Blinken, Abbas ile Merkezi Komite’nin gerilime neden olan kararlarını görüştü

Filisitin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile geçen mayıs ayında Ramallah’ta bir araya geldi. (Getty)
Filisitin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile geçen mayıs ayında Ramallah’ta bir araya geldi. (Getty)
TT

Blinken, Abbas ile Merkezi Komite’nin gerilime neden olan kararlarını görüştü

Filisitin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile geçen mayıs ayında Ramallah’ta bir araya geldi. (Getty)
Filisitin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile geçen mayıs ayında Ramallah’ta bir araya geldi. (Getty)

ABD, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın gelecek pazar günü yapılması beklenen ‘Merkezi Komite’ oturumunda ‘gerilimi artıracak’ kararlar almasından endişeli. Konuyu yakından takip eden Filistinli bir kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada ABD’nin söz konusu endişe nedeniyle Abbas’tan ‘beklemesini ve bölgede barış çabalarını ilerletmek için fırsat tanımasını’ istediğini söyledi.
Söz konusu talep, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Ebu Mazen’e (Mahmud Abbas) arasında pazartesi günü geç saatlerde gerçekleşen telefon görüşmesinde iletildi. Blinken daha sonra, Merkezi Komite oturumu tarafından bölgede hız verilen siyasi eymenler kaspmaında, İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid ile temasa geçti. Ayrıca Fetih Hareketi Merkezi Komitesi Genel Sekreteri Cibril er-Racub ile Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri arasında bir toplantı ve Fetih Merkezi Komite üyesi Hüseyin eş-Şeyh ile Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov ile de  bir telefon görüşmesi gerçekleştirildi.
Filistinli kaynak, ABD yönetiminin yaklaşmakta olan Merkezi Komite kararlarından endişe duyduğunu ve Devlet Başkanı Abbas’ın ‘siyasi bir ufuk eksikliği ortasında’ tgerilim artırıcı kararlar alacağından korktuğunu ifade etti. Kaynak açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bu yüzden kendilerine bir şans verilmesini istediler. Sadece ABD’liler için değil, aksine tüm ilgili taraflar için. Liderlikten beklemeleri, karar almamaları veya Merkezi Komite’nin önceki kararlarını etkinleştirmeleri de talep edildi.”
Blinken’in Abbas ile yaptığı görüşmenin ‘ABD yönetiminin barış sürecine bağlı olduğu’ izlenimini vermeyi amaçladığını vurgulayan kaynak, Filistin’de gerginliği artırmaya  gerek olmadığını ancak pratik olarak herhangi bir atılım veya belirli vaatlerde bulunmadığını kaydetti.  
Abbas, Blinken’ın ‘İsrail’in eylemlerinin ABD’nin yavaş hareket etmesini beklemeye izin vermeyebileceği’ yönündeki talebine de yanıt verirken resmi bir başkanlık bildirisine göre ‘mevcut durumun sürdürülebilir olmadığını’ söyledi. Abbas ayrıca  İsrail’in Filistin Devleti topraklarını işgaline son vermesinin, yerleşim faaliyetlerini ve yerleşimcilerin saldırı ve terörünü durdurmasının gerekli olduğuna dikkat çekerken, Kudüs’ün tarihi statüsüne de saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Filistinlilerin Kudüs mahallelerinden kovulmasına son vermenin, cesetlere el konulmasını durdurmanın, vergi stopajını sonlandırmanın ve Filistin ekonomisini boğmaya son vermenin gerektiğini bildirdi.
Abbas ayrıca İsrail’in iki devletli çözümü baltalayan tek taraflı uygulamalarına son verilmesi, iki taraf arasında imzalanan anlaşmaların uygulanmasına geçilmesi ve uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak gerçek bir siyasi süreç başlatmak için Uluslararası Dörtlü Komite’nin bakanlar düzeyinde toplantılarının gerçekleştirilmesi gerektiğini de söyledi. “Merkezi Komite, durumu değerlendirecek ve Filistin halkının hak ve çıkarlarını korumak için gerekli kararları alacak” ifadesini kullandı.
Yayınlanan resmi bildiride, Blinken’ın ABD’nin iki devletli çözüme bağlılığına ve siyasi bir ufuk yaratmanın önemine dikkat çektiği belirtildi. Bildiriye göre Blinken, Abbas’a Biden idaresinin Filistin yönetiminin tanık olduğu siyasi ve ekonomik zorlukların farkında olduğunu iletti. Filistin yönetimine ait bölgelere yerleşimleri, yerleşimci saldırılarını ve işgalleri kabul etmediklerini vurgulayan Blinken, ABD yönetiminin Doğu Kudüs’teki ABD Konsolosluğu’nu yeniden açma taahhüdüne dikkat çekti.
Blinken, Filistinlilerin karşılaştığı zorlukları Başkan Biden’a ve yönetimindeki yetkililere ileteceğini söylerken bölgede barışın ve istikrarın sağlanması amacıyla tüm ilgili taraflarla temasa geçeceğini ve herkesle ortaklaşa çalışacağını vurguladı. Filistin tarafından yapılan resmi açıklamada, Blinken’in reformlarla ilgili konuşması görmezden gelinirken ABD Dışişleri Bakanlığı ise Blinken’ın Abbas ile yaptığı görüşmede Filistin yönetimi içerisindeki reform ihtiyacını ele aldığını açıkladı.
Blinken, Abbas ile görüşmesinin ardından, aynı gece Lapid’i arayarak kendisiyle İsrail- Filistin ilişkilerini görüştü. ABD’nin Merkezi Komite’nin gerilimi düşürme girişimi, Merkezi Komite’nin önemli kararlar almada önceliğe sahip olduğu gerçeği çerçevesinde geldi.
En yüksek Filistin yasama organı sayılan Filistin Merkezi Komitesi, ‘başkenti Doğu Kudüs olan 4 Haziran 1967 sınırlarında bir Filistin Devleti tanınana kadar’ İsrail Devleti’nin tanınmasının askıya alınması da dahil olmak üzere, daha önce Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ve Filistin Ulusal Otoritesi’nin işgalci güçle yaptığı anlaşmalara yönelik tüm yükümlülüklerini sona erdirmeye karar vermişti. Ayrıca güvenlik koordinasyonunu tamamen durdurma kararı almıştı.
Merkezi Komite, toplantısını 6 Şubat’ta gerçekleştirecek. FKÖ’nün yürütme komitesi üyesi ve Fetih Hareketi’nin Merkezi Komite üyesi olarak Azzam el-Ahmed, gelecek pazar günü Merkezi Komite toplantısının hazırlıklarını tamamladı ve tüm taraflara davetiye gönderdi. Aynı şekilde Komite’nin toplantı gündemi de tamamlandı.
Merkezi Komite’nin gündeminde, bazı ismlerin istifa etmesi, bazılarının da yaşamını yitirmesi  sonrasında Ulusal Konsey’in diğer üyelerini, Yürütme Kurulu üyelerini, Ulusal Konsey başkanını ve yardımcısını seçmenin yanı sıra ABD ile İsrail ile olan ikili ilişki, bölünme ve FKÖ’nün kurumlarını geliştirme ve etkinleştirme konuları da yer alacak.
Ahmed, İsrail ve ABD ile ilişkilerde gözden geçirilmesi gereken kararlar olduğunu ve bunların Merkezi Komite oturumunun gündemine de ele alındığını bildirdi. Azzam el-Ahmed sözleirni şöyle sürdürdü:
“Meydaa gelen ihlaller, Filistin davasını tasfiye etme amaçlıdır. Uluslararası sözleşmelere uygun olarak mevcut tüm yöntemlerle mücadele etmeye devam edeceğiz. Merkezi Komite karşısında tüm seçenekler açık ve kararlara uygulama mekanizmaları eşlik edecek.”
ABD’liler, Abbas’ın siyasi sürecin uygulanmasından ümidini kesmemesini ve gerginliği düşürmesini sağlamak isterken diğer bazı ülkeler de Merkezi Komite ve barış süreciyle ilgili tartışma hattına dahil oldular. Fetih Merkezi Komite üyesi ve Sivil İşler Bakanı Hüseyin eş-Şeyh, Abbas ve Blinken arasındaki telefon görüşmesi ve Merkezi Komite konferansı doğrultusunda  Rusya Devlet Başkanlığı Ortadoğu ve Afrika Özel Temsilcisi ve Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov ile temasa geçti. Şeyh, görüşmede Dörtlü Komite’nin toplanmasını istedi. Aynı şekilde Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri de 1 Şubat’ta Kahire’deki Dışişleri Bakanlığı binasında Fetih Hareketi Merkezi Komitesi Genel Sekreteri Cibril er-Racub ile görüşmelerde bulundu.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Ahmed Hafız, Racub’un Dışişleri Bakanı’na Filistin topraklarındaki son gelişmeler, Filistin arenasının ilerleyen günlerde tanık olacağı zorluklar ve kazanımlar hakkında bilgi verdiğini aktardı. Tarafların, siyasi sürecin gidişatını değiştirme fırsatları ve Filistin davasıyla ilgili taraflarla temaslar hakkındaki vizyonları da görüştüğünü bildirdi. Şukri yaptığı açıklmada Filistin ve İsrail tarafları arasındaki müzakere sürecini canlandırmak için uygun ortamın sağlanması gerektiğini vurguladı.



Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
TT

Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)

Sudan'ın batısındaki el-Faşir kentinde yaşayan 8 yaşındaki Muhammed, kolu şarapnel parçalarıyla delik deşik olmasına rağmen tedavi edilebildiği için şanslı kişilerden biri. Diğer savaş yaralıları ise kentin kuşatılmış olması ve tıbbi ekipman eksikliği nedeniyle tedavisi zor olan daha ciddi yaralanmalardan mustarip.

İki yıldır orduya karşı savaşan Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) geçtiğimiz hafta, sağlık sisteminin de çöktüğü Kuzey Darfur'un başkenti ve çevresinde kanlı bir saldırı başlattı. HDK'nin geniş Darfur bölgesinin başkentine yönelik tekrarlanan saldırıları sivillerin her türlü hareketini riskli hale getirdi. Ayrıca tüm sağlık tesisleri bombalandı ya da saldırıya uğradı.

cdfrgt
Hartum Uluslararası Havalimanı'nda hasarlı bir uçak (AFP)

Muhammed'in babası 27 yaşındaki İsa Said, bölgedeki iletişim tamamen kesildiği için Starlink aracılığıyla AFP'ye yaptığı açıklamada, “Eski bir hemşire olan komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurduk, ancak Muhammed’in eli şişti ve ağrı nedeniyle geceleri uyuyamıyor” dedi.

Mayıs 2024'ten bu yana HDK tarafından kuşatma altında bulunan el-Faşir'in diğer sakinleri gibi İsa da oğlunu hiçbir hastanenin acil servisine götüremiyor. Bu hafta el-Faşir'e kaçan insani yardım koordinatörü Muhammed, yüzlerce yaralının şu anda şehirde mahsur kaldığını bildirdi.

Tedavi için şifalı bitkiler

Muhammed, HDK'nin el-Faşir'in 15 kilometre güneyindeki Zemzem Kampı’na düzenlediği ölümcül saldırı sırasında kalçasından vuruldu. Güvenlik nedeniyle tam adını açıklamaktan kaçınan Muhammed, “İnsanlar evlerinde özel olarak tedavi görüyor” dedi.

İnsani yardım kaynaklarına göre yüz binlerce insan Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kıtlık yaşandığı ilan edilen Zemzem Kampı’ndan kaçarak el-Faşir şehrine sığındı.

El-Faşir'de insanlar, ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle, kurşun ve mermi parçalarından kaynaklanan yanık ve yaraları tedavi etmeye ve ilk yardım sağlamaya çalışıyor.

29 yaşındaki Muhammed Ebkar, bacağından vurulduğunda ailesi için su getirmeye çalıştığını anlattı. Ebkar, “Komşularım beni evin içine taşıdı. Yine komşularım, vücudumdaki kırıkları tedavi etmesi için tahta ve bez parçaları kullanarak atel tedavisi yapan diğer komşumuzu aradı. Sorun şu ki, kırık tedavi edilse bile kurşun halen bacağımda” ifadelerini kullandı.

Muhammed, şehirde tıbbi malzeme son derece sınırlı olsa da, parası olsaydı gazlı bez veya ağrı kesici almak için birini göndermenin mümkün olabileceğini, ancak genellikle malzeme bulunmadığını, bu nedenle tedavinin mevcut imkanlarla yapıldığını söyledi.

Dezenfektan olarak tuz

Birleşmiş Milletler (BM) pazartesi günü, HDK’nin el-Faşir ve çevresindeki göçmen kamplarına yönelik son saldırılarında 400'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) göre en az 825 bin çocuk dünyadaki cehennemde sıkışıp kaldı. UNICEF, el-Faşir’i kuşatmış olan HDK tarafından gerçekleştirilecek geniş çaplı bir saldırının yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini kaydetti.

dfgrthy
El-Faşir'deki insani durum felaket boyutuna ulaştı. (Arşiv – Şarku’l Avsat)

11 ay süren kuşatma ve iki yıl süren savaşın ardından el-Faşir sakinlerinin çoğu, bombardımandan korunmak için genellikle aceleyle çukurlar kazıp üzerlerini kum torbalarıyla örterek doğaçlama barınaklar inşa etti.

Çarşamba günü Hana Hamad'ın evine isabet eden bir top mermisi kocasını karnından yaraladı. AFP'ye konuşan 34 yaşındaki kadın, “Komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurmaya ve yarayı antiseptik olarak sofra tuzuyla tedavi etmeye çalıştık. Ama ertesi sabah kocam öldü” dedi.

Yatalak olan bir başka hasta ise ‘insanları kurtarabilecek herkesin acil müdahalede bulunması’ çağrısında bulundu.

Sınır Tanımayan Doktorlar, insani yardım çağrısında bulundu. Misyon Başkanı Rasmani Kabore, “El-Faşir'e giden yollar kapalı. Ne olursa olsun orada mahsur kalarak açlık çeken bir milyon insana gıda ve ilaç ulaştırmak için hava operasyonları başlatılmalıdır” şeklinde konuştu.