Kabil hükümeti Taliban’ın şartları ile barış yapmak veya yenilgiyi kabullenmek arasında sıkıştı

Pakistan sınırındaki çatışmaları haber yapan Hint bir gazeteci öldürüldü.

Pakistan-Afganistan sınırındaki Spin Boldak kapısında dün devam eden çatışmalar nedeniyle vatandaşlar mahsur kaldı (EPA)
Pakistan-Afganistan sınırındaki Spin Boldak kapısında dün devam eden çatışmalar nedeniyle vatandaşlar mahsur kaldı (EPA)
TT

Kabil hükümeti Taliban’ın şartları ile barış yapmak veya yenilgiyi kabullenmek arasında sıkıştı

Pakistan-Afganistan sınırındaki Spin Boldak kapısında dün devam eden çatışmalar nedeniyle vatandaşlar mahsur kaldı (EPA)
Pakistan-Afganistan sınırındaki Spin Boldak kapısında dün devam eden çatışmalar nedeniyle vatandaşlar mahsur kaldı (EPA)

Afgan hükümet güçleri dün Afganistan’ın güneyindeki Kandahar’da, Pakistan’a açılan önemli bir sınır kapısını geri almak için saldırı başlattı. Ancak Taliban savaşçıları bu güçleri pusuya düşürerek çok sayıda askeri ve Reuters ile çalışan uluslararası ödüllü bir Hint foto muhabirini öldürdü. Taliban’ın ülkenin kuzeyindeki Cüzcan eyaletinin başkenti Şibirgan kenti yakınlarında, Raşid Dostum'un evinde savaşçılarına milislerin geri çekildiğini gösteren video görüntüleri dağıttı.  Bu da Taliban’ın en şiddetli rakiplerinden olan Dostum’un kalesinde daha fazla ilerleme kaydettiğini gösteriyor.
AFP, bölgedeki Amerikan kuvvetlerinin neredeyse tamamının geri çekilmesiyle Taliban’ın hamlelerine hız verdiğini aktardı. Bu durumun hükümeti ya isyancıların şartlarına göre barışa teslim olmaya ya da tam bir askeri yenilgiyle yüzleşmeye zorlamayı amaçladığı kaydedildi.
Taliban'ın askeri harekâtının ölçeği ve hızı, hükümet güçlerinin isyancıların ilerleyişini engelleyememesiyle birleştiğinde ABD'nin ağustos ayından tamamlanacak askeri geri çekilmesinden önce güç paylaşımına dair bir çerçeve oluşturması düşünülen aralıklı barış görüşmelerine dair tüm umutları yerle bir etti.
AFP’ye göre Taliban, güvenlik güçleriyle nerede ve ne zaman savaşacaklarını kendileri belirlerken yetkililer ise hareketi engellemekte güçlük çekiyor. Moralleri yükselen isyancılar eyalet başkentlerini kuşatmayı ve büyük sınır geçişlerine saldırmayı sürdürüyorlar.
Ancak uzmanlar Taliban sadece hafif silahlara sahipken Afgan ordusunun isyancıları püskürtebilecek hava kuvvetlerine ve ağır silahları olduğuna dikkat çekiyorlar. Taliban’ın bu nedenle  sıkı koruma tedbirleri alınan Kabil'e giremeyeceğini ifade ediyorlar. Bununla birlikte Taliban, başkentin kaynaklarını kesme ve finansal olarak sıkıntıya düşürme politikasını benimsiyor. Özellikle kırsal kesimde güvenlik güçlerinin moralini bozduktan sonra hükümeti devirme konusunda da daha yetenekli görünüyor.
Uluslararası Kriz Grubu'ndan araştırmacı İbrahim, AFP’ye verdiği demeçte, "Taliban'ın tüm hedeflerine ulaşamasa da halen siyasi yolu tercih ettiğine" inandığını söyledi. “Ancak siyasi yol mümkün olmadığında askeri seçeneği de devrede tutmak istiyorlar” ifadesini kullandı.
Afganistan'daki geri kalan operasyonları ABD'deki karargahından denetleyen ABD'li General Kenneth McKenzie, "Taliban'ın hedeflerinin askeri zafer elde etmek olmadığını kanıtlamasını bekliyoruz" dedi.
Birçok eyalet ve askeri üs, Taliban'ın, savaşma iradesini kaybetmiş gibi görünen zayıf donanımlı Afgan güçlerinin teslim olması için arabuluculuk yapmak üzere aşiret liderlerini göndermesinden sonra herhangi bir savaş olmadan düştü.
Afgan Hava Kuvvetleri eski komutanı Tümgeneral Atikullah Emirhel "Güvenlik güçlerinin Taliban karşısındaki zayıflığı şaşırtıcıydı. Çok az kişi  kısmen de olsa bu kadar hızlı bir çöküş bekliyordu” ifadesini kullandı.
Taliban ilerlemesine hızla devam ediyor. Ülkenin kuzeybatısındaki bir eyaletin başkentini ele geçirmek üzereler. Yakın bir zamanda güneydeki Kandahar’ın girişlerine varacaklar ve stratejik sınır limanlarının ve kuru mal depolarının kontrolünü ele geçirecekler. Taliban, benimsediği bu strateji ile hava kuvvetlerini ve hükümet güçlerindeki özel birimleri tüketmek ve Kabil'i çok ihtiyaç duyulan gelirden mahrum bırakmayı hedefliyor.

Çatışmalar sürüyor
Afgan ordusundan bir komutanı dün, Reuters gazetecisi Daniş Sıddıki'nin Pakistan sınırı yakınında Afgan güvenlik güçleri ile Taliban savaşçıları arasında çıkan çatışmayı haber yaparken öldürüldüğünü aktardı.
Söz konusu komutan Reuters'e verdiği demeçte, Afgan özel kuvvetlerinin Spin Boldak bölgesini geri almak için savaştığını, Sıddıki ve üst düzey bir Afgan subayının Taliban ile girilen silahlı çatışma sırasında öldürüldüğünü söyledi. Sıddıki, bu hafta güneydeki Kandahar eyaletindeki Afgan Özel Kuvvetleri’ne gazeteci olarak katılmıştı. Verilen mücadeleye ilişkin haber yapıyordu. Reuters Haber Ajansı Başkanı Michael Frydenberg ve Yazı İşleri Müdürü Alessandra Galoni tarafından yapılan açıklamada yaptığı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Daha fazla bilgiye ulaşmaya çalışıyoruz. Bölgedeki yetkililerle birlikte çalışıyoruz. Daniş Sıddıki seçkin bir gazeteci, sadık bir koca, baba ve çok sevilen bir meslektaştı. Bu zor zamanda kalbimiz ailesiyle birlikte.”
Sıddıki, Cuma günü erken saatlerde Reuters'e, çatışmayı takip ederken şarapnel tarafından vurularak kolundan yara aldığını aktarmıştı. Tedavi gören Sıddıki, Taliban’ın Spin Boldak'taki çatışmalardan geri çekildiği sırada iyileşiyordu.
Afgan komutan, Taliban taarruza yeniden başladığı sırada Sıddık'ın esnafla röportaj yaptığını aktardı. Sıddıki, Arakanlıların maruz kaldığı mülteci krizini belgelemesi dolayısıyla, 2018'de Pulitzer Ödülü kazanan Reuters fotoğraf ekibindeydi. 2010'dan ölümüne kadar Reuters için foto muhabiri olarak çalıştı. Afganistan ve Irak'taki savaşları, Rohingya mülteci krizini, Hong Kong protestolarını ve Nepal'deki depremleri de kapsayan bir dizi çalışmaya katıldı.
Taliban savaşçıları çarşamba günü, Pakistan’a açılan en büyük ikinci sınır kapısının bulunduğu Spin Boldak sınır bölgesinin kontrolünü ele geçirdi.
Ülkenin kuzeyinde dün, Taliban’ın kendilerine karşı olan Maraşel Raşid Dostum'un kalesini ele geçirmeye çalıştığı bildirildi. Vali Yardımcısı’nın açıkladığına göre Mareşal Raşid Dostum'un kalesi olan Afganistan'ın kuzeyindeki Cüzcan eyaletinin başkenti Şibirgan kenti yakınlarında Afgan güçleri ile Taliban savaşçıları arasında çatışmalar yaşanıyor.
Kadir Malya AFP'ye verdiği demeçte şunları söyledi:
"Taliban önce komşu Sari Pul eyaleti yolundan Şibirgan'ın girişini ele geçirdi. Ancak kasabaya girmedi. Hükümet güçleri şimdi Taliban ile karşı karşıya. İki taraf da vur-kaç operasyonları yürütüyor ancak şehir kapılarının kontrolünü tam olarak ele geçiremiyorlar.”
Türkmenistan'a komşu olan Cüzcan eyaleti, başkenti ile aynı adı taşıyan ve kuzey Afganistan'ın en büyük eyaleti olan Mezar-ı Şerif'in yanında yer alıyor.
Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid, AFP'ye yaptığı açıklamada, Taliban’ın Şibirgan Kapısı'nı ele geçirdiğini ve şehre ulaştığını söyledi. Raşid Dostum’un milislerinin bölgeden kaçtığını kaydetti. Mücahid, ayrıca Taliban’ın, Dostum'un Şibirgan yakınlarındaki evinin bahçesinde savaşçılarına, “eski savaş ağası Dostum’un” milislerinin havaalanına doğru çekildiğini gösteren video görüntüleri dağıttığını aktardı.
Ancak sahadaki durum henüz doğrulanamadı. 67 yaşındaki Özbek lider Dostum, 2001 yılında 2 bin Taliban savaşçısının konteynerlerde boğularak öldürülmesi de dahil olmak üzere birçok savaş suçuyla itham edilmişti. Ancak AFP’ye göre Afgan siyaset sahnesinde büyük etkisi olan Dostum bu suçlamaları reddediyor.
Dostum, özellikle 1979 ve 1989 yılları arasında Sovyet varlığına karşı yürütülen çatışma sırasında zulmü ve öngörülemeyen hamleleri ile ün yaptı. 2014-2020 yılları arasında Afganistan Devlet Başkan Eşref Gani’nin yardımcısıydı. Temmuz 2020'de Afgan ordusunun en yüksek rütbesi olan mareşalliğe layık görüldü.

Afganistan-Pakistan gerilimi
Afganistan Başkan Yardımcısı’nın Pakistan ordusunu "belirli bölgelerde Taliban'a hava desteği sağlamakla" suçlamasının ardından Kabil hükümeti ile İslamabad arasındaki sözlü savaş da şiddetleniyor. Pakistan Dışişleri Bakanlığı, ülkesiningüçlerini ve halkını korumak için kendi topraklarında gerekli önlemleri aldığını belirten bir açıklama yayınlayarak Taliban’a destek verme iddialarını yalanladı. Açıklamada, "Afgan hükümetinin kendi egemen topraklarında harekete geçme hakkını kabul ediyoruz" denildi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da cuma günü yaptığı açıklamada, Amerikalıların Afganistan'dan "aceleyle" ayrılmaları sebebiyle ülkedeki durumun bozulmasından sorumlu olduklarını belirtti. Lavrov, Rus bir haber ajansına yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Herkes ABD misyonunun başarısız olduğunu biliyor. ABD de dahil olmak üzere herkes bunu kabul ediyor. Son günlerde Afganistan'daki durumun hızla kötüleştiğine tanık olduk. ABD ve NATO birliklerinin hızla geri çekilmesinin ışığında ülke içinde ve çevresinde askeri ve siyasi belirsizlik durumu çarpıcı biçimde arttı."
Özbekistan'ın Taşkent şehrini ziyareti sırasında Orta Asya ülkeleriyle düzenlenen bölgesel bir konferansa katılan Lavrov, ayrıca "Mevcut koşullar göz önüne alındığında Afganistan’daki bu istikrarsızlığın komşu ülkelere yayılma tehlikesi var" uyarısında bulundu.

 


Rapor: Washington, Gazze'deki ateşkesi desteklemek için 500 milyon dolarlık bir askeri üs kurmayı planlıyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un Mevasi bölgesinde ateşkes sırasında Filistinliler için kurulan çadırlar (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un Mevasi bölgesinde ateşkes sırasında Filistinliler için kurulan çadırlar (Reuters)
TT

Rapor: Washington, Gazze'deki ateşkesi desteklemek için 500 milyon dolarlık bir askeri üs kurmayı planlıyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un Mevasi bölgesinde ateşkes sırasında Filistinliler için kurulan çadırlar (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un Mevasi bölgesinde ateşkes sırasında Filistinliler için kurulan çadırlar (Reuters)

İsrail kaynaklar, ABD’nin Gazze Şeridi’ndeki ateşkesin sürdürülmesi için Gazze sınırına yakın bir bölgede 500 milyon dolarlık bir askeri üs inşa etmeyi planladığını açıkladı.

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth’un internet sitesi bugün İsrailli yetkililere dayandırdığı haberinde, Gazze sınırında kurulması planlanan ABD üssünde ateşkesin sürdürülmesinden sorumlu binlerce askerin konuşlandırılacağını aktardı.

İsrailli yetkililer, projenin bütçesini yaklaşık 500 milyon dolar olarak tahmin ediyor. Son haftalarda, ABD yetkilileri bu öneriyi İsrail hükümeti ve İsrail ordusu ile yaptıkları görüşmelerde gündeme getirdiler ve Gazze çevresindeki potansiyel yerleri incelemeye başladılar.

Mısır'da ateşkes anlaşmasının imzalanmasının ardından, yaklaşık 200 Amerikan askeri, Kiryat Gat'taki ABD Merkez Askeri Koordinasyon Merkezi'nde konuşlandırıldı. Yedioth Ahronoth gazetesi, savaş sırasında ABD'nin İran'ın füze saldırılarını önlemede önemli bir rol oynayan bir THAAD füze savunma bataryası da konuşlandırdığını bildirdi.

ABD gazetesi Washington Post, geçtiğimiz pazar günü, Gazze Şeridi'nde Başkan Trump'ın barış planını uygulamakla görevli Sivil-Askerî Koordinasyon Merkezi’nin içeriden birçok kişinin merkezin ilk haftalarını kaotik ve tereddütlü olarak tanımlamasına rağmen, bölgeye gönderilen insani yardımın denetlenmesinde İsrail'in yerini alacağını bildirdi.

Washington Post’a konuşan geçiş sürecine ilişkin bilgi sahibi bazı kaynaklar, bu adımın, Gazze'ye nasıl ve ne tür insani yardımın girebileceğini belirleme konusunda İsrail'in rolünü azalttığını ve Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi'nin bu konuda öncülük ettiğini söyledi. İsrail tarafından insani yardımlara yönelik kısıtlamalar, geçtiğimiz ay Gazze'de ateşkesin başlamasından bu yana bazı iyileşmelere olsa da büyük ölçüde devam ediyor.


Ukraynalı drone firmaları NATO pazarında: “Yılda milyonlarca İHA üretiliyor”

Rusya-Ukrayna savaşı, yoğun drone kullanımıyla dikkat çekiyor (Reuters)
Rusya-Ukrayna savaşı, yoğun drone kullanımıyla dikkat çekiyor (Reuters)
TT

Ukraynalı drone firmaları NATO pazarında: “Yılda milyonlarca İHA üretiliyor”

Rusya-Ukrayna savaşı, yoğun drone kullanımıyla dikkat çekiyor (Reuters)
Rusya-Ukrayna savaşı, yoğun drone kullanımıyla dikkat çekiyor (Reuters)

Ukraynalı drone firmaları, NATO ülkelerine ürün satışlarını geliştirmek istiyor. 

Bloomberg'ün haberinde, Rusya'yla yarışabilmek için nakde ihtiyaç duyan Ukraynalı savunma şirketlerinin, Avrupalı müttefiklerle ihracatı artırmak istediği belirtiliyor. 

Analizde, Rusya'yla 2022'de patlak veren savaşın da etkisiyle Ukrayna'nın "drone sektöründe süper güce" dönüştüğü ifade ediliyor. Ülkedeki firmaların, bir yılda çeşitli türlerde yaklaşık 4 milyon insansız hava aracı (İHA) üretebildiğine dikkat çekiliyor. ABD ise buna kıyasla yılda 100 bin civarı askeri drone üretebiliyor. 

Ukraynalı firmaların, drone teknolojilerini satmak ve İHA üretimi için daha güvenli tesisler kurabilmek amacıyla diğer Avrupa ülkelerindeki şirketlerle ortak projeler yürüttüğü ifade ediliyor.

Bu kapsamda ilk ihracat hamlelerinden birini yapan Ukraynalı Aleksandr Hraçov'un TSIR firması, Finlandiya'da yeni bir tesis kuruyor. Hraçov hem cephedeki Ukraynalı askerlerin elini güçlendirmek hem de üretimi artırmak için Batılı ülkelerin finansmanlarından faydalanmak istediklerini söylüyor. 

Birleşik Krallık ve Ukrayna'nın da ortak drone üretimi planları yaptığı geçen ay medyaya yansımıştı. 

Ukraynalı İHA geliştiricisi Skyeton geçen yıl Slovakya'da tesis kurmuştu. Bunun ardından şirket BK ve Danimarka'daki firmalarla da ortak anlaşmalar imzalamıştı. Şirketin kurucusu Aleksandr Stepura, Slovakya'daki tesis için yabancı ülkelerden toplamda 10 milyon euro fon aldıklarını söylüyor.

Bunlara ek olarak Danimarka'nın da Ukraynalı firmalarla ortak savunma projeleri için 500 milyon kron (yaklaşık 3,2 milyar TL) kaynak ayırdığı aktarılıyor. Bu yıl açılacak bir tesiste, Ukrayna menşeli Flamingo seyir füzelerini tasarlayan Fire Point'in roketleri için yakıt üretilecek. Ukrayna lideri Volodirmi Zelenski, yaklaşık 3 bin kilometre menzile sahip füzeler için "En başarılı silahlarımızdan biri" demişti.

Haberde, Avrupa ülkelerinin doğrudan savaşta denendiği ve düşük maliyetle çok sayıda üretilebildiği için Ukraynalı şirketlerin İHA modellerine büyük rağbet gösterdiğine dikkat çekiliyor.  

Ukrayna Dijital Dönüşüm Bakanı Mihaylo Fedorov, eylüldeki açıklamasında ülkede hız kazanan drone sektörüne dair şunları söylemişti: 

2022'de Ukrayna'da 10 drone üreticisi vardı, şimdiyse 500 tane var. Cihazınız Ukrayna'da test edilmediyse, küresel savunma teknolojisi pazarında yeriniz yoktur.

Rusya'ya ait olduğu savunulan drone'ların eylülde Romanya, Estonya ve Danimarka gibi ülkelerin hava sahalarını ihlal etmesi Avrupa Birliği (AB) ve NATO'dan tepki çekmişti. Kremlin ise hava sahası ihlali iddialarını reddetmişti.

AB, muhtemel İHA saldırılarının önceden algılanıp önlenmesi için bir "drone duvarı" oluşturulması da gündeme getirmişti. 

Diğer yandan Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı Bağımsız Uluslararası Ukrayna Araştırma Komisyonu, Rusya'nın drone'larla savaş suçu işlediğini bildirmişti. 27 Ekim'de yayımlanan raporda, sivillerin kamera takılı drone'larla uzun mesafeler boyunca takip edildiği belirtilmişti. Ayrıca İHA'ların sığınacak yer arayan sivillere zaman zaman bombalarla saldırdığı da öne sürülmüştü. 

Independent Türkçe, Bloomberg, Kyiv Independent


FBI Direktörü, Birleşik Krallık istihbaratını çok kızdırmış

Patel'in 27 yaşındaki şarkıcı sevgilisi Alexis Wilkins'le yaptığı özel seyahatlerde FBI'ın uçağını kullandığı iddiası, ABD'de tepki topluyor (Alexis Wilkins/Facebook)
Patel'in 27 yaşındaki şarkıcı sevgilisi Alexis Wilkins'le yaptığı özel seyahatlerde FBI'ın uçağını kullandığı iddiası, ABD'de tepki topluyor (Alexis Wilkins/Facebook)
TT

FBI Direktörü, Birleşik Krallık istihbaratını çok kızdırmış

Patel'in 27 yaşındaki şarkıcı sevgilisi Alexis Wilkins'le yaptığı özel seyahatlerde FBI'ın uçağını kullandığı iddiası, ABD'de tepki topluyor (Alexis Wilkins/Facebook)
Patel'in 27 yaşındaki şarkıcı sevgilisi Alexis Wilkins'le yaptığı özel seyahatlerde FBI'ın uçağını kullandığı iddiası, ABD'de tepki topluyor (Alexis Wilkins/Facebook)

FBI Direktörü Kash Patel'in ABD'nin istihbarat konusundaki en önemli ortaklarından birini kızdırdığı ortaya çıktı. 

New York Times'ın (NYT) haberine göre diğer ülkelerin güvenlik ve istihbarat örgütlerinin liderleriyle bir araya gelmek için mayısta Londra'ya havalanan Patel, uçağının zirvenin gerçekleştirileceği otele yakın bir havalimanına inmesini son dakikada istedi.

Amerikan gazetesinin kaynakları, Britanyalı yetkililerin bu talebi güvenlik gerekçesiyle reddettiğini söyledi.

Patel'in koruma ekibine tüm ısrarlara rağmen Birleşik Krallık'ta silah taşıma izni de verilmediği aktarıldı. 

ABD, Birleşik Krallık, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda'nın yer aldığı istihbarat ittifakı Beş Göz'ün güvenlik ve istihbarat liderleri Windsor Kalesi'nde Kral III. Charles'la yemek yerken aralarına Patel'in sevgilisi Alexis Wilkins de katılmış. 

Grup fotoğrafı çekilirken Patel'in Kral III. Charles'ın arkasına geçmesinin göze battığı bildiriliyor.

Habere göre 45 yaşındaki istihbaratçının üst düzey toplantılara kasket ve kapüşonlu kıyafetlerle gelmesi de diğer katılımcıları sinirlendiriyor.

NYT'nin başlığa çektiği meseleyse Patel'in, Birleşik Krallık'ın iç istihbarat servisine verdiği sözü tutmaması oldu. 

MI5 Direktörü Ken McCallum, Londra'da çalışan ve gözetim teknolojileri alanında kendilerine destek sağlayan bir FBI uzmanına verilen fonun kesilmemesini istemiş. 

Patel, yabancı ajanlar ve teröristlere karşı mücadelede etkin olan ve yeni Çin Büyükelçiliği'ni gözetlemesi beklenen bu kişi hakkındaki talebe olumlu yanıt verse de bir süre sonra pozisyonu kapatılan FBI uzmanı ABD'ye dönmüş. 

NYT, Birleşik Krallık istihbaratının Patel'e güveninin özellikle bu olayla sarsıldığını vurguluyor.

Beş Göz üyelerinin birbirine güvenmesinin hayati önemde olduğuna dikkat çekiliyor. 

FBI'ın, Trump'ın ABD'de düşman saydığı kişilere odaklanmasını sağlayan Patel'in diğer birimler tarafından dengesiz ve güvenilmez biri gibi görüldüğü bildiriliyor. 
 

Independent Türkçe, New York Times, Daily Beast