Alman fizikçi simülasyonda yaşayıp yaşamadığımızı öğrenmek için bir deney yapmaya hazırlanıyor

"Bitlerin saptanması simülasyon hipotezini kanıtlayacaktır"

Daha önce yapılan bir hesaplama, evrenin simülasyon olma ihtimalinin yaklaşık yüzde 50 olduğunu ortaya koymuştu (Pixabay)
Daha önce yapılan bir hesaplama, evrenin simülasyon olma ihtimalinin yaklaşık yüzde 50 olduğunu ortaya koymuştu (Pixabay)
TT

Alman fizikçi simülasyonda yaşayıp yaşamadığımızı öğrenmek için bir deney yapmaya hazırlanıyor

Daha önce yapılan bir hesaplama, evrenin simülasyon olma ihtimalinin yaklaşık yüzde 50 olduğunu ortaya koymuştu (Pixabay)
Daha önce yapılan bir hesaplama, evrenin simülasyon olma ihtimalinin yaklaşık yüzde 50 olduğunu ortaya koymuştu (Pixabay)

Birleşik Krallık'taki Portsmouth Üniversitesi'nde görev alan Alman fizikçi Melvin Vopson, evrenin aslında bir simülasyon olabileceği düşüncesini bilimsel yöntemlerle sınamaya hazırlanıyor.
Vopson, deney için gerekli harcamaları karşılama amacıyla bağış toplamaya başladı. 219 bin dolar elde etme hedefiyle kampanya başlatan bilim insanı, şimdilik yalnızca bin dolar toplayabildi.
Vopson, insanlara deneyin amacını ve nasıl yapılabileceğini anlatmak için The Conversation'da simülasyon teorisini ele aldı ve bunu kanıtlayacağını düşündüğü yöntemi açıkladı.

Simülasyon teorisi nedir?
Simülasyon teorisi, kabaca, bu evrenin aslında başka canlıların tasarladığı bir bilgisayar programı olduğu anlamına geliyor. Teori, "Evrende yaşam nasıl ortaya çıktı?" sorusuna kadar dayanıyor.
Dünya'da ve dolayısıyla evrende yaşamın gelişmesi için gereken karmaşık koşulların ve olaylar zincirinin nasıl ortaya çıkabildiği bilim dünyasının en büyük gizemlerinden.
Bazı fizikçiler, çoklu evren teorisinin bu soruyu cevaplayabileceğine inanıyor. Buna göre bizimki gibi birçok evrenin var olduğu farz edilirse en az bir tanesinde gerekli koşulların oluşması şaşırtıcı değil.
Öte yandan bazı bilim insanları bu soruya tamamen farklı bir cevap veriyor: Evren, birilerinin bilgisayarda ince ayarlamalar yaptığı bir simülasyon olabilir.
Vopson'a göre ikinci seçenek, bilgi fiziği adı verilen bir bilim dalının alanına giriyor. Bu da fiziksel gerçekliğin aslında "uzay-zaman deneyimimizi ortaya çıkaran bilgi parçalarından" oluştuğu anlamına geliyor.
Vopson, The Conversation'daki yazısında bunu şöyle açıklıyor:
"1989'da efsanevi fizikçi John Archibald Wheeler, evrenin temelde matematiksel olduğunu ve bilgiden doğmuş olabileceğini söyledi. Yani ünlü aforizmayı 'bit'lerden icat etti."
Bilgisayar dilinde bilgi depolayan en küçük ve en temel birime "bit" adı veriliyor.
"Aşırı yüklenmiş bir işlemcinin bilgisayardaki işlemleri yavaşlattığını biliyoruz" diyen bilim insanı, teoriyi Einstein'dan bir örnekle açıklıyor:
"Benzer şekilde Albert Einstein'ın genel görelilik kuramı da kara deliğin yakınında zamanın yavaşladığını gösteriyor."

Deneyi nasıl yapacak?
Vopson, 2019'da Einstein'ın genel görelilik kuramına dayandırdığı bir teori ortaya atmıştı. Bu teoriye göre her bilgi parçasının sonlu ve ölçülebilir bir kütlesi olmak zorunda. 
Örneğin bilgi yüklü bir sabit disk, aynı diskin boş versiyonundan daha ağır olmalı. Öte yandan, bu kütle farkı çok küçük bir değişikliğe tekabül ettiği için eldeki olanaklarla ölçülmesi ve dolayısıyla fizikçinin teorisini kanıtlaması şimdiye dek mümkün olmadı.
Vopson ise yakın gelecekte bu teoriyi kanıtlamanın mümkün olduğunu düşünüyor. Fizikçinin şimdilik yalnızca kağıt üzerinde tasarladığı deneyde iki varsayım öne çıkıyor.
Bunlardan ilki, bilginin de kütleye sahip olduğuna yönelik ana tahmin.
İkinci varsayıma göreyse tüm temel parçacıklar, canlıların DNA tarafından kodlanmasına benzer şekilde, kendileriyle ilgili bilgi içeriğini depoluyor. Diğer bir deyişle her elektron bir bilgi taşıyor.
Vopson bu ikinci varsayımına dayanarak maddeyi anti-maddeyle (diğer bir deyişle elektronu pozitronla) çarpıştırmak istiyor:
"Tüm parçacıklar kendileriyle aynı olan ama zıt yüke sahip 'karşı' versiyonlarına sahiptir. Bunlara anti-madde deniyor. Bir enerji patlamasında bu iki madde 'fotonlar' yani daha hafif parçacıklar yayarak birbirini yok ediyor."
Vopson, bu parçacıklar yok edildiğinde geriye bilginin kalacağını düşünüyor. Bu bilginin düşük enerjili kızılötesi fotonlara dönüşeceğini ve bunu da söz konusu deneyle kanıtlayabileceğini ifade ediyor:
"Ortaya çıkacak fotonların sahip olması beklenen frekansların tam aralığını bilgi fiziğine dayanarak hesapladım. Bu deneyi mevcut araçlarımızla yapmak çok mümkün."

"Bitler, simülasyonun kodlarıdır"
Bu teoriyle birlikte bilginin maddenin 5. hali olduğunu öne süren Vopson, "Temel parçacık başına düşmesi beklenen bilgi içeriğini bile hesapladım. Deney protokolünü de buna dayandırdım" diyor:
"Simüle edilmiş bir evrenin, her yerde çok sayıda bilgi biti içereceğini varsaymak mantıklı. Bu bilgi bitleri simülasyonun kodlarını temsil eder. Dolayısıyla, bitlerin saptanması simülasyon hipotezini kanıtlayacaktır."
Vopson, bu teoriden hareketle yazdığı bir başka makalede, sosyal medyada paylaşılan her gönderinin ve atılan her mesajın da aslında Dünya'nın ağırlığını artırdığını öne sürmüştü.
Aynı deneyle iki düşünceyi de kanıtlayabileceğini söyleyen fizikçi, "Bir elektrondaki bilgi, onun kütlesinden 22 milyon kat küçüktür. Bilgiyi ancak elektronu silerek ölçebiliriz" demişti:
"Bir madde parçacığını bir anti-madde parçacığıyla çarpıştırdığınızda birbirlerini yok ederler. Bunu biliyoruz. Parçacık yok olduğunda bu bilgi bir yere gitmek zorunda."
 
Independent Türkçe, The Conversation, Futurism



Meta insanüstü yapay zeka için yeni laboratuvar kurdu

Fransa'nın Bretonya bölgesinde 11 Nisan 2025'te Meta'nın yapay zeka logosu bir telefonda görünüyor (Vincent Feuray/Hans Lucas/Hans Lucas/AFP)
Fransa'nın Bretonya bölgesinde 11 Nisan 2025'te Meta'nın yapay zeka logosu bir telefonda görünüyor (Vincent Feuray/Hans Lucas/Hans Lucas/AFP)
TT

Meta insanüstü yapay zeka için yeni laboratuvar kurdu

Fransa'nın Bretonya bölgesinde 11 Nisan 2025'te Meta'nın yapay zeka logosu bir telefonda görünüyor (Vincent Feuray/Hans Lucas/Hans Lucas/AFP)
Fransa'nın Bretonya bölgesinde 11 Nisan 2025'te Meta'nın yapay zeka logosu bir telefonda görünüyor (Vincent Feuray/Hans Lucas/Hans Lucas/AFP)

Mark Zuckerberg, insan zekasını aşan yapay zeka geliştirmeye odaklanacak yeni bir yapay süper zeka biriminin Meta'da kurulduğunu duyurdu.

Meta Süper Zeka Laboratuvarı, teknoloji devinin yapay zekayı Facebook, Instagram ve WhatsApp gibi tüm ürünlerine entegre etme yolunda büyük çaba sarf ettiği bir dönemde kuruldu.

Bu son girişim, ChatGPT'nin yaratıcısı OpenAI'dan birkaç üst düzey araştırmacının transfer edilmesiyle şimdiden tartışmalara yol açtı.

OpenAI CEO'su Sam Altman'a göre Zuckerberg, ChatGPT çalışanlarına şirketine katılmaları için 100 milyon dolara kadar teklifte bulundu ve birkaç kişi yeni süper zeka laboratuvarında işe alındı.

Meta Süper Zeka Laboratuvarı'na katılan eski OpenAI çalışanları arasında Shuchao Bi, Huiwen Chang, Ji Lin, Hongyu Ren, Jiahui Yu ve Shengjia Zhao yer alırken, yeni atananlar arasında eski Google ve Anthropic araştırmacıları da var.

Meta'nın patronu pazartesi günü çalışanlarına gönderdiği bilgi notunda, yeni yetenek dalgasının milyarlarca kullanıcıya "kişisel süper zeka" sunmayı sağlayacağını söyledi.

İlk kez CNBC'nin bildirdiği notta "Yapay zekanın ilerleme hızı arttıkça süper zekanın geliştirilmesi de ufukta beliriyor. Bunun insanlık için yeni bir çağın başlangıcı olacağına inanıyorum ve Meta'nın bu yola öncülük etmesi için ne gerekiyorsa yapmaya kararlıyım" diye yazdı.

Meta dünyaya süper zeka sunmak için eşsiz bir konumda. Daha küçük laboratuvarlara kıyasla çok daha büyük bilgi işlem kapasitesini destekleyen güçlü bir altyapımız var. Milyarlarca kişiye ulaşan ürünler oluşturup büyütme konusunda daha derin deneyime sahibiz. Çok hızlı büyüyen yapay zeka gözlükleri ve giyilebilir cihazlar kategorisine öncülük ve liderlik ediyoruz. Ve şirket yapımız muazzam bir inanç ve cesaretle hareket etmemizi sağlıyor.

Yeni laboratuvar, Meta'nın ScaleAI adlı girişimine 14,3 milyar dolar yatırım yapmasının ardından şirkete katılan Meta'nın baş yapay zeka sorumlusu Alexandr Wang tarafından yönetiliyor.

Zuckerberg çalışanlarına gönderdiği notta, Meta'nın "aşağı yukarı gelecek bir yıl içinde" süper zekanın "sınırına ulaşmasını" beklediğini söylerken bu, Altman'ın benzer tahminlerini yansıtıyor.

Meta'nın yeni süper zeka laboratuvarı, çeşitli uygulamalarında Meta yapay zekasına güç veren Llama modellerini geliştirmek için de çalışacak.

Independent Türkçe