi sahibi bir kaynağa dayanarak, muharip birliklere katılan yedeklerin oranının en iyi ihtimalle yüzde 60 ila 70 arasında olduğunu, bazılarının ise yüzde 40 ila 50 arasında daha düşük bir orana sahip olduğunu söylediğini aktardı.

Zamir, işgal ordusu saflarında, hatta muharip birliklerde bile askere alınma kararlılığının endişe verici derecede düşük olduğunu açıkladı.

'Başarıların erozyona uğraması'

İsrail Genelkurmay Başkanı ayrıca askerlerin savaş alanındaki başarılarının etkili siyasi destek eksikliği nedeniyle aşınmaya başladığını vurgulayarak, Gazze'deki Hamas yönetimine alternatif arayışında devam eden çıkmazın sahadaki kazanımları baltalayacağı uyarısında bulundu. Gazete, Zamir'in ciddi asker açığı gerçeği karşısında bakanlardan “hayallerinden vazgeçmelerini” istemesine rağmen Knesset'in hala siyasi alternatifleri ya da savaş sonrası planları görmezden gelmeye kararlı olduğunu söyleyerek sözlerini noktaladı.

Netanyahu'nun sağcı siyasi sınıfı bu tür itirafları araştırmayı kendi kalesine gol atmaya benzetiyor ve bu tür haberlerin yayınlanmasının Hamas'ı anlaşma için şartlarını sıkılaştırmaya teşvik edebileceği uyarısında bulunuyor. Ancak ordu yönetimi bunu ordu ile halk arasındaki güveni güçlendirmek için ordunun elindeki güçlü bir silah olarak görüyor.