‘Barış İyidir’ kampanyası Deyrizor’un doğu kırsalındaki anlaşmazlıklara çözümler arıyor

Geçtiğimiz Şubat ayının sonunda Deyrizor'un doğu kırsalındaki Hacin kasabasında aşiret uzlaşması (Şarku’l Avsat)
Geçtiğimiz Şubat ayının sonunda Deyrizor'un doğu kırsalındaki Hacin kasabasında aşiret uzlaşması (Şarku’l Avsat)
TT

‘Barış İyidir’ kampanyası Deyrizor’un doğu kırsalındaki anlaşmazlıklara çözümler arıyor

Geçtiğimiz Şubat ayının sonunda Deyrizor'un doğu kırsalındaki Hacin kasabasında aşiret uzlaşması (Şarku’l Avsat)
Geçtiğimiz Şubat ayının sonunda Deyrizor'un doğu kırsalındaki Hacin kasabasında aşiret uzlaşması (Şarku’l Avsat)

Beş sivil toplum örgütü, Deyrizor’un doğu kırsalında arabuluculuk komiteleri oluşturulduğunu duyurdu. Beş örgüt, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolü altındaki bölgelerde ve bölge halkları arasındaki ilişkileri yeniden tesis etme ve toplumsal uyumu güçlendirme arayışı bağlamında ‘Barış İyidir’ başlığıyla sivil bir kampanya başlattı.
Kampanyayı Deerna, Furatna, Sama, Mari ve Kalkınma için Ensaf isimli sivil toplum örgütleri oluşturdu. Komiteler, toplumda etkili ve söz sahibi kişiler ile halk arasında iyi bir üne sahip deneyimli ve nitelikli din adamlarından oluşuyor. Eymen Allav kampanya ile ilgili Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ‘Barış İyidir’, kampanyasının, Deyrizor'un doğu kırsalında faaliyet gösteren beş yerel kuruluşla ortaklık ve işbirliği içinde ‘el Share’ Medya ve Kalkınma Vakfı tarafından desteklendiğini söyledi. Allav açıklamasında, bu alanların aşiret doğasına sahip olduğunu belirterek, yıllardır süren savaş sebebiyle yetkili makam ve mahkemelerin yoksunluğunun ışığında yürütülecek kampanyanın hukuk kültürü ve toplumsal uzlaşmayı yaymak için yargının rolüne katkıda bulunacağını kaydetti.
Uzlaşma komitelerinin üyelerinin aynı bölgelerden geldiğini, davaları çözme konusunda deneyime sahip olduklarını ve deneyim kazanmak için pratik ve yasal eğitim aldıklarını vurgulayan Allav, bunun bireysel anlaşmazlıkları çözmenin yanı sıra talep ve şikayetlere barışçıl çözümler bulmak amacıyla yapıldığını aktardı. Allav, asıl hedefin çatışmaları hafifletmek, şiddetin yayılmasını önlemek ve bölgede son yıllarda hüküm süren kaos döngüsünü kırmak olduğunu vurguladı.
Komitelerdeki katılımcıların, aşiretlerin şeyhleri, reisleri ve ileri gelenleri ile toplumsal sorunların çözümünde deneyim sahibi seçkin hukukçu grubundan oluştuğuna değinen Allav, her komitede kadının bulunduğunu çünkü davanın esasını anlamak için kadınların erkeklerle birlikte çalışmasını gerektiren konular ve sorunlar olduğuna işaret etti.
Kampanyanın, aktivistlerin sosyal medya platformlarında ve yerel internet sayfalarındaki hesaplarında hızla yayıldığına dikkati çeken Allav, “Genç kuşağı, üniversite öğrencilerini ve aktif sivil örgüt mensuplarını hedefledik. Ayrıca ana ve ara sokak girişlerinde pankart, resim ve yazılar yayınlayarak kampanyayı tanıtıcı broşürler dağıttık” şeklinde konuştu.
Suriye’nin doğusundaki Deyrizor kenti, Mart 2019’dan bu yana askeri olarak birden fazla taraf arasında bölünmüş durumda. Güney kısmı, doğu tarafının bir bölümü ve valilik merkezi Esed rejimine bağlı güçlere tabiyken, Fırat Nehri’nin kuzey kıyısına yakın kasabalar SDG kontrolünde. Bölge Deyrizor Sivil Konseyi’ne bağlı yerel yönetim, sivil ve yasama konseyleri tarafından yönetiliyor.
Bir yıldır faaliyet gösteren uzlaşma komiteleri, halka yardımın yanı sıra elektrik, su ve ekmek dağıtımının düzenlenmesi gibi çeşitli sorunları çözmeyi ve bölge sakinleri ile diğer bölgelerde yerinden edilenler arasındaki kişisel anlaşmazlıkları çözmeyi başardı. Barış İyidir kampanyasına katılan Kalkınma için Ensaf Direktörü Muhammed el Muhammed’e göre, komiteler, trafik kazalarından kaynaklanan sorunlara, sosyal medya üzerinden yapılan şantajlara ve toplumsal barışı ve istikrarı tehlikeye atan diğer konularla da yakından ilgileniyor. Yaklaşık yarım milyon insanın bu komitelerin çalışmalarından doğrudan yararlandığına değin Muhammed, uzlaşma komitelerinin Hacin, Ebu Hamam, el Keşkiya, Cedid, Bakara, Buseyra kasabası ve bu kasabalara bağlı köylerde faaliyet gösterdiğini söyledi. Bu bölgeleri yöneten sivil ve yasama meclisleriyle mutabakat zaptı imzaladıklarını söyleyen Muhammed, Ensaf’ın uzlaşma komitelerine kayıtlı davaları incelediğini söyledi. Muhammed ayrıca, toplumsal değerleri geliştiren fikirleri yaymak, dersler ve çözümler çıkarmak ve bunları en geniş kitleye sunmak amacıyla halka açık seminerler ve eğitim çalıştayları düzenlediklerini kaydetti.
Topluluk, arabuluculuk komiteleri çalışmalarında Suriye hukuku, ilgili uluslararası yasalar ve insan hakları mevzuatının bir karışımını referans alıyor. Muhammed açıklamasında, barış ilkesinin pekiştirilmesine katkıda bulunan, ileri gelenler, gelenek, görenek ve geleneklere aşina kişiler de dahil olmak üzere üyelerinin deneyimlerine ve bilgilerine güvenildiğini söyledi.  Özellikle aileleri savaş yıllarında parçalanan toplumsal dokuyu korumaya davet ettiklerini dile getiren yetkili, komitelerin daha önce vilayet mahkemelerinde yaptığı çalışmalarla hukuk bilgisine sahip olan kişileri de içerdiğini kaydetti.
Uzlaşma komiteleri trafik kazalarının yanı sıra silahlı çatışma ve aşiret kavgalarının çözümüne de katkı sağlıyor. Komiteler ayrıca; hukuki kontrollerin sağlanması, emniyet ve istikrar ortamının sağlanması, boşanma davalarının önlenmesi, miras ve şahsi anlaşmazlıkların çözümüne yönelik müdahalelerde bulunarak, toplumun güvenlik ve bütünlüğünün korunmasına katkı sağlamıştır.



Gazze ateşkesi: Philadelphia Koridoru 2 ile ilgili anlaşmazlıklar arabulucuların çabalarını zorlaştırıyor

Dün Gazze şehrinde yıkımın ortasında yükselen duman (Reuters)
Dün Gazze şehrinde yıkımın ortasında yükselen duman (Reuters)
TT

Gazze ateşkesi: Philadelphia Koridoru 2 ile ilgili anlaşmazlıklar arabulucuların çabalarını zorlaştırıyor

Dün Gazze şehrinde yıkımın ortasında yükselen duman (Reuters)
Dün Gazze şehrinde yıkımın ortasında yükselen duman (Reuters)

ABD-İsrail görüşmelerinde Hamas ile İsrail arasında anlaşmazlık konusu ‘tek nokta’ olan, İsrail'in Mısır sınırı yakınlarındaki stratejik bir bölgenin kontrolünü ele geçirmesi ve Kahire'nin bunu reddetmesi konuşuluyor.

Mısırlı ve Filistinli kaynaklar, Katar’ın başkenti Doha'da devam eden ateşkes görüşmelerinde ‘taraflar arasında uçurumlar’ ve ‘İsrail'in inatçılığı’ olduğunu vurguladılar.

İsrail basını, müzakere masasında bir ‘kriz’ olduğu yönünde sızıntıları aktarırken özellikle Mısır'ın, arabulucuların anlaşmaya varmak için çabalarını desteklemek üzere uluslararası toplumun ve Avrupa ülkelerinin arabulucu rolü almasını talep etmesi ve Katar heyetinin ABD'de bulunması bu sızıntılara neden oluyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, İsrail'in Mısır sınırı yakınlarındaki bölgelerden, özellikle de ‘Philadelphia Koridoru 1 ve Philadelphia Koridoru 2’ bölgelerinden çekilmemeyi sürdürmesi halinde müzakerelerin çıkmaza girebileceğini düşünüyor.

gthy
Salı günü Gazze'nin güneyindeki Morag Ekseni’nde seyir halindeki İsrail askeri araçları (AP)

Mısır, geçtiğimiz yıl sınırlarına yakın olan Philadelphia (Salahaddin) Koridoru’nun İsrail tarafından yeniden işgal edilmesini reddetmiş ve iki taraf arasında bu konuda gerginlikler yaşanırken derhal geri çekilmesini talep etmişti. Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz nisan ayında, ‘Philadelphia Koridoru 2’ olarak nitelendirdiği, Han Yunus’un hemen güneyinde uzanan bir askeri yol olan Morag Ekseni’nin kontrol altına alınması gerektiğini ve bu koridorun işgal edilmesinin Filistin'in Refah bölgesini Gazze Şeridi'nden ayırmaya imkan vereceğini açıklamıştı.

"Stratejik riskler"

Dün Şarku’l Avsat’a konuşan Mısırlı bir kaynak, Kahire'nin İsrail'in Philadelphia Koridoru veya Morag Ekseni gibi bölgelerden çekilmesinin önemine ilişkin tutumunun sarsılmaz olduğunu ve ‘Filistinlileri Refah'ta toplama gibi, bölgedeki istikrarı bozacak ve onların zorla yerlerinden edilmesine yol açacak başka planlar dayatılmasının kesinlikle kabul edilemez’ olduğunu belirtti.

Doha’daki mevcut müzakerelerin ‘gizli’ olduğunu ve ABD ve İsrail çevrelerinde yayılan söylentilerin aksine, müzakerelerin sona ermiş ve çıkmaza girmiş olabileceğini düşünen kaynak, buna karşın ABD’nin baskısıyla İsrail'in tutumunun değişmesi halinde bu durumun değişebileceğini belirtiyor.

fvbfrg
Dün Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Gazze şehrinde İsrail'in saldırısının ardından dumanların yükseldiği görüntü (AFP)

Filistinli bir kaynak, Morag Ekseni’nin müzakere belgesinde kalan veya temel sorun olmadığını, işgalci İsrail’in geri çekileceği bölgeler konusunda bir anlaşmaya varılması ve uluslararası toplum ile Birleşmiş Milletler (BM) kurumlarının insani yardımları ulaştırma rolünün yeniden aktif hale getirilmesi gerektiğini, bunun da Washington'ın işgalci İsrail’e karşı ciddi bir tutum sergilemesi ve anlaşmayı engellememesi veya başarısızlığa uğratmaması için baskı yapması halinde gerçekleşebileceğini’ belirtti.

Dün Şarku’l Avsat’a konuşan kaynak, Mısır’ın İsrail’in önerisini reddettiği ve bu konuda net bir tavır sergilediğini belirterek, Kahire’nin İsrail’in Refah bölgesindeki işgalinin Mısır'ın ulusal güvenliği için doğrudan bir tehdit oluşturduğunun ve Morag Ekseni gibi sınır şeridine yakın bölgelere düzensiz bir şekilde çekilmenin gelecekte ciddi gerginliklere yol açabilecek stratejik riskler barındırdığının farkında olduğunu da sözlerine ekledi.

Öte yandan İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, başlıca anlaşmazlık noktasının İsrail'in Morag Eksenini kontrol altında tutma planıyla ilgili olduğunu aktardı. Gazete  bu konuyla ilgili olarak İsrail’de, rehinelerin serbest bırakılmasını geciktirebileceğini düşünenler ile İsrail'in, yerinden edilmiş kişileri Hamas üyelerinden ayırmak için bir şehir inşa etme girişimleri çerçevesinde bunun hayati önem taşıdığını düşünenler arasında görüş ayrılığı olduğunu bildirdi.

bgy
Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Nasır Hastanesi önünde cenaze töreni düzenleyen Filistinliler (AFP)

Öte yandan İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz pazartesi günü yaptığı açıklamada, bakanlığın Refah bölgesinde en az 600 bin Filistinliyi kabul etmek üzere yeni bir insani bölge kuracağını ve bu bölgenin Hamas’tan arındırılmış olacağını söyledi.

‘ABD baskısı’ kartı

Eski Mısır Dışişleri Bakanı ve Mısır Dışişleri Konseyi Başkanı Büyükelçi Muhammed Urabi, İsrail'in Mısır için kabul edilemez olan sınırlarda kalma gibi tutumunu değiştirmediği sürece ateşkes için bir fırsat olduğunu düşünmüyor. Masada birtakım zorluklar olduğunu ve anlaşma için son şansın giderek azaldığını belirten Büyükelçi Urabi, İsrail'in anlaşmayı kabul etmek için henüz ciddi bir adım atmadığını vurguladı.

Hamas konusunda uzman Filistinli siyasi analist İbrahim el-Medhun, İsrail'in çekilmeyi engellemeye ve uluslararası kuruluşların çalışmalarını aksatmaya çalıştığını belirterek, “İsrail'in Gazze'nin güneyinden ve doğusundan çekilmeme konusundaki ısrarı, zorla yerinden etme planının hâlâ geçerli olduğu yönündeki endişeleri güçlendiriyor ve bu da gerçek bir sükunet veya kapsamlı bir siyasi çözüm için gösterilen çabaları baltalıyor” dedi.

dfrgt
Dün Gazze şehrinin batısındaki Şati Mülteci Kampı’nda İsrail'in saldırısının yol açtığı yıkıma derin düşüncelerle bakan Filistinli bir genç (AFP)

Filistinli siyasi analist Nizar Nazzal ise İsrail'in Morag Ekseni’nde kalma ısrarının arabulucuların çabalarını zorlaştırdığını ve İsrail'in yerinden etme planını sürdürme niyetini ortaya koyduğunu belirtti. Mısır'ın ‘ulusal güvenliğine tehdit oluşturduğu için bunu kabul etmeyeceğini’ ifade eden Nazzal, “Ancak genel olarak, ABD’nin Netanyahu üzerindeki baskısı, onun bu eksende güçlerini azaltmasına ve geçici bir anlaşmaya varmaya yöneltebilir” şeklinde konuştu.

Avrupa Birliği'nin rolü

İsrail’in ateşkes ve esir takası anlaşmasını tehdit eden bu hamleleri devam ederken Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot ve ve Hollanda Dışişleri Bakanı Kasper Veldkamp ile dün Gazze'de ateşkese ilişkin müzakerelere dair son gelişmeleri, uluslararası toplumun sorumluluklarını yerine getirmesi ihtiyacını ve ateşkes çabalarını destekleme konusunda Avrupa Birliği'nin (AB) rolünün önemini görüştü.

Yedioth Ahronoth gazetesi, Katar heyetinin bu hafta Washington'a giderek ABD yönetiminin üst düzey yetkilileriyle görüşmelerde bulunduğunu, Başkan Donald Trump'ın ise salı günü İsrail Başbakanı Netanyahu ile Beyaz Saray'da ikinci kez bir araya gelerek ‘Gazze konusunda azami baskı uygulamak’ için görüşmelerde bulunduğunu bildirdi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar dün düzenlediği basın toplantısında,İsrail'in ‘Gazze'de ateşkes sağlanması konusunda ciddi olduğunu ve bunun gerçekleştirilebilir bir hedef olduğunu’ vurguladı. Sa’ar, “Geçici bir ateşkes sağlanırsa, kalıcı bir ateşkes için müzakerelere başlayacağız” dedi.

İsrail ve ABD'nin anlaşmayı desteklemesinin ‘gerçekte hiçbir karşılığı olmadığını’ düşünen Urubi, “Washington İsrail’e baskı yapmadığı sürece, ateşkes anlaşması olmayacak ve bu da İsrail’in bölgede barışı engellemeden veya geciktirmeden gerçek bir yol izlemesini sağlayacak. Mısır’ın şu anki girişimleri akıllıca ve sorumluluk sahibidir ve arabulucuların çabalarına uluslararası ve Avrupa desteği sağlamak ve bölgede istikrarı sağlamak amacıyla yapılıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan Medhun’a göre İsrail'in bu yaklaşımını sürdürmesi, daha fazla tırmanışa ve 60 günlük sınırlı bir ateşkes fikrinin önünü açacak, ancak nihai bir çözüm getirmeyecek. Medhun, böyle bir durumun ise Filistinliler tarafından kabul edilmeyeceğinin altını çizdi.

Nazzal ise, anlaşmanın açıklanmasının ardından ABD'nin baskısıyla ‘İsrail'in, Hamas’ın çok sayıda rehineyi serbest bırakmasının ardından bölgeyi yeniden savaşa sürükleyecek mayınlar döşeyeceğini’ öngörüyor.