Hizbullah Tugayları (Ketaib Hizbullah/KH) Irak hükümetine, Haşdi Şabi Enbar Komutanı Kasım Muslih'e benzer bir tutuklama olması durumunda, ‘saldırganlar’ olarak nitelediği kişileri parmaklıklar ardına koyma tehdidinde bulundu. KH Sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) yurtdışı faaliyetlerini yürüten Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani’nin önerdiği ateşkese karşı üstü kapalı bir başkaldırı vardı. Öte yandan milis gruplar, Başbakan Mustafa el-Kazımi'nin ofisinde görevli üst düzey subaylarından birinin görevden alınması konusunda ısrarlarını sürdürüyorlar.
KH Güvenlik Sorumlusu Ebu Ali el-Askeri tarafından Twitter üzerinden yapılan açıklamada, “KH, Haşdi Şabi liderinin ikisi yerine getirilmiş üç talebinden üçüncüsünün de yerine getirilmesini istiyor. Üç talepten birincisi, Muslih’in serbest bırakılmasıydı. Muslih’e yapılan suçlama kötü niyetliydi. (El-Kazımi'ye atıfta bulunarak), Eğer hain bunu bir kez daha tekrarlarsa saldırganlar parmaklıklar ardına atılana kadar durmayız. Haşdi Şabi üyesi (Kasım Muslih), milis gruplar ile hükümet arasında yapılan bir anlaşmaya dayalı olarak gerilimin durdurulması karşılığında serbest bırakıldı” ifadelerini kullandı. Ancak siyasi kaynaklar, Muslih’in serbest bırakılma kararının büyük siyasi baskılar sonucunda verildiğini belirttiler. El-Askeri'nin açıklamalarında, İran'a atıfta bulunarak, “O zaman ne doğudan ne batıdan ne şefaatçilerin şefaati ne de yakınların tweetleri kendilerine fayda sağlamaz” ifadelerini kullanması dikkat çekti.
Konuyu yakından takip eden kaynaklar, Hizbullah ve milis grupların, başta Başbakanlık Ofisi’nde Muslih'in tutuklanmasından sorumlu üst düzey subay olmak üzere çeşitli suçlamalarla bazı siyasetçilerin ve hükümet yetkililerinin görevden alınmalarını istediklerini bildirdiler.
Milis grupların, Korgeneral Ahmed Ebu Ragif’e olan öfkesi, Başbakan Kazımi’nin geçtiğimiz yılın Ağustos ayında yolsuzluk davalarını araştırmak üzere kurulan ‘Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu’nun başına atamasından bu yana arttı.
General Ebu Ragif, eski Başbakan Nuri el Maliki'nin hükümetine karşı bir askeri darbe girişimine karıştığı şüphesiyle görevden alınması öncesinde, 2008 yılında İçişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yapmıştı. Daha sonra eski Başbakan Haydar el-İbadi'nin hükümetinde İstihbarat ve Federal Soruşturma Direktörü olarak görevine geri döndü. Başbakan Kazımi ise onu İstisnai Suçlar Komisyonu başkanı olarak en önemli memurlarından biri yaptı.
Ebu Ragif aylarca, bazıları önde gelen hükümet yetkililerini ve siyasi isimleri hedef alan bir tutuklama kampanyası yürüttü. Ancak siyasi aktivistler, Kazımi'nin Ebu Ragif’i siyasi suikastlar için kullanmakla, Ebu Ragif’i ise ‘işkence ve zorla itiraflar da dahil olmak üzere tutuklulara yönelik ihlallerde bulunmakla’ suçladılar.
Başbakan Kazımi geçtiğimiz Şubat ayında siyasi muhaliflerine “Ebu Ragif’in başında olduğu Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu, etrafında dolaşan tüm yalanlara rağmen, yolsuzluğu durdurmak için olumlu adımlar atılana kadar çalışmalarına devam edecek” diyerek yanıt verdi.
Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu tarafından yapılan soruşturmaların sonuçlarını yakından takip eden Iraklı yetkililer daha önce yaptıkları açıklamalarda, Komisyon’un elde ettiği sonuçların, Iraklı liderler, milis gruplar ve organize suç örgütleri ile nüfuz sahibi memurlar arasında geniş kapsamlı şüpheli bir ittifaklar ağının ortaya çıkmasına neden olduğunu söylediler.
Ancak Muslih’in tutuklanması, İran yanlısı milis grupların öfkesini zirveye çıkardı. Bu öfke o kadar fazlaydı ki hükümet ile aralarındaki son ateşkeste Ebu Ragif’in görevden alınmasını şart koştular. Bunun yanı sıra KH gibi katı bir grup Ebu Ragif’i yargılamak istediğini duyurdu.
Bazı gruplar, Ebu Ragif'in ‘Şiilerin nüfuz merkezlerini etkileyen tutuklama emirlerini yerine getirmeyi bırakmayacağına’ dair çoğalan düşünler ve ayrıca Haşdi Şabi içindeki ‘önemli bir kaynağın’ yakında yeni tutuklama emirleri çıkarılacağına dair açıklamaları çerçevesinde, kalıcı olarak ondan kurtulmaya çalışıyorlar.
Fakat kaynak, Kazımi’nin özellikle son ateşkes anlaşmasında Ebu Ragif'e karşı bu düzeyde önlemler içerdiğinden Ebu Ragif kartını korumak amacıyla bu baskılara dayanmak için mücadele ettiğini söyledi.
Necef kentinden Şarku'l Avsat'a konuşan Haşdi Şabi Güçleri'nin liderlerinden biri, KH, El-Nuceba Hareketi ve Asaib Ehli’l-Hak gruplarının Ebu Ragif’in cezalandırılması için Muslih krizini tırmandırarak kullanmak istediklerini söyledi.
Haşdi Şabi lideri, söz konusu grupların İran'ın Irak ile ilgili manevralarından ve sunduğu anlaşmalardan tam anlamıyla memnun olmadıklarını, Kazımi'ye karşı pratik adımlar atmak istediklerini, ama bu konuda henüz fikir birliğine varılmadığını kaydetti.
Özel bir kaynağa göre Haşdi Şabi içinde, Muslih'in tutuklanmasının intikamını almak için Ebu Ragif'in anayasal mekanizmalar çerçevesinde Meclis çatısı altında sorgulanmasını sağlayarak hükümetin aşağılanmasını amaçlayan görüşmeler yapılıyor.
Haşdi Şabi'nin siyasi kolu olan ve İran'a yakınlığıyla bilinen Hadi el-Amiri'nin lideri olduğu Fetih Koalisyonu milletvekili Abdulemir el-Meyahi, Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu’nun çalışmalarının tartışıldığı bir Meclis oturumunda Ebu Ragif'in dinlenmesi için Meclis Başkanlığı’nın onayının beklendiğini söyledi. Meyahi, Ebu Ragif’in oturuma katılmayı reddetmesi halinde hakkında yasal işlem başlatılacağı tehdidinde bulundu. Bunun yanı sıra bazı Şii güçler, söz konusu oturumu Ebu Ragif’in görevden alınmasını ve hükümetin askeri kanadında çalışmasının engellenmesini sağlayacak bir sorgulamaya dönüştürmek istiyor.
Milis gruplar gerilimi artırarak Kazımi’nin ofisinde görevli üst düzey bir subayın görevden alınmasında ısrarcılar
Iraklı bir kaynak, Hizbullah Tugayları, El Nuceba Hareketi ve Asaib Ehli’l-Hak gruplarının Muslih krizini kullanmak istediklerini söyledi
Milis gruplar gerilimi artırarak Kazımi’nin ofisinde görevli üst düzey bir subayın görevden alınmasında ısrarcılar
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة