Suudi Arabistan Merkez Bankası’nın Yönetim Kurulu’na atanan ilk kadın olan Şeyla Ruveyli Şarku’l Avsat’a konuştu: Liderliğin kadınlara duyduğu güven yaratıcı enerjilerini ortaya çıkarıyorhttps://turkish.aawsat.com/home/article/3704486/suudi-arabistan-merkez-bankas%C4%B1%E2%80%99n%C4%B1n-y%C3%B6netim-kurulu%E2%80%99na-atanan-ilk-kad%C4%B1n-olan
Suudi Arabistan Merkez Bankası’nın Yönetim Kurulu’na atanan ilk kadın olan Şeyla Ruveyli Şarku’l Avsat’a konuştu: Liderliğin kadınlara duyduğu güven yaratıcı enerjilerini ortaya çıkarıyor
Şeyla Ruveyli Suudi kadınların her gelişiminin diğerlerine ilham verdiğini ve motive ettiğini söyledi
Suudi Arabistan Merkez Bankası’nın Yönetim Kurulu’na atanan ilk kadın olan Şeyla Ruveyli Şarku’l Avsat’a konuştu: Liderliğin kadınlara duyduğu güven yaratıcı enerjilerini ortaya çıkarıyor
Şeyla Ruveyli Suudi kadınların her gelişiminin diğerlerine ilham verdiğini ve motive ettiğini söyledi
Suudi Arabistan Merkez Bankası’nın Yönetim Kurulu’na atanan ilk kadın olan Şeyla Ruveyli, ülke liderlerinin sunduğu birçok fırsat ile Suudi kadınların tüm kamu iş yerlerinde temsil edildiğini söyledi.
Şarku’l Avsat’a özel röportaj veren Ruveyli, “Bu karar, Kral Selman bin Abdulaziz’in değerli güveniyle gelen onurlu bir görevdir. Merkez Bankası’ndaki varlığım, liderliğimizin sınırsız desteği altında, kadınların yolu, kalkınmadaki rolleri ve yetenekleri için çok şey ifade ediyor. Liderliğin kadınlara duyduğu güven, onların yaratıcı enerjilerini ortaya çıkarmaları ve başarılı olmaları yönünde daha istekli kılıyor” dedi.
Kral Selman’ın müreffeh döneminde Suudi kadınların eşi görülmemiş bir destek aldığını vurgulayan Ruveyli röportaja şu ifadelerle devam etti:
“Veliaht Prens Muhammed bin Selman bin Abdulaziz’in gözetimi ve takibi altında, 2030 Vizyonu program ve girişimlerinin uygulanmasının yanı sıra ülkenin kalkınma çalışmalarına kadınların etkin bir şekilde katılması için birçok fırsat verildi. Kadınlar vizyonun temel taşıdır ve bu, kalkınma ve inşa sürecinde tüm ulusal insan kaynaklarının kullanılması anlamına gelir. 2030 Vizyonu hedeflerine ulaşmak için kadınların fikir ve bilgilerini geliştirmeleri için açık bir alandır. Suudi kadınların her gelişimi başkalarına ilham veriyor, onları motive ediyor ve hedeflerine ulaşmak için daha güçlü ve daha kararlı kılıyor.”
Çalışma hayatının Saudi Aramco ile bağlantılı olduğunu belirten Ruveyli, Saudi Aramco’nun yan kuruluşu Wisayah Investment şirketini kuran ekibin başında yer aldığını ve bir süre sonra şirketin CEO’su olduğunu bildirdi.
Görevi süresince, şirkette finans ve yatırım, risk yönetimi, planlama ve enerji ekonomisi aşamalarından geçerek, liderlik gelişimi ile ilgili çeşitli deneyimler kazandığını ekledi.
Ruveyli, Saudi Aramco’nun kadınların gelişimi ve güçlendirilmesine yönelik programlar da dahil tüm alanlarda gelişmiş bir çalışma yaklaşımıyla, ekibinin yeteneklerini geliştirmeye istekli olduğunu söyledi.
Bu alanda oynadığı en belirgin rollerden birinin, şirket politikalarının oluşturulmasına yardımcı olan ve daha fazla kadının liderlik yapmasını destekleyen, Saudi Aramco Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Yönlendirme Komitesi üyeliği olduğunu da sözlerine ekledi.
Şera bir Yahudi gazetesine ilk röportajını verdi: İstikrarlı bir Suriye nutuk ve sloganlarla inşa edilmeyecekhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5150007-%C5%9Fera-bir-yahudi-gazetesine-ilk-r%C3%B6portaj%C4%B1n%C4%B1-verdi-i%CC%87stikrarl%C4%B1-bir-suriye-nutuk
Şera bir Yahudi gazetesine ilk röportajını verdi: İstikrarlı bir Suriye nutuk ve sloganlarla inşa edilmeyecek
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, geçtiğimiz şubat ayında Şam'da düzenlenen Ulusal Diyalog Konferansı’nın kapanışında konuştu. (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, iç ve dış politikadaki sorumlulukları veya pozisyonları hakkında yorum yaparken devrik lider Beşşar Esed'i çevreleyen tüm duvarları yıkıyor. Şera doğrudan konuşuyor; İsrail ile ilişkiler ve Suriye topraklarının işgali gibi daha önce çifte dille konuşulan, bazıları sloganlarla kamuoyuna duyurulan ancak gerçeklerin masanın altında olduğu ‘tabu konular’ hakkında açıkça konuşmaktan çekinmiyor. Şera, 6 aydan kısa bir süre önce iktidara gelmesinden bu yana ilk kez bir Yahudi medya kuruluşuna konuştu. Şera, The Jewish Journal’a röportaj verdi.
Esed rejiminin mirası
28 Mayıs'ta yayınlanan röportaj, Jonathon Bass'ın şu sözleriyle başlıyor: “Pek çok Suriyeli, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'da bir devrimci değil; savaş yorgunu, kimliği yıpranmış bir ulusu yeniden inşa edebilecek, yenilenmiş bir lider görüyor. Tarihin her duvarından fısıldadığı, yaşayan en eski şehir olan Şam, iktidarla değil, yeniden inşa, uzlaşma ve uzun süredir parçalanmış bir ulusa liderlik etme yüküyle ilgili bir diyalog için uygun bir yer.”
Bass, Suriye Cumhurbaşkanı hakkındaki izlenimlerini şöyle aktarıyor: “Sessiz biri ama söylediği her kelimeyi düşünerek söylüyor. Sesinde zafer tonu yok, sadece kastettiği ve vurguladığı kelimeler var.”
Şera röportajın başında, “Bize enkazdan daha fazlası miras kaldı. Travma, güvensizlik ve yorgunluk miras aldık. Ama aynı zamanda umudu da miras aldık. Kırılgan bir umut” ifadelerini kullandı.
Sednaya Hapishanesi’ndeki tutukluların ailelerinden oluşan bir kalabalık, hayatta kalanları arama çalışmalarının sürdüğü binanın dışında bekliyor. (Suriye Sivil Savunma Müdürlüğü)
Suriye on yıllar boyunca sadakat ve sessizliği, bir arada yaşama ve nefreti, istikrar ve baskıyı birbirine karıştıran bir sistemle yönetildi. Esed hanedanı, Hafız ve ardından Beşşar, ülke üzerindeki kontrollerini sağlamlaştırmak için korku ve infazları kullanarak demir yumrukla yönetirken, ülkenin kurumları soldu ve muhalefet ölümcül bir ayaklanmaya dönüştü.
Gazeteci Jonathon Bass, Şera'nın aldığı miras konusunda açık görüşlü olduğunu düşünüyor. Zira Şera şöyle diyor: “Temiz bir sayfadan bahsetmek sahtekârlık olur. Geçmiş, her insanın gözünde, her sokakta, her ailede mevcuttur. Şimdi görevimiz bunu tekrarlamamak. Daha hafif versiyonu yok. Tamamen yeni bir şey yaratmalıyız.”
Suriyelilerin güveni
Eş-Şera'nın iktidara geldiğinden beri attığı ilk adımlar, röportajı yapan kişinin de belirttiği gibi, temkinli ama son derece sembolik oldu. Siyasi tutukluların serbest bırakılmasını emretti, sürgün edilen ya da susturulan muhalif gruplarla diyalog başlattı ve kötü şöhretli Suriye güvenlik aygıtında reform yapma sözü verdi. Ayrıca, kayıp ve ölülerin akıbetini ele almak üzere bir bakanlık kurulmasını önerdi.
Suriye'deki toplu mezarların ardındaki gerçeği ortaya çıkarmak için Şera, DNA veri tabanları oluşturmaktan geçmişteki zulümlerden sorumlu olanların iş birliğini sağlamaya kadar adli tıp teknikleri ve ekipmanları sağlamak için ABD ile bir ortaklığa ihtiyaç olduğunu söyledi.
Şera, “Eğer konuşan tek kişi bensem, Suriye hiçbir şey öğrenmemiştir. Tüm sesleri diyalog masasına davet ediyoruz. Devlet artık başkalarına dikte ettiğinden daha fazla dinlemelidir” dedi.
‘Ama insanlar bir kez daha güvenecek mi? Diktatörlüğün küllerinden doğan bir hükümetin vaatlerine inanacaklar mı?’ sorusuna Şera şöyle cevap verdi: “Ben güven istemiyorum, sabır ve inceleme istiyorum. Beni sorumlu tutun. Güven bu şekilde sağlanır.”
Suriyelilerin evlerini yeniden inşa etmeleri gerekiyor
Şera, Suriyelilerin şu anda en çok neye ihtiyacı olduğu sorusuna tereddüt etmeden cevap verdi: “Eylem yoluyla haysiyet. Amaç yoluyla barış.”
Savaşın boşalttığı şehirlerde ve çatışmanın etkilerinden halen mustarip olan köylerde kimse siyaset istemiyor, normale dönüş istiyor; evlerini yeniden inşa etme, çocuklarını büyütme ve barış içinde hayatlarını kazanmak istiyorlar.
Halep'te yıkılan evlerin yeniden inşası bazı bölge sakinlerinin kişisel inisiyatifiyle gerçekleştiriliyor. (Reuters)
Şera bunun gayet farkında. Tarım, sanayi, inşaat ve kamu hizmetlerinde istihdam yaratmaya odaklanan acil ekonomik programlar için bastırıyor. Şera, “Artık mesele ideoloji değil, mesele insanlara kalmak için bir neden, yaşamak için bir neden, inanmak için bir neden vermek. Bir işi olan her gencin radikalleşme riski daha az olacak. Okuldaki her çocuk gelecek için bir ses” dedi.
Şera, bölgesel yatırımcılarla ortaklıkların, geri dönenlere yönelik küçük işletme hibelerinin ve ‘gençler için mesleki eğitimin’ önemini vurguladı. Şera, “İstikrarlı bir Suriye nutuklarla ya da sloganlarla değil, eylemlerle inşa edilecek; pazarlarda, sınıflarda, çiftliklerde, atölyelerde... Tedarik zincirlerini yeniden inşa edeceğiz. Suriye bir ticaret merkezi olarak geri dönecek” şeklinde konuştu.
İsrail ile ilişkiler
Bu ekonomik vizyonun ardında daha derin bir vizyon var. Bir neslin kaybından sonra Suriyeliler çatışmadan yoruldu. Barışa, sadece savaşın yokluğuna değil, fırsatların varlığına da hasretler. Bass şöyle diyor: “Sohbetimizin en hassas bölümlerinden birinde Şera, Suriye'nin İsrail ile gelecekteki ilişkisine değindi. 1948'den bu yana bölgeyi rahatsız eden bu konu, her hava saldırısı, gizli operasyon ve vekalet savaşı suçlamasıyla daha da şiddetleniyor.”
Golan'daki tampon bölge sınırında duran bir İsrail askeri (AFP)
Şera, “Açık konuşmak istiyorum. Sonsuz karşılıklı bombardıman dönemi sona ermeli. Hiçbir ülke korku ile doluyken gelişemez. Gerçek şu ki ortak düşmanlarımız var ve bölgesel güvenlikte kilit bir rol oynayabiliriz” ifadelerini kullandı.
İsrail saldırılarına tepki olarak 25 Şubat'ta Suriyeli Dürziler tarafından açılan bir pankart: ‘Suveyda, Suriye'nin sırtındaki zehirli hançer olmayacak.’ (AP)
Şera, sadece bir ateşkes hattı olarak değil, karşılıklı itidal ve sivillerin, özellikle de güney Suriye ve Golan Tepeleri’ndeki Dürzilerin korunması için bir temel olarak 1974 Ayrılma Anlaşması’nın ruhuna geri dönme arzusunu dile getirdi. Şera, “Suriye'nin Dürzileri piyon değildir. Onlar vatandaştır, köklüdür, tarihsel olarak sadıktır ve yasalar çerçevesinde her türlü korumayı hak etmektedir. Onların güvenliği müzakere edilemez” dedi.
Derhal normalleşme önermekten kaçınan Şera, uluslararası hukuk ve egemenlik temelinde gelecekteki görüşmelere açık olduğunu belirtti.
Trump bir barış adamı
Belki de Trump'ın yaptığı en önemli diplomatik jest, doğrudan masaya oturma isteğiydi. Şera şunları söyledi: “Medya onun hakkında ne imaj çizerse çizsin, ben onu bir barış adamı olarak görüyorum. İkimiz de aynı düşman tarafından saldırıya uğradık. Trump nüfuzun, gücün ve sonuçların ne anlama geldiğini biliyor. Suriye'nin diyaloğu yeniden başlatabilecek dürüst bir arabulucuya ihtiyacı var. Eğer bölgede istikrara ve ABD ile müttefiklerinin güvenliğine katkıda bulunacak bir uzlaşma ihtimali varsa, ben bu diyaloğu kurmaya hazırım. Bu bölgeyi onarabilecek ve bizi adım adım bir araya getirebilecek tek kişi o.”
ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şera, 14 Mayıs'ta Riyad'da bir araya geldi. (AP)
Bass şu yorumu yaptı: “Bu sadece açık sözlülüğü açısından değil, aynı zamanda içerdiği anlamlar açısından da dikkate değer bir açıklamaydı. Yeni Suriye, barış ve tanınma arayışında alışılmadık adımlar atmaktan korkmuyor. Şera Suriye'nin sorunlarını (toplu mezarlarda bir milyondan fazla ölü, 12 milyon yerinden edilmiş insan, yaşam destek ünitesine bağlı bir ekonomi, halen yürürlükte olan yaptırımlar ve kuzeyde saklanan milisler) yumuşatarak anlatmıyor. ‘Bu bir peri masalı değil. Bu bir iyileşme ve iyileşme sancılıdır’ diyor.”