Yeni çıkan iPhone’u ilk alanlardan olmak için her yıl Hindistan'dan Dubai'ye gidiyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Yeni çıkan iPhone’u ilk alanlardan olmak için her yıl Hindistan'dan Dubai'ye gidiyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Apple'ın kurucusu Steve Jobs'ın hayranı Hint vatandaşı Dheeraj Palliyil, iPhone’un yeni çıkan modellerini ilk satın alan kişilerden olmak için 2017’den bu yana hemen hemen her yıl Dubai’ye gidiyor.
BBC'nin haberine göre, Hindistan’ın güneyindeki Kerala eyaletinden 28 yaşındaki Palliyil, iPhone’un yeni modellerinin, diğer ülkelere kıyasla Hindistan’da daha geç piyasaya sürüldüğünü belirterek geçen hafta iPhone 14 Pro almak için Dubai’ye gittiğini söyledi.
Dubai’ye son seyahati için yaklaşık 500 dolar bilet parası ödeyen Palliyil, “beklemek istemediğini” ve “telefonu ilk alan kişiler arasında olmak için Apple mağazası önünde beklerken hissettiği heyecanı sevdiğini” dile getirdi.
Palliyil, daha önceki iPhone satışlarının Hindistan’da 10-15 gün sonra başladığını, iPhone 14 Pro'nun ise yurt dışından yalnızca saatler sonra ülkesinde satışa sunulduğunu kaydetti.
Palliyil, yine de son çıkan iPhone için Dubai’ye gittiğini zira bunun kendisi için bir ritüel haline geldiğini söyledi.
Görüntü yönetmeni ve iş adamı Palliyil, Apple’ın 2011’de hayatını kaybeden kurucusu Steve Jobs’un hayranı olduğunu dile getirdi.
Palliyil, 2017, 2019, 2021 yıllarında da iPhone’ın yeni modellerini ilk alan kişilerden olmak için Dubai’ye gittiğini ve seyahatlerinin “Steve Jobs’un çalışmalarını anma şekli” olduğunu ifade etti.



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais