Nasrallah, müttefiklerinin Batı Bekaa’da aynı isim üzerinde uzlaşmasını sağladı  

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah (NNA)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah (NNA)
TT

Nasrallah, müttefiklerinin Batı Bekaa’da aynı isim üzerinde uzlaşmasını sağladı  

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah (NNA)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah (NNA)

Lübnan’da 8 Mart Cephesi’ne yakın siyasi kaynaklar, (Şii) Hizbullah Genel Sekreteri Hassan Nasrallah'ın, (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareketi (ÖYH) Genel Başkanı Cibran Basil’in ricası üzerine bizzat müdahalede bulunarak, ÖYH’nin Batı Bekaa bölgesinden adayı Raşya Şerbil Marun’un, 8 Mart listesinde yer almasını sağladığını aktardı.  
Şarku’l Avsat’a açıklamada bulunan kaynaklar, ÖYH’nin, mevcut seçim sistemine göre, iki Sünni, bir Şii, bir Dürzi, bir Maruni ve bir Ortodoks milletvekili çıkaran Beka bölgesinde etkin olmadığını, ancak bununla birlikte Basil’in ısrarı üzerine Hasan Nasrallah’ın, Meclis Başkanı Nebih Berri’den ricada bulunarak, ÖYH adayının 8 Mart Cephesi’nin seçim listesinde yer almasını sağladığını bildirdi.  
Kaynaklar, Hizbullah’ın yakın müttefikleri Emel Hareketi ile Özgür Yurtsever Hareketi’nin sadece Beka ve Baalbek bölgesinde bir seçim ittifakı gerçekleştirdiğini, diğer bölgelerde ayrı hareket edeceklerini belirtti. Kaynaklar Hizbullah’ın bahsi geçen müttefiklerinin Cezin ve Sayda’da da seçim ittifakı geliştirerek ortak liste yapması için girişimde bulunduğunu ancak başarılı olamadığını söyledi. ÖYH ve Emel Hareketi’nin özellikle Cezin’deki üç Hristiyan milletvekilliği üzerinde sert bir rekabet içinde olduğu öğrenildi. Hizbullah Cezin’de iki partiyi ittifak kurmaya zorlasa da tarafların adaylar üzerinde uzlaşamaması bu girişimin başarısız olmasına neden oldu.
Öte yandan Nasırcı Halk Örgütü Genel Başkanı Üsame Saad, Kemil Serhal, Şerbel Mesad ve emekli Albay Cemil Dagir’in yer aldığı bir listeyle Cezin’de seçimlere girecek. Cemaati İslami ise Cezin bölgesi için Yusuf Nakib ve Hasan Şemseddin’le görüşüyor.  
Şarku'l Avsat’a konuşan siyasi kaynaklar, Hizbullah’ın seçimlerde stratejik müttefiki olan Emel Hareketi’ne destek vermek zorunda olsa da el altından Özgür Yurtsever Hareketi adaylarını destekleyebileceğini öngörüyor. Siyasi kaynaklar, Hizbullah’ın Bekaa ve Sayda bölgelerinde oylarını iki tarafa dağıtma ihtimalini de dışlamıyor. Hizbullah’ın Suriye rejiminin de desteği ile Batı Bekaa bölgesindeki Dürzi oyların çoğunluğuna sahip olduğu düşünülen (Dürzi) İlerici Sosyalist Partisi (İSP) adayı Vail Ebu Faur’un karşısında aday olan Tarık ed-Davud'un kazanması için elinden geleni yapacağı ifade ediliyor.
Kaynaklar Suriye Esed rejiminin, İSP Genel Başkanı Velid Canbolad’ın genel olarak seçimlerde büyük bir hezimet yaşamasını istediğini, bunun içinde Hizbullah’la birlikte çalışmalar yaptığını aktardı.  
Müstakbel Hareketi’nin seçimleri boykot kararı almasının ardından, Hizbullah’ın Bekaa’daki iki Sünni milletvekili kontenjanına göz diktiği biliniyor. İSP adayı Ebu Faur’un eski (Sünni) Müstakbel Milletvekili Muhammed Karavi ile ittifak geliştirmiş olmasının Hizbullah’ı zor durumda bıraktığı değerlendiriliyor. Suriye rejiminin kendisine yakın milletvekillerinin seçilebilmesini sağlamak için, Bekaa ve Suriye arasındaki kaçakçılık faaliyetlerine karşı tedbirleri gevşettiği, bu şekilde kaçakçılıktan geçinen aileleri kendi tarafına çekmeye çalıştığı iddia ediliyor.



“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
TT

“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)

Lübnan’daki Hizbullah Hareketi, üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarını hedef alan ‘en büyük güvenlik ihlali’ ile karşı karşıya kaldı. Bu güvenlik ihlali, Hizbullah’ın Lübnan’daki ve Suriye'deki kaleleri olarak kabul edilen bazı bölgelerde yaklaşık 2 bin 800 kişinin yaralanmasına ve 9 kişinin ölümüne neden olurken yaralıların sayısı hastanelerin kapasitesini aştı.

Suriye basını Suriye'de bulunan çok sayıda Hizbullah üyesinin taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını bildirdi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Şam’ın kentsel ve kırsal kesimlerinde Hizbullah üyelerinin bazılarının taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralanarak hastaneye kaldırıldığını aktardı.

Suriye’nin başkenti Şam'daki Kefer Susa Mahallesi yakınlarında seyir halindeki bir araçta bir çağrı cihazı patladı. İsrail’in Lübnan ve Suriye'deki Hizbullah üyeleri tarafından yaygın olarak kullanılan çağrı cihazlarını hedef alan eş zamanlı siber saldırısı sonucunda Lübnan'da birkaç cihaz daha patladı.

Güvenlik ihlali saat 15.30 sularında Beyrut'un güney banliyölerinde bir kişinin elindeki cep telefonunun patlamasıyla başladı. Ardından Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde eş zamanlı olarak meydana gelen ‘patlamalar’ birbirini takip etti.

Lübnan’ın güney banliyölerinde, Nebatiye’de ve Bekaa'da yollarda kanlar içinde yatan onlarca insanın görüldüğü görüntüler düşmeye başladı. Ardından Hizbullah, çağrı cihazı taşıyan herkesten bu cihazları atmalarını isteyen bir açıklama yapıldı. İç Güvenlik Güçleri de vatandaşlardan yaralılara yardım edilmesini ve hastanelere kaldırılmalarını kolaylaştırmak için yolları açmalarını istedi. Genelkurmay Başkanlığı, vatandaşlardan, sağlık ekiplerinin olay yerlerine ulaşmalarını kolaylaştırmak amacıyla patlamaların yaşandığı bölgelerde toplanmamalarını istedi.

xy6muu7
Beyrut'un güney banliyösünde yaralıların tedavisine yardımcı olmak için kurulan çadırda kan vermek için bekleyen bağışçılar (AFP)

Reuters, Hizbullah yetkililerinin birinin çağrı cihazlarının patlatılması olayının şimdiye kadarki en büyük güvenlik ihlali olduğunu söylediğini aktardı. Reuters’ın emniyet kaynaklarından aktardığına göre Hizbullah, patlayan çağrı cihazları üyelerine daha yeni dağıtmıştı. Fransız Haber Ajansı (AFP) da Hizbullah'a yakın kaynakların ‘yeni çağrı cihazlarının lityum pillere sahip olduklarını ve aşırı ısınma sonucu patlamış gibi göründüklerini’ söylediklerini aktardı.

ABD merkezli gazete New York Times’ın (NYT) konuyla ilgili bilgi sahibi yetkililere dayandırdığı haberine göre cihazlar patlamadan önce birkaç saniye boyunca bip sesi çıkardı. Saldırıda Hizbullah üyelerine ait yüzlerce çağrı cihazı hedef alındı. Sosyal medyada dolaşan videolarda cihazların yollarda, dükkanlarda ve evlerde insanların ellerinde patladığı ve maddi hasara yol açtığı anlar görülüyor.

Hizbullah: Geniş kapsamlı inceleme başlatıldı

‘Güvenlik ihlalinden’ yaklaşık üç saat sonra Hizbullah tarafından yapılan ilk açıklamada dün öğleden sonra saat 15.30 sularında Hizbullah'ın çeşitli birimlerinde ve kurumlarında çalışanların iletişim için kullandığı çağrı cihazlarının patladığı duyuruldu. Açıklamada “Sebebi açıklanamayan patlamalar şimdiye kadar bir çocuğun ve iki kardeşin ölümüne ve birkaç kişinin de yaralanmasına neden oldu” denildi.

Açıklamada Hizbullah'ın uzman kurumlarının şu an eş zamanlı patlamaların nedenlerini belirlemek için geniş kapsamlı bir güvenlik soruşturması başlattığı belirtildi. Hizbullah tarafından yapılan ikinci açıklamada ise “Mevcut tüm gerçekleri ve verileri inceledikten sonra, bu canice saldırıdan tamamen düşmanımız İsrail'i sorumlu tutuyoruz” ifadeleri kullanıldı.

xc
Başbakan Mikati'nin Milletvekili Ali Ammar'ın oğlu için taziye ziyareti sırasında çekilen bir fotoğrafı (Başbakanlık Basın Ofisi)

Öte yandan Bakanlar Kurulu, Lübnan'ın egemenliğinin ağır bir ihlali olan ve suç teşkil eden İsrail'in bu saldırganlığını kınadı. Hükümetin ilgili ülkeler ve Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde gerekli tüm temasları derhal başlatarak bu suçla ilgili sorumluluklarını ortaya koyduğunu vurgulayan Bakanlar Kurulu, gelişmelerin takip edilebilmesi için toplantılarını kamuoyuna açık olarak yapma kararı aldı.

Bu arada Başbakan Necip Mikati, Milletvekili Ali Ammar'ı ziyaret ederek oğlu için başsağlığı diledi.