Zayed Al Nahyan-Bennett görüşmesinde ilişkilerin güçlendirilmesi ele alındı

Şeyh Muhammed bin Zayed ve İsrail Başbakanı dün Abu Dabi'de bir araya geldiler. (AFP)
Şeyh Muhammed bin Zayed ve İsrail Başbakanı dün Abu Dabi'de bir araya geldiler. (AFP)
TT

Zayed Al Nahyan-Bennett görüşmesinde ilişkilerin güçlendirilmesi ele alındı

Şeyh Muhammed bin Zayed ve İsrail Başbakanı dün Abu Dabi'de bir araya geldiler. (AFP)
Şeyh Muhammed bin Zayed ve İsrail Başbakanı dün Abu Dabi'de bir araya geldiler. (AFP)

Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) resmi ziyarette bulunan İsrail Başbakanı Naftali Bennett, Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan ile görüştü.  Görüşmede başta tarım, gıda güvenliği, yenilenebilir enerji, ileri teknoloji ve sağlık alanlarında olmak üzere ikili yatırım, ekonomi, ticaret ve kalkınma başlıklarına iş birliği geliştirme yolları ve fırsatları ele alındı.
BAE haber ajansı WAM’ın haberine göre görüşmelerde iki ülkenin geçen yıl imzaladığı İbrahim Barış Anlaşması çerçevesinde daha geniş iş birliği ve verimli ortak çalışma arzusunu gerçekleştirme yönünde karşılıklı öneme sahip bir dizi hayati sektöre ilişkin görüş alışverişinde bulunuldu.
Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed Al Nahyan, İsrail Başbakanı Naftali Bennet ile Abu Dabi'de düzenlenen toplantının başında yaptığı açıklamada, söz konusu ziyaretin iş birliği ilişkilerinin iki ülkede ve bölgedeki halkların yararına olacak şekilde daha olumlu adımlarla ilerletilmesine katkıda bulunacağı yönündeki umudunu dile getirdi.
Toplantıda aynı zamanda Expo 2020 Dubai'nin özellikle Ortadoğu'daki ülkeler için yarattığı fırsatlarına, ülkeler tarafından sunulan modern sürdürülebilirlik çözümlerine ve keşiflere değinildi.
Kuruluşundan bu yana BAE'nin dış ilişkilerine yaklaşımının karşılıklı saygı ve iş birliği ilkelerine, halkların arzularını gerçekleştirmenin en iyi yolu olarak bir arada yaşama ve barış değerlerine dayandığını vurgulayan Veliaht Prens Muhammed bin Zayed Al Nahyan, Ortadoğu'da istikrarın hakim olacağı yönündeki umudunu dile getirdi. Aynı zamanda bu bölgenin barış diyarı, iyilik ve sevgi çağrısıyla tüm dünyayı aydınlatan tek tanrılı dinlerin beşiği olduğunun altını çizdi.
BAE’ye ilk ziyaretinde Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan ile bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu dile getiren İsrail Başbakanı da iki ülke arasındaki iş birliği düzeyine ve imzalanan İbrahim Anlaşması doğrultunda attıkları adımlara övgüde bulundu.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre taraflar görüşmenin sonunda karşılıklı çıkarlarını geliştirecek, bölgede istikrar, güvenlik ve kalkınmanın pekiştirilmesine katkıda bulunacak ikili iş birliğine ve ortak eyleme verdikleri desteği sürdüreceklerini vurguladı. Aynı zamanda hem iki ülke hem de bir bütün olarak bölgede sürdürülebilir kalkınmanın önceliklerine hizmet eden yatırım ve ekonomi alanlarında niteliksel ortaklıkların artırılmasının önemine işaret ettiler.
İbrahim Anlaşması’nın bölgede bölge toplumlarının refahını sağlayan iş birliğine dayalı diplomatik, ekonomik ve kültürel ilişkiler için yeni, derin ve sağlam bir yapı oluşturduğuna değinen İsrail Başbakanı, “İsrail ve BAE hükümetleri olarak bölge halklarına refah getirecek iş birliğini inşa etme yönünde çalışıyoruz” dedi.
BAE ziyareti sırasında WAM’a konuşan Bennett, “Bence barışın değeri ve bölgenin tanık olduğu yeni gerçeklik budur. Çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sağlamak için birlikte çalışıyoruz” ifadesini kullandı.
İbrahim Anlaşması’nın getirilerine değinen Bennett sözlerini şöyle sürdürdü:
 “İki ülke arasındaki ilişkiler her alanda güçlenmiş durumda ve bundan çok memnunum. Ticaret, araştırma ve geliştirme, siber, sağlık, eğitim, havacılık gibi alanlarda birçok iş birliği anlaşması imzalandı. İlişkilerin sürekli gelişmesi ve pekiştirilmesini dört gözle bekliyorum. Bizi BAE’ye bağlayan ilişkiler, mümkün olan her alanı kapsıyor.”
Çok sayıda şirket ve iş insanının yanı sıra iki ülkedeki bakanlıkların birbirleriyle çalıştıklarına, her iki taraftan heyetlerin karşılıklı ziyaretler yaptığına dikkati çeken Bennett, “İlişkilerimizin özellikle ekonomik alanda olumlu yönde ilerleyeceği umudu taşıyorum. Bence sağlık ve gıda güvenliği alanındaki iş birliği, aramızdaki ortaklığın önemli bir bölümünü teşkil edecek” dedi.
Bennet iki ülke arasındaki ticaret hacmiyle ilgili de şunları söyledi:
“Aramızdaki ticaret hacmi birkaç ay içinde çok hızlı bir şekilde arttı. Bu yöndeki potansiyelin sınırsız olduğu düşüncesindeyiz. İsrail de BAE gibi bölgesel bir ticaret merkezi sayılıyor. Bir araya gelişimiz yalnızca bizim için değil, daha fazla ülke için de eşi görülmemiş ekonomik fırsatlar sağlıyor. Bu, bölge istikrarı ve refahını artırma yönünde başka bir bileşen sayılıyor.”
İsrail’in “Yarına Doğru” sloganı ile Expo 2020 Dubai’ye katılı gösterdiğine işaret eden Bennett şu ifadeleri kullandı:
“Dubai'deki Expo 2020'de yer alan İsrail pavyonu, yarına yönelik iyimser bakış açısını, onu daha iyi hale getirme yönündeki bitmek bilmeyen arayışı sadece bizim için değil, dünyanın dört bir yanından dostlarımız ve müttefiklerimiz için de her alanda somut hale getiriyor. Bu, Yahudi dininin temel değerlerindendir. BAE liderleri ve vatandaşlarına göndermek istediğim mesaj, aramızdaki ortaklık ve dostluğun doğal nitelikte olduğudur. Biz hem komşu hem de kuzeniz. Biz İbrahim'in torunlarıyız. İbrahim Anlaşması'nın imzalanmasının ardından geçen süre bunun en güzel kanıtıdır. Zira aramızdaki ilişkilerin sağlamlaşması hem bizim ve tüm bölge açısından oldukça değerli bir hazinedir.”
Araştırma ve geliştirme yönünde ortak bir fon oluşturarak ticari ve ekonomik ilişkileri geliştirmek için önemli iş birliği alanlarını destekleme konusundaki ortak arzularını dile getiren BAE ve İsrail bu fonun Ortak İş Konseyi’ne ek olarak iki ülkedeki ekonomik ve teknolojik beyinleri harekete geçireceği görüşündeler. Taraflar temiz enerji ve modern tarımın yanı sıra iklim değişikliği ve çölleşme gibi zorluklara da çözüm bulunacağını vurguluyorlar.
Söz konusu ziyaretin sonunda iki ülkenin yayınladığı ortak bildiride, Bennett'ın bu başarılı ziyaretinin iki ülke arasındaki güçlü ilişkilerin ve ortaklığın geliştirilmesinde bir dönüm noktası olduğu belirtildi. Geçtiğimiz yıl önemli ilerlemelerin kaydedildiği çeşitli ekonomik, altyapı, lojistik ve akıllı şehir hususlarını ele alan iki ülke, araştırma ve geliştirme, teknoloji, gıda güvenliği, iklim, su ve enerji, çevre, sağlık ve turizme ek olarak kamu ve özel sektör arasında iş birliğinin önemine dikkat çekti.
BAE ve İsrail, sadece ikili ticareti ve yeniliği teşvik etmek değil, aynı zamanda Ortadoğu, Bağımsız Devletler Topluluğu, Doğu Asya ve Afrika'daki piyasalarda teknolojileri ve iş fırsatlarını bir araya getirmek için iş dünyalarındaki güçlü yönlerden ve stratejik ilişkilerinden yararlanmaya çalışıyorlar.
Söz konusu ortak açıklamada, görüşmelerde ekonomi ve altyapı alanında iş birliği yoluyla kapsamlı bir ekonomik ortaklık anlaşmasına varma, iklim iş birliğini ve karşılıklı bölgesel bağımlılığı geliştirme yönündeki çabalarının ele alındığına dikkat çekildi.
Aynı zamanda Kovid-19 salgınıyla mücadelede ortak çabalara, laboratuvar testleri ve tedavi alanlarında araştırma ve geliştirmedeki iş birliğinin önemine atıfta bulunulan açıklamada her iki ülkedeki yüksek aşı oranlarından övgüyle bahsedildi.
BAE ve İsrail’in dinler arası hoşgörü değerlerini teşvik etmeye ve halklar arasındaki ilişkileri geliştirmeye devam edeceği vurgulandı.



Suudi Arabistan-Pakistan anlaşması ‘bölgedeki caydırıcılığı yeniden şekillendiriyor’

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman çarşamba günü Riyad'da Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'i kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman çarşamba günü Riyad'da Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'i kabul etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan-Pakistan anlaşması ‘bölgedeki caydırıcılığı yeniden şekillendiriyor’

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman çarşamba günü Riyad'da Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'i kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman çarşamba günü Riyad'da Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'i kabul etti. (SPA)

Şarku'l Avsat'a konuşan uzmanlar, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif tarafından çarşamba günü imzalanan ortak stratejik savunma anlaşmasının bölgedeki güç dengesini yeniden şekillendireceğine inanıyor.

Pakistan Başbakanı, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile görüşmesinin arifesinde, ‘İslam dünyasının birliği için temel bir dayanak noktası olan stratejik bir vizyon ve ilham verici bir liderlikle’ karşılaştığını belirtti.

Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi Güvenlik Araştırmaları Merkezi ve Ulusal Güvenlik Programı Genel Müdürü Dr. Hişam el-Ganem, anlaşmanın Suudi Arabistan ile yaklaşık 170 nükleer savaş başlığına sahip tek Müslüman çoğunluklu ülke olan Pakistan arasında nükleer ittifakı resmileştirerek Ortadoğu'daki caydırıcılık denklemini yeniden şekillendirdiğini söyledi.

Askeri konularda uzman olan Tümgeneral Dr. Muhammed el-Kubeyban ise anlaşmanın bölgeye hizmet ettiğini ve herhangi bir taraf için tehdit olmaktan ziyade, caydırıcı bir unsur olarak işlev göreceğini düşünüyor. Anlaşmanın iki tarafının da amaçlanan hedefe ulaşmada birbirini tamamlayıcı nitelikte olduğunu ifade eden el-Kubeyban şu değerlendirmede bulundu: “Suudi Arabistan, ileri teknolojiye, konvansiyonel silah cephaneliğine ve gelişmiş altyapıya sahip olmasıyla önemli ülkeler arasında yer alırken, Pakistan ise çarpıcı askeri gücü, altyapısı ve önemli insan kaynaklarıyla nükleer bir devlettir.”


Gazze Şeridi'ndeki savaşta ölenlerin sayısı 65 bini aştı

Yerinden edilmiş Filistinliler, sahil yolunu kullanarak güneye doğru Gazze Şeridi'nin kuzeyinden kaçıyor (AP)
Yerinden edilmiş Filistinliler, sahil yolunu kullanarak güneye doğru Gazze Şeridi'nin kuzeyinden kaçıyor (AP)
TT

Gazze Şeridi'ndeki savaşta ölenlerin sayısı 65 bini aştı

Yerinden edilmiş Filistinliler, sahil yolunu kullanarak güneye doğru Gazze Şeridi'nin kuzeyinden kaçıyor (AP)
Yerinden edilmiş Filistinliler, sahil yolunu kullanarak güneye doğru Gazze Şeridi'nin kuzeyinden kaçıyor (AP)

İsrail'in Gazze'ye yönelik amansız hava saldırıları devam ederken, Gazze Şeridi'ndeki savaşta ölenlerin sayısı, savaşın yaklaşık iki yıl önce başlamasından bu yana 65 bin kişiyi aştı.

BM'nin İsrail'in Gazze'deki Filistinlilere karşı "soykırım" eylemleri gerçekleştirdiği yönündeki suçlamasına rağmen, bombalamanın şiddeti azalmadı. İsrail işgal ordusu dün Gazze Şehri'ne yönelik saldırılarını yoğunlaştırarak, sakinleri merkeze ve güneye doğru kaçmaya zorladı ve on binlerce kişinin Reşid Caddesi'ne akın ederek trafiği durma noktasına getirmesinin ardından, Filistinlilerin yerlerinden edilmesi için geçici bir yol açtı. İsrail ordusu, salı/çarşamba gecesi Gazze Şehri'nde yaklaşık 50 hedefi vurduğunu duyurdu.

Suudi Arabistan, İsrail işgal güçlerinin Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını ve Filistin halkına karşı suç işlemeye devam etmesini, uluslararası toplumun uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukukun ihlaline dayanan bu suç niteliğindeki yaklaşıma son vermek için etkili önlemler almaması nedeniyle en sert şekilde kınadı.

Bu arada Avrupa Komisyonu, AB-İsrail ticaret ortaklığı anlaşmasının bazı hükümlerini askıya almayı ve şimdiye kadar gümrük vergilerinden muaf tutulan Yahudi devletinden ithal edilen mallara gümrük vergisi uygulamayı önerdi. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, önerilen yaptırımlara tepki göstererek, Tel Aviv'in yaptırımlar uygulanması halinde "uygun bir yanıt" vereceğini söyledi.


Suudi Arabistan ve Pakistan arasında ortak savunma ve caydırıcılık ittifakı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Pakistan Başbakanı dün Riyad'da resmi görüşmelerde bulundu (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Pakistan Başbakanı dün Riyad'da resmi görüşmelerde bulundu (SPA)
TT

Suudi Arabistan ve Pakistan arasında ortak savunma ve caydırıcılık ittifakı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Pakistan Başbakanı dün Riyad'da resmi görüşmelerde bulundu (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Pakistan Başbakanı dün Riyad'da resmi görüşmelerde bulundu (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ile Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif dün Riyad'da ortak bir stratejik savunma anlaşması imzaladı. Her iki ülkenin de güvenliğini güçlendirme ve bölgede ve dünyada güvenliği ve barışı sağlama çabalarının bir parçası olarak imzalanan anlaşmaya göre bir ülkeye yapılan saldırı, her iki ülkeye de yapılmış sayılacak.

Anlaşma, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile Pakistan Başbakanı arasında yapılan bir toplantının ardından gerçekleşti. İki taraf arasındaki görüşmelerde, çeşitli alanlarda iki ülke arasındaki stratejik ortaklıkların güçlendirilmesi ve bölgesel ve uluslararası gelişmeler ele alındı.

Anlaşma, iki ülke arasındaki uzun süreli güvenlik ve askeri iş birliğinin bir sonucuydu. Bu iş birliği, ortak güvenlik kaderi ilkesine dayanan savunma ortaklığında yeni bir döneme doğru ilerliyor.

İki tarafın ortak açıklamasın göre anlaşma ‘iki ülke arasındaki savunma iş birliğinin çeşitli yönlerini geliştirmek ve herhangi bir saldırıya karşı ortak caydırıcılığı güçlendirmek amacını taşıyor.

Pakistan Başbakanı dün sabah saatlerinde Riyad'a resmi ziyaret için geldi ve resmi karşılama töreni düzenlendi. Suudi Arabistan Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait F-15 savaş uçakları, Şerif’in uçağı Suudi Arabistan hava sahasına girdikten ona eşlik etti.

Pakistan’ın Riyad Büyükelçiliği'nden bir kaynak dün yaptığı açıklamada, ziyaretin ‘iki ülke arasındaki ikili ilişkileri ve iş birliğini güçlendirmek ve karşılıklı çıkarlar konusunda iki ülkenin kararlı tutumlarını teyit etmek amacıyla gerçekleştirildiğini’ söyledi.

Suudi Arabistan'ın eski İslamabad Büyükelçisi Ali Avad Asiri, iki ülke arasındaki savunma ilişkilerinin askeri uzmanlık ve gücün yanı sıra Suudi Arabistan’ın mali imkanları ve stratejik konumu ile birleştiğine inanıyor. Bunun iki ülke ve liderleri arasındaki güçlü güven ile taçlandırıldığını ifade eden Asiri’ye göre iki ülkenin liderleri ne kadar değişirse değişsin, ilişkiler her yeni liderlikle daha da güçlenip derinleşiyor. Şarku’l Avsat’a konuşan Asiri, bu ayırt edici iş birliğinin, iki ülkenin güvenliğini zayıflatmak isteyen herkese güçlü bir mesaj gönderdiğini söyledi.