BM Genel Sekreteri Libya Özel Danışmanı Williams, Şarku’l Avsat’a konuştu: Libya cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday isimlerin uygunluğuna ilişkin karara herkes saygı duymalı

BM Genel Sekreteri Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams: Paralı askerlerin, Libya topraklarından çıkışı dikkatli olunması gereken karmaşık bir süreçtir.

BM Genel Sekreteri Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams (AFP)
BM Genel Sekreteri Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams (AFP)
TT

BM Genel Sekreteri Libya Özel Danışmanı Williams, Şarku’l Avsat’a konuştu: Libya cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday isimlerin uygunluğuna ilişkin karara herkes saygı duymalı

BM Genel Sekreteri Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams (AFP)
BM Genel Sekreteri Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams, dün Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, Seyfulislam Kaddafi'nin Libya’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olup olmayacağına ilişkin kararın, yargı tarafından alınacak bir karar ve Libya’nın egemenlik meselesi olduğunu söyledi. Williams, tüm tarafları alınan kararlara uymaya çağırdı.
Williams, Başbakan Abdulhamid Dibeybe’nin Libya Siyasi Diyalog Forumu (LSDF) sürecinde seçimlerde aday olmayacağına dair yazılı taahhütte bulunmasının ardından aday olmaya hakkı olup olmadığı sorusuna, “LSDF sürecinde, ülkenin yönetimindeki makamlara aday olan kişilerin bu seçimlerde aday olmayacağına dair yazılı bir taahhüt yapıldı. Herkes Libya’nın egemenliğine ve yargının bağımsızlığına saygı göstermeli” yanıtını verdi.
Libya’da 24 Aralık’ta yapılması planlanırken ertelenen seçimlerin yapılabileceği en iyi tarihe dair fikrini belirtmekten kaçınan Williams, “Yeni bir tarih belirlemek, Libya'daki yetkili makamlara, yani Temsilciler Meclisi’ne (TM), Yüksek Seçim Komisyonu’na ve yargıya kalmıştır. BM, özgür, adil ve güvenilir seçimlerin yapılmasını sağlamak için tüm zorlukların üstesinden gelinmesi ve uygun koşulların en kısa sürede sağlanmasında Libyalılara yardım etmeye hazırdır” ifadelerini kullandı.
Libya’daki Rusya ve Türkiye destekli paralı askerler sorulduğunda ise Williams, şu yanıtı verdi:
“Ülkedeki paralı askerleri, yabancı savaşçıları ve güçleri Libya'dan çıkarma süreci hassas ve karmaşık bir süreçtir. Bu süreç, komşu ülkelerde istikrarın korunması için dikkatli bir şekilde yapılmalı ve ilgili ülkelerle bu konuda koordinasyon kurulmalı.”
Daha önce eski BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame ile de çalışan Williams'ın Jan Kabus'in Libya Özel Temsilciliğinden istifa etmesinin ardından Guterres’in Libya Özel Danışmanı olarak yeni görevine başlamasından bu yana basına verdiği ilk röportajın tamamı:

-Libya dosyasında bundan önce siyasi bir atılım kaydetmiştiniz. Sizce cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ertelenmesinin ardından mevcut koşullar yeni bir siyasi başarıya daha izin verir mi?
Müsaadenizle bu cümleyi şöyle düzeltmeliyim; Libyalılar birleşmeye karar verdiklerinde zaten somut ilerleme kaydettiler. “Yeter artık savaşa son” dediler. Evet, bizler onların BM’de konuşmalarına ön ayak olduk ve yolculukları boyunca onlara eşlik ettik, ama sonunda onların iradesi galip geldi ve bundan sonrada bu irade galip gelecektir.

-Ama büyük bir rol oynadınız. Şimdi de aynını yapma imkanınız var mı?
Halihazırda elde ettikleri başardıkları geliştirmeye devam etmek yine Libyalılara kalmış. Benim görevim, BM Genel Sekreteri'nin iyi niyet ve arabuluculuk çabalarına öncülük etmek ve Libya-Libya diyalogunun güvenlik, ekonomik ve politik yollarının uygulanmasını takip etmek için Libyalı, bölgesel ve uluslararası aktörlerle çalışmaktır.
BM Libya Destek Misyonu (UNMIL) ile doğrudan koordinasyon içinde, Libyalı tarafların geçmiş dönemde elde edilen kazanımları sürdürmelerine ve Libyalıların demokratik haklarını kullanabilmeleri, kendilerini temsil eden isimleri seçebilmeleri ve geçiş dönemlerini sona erdirebilmeleri için seçim sürecini ileriye taşımalarına destek olmaya çalışacağım.

-İleriye dönük ana başlıklar neler ya da nasıl bir yol haritası uygulanacak?
Tek yol haritamız var. O da, Libyalılara barış, istikrar ve birlik arayışlarında destek olmaktır. Bunu başarmak için şimdi, geçiş dönemini sona erdirecek, Libyalıların kendilerini temsil edecek isimleri seçmelerine izin verecek ve devlet kurumlarının demokratik meşruiyetini yenileyecek özgür, adil, kapsayıcı ve güvenilir şekilde cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri yapmalarına yardımcı olmaya odaklandık.

-Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri ertelendi. Peki sizce bundan sonra seçimlerin yapılması için en uygun tarih hangisi?
Libya Yüksek Seçim Komisyonu, 22 Aralık’ta,ulusal seçimlerin yapılması için teknik olarak hazır olmasına rağmen LSDF’den çıkan siyasi yol haritasıyla belirlenen 24 Aralık 2021 tarihine bağlı kalamayacağını duyurdu. Komisyon, seçim yasalarındaki bazı eksiklikler, temyiz süreci ve adayların uygunluğuna ilişkin itirazlara dair bir takım zorluklara işaret etti. Komisyon, bu zorluklar çerçevesinde yasaya uygun olarak meclisten cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu için otuz günlük bir süre içinde başka bir tarih belirlemesini istedi.
Öte yandan Komisyonun seçim sürecine olan sıkı bağlılığını ve seçimlerin özgür, adil, kapsayıcı ve güvenilir olmasını sağlama konusundaki kararlılığını memnuniyetle karşıladım. BM Genel Sekreteri’nin de daha önce belirttiği gibi, Libya'daki seçimler sorunun değil, çözümün bir parçası olmalıdır.

-O halde top TM’nin sahasında diyebilir miyiz?
TM üyelerinin artık Yüksek Seçim Konseyi’nin tavsiyelerine hızlı ve verimli bir şekilde yanıt verme konusunda tarihi ve ulusal bir sorumluluğu olduğunu vurgulamak istiyorum. Artık tüm gözler onların üzerinde ve bu da, gerekli olanı yapmak için güç, kararlılık ve irade ile çalışmaları gerektiği anlamına geliyor.
İyi niyet ve arabuluculuk çabalarıyla birlikte bu zorluklara karşı mücadele için Libya’daki ilgili kurumlar ve ilgili taraflarla birlikte çalışmaya hazırım. Bu, aynı zamanda ilgili kurumları seçmen kaydı yapılan 2 milyon 800 bin Libyalının iradesine saygı duymaya ve desteklemeye çağrı yapmam için bir vesiledir.
Siyasi geçişi barışçıl bir şekilde sona erdirmek ve yönetimi Libya halkının isteklerini karşılayan demokratik olarak seçilmiş kurumlara devretmek için tüm adaylara saygı duyma ve eşit fırsatlar sağlama zorunluluğuyla birlikte Libya'daki siyasi krizin çözülmesine ve kalıcı bir istikrarın sağlanmasına katkıda bulunmak için cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin uygun koşullarda yapılması gerekiyor.

-Seçimler ne kadar süreliğine ertelenmeli? Bu konuda bir tavsiyeniz var mı?
Bu, Libya'daki yetkili makamlara, yani TM, Yüksek Seçim Komisyonu ve yargının inisiyatifinde olan bir konudur. BM ise özgür, adil ve güvenilir seçimlerin yapılmasını sağlamak için Libyalıların karşı karşıya oldukları tüm zorlukların üstesinden gelmesine ve mümkün olan en kısa sürede uygun koşulların sağlanmasına yardımcı olmak için mümkün olan tüm çabaları göstermeye hazır.

-Libyalıların bazıları, Rusya ve Türkiye'yi seçimlerin yapılmasını engellemekle suçladı. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Seçimler tamamen Libya halkının talebine bağlı ve onların egemenliği meselesidir. Dışarıdan hiç kimse Libya halkının iradesinin önünde durma hakkına sahip değildir. Libya halkı arasında benzersiz bir coşku var. 2 milyon 800 binden fazla seçmen uzun zamandır beklenen seçim sürecine katılmak için kayıt yaptırdı. Son on günde rakip ve çatışan taraflar da dahil siyasi yelpazenin dört bir yanından yüzlerce Libyalı ile görüştüm. Herkes Libya halkının ulusal kurumların meşruiyetini yeniden tesis etmek için kalıcı çözümler getirecek, ülkeyi geçici süreçlerden kurtaracak ve halkı istikrara ve refaha ulaştıracak seçimlerin yapılmasını istediğini söyledi.

-BM, burada nasıl bir rol oynuyor?
BM, sonuçları herkes tarafından kabul edilebilir seçimlerin yapılması için uygun bir ortamın sağlanması amacıyla Libyalı tüm taraflarla ve uluslararası ortaklarla birlikte çalışıyor. BM, Libya’nın egemenliğine saygıyı artırmak ve ülkede istenen istikrarı sağlamak amacıyla hem yerel hem de yabancı taraflardan gerekli desteğin alınması için çabalamaktan vazgeçmeyecektir.
-Peki ya adayların durumu? Sizce Seyfulislam Kaddafi ve Abdulhamid ed-Dibeybe’nin cumhurbaşkanlığına aday olma hakları var mı?
Bu, adayların seçimlere katılmaya uygun olup olmadığıyla ilgili kararları veren Libya yargısının inisiyatifindeki bir konudur. Yani bu tamamen Libya’nın kendi iç meselesidir. Libya’nın egemenliğine ve yargının bağımsızlığına saygı duyuyoruz. Tüm tarafları da yargıya saygı duymaya ve kararlarına uymaya çağırıyoruz.

-Dibeybe, seçim yarışına katılmayacağına dair söz verdi mi?
LSDF sürecinde Libya’nın yönetici makamlarına aday olan kişiler, bu seçimlerde aday olmayacağına dair yazılı taahhütte bulundular. Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine aday olmak isteyenlerin buna uygun olup olmadığı kararı Libya yargısının inisiyatifinde olan bir egemenlik meselesi olduğunu bir kez daha söylemek istiyorum. Herkesin Libya’nın egemenliğine ve yargının bağımsızlığına saygı duyması gerekiyor.
Bu yüzden Libyalı tüm taraflar ve yetkililer, yargının bağımsızlığını etkileyebilecek herhangi bir müdahale yahut tehdide karşı yargının özgürce çalışması için gerekli şartları sağlamalılar.

-Bir sonraki siyasi diyalog forumu hakkında neler söylemek istersiniz. Herkesi davet edecek misiniz?
Libya'ya gelişimden bu yana yüzlerce Libyalı ile yaptığım kapsamlı istişarelerde bulundum. Çeşitli taraflar ve aktörlerle bu istişarelere devam edeceğim. LSDF de, seçim sürecini ilerletmenin uygun yolları hakkında fikir alışverişinde bulunmak ve cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin düzenlenmesi için uygun koşulları sağlanmak amacıyla yapılan bu istişarelerden biridir.
-Peki ya paralı askerler? Geri çekilmeleri ya da sayılarının azaltılması hakkında çok şey söylendi. Sizce Rusya ve Türkiye bunu yapıyor mu?
5+5 Ortak Askeri Komite (OAK), geçtiğimiz Ekim ayında paralı askerlerin, yabancı güçlerin ve savaşçıların Libya'dan geri çekilmesine yönelik komşu ülkeler ve diğer ilgili ülkelerle koordinasyon kurulmasını da içeren bir eylem planı imzaladı. Eylem planının imzalanmasından beri OAK, Türkiye ve Rusya başta olmak üzere bu ülkelerle ve bölgesel kuruluşlarla kapsamlı toplantılar gerçekleştirdi.
OAK, Türkiye ve Rusya'da gerçekleştirdiği toplantıların ardından yaptığı açıklamada, olumlu sonuçların alındığını ve paralı askerlerin, yabancı savaşçıların ve güçlerin Libya topraklarından kademeli, dengeli, eşzamanlı ve sıralı bir süreç içinde çıkışlarına ilişkin eylem planına destek olacak uygulamalı bir çalışma için üst düzey bir koordinasyon kurulduğunu duyurdu.
Bu uzlaşıların üzerinde daha fazlasının inşa edilmesini umuyoruz. BM, UNSMIL ve BM’nin ateşkes gözlem misyonu, gerektiğinde Libyalı yetkililere ihtiyaç duyulan teknik desteği sağlayacaktır.

-Bu, seçimlerin özgürce yapılabilmesi için şart mı?
Paralı askerleri, yabancı savaşçıları ve güçleri Libya'dan çıkarma süreci hassas ve karmaşık bir süreçtir. Komşu ülkelerin istikrarının korunması için dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. Bu da ilgili ülkelerle eş zamanlı olarak koordinasyon kurulmasını gerektiriyor.

-Paralı askerler ile yabancı savaşçıların ve güçlerin Libya’daki varlıkları seçim sürecini etkiliyor mu?
Konunun seçimlerle ilişkisine gelince, Yüksek Seçim Komisyonu, ülkenin her yerinde seçimlerin düzenlenmesine teknik düzeyde hazır olduğunu defalarca kez duyurdu. İçişleri Bakanı da seçimlerin güvenli bir ortamda gerçekleşmesi için sıkı güvenlik planları hazırladığına dair bana güvence verdi.
Her ne kadar Libya'daki mevcut durum çerçevesinde ideal koşullar sağlanamasa da biz, Libyalılara yardım etmek ve sadece seçimlerin yapılması için değil, aynı zamanda Libya'nın egemenliğini, güvenliğini ve istikrarını korumak adına da çalışıyoruz.



Hamas kaynakları Şarku'l Avsat'a konuştu: Bize sunulan teklif birçok tuzakla dolu… Bu tuzakları şiddete başvurmadan atlatmaya çalışıyoruz

Gazze şehrinde bir çadıra düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından hasarı inceleyen Filistinli gençler, 8 Eylül 2025 (Reuters)
Gazze şehrinde bir çadıra düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından hasarı inceleyen Filistinli gençler, 8 Eylül 2025 (Reuters)
TT

Hamas kaynakları Şarku'l Avsat'a konuştu: Bize sunulan teklif birçok tuzakla dolu… Bu tuzakları şiddete başvurmadan atlatmaya çalışıyoruz

Gazze şehrinde bir çadıra düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından hasarı inceleyen Filistinli gençler, 8 Eylül 2025 (Reuters)
Gazze şehrinde bir çadıra düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından hasarı inceleyen Filistinli gençler, 8 Eylül 2025 (Reuters)

Hamas kaynakları, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek için kendilerine sunulan fikirlerin ‘ortadan kaldırılması gereken birçok tuzak ve engel içerdiğini, bu fikirlerin herkesin taleplerini karşılayan adil koşullar içermesi gerektiğini, bunların en önemlisinin ise Hamas ve diğer Filistinli grupların odaklandığı savaşın sona erdirilmesi olduğunu’ belirtti. Kaynaklar, ‘durumu daha da karmaşık hale getirebilecek sert tutumlar sergilemeden, kendilerine sunulanları ele almaya’ açık olduklarını vurguladılar.

Hamas kaynaklarının açıklamaları, Hamas ile ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff arasında, ABD Başkanı Donald Trump'ın ‘garantisi’ ile Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirme önerisi konusunda aracılar vasıtasıyla yapılan mesajlaşmaların açıklanmasından bir gün sonra geldi.

Axios internet sitesinin pazar günkü haberine göre Trump, yeni önerinin başarısız olması halinde Hamas'ı ‘düşünülemez’ bir adım ile tehdit etti.

Şarku'l Avsat'a konuşan Hamas kaynakları şu ifadeleri kullandı: “Şu anda sunulanlar, ana arabulucu ülkeler olan Mısır, Katar ve diğerleri de dahil olmak üzere çeşitli taraflarla yapılan görüşmeler kapsamında düzenlenmekte, değiştirilmekte ve geliştirilmekte olan fikirler. Arabulucular, bu savaşın kesin olarak sona ermesini sağlayacak şekilde herkesin taleplerinin yerine getirilmesini garanti eden kapsamlı bir öneriye ulaşmak amacıyla çalışıyor.”

cdfgt
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında bulunan bir yardım dağıtım merkezinde un çuvalları taşıyan yerinden edilmiş kişiler (AFP)

Kaynaklar, görüşülen fikirler arasında ilk gün tüm rehinelerin teslim edilmesi de olduğunu doğruladı, ancak Hamas bunun zor olacağını belirtti. Kaynaklar, ‘İsrail'in geçen ocak ayında varılan anlaşmada kararlaştırılan sınırlara çekileceğine dair net garantiler olması ve ABD Başkanı Donald Trump'ın bizzat garanti edeceği savaşı sona erdirme müzakereleri sırasında Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinden kademeli bir çekilme olması gerektiğini’ ifade ettiler.

Cesetlerin teslimi ikilemi

Kaynaklar, Hamas liderliğinin arabuluculara ‘ateşkesin ilk gününde canlı ve ölü rehinelerin hepsini birden teslim etmenin mümkün olmadığını’ bildirdiğini belirtti. Kaynaklar, “Bazı yerlerde öldürülen rehineler var. Bunların cesetlerini, öldürüldükleri bazı bölgelerin enkazı altından çıkarmak veya İsrail güçlerinin girdiği yerlere gömülen cesetleri çıkarmak için İsrail ordusunun ateşkesi durdurması gerekiyor” şeklinde konuştular.

Tahminlere göre Hamas, 7 Ekim 2023'te kaçırılan toplam 256 kişiden (İsrailliler ve yabancılar) 48'ini şu anda elinde tutuyor. İsrail hükümetinin Rehineler ve Kayıp Kişiler Departmanı'nın resmi verilerine göre, 19 rehinenin hayatta olduğu doğrulandı.

Kaynaklar, ‘direniş gruplarının ilk gün hayatta olan bazı rehineleri serbest bırakmaya hazır olduğunu ve karşılıklı olarak kararlaştırılan bir günde hayatta olan ve ölen çok sayıda rehineyi serbest bırakabileceklerini, çünkü kalan rehinelerin cesetlerini çıkarmak için zamana ve belirli bir süreye ihtiyaçları olacağını’ belirtti.

jb
Geçtiğimiz şubat ayında Han Yunus'ta Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na bağlı bir savaşçı (DPA)

Kaynaklar, “İsrail güçleri tarafından bombalanan bölgelerde öldürülen ve enkaz altında kalan rehinelerin serbestçe çıkarılmasını sağlayacak koşulların sahada yaratılması gerekiyor. Bazıları ise işgal güçlerinin konuşlandığı bölgelere yakın yerlere gömüldü, bu da bu güçlerin son aylarda girdiği bölgelerden çekilmesinin gerekli olduğu anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

Koridorlar ve sınır kapıları

Hamas kaynaklarına göre ortaya atılan fikirler, İsrail güçlerinin Philadelphia Koridoru gibi bazı önemli noktalardan çekileceğine, Refah Sınır Kapısı’nın normal yolcu trafiğine yeniden açılmasına ya da işgal hükümetinden, ABD dahil olmak üzere garantör devletlere savaşı sona erdireceğine dair bir garanti alınmasına işaret etmiyor.

Kaynaklar, ‘İsrail veya ABD ile doğrudan veya dolaylı arabuluculukta yer alan birkaç taraf olduğunu’ belirterek, tüm çabaların başarıya ulaşması için bu konuda ülkelerin ve bireylerin rolünün olduğunu kaydetti.

Kaynaklar, tüm sürecin başarısını sağlayacak bir anlaşmaya varmak için ABD'nin hareketin liderliğiyle yeniden doğrudan iletişim kurmak istediğini belirtti. Kaynaklar, Hamas liderliğinin tüm arabuluculara, savaşı mümkün olan her yolla sona erdirecek herhangi bir anlaşmaya açık olduğunu bildirdiğini kaydetti.

Yeni arabulucular!

Olağandışı bir şekilde Hamas kaynakları sadece Mısırlı ve Katarlı arabuluculardan bahsetmekle kalmadı, aynı zamanda diğer arabuluculardan da bahsetti. Bu da bazı Yahudi ve uluslararası medya kuruluşlarının, ABD yönetimi ile Hamas arasında doğrudan iletişim kuran yeni arabulucuların onaylandığına dair haberleriyle örtüşüyor. Bahsedilenler arasında, 2011 yılında İsrailli asker Gilad Şalit'in serbest bırakılması için yapılan anlaşmada arabulucu olarak görev yapan İsrailli-Amerikalı gazeteci Gershon Baskin de vardı.

Şarku’l Avsat, Baskin ile iletişime geçmeye çalıştı. Ancak Baskin arabuluculuk hakkında ayrıntılı bilgi vermeyi reddetti ve sadece ‘şu anda medyaya konuşmayacağını’ söyledi.

hv
Mısır sınırındaki Philadelphia Koridoru yakınlarında iki İsrail askeri (Arşiv – AP)

Pazar akşamı geç saatlerde yayınlanan bir açıklamada Hamas, ateşkes anlaşmasına varmak için arabulucular aracılığıyla Amerikan tarafından bazı öneriler aldığını ve saldırıyı durdurma çabalarına yardımcı olacak her türlü adımı memnuniyetle karşıladığını belirtti.

Hamas, ‘savaşın sona erdirileceğine, Gazze Şeridi'nden tamamen çekilileceğine ve Gazze Şeridi'ni yönetmek üzere bağımsız Filistinlilerden oluşan ve çalışmalarına derhal başlayacak bir komite kurulacağına dair açık bir beyan karşılığında tüm rehinelerin serbest bırakılmasını görüşmek üzere derhal müzakere masasına oturmaya hazır’ olduğunu doğruladı. Böylece, daha önce varılan anlaşmaların reddedilmesi veya ihlal edilmesi gibi deneyimlerin tekrarlanmaması sağlanacak. Bu tür deneyimlerin en sonuncusu, arabulucuların Amerikan önerisine dayalı olarak Hamas’a sunduğu ve Hamas’ın 18 Ağustos 2025'te Kahire'de kabul ettiği anlaşmaydı. İşgalciler bugüne kadar bu anlaşmaya yanıt vermedi, bunun yerine katliamlarına ve etnik temizliğe devam etti.


Abdulati, İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarının genişlemesi konusunda uyardı

Filistinliler, dün Gazze Şehri'ndeki el-Şifa Hastanesi'nde düzenlenen cenaze töreninde, İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin naaşlarının yanında dua ediyor (AFP)
Filistinliler, dün Gazze Şehri'ndeki el-Şifa Hastanesi'nde düzenlenen cenaze töreninde, İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin naaşlarının yanında dua ediyor (AFP)
TT

Abdulati, İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarının genişlemesi konusunda uyardı

Filistinliler, dün Gazze Şehri'ndeki el-Şifa Hastanesi'nde düzenlenen cenaze töreninde, İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin naaşlarının yanında dua ediyor (AFP)
Filistinliler, dün Gazze Şehri'ndeki el-Şifa Hastanesi'nde düzenlenen cenaze töreninde, İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin naaşlarının yanında dua ediyor (AFP)

Mısır Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati'nin İtalyan mevkidaşı Antonio Tajani ile yaptığı telefon görüşmesinde, uluslararası toplumun acil müdahale etmesi ve İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını durdurmak için etkili adımlar atması gerektiğini vurguladığını belirtti.

Mısır Dışişleri Bakanlığı, Mısır dışişleri bakanının dün yapılan görüşmede İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarını genişletmesinin tehlikesine karşı uyarıda bulunduğunu ifade etti.

Mısır Dışişleri Bakanlığı ikinci bir açıklamasında, Abdulati'nin dün akşam Alman mevkidaşı Johann Wadephul ile yaptığı telefon görüşmesinde, Mısır'ın İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik “acımasız saldırılarını” kategorik olarak reddettiğini vurguladığını belirtti.

kjnj
Filistinliler, Gazze Şehri'ndeki eş-Şifa Hastanesi'ne düzenlenen ilk İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin kefenlenmiş bedenleri önünde ağlıyor (AFP)

Görüşme sırasında Mısırlı bakan, işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail'in gerginliği tırmandırması ve yerleşim yerlerini genişletmesinin tehlikesine dikkat çekerek, Almanya'nın İsrail'e “sürekli ihlallerine” son vermesi için baskı yapmasını umduğunu ifade etti.

Bu uyarı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze Şehri sakinlerine, İsrail'in Gazze Şeridi'ne hava saldırılarını yoğunlaştırma niyetini açıklamasından birkaç saat sonra, derhal bölgeyi terk etmeleri yönünde uyarıda bulunduğu bir zamanda yapıldı. Netanyahu şunları söyledi: “Gazze sakinlerine şunu söylüyorum, bu fırsatı değerlendirin ve beni dikkatle dinleyin: uyarıldınız, şimdi gidin.” Netanyahu, İsrail güçlerinin şu anda Gazze Şehri içinde kara operasyonu için organize olduğunu belirtti.

İsrail Başbakanı, bir video konuşmasında, ordunun Gazze Şehri'nde Hamas tarafından kullanılan 50 binayı iki gün boyunca bombaladığını doğrulayarak, "İki gün içinde 50 terör kulesini imha ettik ve bu, Gazze Şehri'ndeki yoğun kara harekatının sadece başlangıcı. Bölge sakinlerine sesleniyorum: Uyarıldınız, hemen gidin" dedi. "Tüm bunlar sadece bir ön hazırlık, ana ve yoğun harekatın, güçlerimizin kara manevrasının başlangıcı. Şu anda toplanıp Gazze Şehri'ne girmek için organize oluyorlar" ifadelerini kullandı.


İsrail ordusunun Cenin kampında açtığı ateş sonucu iki Filistinli hayatını kaybetti

İsrail askerleri Batı Şeria'da bir Filistinli genci tutukladı- 7 Eylül 2025 (AFP)
İsrail askerleri Batı Şeria'da bir Filistinli genci tutukladı- 7 Eylül 2025 (AFP)
TT

İsrail ordusunun Cenin kampında açtığı ateş sonucu iki Filistinli hayatını kaybetti

İsrail askerleri Batı Şeria'da bir Filistinli genci tutukladı- 7 Eylül 2025 (AFP)
İsrail askerleri Batı Şeria'da bir Filistinli genci tutukladı- 7 Eylül 2025 (AFP)

Filistin Sağlık Bakanlığı, işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Cenin kampında İsrail ordusunun açtığı ateş sonucu iki çocuğun hayatını kaybettiğini bildirdi.

Bakanlık açıklamasında, “Cenin kampında işgal güçlerinin ateş açması sonucu iki şehit ve bir ağır yaralı ile bir de orta derecede yaralı var” ifadeleri yer aldı.

Açıklamada, iki çocuğun “şehit İslam Abdulaziz Nuh Mecarime (14 yaşında) ve şehit Muhammed Sari Maskala (14 yaşında)” olduğunu açıkladı.

İsrail ordusu, iki çocuğun öldürülmesiyle ilgili henüz bir açıklama yapmadı.

Resmi Filistin Haber Ajansı, "İşgal askerleri, Cenin kampındaki evlerine girip bazı kişisel eşyalarını almaya çalışan bir grup vatandaşı, El-Bişr mahallesinde kuşattı ve gerçek mermiyle ateş açtı" ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İsrail, 21 Ocak'tan bu yana Cenin kampında askeri operasyon yürütüyor ve o tarihten beri kuvvetleri kampta bulunuyor. Kamp sakinleri ise Cenin şehri ve komşu köylere yerleştirildi.