Bazı Filistinli aktivistlerin suç işledikleri gerekçesiyle Türkiye'den sınır dışı edildiği teyit edildi

İsrail ve Interpol tarafından aranan bir ‘mafya’ şüphelisinin sınır dışı edilmesi

Bazı Filistinli aktivistlerin suç işledikleri gerekçesiyle Türkiye'den sınır dışı edildiği teyit edildi
TT

Bazı Filistinli aktivistlerin suç işledikleri gerekçesiyle Türkiye'den sınır dışı edildiği teyit edildi

Bazı Filistinli aktivistlerin suç işledikleri gerekçesiyle Türkiye'den sınır dışı edildiği teyit edildi

Türkiye'deki Filistinlilerin dosyası hakkında bilgi sahibi kaynaklar, Hamas'tan bazı Filistinli aktivistlerin ve Interpol'ün arananlar listesindeki diğer isimlerin suç işledikleri gerekçesiyle sınır dışı edildiğini doğruladı.
İsminin açıklanmaması koşuluyla Şarku'l Avsat ile görüşen kaynaklar, Türk makamlarının geçtiğimiz aylarda İsrail tarafının kendisine sunduğu bir listeye dayanarak, çok sayıda Hamas üyesini sınır dışı ettiğine ilişkin dün İsrail web sitelerinde yayınlanan haberleri doğrulayan veya yalanlayan açıklamalarda bulunmaktan kaçındı.
Kaynaklar, Türk makamlarının, geçtiğimiz 16 Mart'ta İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un Türkiye ziyareti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinden günler sonra İstanbul'da düzenlediği bir güvenlik operasyonunda Filistinli Ömer Avde’nin gözaltına alındığına dikkat çekti. Avde, İsrail ve Interpol tarafından da aranan isimler arasında yer alıyordu.
Türk basınında çıkan haberlere göre, Türk makamları, 2017 ve 2019 yılları arasında organize suçlar ve ‘mafya eylemleri’ işlediği için İsrail ve Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan bir kişinin iade edildiğini açıkladı. Cinayet ve cinayete teşebbüs, kara para aklama, dolandırıcılık, haneye tecavüz ve insansız hava araçları kullanarak patlayıcılarla mülke zarar verme girişimi, gasp, gasp tehditleri, suç işlemek için komplo kurma, ateşli silahlar yasasına karşı çıkma ve cinayet veya haraç için adam kaçırma söz konusu kişinin işlediği suçlar arasında yer alıyor. Yapılan açıklamada, söz konusu şahsın İstanbul'un Şişli ilçesindeki kız arkadaşıyla birlikte kaldığı apartman dairesinde gözaltına alınarak sınır dışı edildiğine dikkat çekildi.
İsrail’de yayın yapan Israel Hayom gazetesi dün Türkiye'nin son aylarda çok sayıda Hamas aktivistini sınır dışı ettiğini yazdı. Filistinli bir kaynağının aktardığına göre, farklı çevrelerden Hamas'a bağlı onlarca aktivistten bahsediliyor.
Basında çıkan haberler, Türkiye'nin birçok Hamas aktivistinin topraklarına dönmesine izin vermediğini bildirerek bu hikâyeyi doğruladı. Sadece rastgele girişi engellemekten değil, Türkiye'nin ülkeden ayrılmalarını talep ettiğinden bahsediliyor. Bu isimlerden bazılarının Hamas’ın askeri kanadıyla bağlantılı olduğu ve tüm bunların son iki ayda meydana geldiği ifade ediliyor.
Filistinli kaynağa göre, bu adım İsrail ile bağlantılıydı. Kaynak, “İsrailliler Türkiye'ye Hamas'tan bazı kişilerin bir listesini ve bazılarının askeri faaliyetlere katıldıkları hakkında bilgi gönderdi. Türkler cevap olarak Hamas'a dönüp onlara dediler ki: ‘Bize böyle şeyler yapmayacağınıza dair söz verdiniz. O halde ülkeyi terk etmeniz gerek.’ “Türkler, Hamas liderliğine ekonomik çıkarları olduğunu ve Türkiye ile İsrail arasındaki yenilenen ilişkinin görünüşte siyasi olduğunu söyledi. Fakat Hamas, İsrail'in güvenlik konularında Türkiye üzerinde etkisi olduğunu biliyorlar. Birkaç İsrail güvenlik temsilcisi de Türkiye'yi ziyaret etti” ifadelerini kullandı.
Ankara'dan herhangi bir resmî açıklama yapılmazken, Türk hükümetine muhalif medya organları İsrail haberlerine vurgu yaparak, "Hamas, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümeti ile İsrail arasındaki normalleşmenin ilk kurbanı oldu" ifadelerini kullandı. Özellikle Ankara, Mart ayı sonlarında Tel Aviv'de meydana gelen ve biri polis memuru olmak üzere 5 İsraillinin ölümüne yol açan bir saldırıyı kınadıktan sonra, Hamas ile Ankara arasındaki gerginlik dikkat çekti.
Öte yandan Gazze'deki Hamas"a yakın kaynaklar, Şarku'l Avsat'a Türkiye'nin, hareketin aktivistlerini ayrılmaları konusunda bilgilendirdiğini ve diğerlerinin geri dönmesini engellediğini söyledi. Kaynaklar, “Bu, haftalardır devam ediyor. Politika açıkça değişti. Türkiye'nin kısıtlama olmaksızın harekete açık olduğu söylenebilirdi ancak şimdi sıkı kısıtlamalar var” şeklinde konuştu.
Kaynaklar, Hamas’ın Gazzeli aktivistlerinin önceden Türkiye'ye hiçbir kısıtlama olmaksızın gittiklerine, bugün ise prosedürlerin karmaşık hale geldiğine dikkat çekti.
Kaynak, Türkiye'nin, Türkiye Cumhurbaşkanı ile gemileri yakmak istemeyen Hamas açısından rahatsız edici bir yakınlaşma olan İsrail ile yakınlaşması sonucunda, zaman geçtikçe harekete karşı tedbirlerini sıkılaştırdığını vurguladı. Hamas, Türk topraklarında varlığını sürdürüyor ve bunu kaybetmek istemiyor.



Kremlin: Putin önümüzdeki ekim ayında ilk Rus-Arap zirvesine ev sahipliği yapacak

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
TT

Kremlin: Putin önümüzdeki ekim ayında ilk Rus-Arap zirvesine ev sahipliği yapacak

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)

Rus haber ajansları, Kremlin'in bugün yaptığı açıklamaya atıfta bulunarak, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in tüm Arap liderlerini ve Arap Birliği Genel Sekreteri'ni 15 Ekim'de yapılacak ilk Rus-Arap zirvesine davet ettiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Rusya'nın Sputnik haber ajansından aktardığına göre davette, “Sayın Devlet ve Hükümet Başkanları! 34. Arap Birliği Zirvesi'nin açılışı vesilesiyle sizi içtenlikle selamlıyorum... Arap Birliği ile yapıcı diyalog ve tüm üyeleriyle dostane ilişkiler geliştirmeye kararlıyız. Bu bağlamda, Birliğinizin üye ülkelerinin tüm liderlerini ve Birliğin Genel Sekreterini, 15 Ekim'de yapmayı planladığımız ilk Rus-Arap Zirvesi'ne katılmaya davet ediyorum" ifadeleri yer aldı.

Putin, "Toplantının, tüm ülkeler arasında çok yönlü, karşılıklı yarar sağlayan iş birliğinin güçlendirilmesine katkı sağlayacağına ve Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da barış, güvenlik ve istikrarın sağlanmasının yollarının bulunmasına yardımcı olacağına" inandığını belirtti.

Cumhurbaşkanı zirvenin, on binlerce sivilin hayatına mal olan Filistin-İsrail ihtilafının tırmanmasının, gerginliğin keskin bir şekilde artmasına ve komşu ülkeler ile Ortadoğu'nun tamamında çok sayıda toplumsal ve ekonomik sorunu daha da ağırlaştırmasına yol açtığı son derece zor bir zamanda düzenlendiğini kaydetti. Böyle bir ortamda Arap Birliği'nin çok taraflı diyalog ve etkileşim için etkili bir mekanizma olarak rolünün özellikle önemli hale geldiğini vurguladı.

Putin, Rusya'nın Arap ülkelerinin hem Milletler Cemiyeti içinde hem de diğer formatlarda bölgedeki mevcut çelişkileri çözmek için yürüttükleri ortak siyasi ve diplomatik çabaları kararlılıkla desteklediğini belirtti. Tüm ihtilaflı konuların, ülkelerin egemenlik ve toprak bütünlüğüne sıkı sıkıya saygıyı esas alan uluslararası hukuk temelinde çözülmesi gerektiği vurguladı.