Rusya’dan DEAŞ’a yönelik 240 hava saldırısı

Tahran, Humus’un doğusundaki varlığını güçlendirmeye devam ediyor.

Suriye’nin iç bölgelerinde oluşturulan İran mevzisi. (Arşiv)
Suriye’nin iç bölgelerinde oluşturulan İran mevzisi. (Arşiv)
TT

Rusya’dan DEAŞ’a yönelik 240 hava saldırısı

Suriye’nin iç bölgelerinde oluşturulan İran mevzisi. (Arşiv)
Suriye’nin iç bölgelerinde oluşturulan İran mevzisi. (Arşiv)

Rus hava operasyonlarının mart ayında azalmasının ardından DEAŞ savaşçılarının rejim güçlerine ve İranlı milislere yönelik saldırılarında artış yaşandı. Onlarca kişi ölürken onlarcası da yaralandı. Rusya, terör örgütünün saldırılarına hız vermesinin ardından, nisan ayının başlarından bu yana, başta Humus kırsalı, Deyrizor ve Rakka olmak üzere Suriye Çölü’nde ve orta ve kuzeydoğu Suriye’de DEAŞ savaşçılarının saklandığı dağlık alanlara hava operasyonlarına yeniden hız verdi.  
Muhaliflerden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Humus’un doğu kırsalından ve Rakka’nın güneyinden Deyrizor’a kadar uzanan Suriye Çölü dahil olmak üzere kuzeydoğu Suriye hava sahası, ülkenin batısındaki Lazkiye kırsalındaki Ruslara ait Hmeymim Hava Üssü’nden yapılan füze saldırılarına tanık oldu. Rus savaş uçakları ve patlayıcı füzelerle 200’den fazla hava saldırısı düzenlendi. Hava saldırılarında, çölün ortasında DEAŞ unsurlarının saklandığı noktalar hedef alındı. En yoğun hava saldırısı, Humus’un çöl bölgesindeki Suhne’ye odaklandı.”
Açıklamada, iki gün önce kimliği belirsiz kişilerce güdümlü füze ile gerçekleştirilen saldırıda, Humus’un doğusundaki Palmira şehrinin 12 kilometre kuzeydoğusundaki Irak Hizbullahı milislerine ait bir askeri bölgenin hedef alındığı, dört unsurunun öldüğü ve yaralıların Mahir el-Esad liderliğindeki 4. Tümen’e bağlı askeri güçler tarafından korunan Deyrizor Askeri Hastanesi’ne nakledildikleri belirtildi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ise yaptığı bir açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Mart ayında DEAŞ mevzilerinin hedef alındığı Rus hava operasyonlarının azalmasının ardından, nisan ayının başından bu yana, Suriye Çölü’nde giderek artan Rus hava operasyonlarına tanık olunuyor.”
SOHR’a göre nisan ayının başından bu yana Suriye Çölü’ndeki Rus hava operasyonlarının sayısı yaklaşık 240’a ulaştı. Söz konusu operasyonlarda, Doğu Humus kırsalındaki Sohna Çölü’nde, Rakka şehrindeki Rusafe Çölü’nde ve Halep-Hama-Rakka üçgenindeki diğer bölgelerde DEAŞ unsurlarının mevzileri hedef alındı. Saldırıların insani ve maddi kayıplarla yol açtığı doğrulandı. Operasyonlar, DEAŞ’a bağlı grupların düzenlediği bir dizi saldırın ardından geldi. Gruplar birkaç gün önce, Humus’un doğusundaki Suhne bölgesi yakınlarındaki İranlı milislere ait askeri bir bölgeyi hedef alarak 6 kişinin ölümüne yol açmıştı.  
SOHR aynı zamanda, Suriye rejimine bağlı güvenlik güçlerinin Humus’un doğu kırsalındaki Suhne bölgesinde rejime destek veren milislerin (Ulusal Savunma) üç üyesinin DEAŞ hücreleriyle bağlantılı olma suçlamasıyla tutukladığına dikkat çekti. DEAŞ unsurlarının Humus’un doğusundaki askeri bölgelere saldırı düzenlemesi beklentisi artarken Palmira şehrine kadar güvenlik güçleri ve askerler arasında alarma geçidi. DEAŞ liderlerinden biri birkaç gün önce tutuklanmıştı.
Suriyeli aktivistlere göre İran geçtiğimiz günlerde, Mehin askeri depolarına ve Humus’un doğusundaki diğer bölgelere ulaşan yeni askeri takviyelerin yanı sıra Humus’un doğu kırsalına uçaksavar füzeleri gönderdi.
SOHR’dan bir yetkili  şu açıklamada bulundu:
“İran geçtiğimiz günlerde Suriye’nin doğusunda yer alan Deyrizor’un Ebu Kemal bölgesinden Humus kırsalına uçaksavar füzeleri sevk etti. Çeşitli türde yeni silah ve mühimmatlar, kamufle edilmiş ambulanslarla Mehin depolarına gönderildi. Aynı zamanda Irak’taki Nuceba Hareketi milislerinin onlarca üyesinden oluşan yeni askeri takviyeler, Humus’un doğu kırsalındaki Zamlet el-Mehr 1 sahasına ulaştı.”
Suriye’nin orta ve kuzey doğusundaki Suriye Çölü neredeyse her gün saldırılara ve DEAŞ unsurlarının Suriye rejim güçlerine ve İranlı milislere ait askeri bölgeleri ve askeri kara nakliye konvoylarını hedef alan eylemlerine sahne oluyor. Saldırılar yılın başlarından bu yana Suriye rejim güçlerinden ve İranlı milislerden 133 kişinin ölümü ile sonuçlandı.
Diğer yandan, geçtiğimiz aylarda rejim güçleri ve İranlı milisler tarafından DEAŞ üyelerini bulmak için Suriye’nin çöl bölgelerinde yürütülen operasyonda terr örgütünün İran’ın askeri üslerine ve konvoylarına yönelik ani saldırıları nedeniyle sonuç alınamadı.



Libya'daki ‘Rus nüfuzu’ ABD Özel Temsilcisi’nin güney ziyaretini gölgede bıraktı

ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
TT

Libya'daki ‘Rus nüfuzu’ ABD Özel Temsilcisi’nin güney ziyaretini gölgede bıraktı

ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Libya'daki ‘Rus nüfuzu’, Libyalı analistlerin ABD Özel Temsilcisi Richard Norland'ın Libya'nın güneyine yaptığı benzeri görülmemiş ziyaretin sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerini gölgede bıraktı.

Norland'ın bu hafta başında güneydeki Sebha kentinde Mareşal Halife Hafter'in oğlu Saddam Hafter ile yaptığı görüşmelerin ayrıntıları yeterince açıklanmadı. Ancak gözlemciler Norland'ın Sebha'ya yaptığı ziyaretin ‘sembolik’ olduğunu bildirdi. Derne Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Yusuf el-Farisi, söz konusu ziyaretin ‘önceki güvensizlik dalgalarının ardından istikrarlı güvenlik koşulları ışığında bir ABD yetkilisinin güney kentine yaptığı ilk ziyaret’ olduğunu belirtti.

cdvfg
ABD'nin Libya Özel Temsilcisi Richard Norland, Sebha ziyareti sırasında gerçekleşen görüşmede konuşurken (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Johns Hopkins Üniversitesi Dış Politika Enstitüsü üyesi Hafız el-Guveyl'e göre, Libya'ya yönelik on yıllık stratejik planın ve Rus nüfuzunu sınırlama girişimlerinin gölgeleri, ABD Özel Temsilcisi’nin Güney Libya ziyaretinde de kendisini gösterdi. El-Guveyl'e göre Rusya'nın Libya'nın güneyindeki nüfuzunu arttırması, ABD'nin kırılgan bölgelere yönelik stratejisinden ve Norland'ın ziyaretinden daha uzak değil. Bu noktada, geçtiğimiz mart ayından bu yana Rus askeri kargo uçaklarının ülkenin güneyinde yer alan Brak eş-Şati Üssü’ne yönelik birden fazla hava ikmalinden söz eden sızıntıların ortaya çıktığını da belirtmek gerekir.

Xujık8
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ile CIA Direktörü William Burns arasında Trablus'ta daha önce yapılan bir görüşmeden (UBH)

İki yıldan kısa bir süre önce Biden yönetimi, ‘Çatışmayı Önlemek ve İstikrarı Teşvik Etmek için ABD Stratejisi - Libya için On Yıllık Stratejik Plan’ olarak bilinen planı başlattı. Bu plan, diğer hususların yanı sıra, Libya'nın tarihsel olarak marjinalleştirilmiş güneyini ulusal yapılara entegre etmeyi, daha geniş bir birleşmeye yol açmayı ve güney sınırını güvence altına almayı amaçlıyor.

Norland, Hafter'le görüştükten sonra Libya'nın güneyinin istikrara kavuşturulması, Libya'nın egemenliğinin korunması ve bölünmelerin aşılmasında oynadığı hayati rol hakkında genel bir konuşma yapmakla yetindi. Trablus Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Ahmed el-Atraş'a göre söz konusu ziyaret Moskova'nın nüfuz mücadelesi ve Rusya'nın bölgedeki genişlemesini keşfetme bağlamının ötesine geçemeyebilir.

Diğer yandan Norland’ın Libya'nın güvenlik kurumlarını birleştirme çabalarını ülkenin dört bir yanından Libyalı askeri liderlerle ilişki kurarak desteklemekten bahsetmesi de dikkat çekiyor. El-Atraş Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu ziyaretin gerçekleri gizlemek için yapıldığını belirtti. El-Atraş’a göre bu ziyaret öncelikle Moskova'yı hedef alıyor ve ülkenin batısından sorumlu İçişleri Bakanı İmad et-Trablusi ile Saddam arasında daha önce yapılan ve tek taraflı bir eylem olan görüşmeye dayanan vizyonları önemsizleştiriyor.

 sc
Rusya Savunma Bakanı Yardımcısı ve Rus hükümetinden üst düzey bir heyetin daha önce Bingazi'ye yaptığı ziyaretten (Şarku’l Avsat)

Öte yandan bir grup analist, Çin'in Libya'daki faaliyetlerinin genişlemesine ilişkin ABD'nin güçlü endişelerinden bahsetti. Siyasi analist İzzeddin Akil'e göre güney Libya, Çin İpek Yolu'nun kesilmesinde önemli bir istasyon olabilir ve aynı zamanda Afrika'da Çinlileri rahatsız etmek ve onlara karşı koymak için bir üs olarak kullanılabilir.

Akil, Washington yönetiminin Trablus Büyükelçisi olarak atanması planlanan Amerikalı diplomat Jennifer Gavito'nun brifinginde Çin hakkında söylenenleri esas aldı.

Gavito geçtiğimiz haziran ayında Senato Dış İlişkiler Komitesi önünde yaptığı açıklamada, Çin'le bağlantılı şirketlerin Libya'da bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe gösterdikleri derin başarılar konusunda uyarıda bulundu.

Infra Global Partners Vakfı danışmanı Jonathan Bass, Pekin'in Mareşal Halife Hafter'e verdiği desteğe işaret ederek, Çin'in daha önce eski Libya Başbakanı Fethi Başağa döneminde çok cazip koşullarla ülkenin güneyinde Libya altını çıkarma hakkını elde ettiğini söyledi.

Sahel bölgesinin son iki yılda Fransa'ya sadık bazı yerleşik rejimlerin devrilmesine tanık olması ve Rusya'nın yeni rejimlerin müttefiki olarak bölgeye müdahil olması da dikkat çekiyor.

Norland'ın Sebha'yı ziyaretinden bir gün sonra Rusya'nın Libya Büyükelçisi Aydar Aganin'in Rus askeri kamyonu Ural'ın direksiyonuna geçmesi ve Ural’ın Libya pazarına girişini kutlaması da önemli bir noktaydı.