İslam İşbirliği Teşkilatı: Dünyadaki tüm çatışmaların yaklaşık yüzde 60’ı İİT coğrafyası içinde

Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı, proaktif arabuluculuğun önemini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci ve İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci ve İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha (SPA)
TT

İslam İşbirliği Teşkilatı: Dünyadaki tüm çatışmaların yaklaşık yüzde 60’ı İİT coğrafyası içinde

Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci ve İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci ve İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha (SPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci, ülkesinin İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) rolünü desteklediğini ve bölgedeki krizleri arabuluculuk yoluyla çözmek için bölgesel ve uluslararası ortaklarla çabaları yoğunlaştırdığını söyledi.
Hureyci, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı’nın ev sahipliğinde Cidde’de düzenlenen, ‘Deneyimler ve Beklentiler’ konulu 4. İİT Arabuluculuk Konferansı’nda açılış konuşması yaptı.
Bakan Yardımcısı, “Krizlerin büyük bir kısmının İslam ülkelerinde meydana geldiğini kabul etmeliyiz. Bu nedenle, çözümler bulma konusunda proaktif olmalıyız” dedi.
Proaktif arabuluculuğun önemine dikkat çeken Hureyci, Suudi Arabistan’ın ilkelerinin coğrafi konumu aracılığıyla uluslararası güvenlik, istikrar ve barışı yaymaya dayandığını dile getirdi.
Hureyci, Suudi Arabistan’ın kuruluşundan bu yana uluslararası barış ve güvenliğin sağlanması amacıyla çeşitli kıtalardaki ihtilafların çözümü için her türlü desteği ve arabuluculuğu sağladığını söyledi.
Bakan Yardımcısı, Riyad’ın Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi (KSRelief) ve Suudi Arabistan Kalkınma Fonu aracılığıyla birçok krizin çözülmesine katkıda bulunduğunu belirtti.
İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha ise, arabuluculuk konusunun büyük önem taşıdığını vurgulayarak, konferansın dünyanın çatışmaları çözmek için arabuluculuk, diyalog ve müzakerelere şiddetle ihtiyaç duyduğu bir dönemde yapıldığına dikkat çekti.
İİT Genel Sekreteri, dünyadaki tüm çatışmaların yaklaşık yüzde 60’ının örgütün coğrafyası içinde yer aldığını vurgulayarak, bu çatışmalar nedeniyle halkların birçok acı deneyime maruz kaldığına ve bu ülkelerdeki kalkınmanın gerilediğine dikkat çekti.
Taha şu ifadelerle konuşmasına devam etti:
“İİT tüzüğü, örgütün amaç ve ilkelerinde, dünyada barış, güvenlik ve genel uyumu sağlamak için devletler arasındaki ilişkilerin adalet, karşılıklı saygı ve iyi komşuluk temelinde güçlendirilmesinin teyit edilmesini şart koşar. Tüzük, üye devletlerin iyi niyet, müzakere, soruşturma, arabuluculuk, uzlaştırma, tahkim, adli çözüm veya diğer barışçıl yollarla anlaşmazlıkları barışçıl yollarla çözmelerini gerektirir.”
Genel Sekreter konuşmasında, İİT’nin başta Güney Filipinler, Güney Tayland, Sudan, Çad ve Afganistan olmak üzere çeşitli çatışmalarda arabuluculuk alanında elde ettiği birçok başarıyı değerlendirdi.
Taha, “Örgüt, 2006 yılında barış ve güvenliği güçlendirme, Somali ve Gine’de hukukun üstünlüğünü yeniden tesis etme ve Irak’ta mezhep gerilimini sona erdirmeye yönelik uluslararası çabaları desteklemede rol oynadı” dedi.
Genel Sekreter, 21 Nisan 2019’da kiliselere ve otellere yapılan intihar saldırılarının ardından Budist rahipler tarafından Müslümanlara yönelik bazı eylemlerin ardından, İİT’nin Sri Lanka’daki Müslüman toplumun karşılaştığı gergin durumun ele alınmasında büyük rol oynadığını dile getirdi.
Taha, İİT’nin Sri Lanka hükümetinin, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle yaşamını yitiren Müslümanların cesetlerini yakmak için benimsediği ayrımcı politika ve uygulamaları düzeltmek için müdahale ettiğini de belirtti.

İİT, Hint yetkililerin Hz. Muhammed’e hakaret içerikli ifadelerini kınadı
İİT, Hindistan’da iktidardaki Halk Partisi (BJP) yetkililerinin Hz. Muhammed’e hakaret içerikli ifadelerini kınadı.
İİT tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Bu yapılanlar, Hindistan’da İslam’a karşı nefretin ve aşağılamanın artış göstermesinin yanı sıra Müslümanlara yönelik sistematik ayrım ve baskının bir sonucudur” ifadelerine yer verildi.
Hindistan’ın bazı bölgelerindeki eğitim kurumlarında başörtüsü takılmasının yasaklandığı ve Müslümanlara ait binaların yıkıldığına vurgu yapılan açıklamada, “Hindistan makamlarını, bu olaya ve Hazreti Peygamber’e yönelik her türlü hakarete kararlı bir biçimde karşı koymaya, Müslümanlara karşı nefret şiddet ve nefret suçlarını işleyenlerin yanı sıra bunları azmettirenleri adalete teslim etmeye çağırıyoruz” denildi.



İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)

İsrail ordusu bugün Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti. İsrail ile Hamas arasındaki savaşın başlamasından yaklaşık iki yıl sonra İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin en büyük şehrini kontrol altına almaya hazırlanıyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee'nin X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bugün saat 10:00'dan itibaren geçerli olacak askeri faaliyetler için yerel ve geçici ateşkes, tehlikeli savaş bölgesi olarak kabul edilen Gazze şehri bölgesini kapsamamaktadır” denildi.

Söz konusu ateşkes, yardım dağıtımını kolaylaştırmak için belirli bölgelerde günlük olarak uygulanan ateşkesi ifade ediyor.

İsrail ordusu geçtiğimiz temmuz sonunda, ‘Birleşmiş Milletler (BM) konvoylarının ve sivil toplum kuruluşlarının güvenli geçişini sağlamak’ amacıyla Gazze şehri ve kuşatma altında bulunan ve tahrip edilmiş Filistin topraklarının diğer bölgelerinde askeri faaliyetlerin ‘günlük olarak askıya alınacağını’ duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre İsrail ordusu bugün, ‘Gazze Şeridi'ndeki terör örgütlerine karşı kara manevraları ve saldırı faaliyetlerini sürdürürken, Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çabalarını da desteklemeye devam edeceğini’ belirtti.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü ise bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nde 33 kişinin öldürüldüğünü bildirdi.

İsrail'e savaşı sona erdirmesi için uluslararası ve ulusal baskıların artmasına rağmen, ordu dün, güçlerinin Gazze Şeridi genelinde ‘operasyonlarına devam ettiğini’ duyurdu.

İsrail hükümetinin ağustos ayı başında Gazze şehrini kontrol altına alma planını onaylamasının ardından, Gazze şehri sakinlerinin tahliyesinin ‘kaçınılmaz’ olduğu ifade edildi.


Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
TT

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye topraklarındaki devam eden ihlallerini güçlü bir şekilde kınadığını ifade ederek, bunları Suriye'nin içişlerine ‘açık bir müdahale’ ve Suriye'nin egemenliğinin ve 1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması da dahil olmak üzere uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak nitelendirdi.

Suudi Arabistan'ın resmi tutumu, Süveyda vilayetinde son dönemde yaşanan gelişmeler ve buna bağlı olarak İsrail'in Suriye topraklarındaki gerginliği artırması üzerine Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yayınlanan bir açıklamada ortaya kondu.

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenlik ve istikrarı sağlamak, sivil barışı korumak ve devletin ve kurumlarının tüm Suriye toprakları üzerindeki egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, Suudi Arabistan'ın Suriye'yi bölmeye yönelik her türlü ayrılıkçı çağrı veya girişimi kategorik olarak reddettiği vurgulanarak, Suriye halkının tüm bileşenlerine diyalog ve mantığa öncelik vermeleri ve birleşik ve güvenli bir Suriye inşa etmek için birlikte çalışmaları çağrısında bulunuldu.

Suudi Arabistan ayrıca, uluslararası topluma İsrail'in tekrarlanan ihlallerine karşı ciddi ve kararlı bir tutum sergilemesi ve Suriye'nin egemenliğini yeniden tesis etme ve topraklarının tamamında güvenliği sağlama çabalarına destek olması çağrısını yineledi.


Rusya Devlet Başkanı, Suudi Veliaht Prensi'ne Trump ile yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
TT

Rusya Devlet Başkanı, Suudi Veliaht Prensi'ne Trump ile yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı ABD'li mevkidaşı Donald Trump ile yaptığı son görüşmelerin sonuçları hakkında bilgilendirdi.

Salı günü Putin'le bir telefon görüşmesi gerçekleştiren Prens Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde diplomatik diyalog yolunu desteklemeye devam ettiğini vurgularken, Rusya Devlet Başkanı da Krallığın kararlı tutumu ve Veliaht Prens'in barışa yönelik yapıcı çabaları dolayısıyla memnuniyetini dile getirdi.

Kremlin'den yapılan açıklamada Başkan Putin'in Prens Muhammed bin Selman ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği ve siyasi, ticari, ekonomik ve yatırım alanlarındaki Rus-Suudi işbirliğinin güncel konularını ele aldığı belirtildi. Açıklamada iki tarafın da Suudi Arabistan'ın uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde diplomatik diyalog yolunu desteklemeye devam etmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdikleri ifade edildi.

Açıklamada ayrıca iki tarafın OPEC+ çerçevesinde küresel enerji piyasasının istikrarını sağlamaya yönelik ortak çalışmalardan duydukları memnuniyeti dile getirdikleri ve çeşitli alanlarda işbirliğini sürdürme konusunda mutabık kaldıkları belirtildi.

Trump ve Putin Pazartesi akşamı yaklaşık 40 dakika süren bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi ve bu görüşme sırasında ABD Başkanı Rus mevkidaşına Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky ve Avrupa ülkelerinin liderleriyle yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi.

Geçtiğimiz Cuma günü Putin ve Trump Alaska'da görüşmelerde bulunmuş, ABD Başkanı ve Rus mevkidaşı zirveyi yapıcı ve verimli olarak nitelendirmiş ve görüşmelerin olumlu bir atmosferde gerçekleştiğini ifade etmişlerdi.