Pakistan'daki terörizme Taliban dışında başka örgütler de sebep oluyor

Karaçi'de geçen nisan ayında Çin vatandaşlarını hedef alan intihar saldırısının gerçekleştiği alandaki güvenlik güçleri. (EPA)
Karaçi'de geçen nisan ayında Çin vatandaşlarını hedef alan intihar saldırısının gerçekleştiği alandaki güvenlik güçleri. (EPA)
TT

Pakistan'daki terörizme Taliban dışında başka örgütler de sebep oluyor

Karaçi'de geçen nisan ayında Çin vatandaşlarını hedef alan intihar saldırısının gerçekleştiği alandaki güvenlik güçleri. (EPA)
Karaçi'de geçen nisan ayında Çin vatandaşlarını hedef alan intihar saldırısının gerçekleştiği alandaki güvenlik güçleri. (EPA)

Pakistan’da Sindh Polisi Terörle Mücadele Teşkilatı (CTD) bu haftanın başında bir grup teröristle silahlı çatışmaya girdi ve Karaçi’deki bombalı saldırının elebaşını öldürdü. Bu olayla birlikte Pakistan güvenlik birimleri, ‘ülkedeki sivil yaşantıyı bozma gündemi olan tek grubun Pakistan Taliban Hareketi (TTP) olmadığı’ gerçeğiyle sarsıldı.
Sindh Polisi tarafından öldürülen terörist, Sindudeş Devrimci Ordusu (SRA) adlı faaliyetleri yasaklanmış olan Sindhi bir milliyetçi örgütüne mensuptu. Terörist bir bomba saldırısına karışmıştı. Terörle mücadele yetkilileri olaya karıştığından şüphelendikleri kişilerin ellerindeki silah ve patlayıcı maddelere el koydu.
Pakistanlı yetkililere göre terörist ve mensup olduğu örgüt, İran ve Hindistan merkezli terör örgütlerinden mali destek alıyordu. SRA'nın Sindh eyaletini Pakistan'dan ayırmaya çalışan karanlık bir örgüt olduğu iddia ediliyor.
Sindh'deki bu milliyetçi örgütler, Sindh halkından herhangi bir destek görmüyorlar. Nitekim Pakistan Halk Partisi (PPP) -Benazir Butto'nun partisi- 1988'den beri Sindh eyaletindeki parlamento seçimlerini kazanıyor.
Bununla birlikte bu karanlık terör örgütü, Pakistan şehir merkezlerine terör saldırıları düzenlemek için düşman istihbarat teşkilatlarından mali destek ve eğitim alıyordu.
Söz konusu örgütler ideolojik doktrinlerinde tamamen laik bir vizyon benimsemiş durumdalar. Bu yüzden dini doktrini olan TTP ile ters düşüyorlar.
TTP'nin merkezi ülkenin kuzeybatısındayken bu terör örgütleri güneyde konuşlanmış durumda. Belucistan Kurtuluş Ordusu da (BLA) da bu çizgideki başka bir terör grubu olarak öne çıkıyor. 2019 yılından sonra ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından 'küresel terör örgütü' olarak sınıflandırılan BLA, Pakistan'da Beluci kökenli insanların yaşadığı bölgelerde faaliyet gösteren yaklaşık bin kadar militandan oluşan etnik kökenli ayrılıkçı bir grup.
Cundullah (Allah'ın Askerleri) Pakistan topraklarında faaliyet gösteren bir diğer terör örgütü. Ceyşu’l Adl (Adalet Ordusu) olarak da bilinen bu örgüt, Pakistan'ın Belucistan eyaletinde faaliyet gösteren Beluc etnik kökenli ayrılıkçı bir grup ve temel olarak İran ve Belucların yaşadığı bölgeler (Şii karşıtı mezhep çatışmasının olduğu yerler) ile ilgileniyor.
Bununla birlikte uzmanlar, TTP’nin son aylarda Beluci ayrılıkçı örgütlerle bağlantılarını geliştirdiğine ve ortak terör saldırıları düzenleyebileceğine dikkat çekiyor.
Pakistan'da faaliyet gösteren diğer karanlık terör örgütlerinin çoğu, aslında Diyobendiye ekolünün ana kuruluşu sayılan ve TTP’nin de içinden çıktığı ‘Pakistan Alimler Birliği’nin bir uzantısı. Bu örgütlerden biri de ‘Sipah-e Sahaba Pakistan’ (Peygamber Müritleri Ordusu/SSP) örgütü. 1980'lerin ortalarında Pencap'ta ortaya çıkan Şii karşıtı SSP örgütü, şu anda ‘ehlü's-sünne ve'l-cemâa’ adıyla biliniyor. Güvenlik raporlarına göre 3 bin ila 6 bin üyesi, temel olarak eski federal yönetime bağlı kabile bölgeleri, Pencap, Belucistan ve Karaçi'de faaliyet gösteriyor.
En fazla 200-300 üyesi olan ve 2013'ten beri yabancı terör örgütleri listesinde bulunan ‘Laşkar Cavi’ adlı bir örgüt de bulunuyor. Laşkar Cavi, ağırlıklı olarak eski federal yönetime bağlı kabile bölgeleri, Pencap, Belucistan, Karaçi ve ayrıca Afganistan'da faaliyet gösteriyor. İddialara göre hem El-Kaide hem de TTP ile sıkı bağları var.
Pakistan’da ‘Hint Altkıtası el-Kaidesi’ ve ‘DEAŞ-Horasan Bölgesi Kolu (DEAŞ-K)’ dahil olmak üzere büyük uluslararası terör örgütleri mevcut. 2014'te kurulan Hint Altkıtası el-Kaidesi’nin tahminen 200-300 üyesi var. 2014'te Pakistan donanmasına ait bir fırkateynin kaçırılma girişimi de dahil olmak üzere Pakistan'daki terör saldırılarına adı karıştı.



Pasifik Okyanusu'nda "uyuşturucu kaçakçılığı" yapan bir gemiye düzenlenen ABD saldırısında dört kişi öldü

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)
TT

Pasifik Okyanusu'nda "uyuşturucu kaçakçılığı" yapan bir gemiye düzenlenen ABD saldırısında dört kişi öldü

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)

ABD ordusunun açıklamasına göre Amerika Birleşik Devletleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığıyla bağlantılı bir gemiyi hedef alan yeni bir saldırı düzenleyerek "dört terörist uyuşturucu kaçakçısını" öldürdü.

Güney Komutanlığı gemiyle ilgili olarak şunları belirtti: “İstihbarat, geminin Doğu Pasifik'te bilinen bir uyuşturucu kaçakçılığı rotası üzerinde seyrettiğini ve uyuşturucu kaçakçılığı operasyonlarına karıştığını doğruladı.”

Açıklamada ayrıca, “Dört terörist uyuşturucu kaçakçısı öldürüldü ve hiçbir ABD askeri personeli yaralanmadı” denildi.

Başkan Donald Trump'ın yönetimi, aylardır Venezuela'ya deniz kuvvetleri takviyesi yaparak ve ABD'nin uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığını iddia ettiği teknelere yönelik ölümcül saldırılar düzenleyerek artan bir baskı uyguluyor. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bu saldırılarda (son saldırı dahil) en az 99 kişi hayatını kaybetti.


Rapor: Çin, ABD tarafından finanse edilen nükleer teknoloji araştırmalarından faydalanıyor

Amerikan bayrağı (AFP)
Amerikan bayrağı (AFP)
TT

Rapor: Çin, ABD tarafından finanse edilen nükleer teknoloji araştırmalarından faydalanıyor

Amerikan bayrağı (AFP)
Amerikan bayrağı (AFP)

ABD Kongresi'nin dün yayınladığı bir raporda, Çin'in ABD Enerji Bakanlığı'ndan fon alan Amerikalı araştırmacılarla olan ortaklıklarını kullanarak Çin ordusuna hassas nükleer teknolojiye, ekonomik ve askeri uygulamaları olan diğer yeniliklere erişim sağladığı ortaya çıktı.

Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığına göre raporun yazarları, Amerika Birleşik Devletleri'nin ileri teknoloji araştırmalarını korumak ve Pekin'in Amerikan vergi mükellefleri tarafından finanse edilen araştırmalardan faydalanmasını engellemek için daha fazla çaba göstermesi gerektiğinin altını çiziyor.

Ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri'nde bilimsel araştırmaların korunmasını iyileştirmek için çeşitli değişiklikler önerdiler; bunlar arasında Enerji Bakanlığı tarafından Çin ile ortaklık içeren araştırmalar için fonlama kararlarına rehberlik edecek yeni politikalar geliştirilmesi de yer alıyor.

Bu soruşturma, Kongre'nin, iki ülke arasındaki teknolojik ve askeri rekabet ortamında, Amerikan araştırmalarının Çin'in askeri genişlemesini desteklemek için kullanılmamasını sağlama yeteneğini güçlendirme çabaları çerçevesinde geliyor.

Temsilciler Meclisi Çin Komünist Partisi Faaliyetleri Seçim Komitesi ve Temsilciler Meclisi Eğitim ve İşgücü Komitesi'nden araştırmacılar, Haziran 2023 ile bu yılın Haziran ayı arasında yayınlanan ve ABD Enerji Bakanlığı tarafından finanse edilen bilim insanları ile Çinli araştırmacılar arasındaki iş birliğini içeren 4 bin 300'den fazla araştırma makalesini ortaya çıkardı.

Bu makalelerin yaklaşık yarısı, Çin ordusu veya sanayi üssüyle bağlantılı Çinli araştırmacılar tarafından yazılmıştır.

Özellikle endişe verici olan, araştırmacıların federal fonların, Pentagon'un Amerika Birleşik Devletleri'nde faaliyet gösteren Çin askeri şirketleri veri tabanında listelenen bazı şirketler de dahil olmak üzere, doğrudan Çin ordusu için çalışan Çin devletine ait laboratuvarlar ve üniversitelerle yapılan araştırma iş birliklerine aktarıldığını tespit etmeleridir.

Raporda ayrıca Amerikalı araştırmacılar ile Çin'de siber saldırılar düzenlemek ve insan hakları ihlallerinde bulunmakla suçlanan gruplar arasındaki iş birliğine de dikkat çekildi.


Moskova ve Tahran "koordinasyon yol haritası" imzaladı

Lavrov ve Arakçi, önümüzdeki üç yıl için diplomatik koordinasyon planını imzaladı (İran Dışişleri Bakanlığı)
Lavrov ve Arakçi, önümüzdeki üç yıl için diplomatik koordinasyon planını imzaladı (İran Dışişleri Bakanlığı)
TT

Moskova ve Tahran "koordinasyon yol haritası" imzaladı

Lavrov ve Arakçi, önümüzdeki üç yıl için diplomatik koordinasyon planını imzaladı (İran Dışişleri Bakanlığı)
Lavrov ve Arakçi, önümüzdeki üç yıl için diplomatik koordinasyon planını imzaladı (İran Dışişleri Bakanlığı)

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve İranlı mevkidaşı Abbas Arakçi dün Moskova'da diplomatik koordinasyon için bir "yol haritası" imzaladılar; bu, iki ülke arasındaki kapsamlı stratejik ortaklık anlaşması çerçevesinde atılan ilk pratik adım oldu.

İki bakan, ikili ilişkiler ile İran nükleer programı da dahil olmak üzere bölgesel ve uluslararası konuları kapsayan "kapsamlı ve detaylı" görüşmeler gerçekleştirdi.

Lavrov, diplomatik planın ikili iş birliği için "özel bir statü" oluşturduğunu ve yirmi yılı aşkın bir süre için koordinasyon çerçevesini belirlediğini vurgulayarak, yeni istişare planının düzenli siyasi koordinasyon mekanizmalarını derinleştirdiğini belirtti. Ayrıca Moskova'nın İran'ın barışçıl amaçlı uranyum zenginleştirmesine destek verdiğini açıklayan Lavrov, Batı'nın önlemlerini ve yaptırımlarını "yasa dışı" ve siyasi çözümlere engel olarak nitelendirdi.

Arakçi ise Tahran'ın nükleer tesislerine verilen hasara rağmen zenginleştirmeye devam edeceğini vurgulayarak, Rusya ile ilişkilerin "giderek daha yakın ve birbirine bağlı hale geldiğini" ifade etti. İmzalanan planın "iki dışişleri bakanlığının 2026-2028 dönemi için gündemini belirlediğini ve önümüzdeki üç yıl boyunca iş birliği için bir yol haritası görevi gördüğünü" kaydetti.