Suriyeli Kürtler güvenlik önlemleri altında Nevruz’u kutladı

Suriye’deki Kürtler dün Halep kırsalındaki Afrin’de Nevruz’u kutladı (AFP)
Suriye’deki Kürtler dün Halep kırsalındaki Afrin’de Nevruz’u kutladı (AFP)
TT

Suriyeli Kürtler güvenlik önlemleri altında Nevruz’u kutladı

Suriye’deki Kürtler dün Halep kırsalındaki Afrin’de Nevruz’u kutladı (AFP)
Suriye’deki Kürtler dün Halep kırsalındaki Afrin’de Nevruz’u kutladı (AFP)

Suriye’de Afrin ilçesi ve kuzeybatıdaki diğer bölgelerde yaşayan Kürtler, Suriye Milli Ordusu’na bağlı grupların sıkı güvenlik önlemleri altında dün Nevruz’u kutladı.
Dünyanın dört bir yanındaki ve Suriye’deki Kürtler, her yıl 21 Mart’ta Nevruz’u kutluyor.
Suriye’nin kuzeybatısında faaliyet gösteren Suriye Milli Ordusu Sözcüsü Binbaşı Yusuf Hamud, “Geçtiğimiz saatlerde, meydanlardaki Nevruz kutlamalarına katılan Kürt kardeşlerimizi korumak için Halep’in kuzeyindeki Afrin ve Cerablus ile bağlantılı ilçelerin girişlerine güvenlik ve askeri devriyeler konuşlandırılarak güvenlik önlemleri artırıldı” dedi.
Suriye Milli Ordusu bileşenlerinden Süleyman Şah Tugayı yetkililerinden Tuğgeneral Ziyad Hacı Ubeyd ise, PKK’nın kutlamalara gölge düşürmesini engellemek amacıyla harekete geçtiklerini bildirdi.
Ubeyd, Kürtlerin bu yılki Nevruz kutlamalarına hazırlık olarak, Halep’in kuzeybatısındaki Cinderes kırsalı, Şeyh Hadid ve bir dizi köyde güvenliğin güçlendirilmesi için grup liderleri ve üyelerine talimatlar verildiğini ifade etti.

SMDK Nevruz’u kutladı
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) ise, başta Suriye halkı ve Suriyeli Kürtler olmak üzere tüm Kürtlerin Nevruz bayramını kutladı.
SMDK tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
“SMDK olarak, başta Nevruz Bayramı’nı ulusal bir bayram olarak kabul eden ve bugüne büyük bir toplumsal önem atfeden Suriyeli Kürtler olmak üzere bütün Suriye halkının Nevruz Bayramı’nı kutluyoruz. Nevruz Bayramı, tarih boyunca özgürlük ile zulüm ve istibdattan kurtuluşun sembolü olmuştur. Suriye devrimi zor günlerden geçmesine rağmen, Suriyeliler zulüm, diktatörlük ve işgalden kurtuluş ümitlerini hiçbir zaman yitirmemiştir. Suriye halkı, Nevruz Bayramı’nı kutladığımız bugün de ortak geleceğini inşa etme ümidini kaybetmemiştir. Zira bu ümit, kaynağını haktan almakta ve bütün batıl güçlerin ittifakına rağmen Suriye halkı, haklarını ve özgürlüğünü elde edeceğine inanmaktadır.”
Nevruz destanının kahramanı Kawa’nın mücadelesinin sonunda, Kürt halkının zulümden kurtuluşunu ve özgürlük güneşinin vatanında parladığını gördüğüne vurgu yapılan açıklamada, “Suriyeli Kürtler de her münasebette Kawa’nın torunları olduklarını ispat etmiş ve Suriye devriminin başlangıcından beri Esed diktatörlüğüne karşı Afrin’de, Ayn el-Arab’da (Kobani), Amude’de, Kamışlı’da, Halep’te ve Şam’da devrimin ön saflarında yerlerini almıştır” denildi.
SMDG Nevruz açıklamasını şu ifadelerle bitirdi;
“Suriye halkının mücadelesi, geçmişte olduğu gibi bugün de Nevruz’un ilham verdiği zulüm ve diktatörlükten kurtuluş ile özgürlük ve barış ilkeleriyle uyumludur. Zira Suriye devrimi, siyasi, toplumsal, kültürel ve dini hakların elde edilmesi ve ortak medeniyetin korunması mücadelesidir. Dolayısıyla ortak vatanda yaşayan insanlar olarak hepimize düşen yeni Suriye’de herkesin hakkını korumaktır. Yaşasın özgürlük ve kurtuluş sembolü Nevruz. Yaşasın Suriye ve Suriye’nin özgür ve aziz halkı.”
Afrin kırsalından bir vatandaş ise, “Biz Kürtler, muhalif gruplar tarafından askeri eylemler ve güvenliğin sıkılaştırılması nedeniyle son 3 yıldır Nevruz’u gerektiği gibi kutlamadık. Bu yılki kutlamalar ise, Suriye’deki Kürt bölgelerinde yapılan hazırlıklar açısından önceki yıllardan farklı oldu” dedi.
Bölgedeki muhalif grupların kendilerine kolaylık sağladığını ve herhangi bir terör eyleminden koruduğunu dile getiren vatandaş, Nevruz bayramını olması gerektiği gibi kutladıklarını, meydanları süslediklerini ve halay çektiklerini belirtti.



Libya'daki ‘Rus nüfuzu’ ABD Özel Temsilcisi’nin güney ziyaretini gölgede bıraktı

ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
TT

Libya'daki ‘Rus nüfuzu’ ABD Özel Temsilcisi’nin güney ziyaretini gölgede bıraktı

ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Libya'daki ‘Rus nüfuzu’, Libyalı analistlerin ABD Özel Temsilcisi Richard Norland'ın Libya'nın güneyine yaptığı benzeri görülmemiş ziyaretin sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerini gölgede bıraktı.

Norland'ın bu hafta başında güneydeki Sebha kentinde Mareşal Halife Hafter'in oğlu Saddam Hafter ile yaptığı görüşmelerin ayrıntıları yeterince açıklanmadı. Ancak gözlemciler Norland'ın Sebha'ya yaptığı ziyaretin ‘sembolik’ olduğunu bildirdi. Derne Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Yusuf el-Farisi, söz konusu ziyaretin ‘önceki güvensizlik dalgalarının ardından istikrarlı güvenlik koşulları ışığında bir ABD yetkilisinin güney kentine yaptığı ilk ziyaret’ olduğunu belirtti.

cdvfg
ABD'nin Libya Özel Temsilcisi Richard Norland, Sebha ziyareti sırasında gerçekleşen görüşmede konuşurken (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Johns Hopkins Üniversitesi Dış Politika Enstitüsü üyesi Hafız el-Guveyl'e göre, Libya'ya yönelik on yıllık stratejik planın ve Rus nüfuzunu sınırlama girişimlerinin gölgeleri, ABD Özel Temsilcisi’nin Güney Libya ziyaretinde de kendisini gösterdi. El-Guveyl'e göre Rusya'nın Libya'nın güneyindeki nüfuzunu arttırması, ABD'nin kırılgan bölgelere yönelik stratejisinden ve Norland'ın ziyaretinden daha uzak değil. Bu noktada, geçtiğimiz mart ayından bu yana Rus askeri kargo uçaklarının ülkenin güneyinde yer alan Brak eş-Şati Üssü’ne yönelik birden fazla hava ikmalinden söz eden sızıntıların ortaya çıktığını da belirtmek gerekir.

Xujık8
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ile CIA Direktörü William Burns arasında Trablus'ta daha önce yapılan bir görüşmeden (UBH)

İki yıldan kısa bir süre önce Biden yönetimi, ‘Çatışmayı Önlemek ve İstikrarı Teşvik Etmek için ABD Stratejisi - Libya için On Yıllık Stratejik Plan’ olarak bilinen planı başlattı. Bu plan, diğer hususların yanı sıra, Libya'nın tarihsel olarak marjinalleştirilmiş güneyini ulusal yapılara entegre etmeyi, daha geniş bir birleşmeye yol açmayı ve güney sınırını güvence altına almayı amaçlıyor.

Norland, Hafter'le görüştükten sonra Libya'nın güneyinin istikrara kavuşturulması, Libya'nın egemenliğinin korunması ve bölünmelerin aşılmasında oynadığı hayati rol hakkında genel bir konuşma yapmakla yetindi. Trablus Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Ahmed el-Atraş'a göre söz konusu ziyaret Moskova'nın nüfuz mücadelesi ve Rusya'nın bölgedeki genişlemesini keşfetme bağlamının ötesine geçemeyebilir.

Diğer yandan Norland’ın Libya'nın güvenlik kurumlarını birleştirme çabalarını ülkenin dört bir yanından Libyalı askeri liderlerle ilişki kurarak desteklemekten bahsetmesi de dikkat çekiyor. El-Atraş Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu ziyaretin gerçekleri gizlemek için yapıldığını belirtti. El-Atraş’a göre bu ziyaret öncelikle Moskova'yı hedef alıyor ve ülkenin batısından sorumlu İçişleri Bakanı İmad et-Trablusi ile Saddam arasında daha önce yapılan ve tek taraflı bir eylem olan görüşmeye dayanan vizyonları önemsizleştiriyor.

 sc
Rusya Savunma Bakanı Yardımcısı ve Rus hükümetinden üst düzey bir heyetin daha önce Bingazi'ye yaptığı ziyaretten (Şarku’l Avsat)

Öte yandan bir grup analist, Çin'in Libya'daki faaliyetlerinin genişlemesine ilişkin ABD'nin güçlü endişelerinden bahsetti. Siyasi analist İzzeddin Akil'e göre güney Libya, Çin İpek Yolu'nun kesilmesinde önemli bir istasyon olabilir ve aynı zamanda Afrika'da Çinlileri rahatsız etmek ve onlara karşı koymak için bir üs olarak kullanılabilir.

Akil, Washington yönetiminin Trablus Büyükelçisi olarak atanması planlanan Amerikalı diplomat Jennifer Gavito'nun brifinginde Çin hakkında söylenenleri esas aldı.

Gavito geçtiğimiz haziran ayında Senato Dış İlişkiler Komitesi önünde yaptığı açıklamada, Çin'le bağlantılı şirketlerin Libya'da bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe gösterdikleri derin başarılar konusunda uyarıda bulundu.

Infra Global Partners Vakfı danışmanı Jonathan Bass, Pekin'in Mareşal Halife Hafter'e verdiği desteğe işaret ederek, Çin'in daha önce eski Libya Başbakanı Fethi Başağa döneminde çok cazip koşullarla ülkenin güneyinde Libya altını çıkarma hakkını elde ettiğini söyledi.

Sahel bölgesinin son iki yılda Fransa'ya sadık bazı yerleşik rejimlerin devrilmesine tanık olması ve Rusya'nın yeni rejimlerin müttefiki olarak bölgeye müdahil olması da dikkat çekiyor.

Norland'ın Sebha'yı ziyaretinden bir gün sonra Rusya'nın Libya Büyükelçisi Aydar Aganin'in Rus askeri kamyonu Ural'ın direksiyonuna geçmesi ve Ural’ın Libya pazarına girişini kutlaması da önemli bir noktaydı.