Irak’ta bazı Sünni isimler hakkında çıkan beraat kararlarıyla ilgili tartışmalar sürüyor

Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki (Getty Images)
Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki (Getty Images)
TT

Irak’ta bazı Sünni isimler hakkında çıkan beraat kararlarıyla ilgili tartışmalar sürüyor

Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki (Getty Images)
Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki (Getty Images)

Irak’ta siyasi çevreler ve halk kitleleri, geçtiğimiz yıllarda yolsuzluk ve terör suçlarından hüküm giyen bazı Sünni siyasiler ile aşiret liderleri hakkında verilen beraat kararlarını tartışmaya devam ediyor.
Irak Eski Maliye Bakanı Rafi el-İsavi ve Duleym aşireti lideri Ali el-Hatem Süleyman’ın haklarındaki suçlardan beraat etmelerinin ardından yargının siyasi çevrelerle ‘anlaşma’ yaptığı ve belli çevrelerin bu dava süreçlerini hızlandırmak için müdahale ettiği iddiaları daha önce Yüksek Yargı Konseyi tarafından yalanlanmıştı.
Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki, dün (pazar) yaptığı açıklamada, hasımlarının kendisini yargıya müdahale etmekle suçlamasına işaret ederek “Son zamanlarda yargı davalarının siyasi pazarlıklar amacıyla istismar edildiği ve bu veya şu tarafın suçlandığı görülüyor” ifadesini kullandı.
Maliki, “Sorumluluk duygusu ve terör şehitleri ile kurbanlarının haklarının korunması gerektiği konusundaki ilkeli duruşumuzdan hareketle bu meselede müdahalemizin olduğu iddialarını kesin bir dille yalanladığımızı ve yargı üzerinde etki oluşturmayı hedefleyen her türlü girişimi reddettiğimizi yineliyoruz. Ayrıca Irak yargısına, adalete olan bağlılığına, siyasi isteklerden ve dalgalanmalardan etkilenmediğine güvendiğimizi tekrarlıyoruz” dedi.
Yüksek Yargı Konseyi önceki gün yaptığı açıklamada, “Yargının çalışma mekanizmaları, herhangi bir sanığın ister lehine ister aleyhine olsun hiçbir siyasi etki altında değildir” ifadesini kullandı.
Fetih Koalisyonu lideri Hadi el-Amiri, dünkü açıklamasında, Eski Maliye bakanı Rafi el-İsavi ve Ali el-Hatem Süleyman’ın 2014’te Anbar vilayetinde Maliki hükümeti karşıtı gösterilerde meydanlardaki platformlarda yaptığı konuşmalara atıfta bulunarak, ‘platformların liderleri’nin siyaset sahnesine dönmesini şaşkınlıkla karşıladığını ifade etti.
Amiri, “DEAŞ’ın Irak’ın geniş bir alanında kontrolü ele geçirmesinin yolunu büyük ölçüde açan ve telafisi hiçbir şekilde mümkün olmayan can, mal ve manevi kayıplara sebep olan platformların liderlerinin dönmesini büyük bir şaşkınlıkla karşılıyoruz. Hiçbir şey olmamış gibi döndüler. Siyasi pazarlıkların, aziz Irak’ın binlerce gencinin şehadetine sebep olan bu suçluların affedilmesi için bir bedel olmasını hiçbir şekilde kabul edemeyiz” dedi.
Amiri, yargıya “uygun kararlar alma, bu hainleri cezalandırma ve vatan hainliğinden medet umanlara ağır bir ders olmaları için kınayıcının kınamasından korkmama” çağrısında bulundu.
Koordinasyon Çerçevesi Milletvekili Cabbar Sened, hakkındaki suçlardan beraat etmesinin ardından son iki gündür Bağdat’ta kameraların karşısına çıkan Duleym aşireti lideri Ali el-Hatem Süleyman’la ilgili yasal tedbirler alması için Savcılığa çağrıda bulundu.
Sened’in ofisinden dün yapılan açıklamada, “Geçtiğimiz günlerde Ali Hatem Süleyman isimli şahsın Bağdat’ta olduğu gözlemlendi. O, ciddi terör davalarından yargılanıyor. Halidiye Sorgu Mahkemesi/Anbar Federal Temyiz Mahkemesi onun hakkında yakalama kararı çıkardı” ifadeleri kullanıldı.
Öte yandan Iraklı Şiilerin en üst dini mercii Ali es-Sistani’nin temsilcisi Abdulmehdi el-Kerbelai ile Ali el-Hatem Süleyman’ın yan yana çekilmiş fotoğrafı sosyal medya platformlarında dolaşıma koyuldu. Barış İçin Teknoloji isimli internet sitesi, söz konusu fotoğrafın 2013 yılında Kerbelai’nin Anbar aşiret liderlerini karşıladığı sırada çekildiğini teyit etti.
Sünni siyasetçi ve aşiret lideri hakkında verilen beraat kararlarıyla ilgili belirsizlikler, rakip siyasi taraflara yansıdı. Zira tüm Şii taraflar; Mukteda es-Sadr ve müttefikleri ve Koordinasyon Çerçevesi yargı kararlarıyla bir bağlantısı olmadığını ispatlama yarışına girdi. Söz konusu Sünni isimler ise geçtiğimiz günlerde yaptıkları açıklamalarda, haklarındaki mahkeme kararlarının ‘asılsız suçlamalara’ dayandığını iddia etti. Bazı gözlemciler, bu meselenin, ülkede yeni bir hükümet kurma aşamasında gündeme gelmesine dikkati çekti.



İran-İsrail çatışmalarının sonuçlarını izlemek üzere Mısır'da bir "kriz komitesi" kuruldu

Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli (Kabine)
Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli (Kabine)
TT

İran-İsrail çatışmalarının sonuçlarını izlemek üzere Mısır'da bir "kriz komitesi" kuruldu

Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli (Kabine)
Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli (Kabine)

Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli, bugün, İran-İsrail askeri operasyonlarının etkilerini takip etmek ve “farklı sektörlerdeki her türlü gelişmeye hazırlıklı olmak” amacıyla başkanlığını üstleneceği bir “kriz komitesi” kurulmasına karar verdi.

Komite üyeleri arasında Merkez Bankası Başkanı, Sanayi, Planlama ve Ekonomik Kalkınma, Uluslararası İşbirliği, Elektrik ve Yenilenebilir Enerji, Maliye, Tedarik ve İç Ticaret, Petrol ve Maden Zenginlikleri Bakanları ile Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Genel İstihbarat Teşkilatı ve İdari Denetim Kurumu temsilcileri yer alıyor.

 Mısır Başbakanlık Sözcüsü tarafından yapılan açıklamaya göre, Mısır Başbakanlık Konseyi, son olayların çeşitli sektörler üzerindeki etkilerini ve sonuçlarını değerlendirmek üzere, komite üyeleri ve çeşitli danışma komiteleriyle düzenli olarak toplanacak.

İsrail ve İran'ın saldırıları, özellikle dolar ve altın fiyatlarının yükselmesi, borsa endekslerinin düşmesi ve piyasalardaki karışıklıkla birlikte Mısır'ın “yeni bir pahalılık dalgası” endişelerini artırdı.

Medbuli, geçen cumartesi günü yaptığı açıklamada, “Çoğu gösterge, şu anda devam eden çatışmanın daha uzun süre devam edeceğini ve birkaç gün içinde sona ermesinin beklenmediğini gösteriyor. Bu durum, tüm bölge için ciddi sonuçlar doğuracak” ifadelerini kullandı.

Medbuli, 3 Temmuz'da açılması planlanan Büyük Mısır Müzesi'nin açılışının ertelendiğini duyurdu.

Mısır Petrol Bakanlığı da doğudan (İsrail'den) gelen gaz arzının kesilmesinin ardından “acil durum planını” devreye soktu. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre plan, “bazı endüstriyel faaliyetlere doğal gaz arzının kesilmesini” içeriyor.

Bu adımlar kapsamında, “piyasaların istikrarını sağlamak, gıda güvenliğini sağlamak ve vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak” amacıyla, Mısır İthalat ve Ticaret Bakanı Şerif Faruk dün, “Gıda Endüstrileri Holding Şirketi”nin yöneticileriyle bir toplantı düzenledi. Toplantıda, “temel gıda maddelerinin stratejik stoklarının mevcut durumu” ele alındı.

Bakan, “yüksek hazırlık seviyesinin korunmasının ve günlük tedarik oranlarının düzenli olarak takip edilmesinin önemini vurguladı ve özellikle mevcut küresel ve bölgesel zorluklar ile ekonomik dalgalanmalar ışığında, güvenli bir stratejik rezervin yeterli süreler için sağlanması konusunda gerekli önlemlerin alınması gerektiğini” belirtti.

Ekonomik baskılar ve bölgesel karışıklıklar, Mısır'da zaman zaman yeni bir enflasyon dalgası ve fiyat artışları konusunda endişelere yol açıyor. Geçtiğimiz nisan ayında “karışık tablo, her ülkenin küresel ekonomik durumun olumsuz etkilerinden kaçınmak için harekete geçmesini gerektiriyor” diyerek, birçok uzmanın “önümüzdeki dönemde enflasyon dalgası ve küresel ekonomik durgunluk olasılığı” uyarısı dikkat çekti.