Bayraktar Kızılelma ilk uçuşunu gerçekleştirdi

Baykar'ın öz sermayesiyle milli ve özgün olarak geliştirdiği Türkiye'nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar Kızılelma, ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi.

AA
AA
TT

Bayraktar Kızılelma ilk uçuşunu gerçekleştirdi

AA
AA

Baykar'dan yapılan açıklamaya göre, Tekirdağ Çorlu'da bulunan Akıncı Uçuş Eğitim ve Test Merkezi'nde ilk uçuş öncesi gerekli testlerin tamamlanmasıyla birlikte saat 14.59'da havalanan Bayraktar Kızılelma, 15.17'de ilk uçuşunu başarıyla tamamlayarak iniş yaptı. Bayraktar Kızılelma'nın 18 dakika süren ilk uçuşu Türk havacılık tarihinde yeni bir dönemin perdesini açtı.
Baykar'ın yüzde 100 öz sermayesi ile yola çıktığı Bayraktar Kızılelma projesi 2021'de başladı. 14 Kasım 2022'de üretim hattından çıkan TC-ÖZB kuyruk numaralı Bayraktar Kızılelma, Çorlu'da bulunan Akıncı Uçuş Eğitim ve Test Merkezi'ne intikal etti. Burada bir aydır devam eden testlerin ardından projenin başlangıcından bugüne yaklaşık bir yıl gibi rekor sürede ilk uçuş gerçekleştirildi.

"Kızılelma, medeniyetimizin teknolojide yeniden doğuşunun simgesi"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, ilk uçuşun ardından Baykar ekibine yaptığı konuşmada, "Mücadeleye 20 sene önce başladığımız günden itibaren hayalimiz buydu. 2004'te Bayraktar MİNİ İHA ile çıktığımız yol Bayraktar Kızılelma'ya kadar geldi. 2019'da aynı tarihlerde Bayraktar Akıncı'yı ilk kez uçurduk. Akıncı'dan 3 yıl sonra bugün Bayraktar Kızılelma, havacılıkta akamete uğratılan serüvenimizi tamamlamak ve 20 yıllık hayalimizi gerçekleştirmek üzere ilk uçuşunu başarıyla tamamladı. Kızılelma, havacılıkta dünyanın geleceğini ve artık bizim takipçi değil tarihe yön vererek oyun kurucu olacağımızı ifade ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kızılelma'nın yaklaştıkça uzaklaşan bir hedef olduğunu aktaran Selçuk Bayraktar, şunları kaydetti:
"Biz de hiç durmadan daha ötedeki hedefler için çalışacağız. Kızılelma, medeniyetimizin teknolojide yeniden doğuşunun simgesidir. Burada kazandığımız özgüven ile sivil teknolojilerde de ülkemiz büyük başarılara imza atacaktır. Takoz olma çabaları olsa dahi asla yolumuzdan dönmeyeceğiz ve semalarımızda tam bağımsız olana kadar durmadan çalışacağız. Tüm çalışma arkadaşlarımıza ve ailelerine teşekkür ediyorum. Başta rahmetli babamız Özdemir Bayraktar'ı ve bu yolda kaybettiğimiz tüm arkadaşlarımızı rahmetle anıyorum.
Babam da bugünü görseydi eminim çok bahtiyar olacaktı. Annem Canan Bayraktar'ı da burada hayırla anmak istiyorum. Ayrıca, bizi her zaman destekleyen Sayın Cumhurbaşkanımıza ve devlet büyüklerimize teşekkürü bir borç biliyorum. Bu yolda yanımızda olan Milli Savunma Bakanlığımıza, Türk Silahlı Kuvvetlerine, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığına ve birlikte çalıştığımız tüm kurumlara teşekkür ediyorum. Bizden dualarını eksik etmeyen milletimize de şükranlarımı sunuyorum."
Selçuk Bayraktar, konuya ilişkin Twitter hesabından yaptığı paylaşımda ise "Daha fazla yerde tutamadık uçtu. Rabbimize şükürler olsun. Milli İHA serüvenimizdeki 20 yıllık hayalimiz bugün gerçek oldu. Türkiye'nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar Kızılelma, ilk uçuşunu gerçekleştirdi. Vatanımıza, milletimize, tüm dost ve kardeş coğrafyalara hayırlı uğurlu olsun." ifadelerini kullandı.
Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar da "Ülkemiz havacılık tarihi için bir milat. Yüzde 100 Baykar özsermayesi ile 2021 yılında başlayan Kızılelma projesinde ilk uçuşumuzu bir yıl gibi rekor bir sürede tamamladık. Vatanımıza ve milletimize, kalbi Türkiye ile birlikte atan tüm coğrafyalara hayırlı olsun." dedi.

Harp sahasında dengeleri değiştirecek
Bayraktar Kızılelma, özellikle kısa pistli gemilere iniş kalkış kabiliyetiyle muharebe sahasında devrim gerçekleştirecek bir platform olacak. Türkiye'nin inşa ettiği ve halihazırda seyir testlerini gerçekleştirdiği TCG Anadolu gemisi gibi kısa pistli gemilere iniş ve kalkış kabiliyetine sahip olacak şekilde geliştirilen Bayraktar Kızılelma, bu yeteneği sayesinde denizaşırı görevlerde önemli rol üstlenecek. Bu kabiliyetiyle Mavi Vatan'ın korunmasında stratejik bir rol üstlenecek.
Bayraktar Kızılelma, tasarımından elde edeceği düşük radar izi sayesinde en zorlu görevleri başarıyla gerçekleştirecek. 6 ton kalkış ağırlığına sahip olması hedeflenen Türkiye'nin ilk insansız savaş uçağı milli olarak geliştirilen tüm mühimmatları kullanacak ve planlanan 1500 kilogram faydalı yük taşıma kapasitesiyle büyük bir güç çarpanı olacak. İnsansız savaş uçağı, milli AESA radar ile yüksek durumsal farkındalığa da sahip olacak.
İnsansız hava araçlarından farklı olarak agresif manevralarla insanlı savaş uçakları gibi hava-hava muharebesi gerçekleştirebilecek olan Bayraktar Kızılelma, yerli hava-hava mühimmatları ile hava hedeflerine karşı da etkinlik sağlayacak. Bu kabiliyetleriyle harp sahasında dengeleri değiştirecek. Türkiye'nin caydırıcılığında çarpan etkisi yapacak.
Baykar, yaklaşık 20 yıl önce insansız hava araçları geliştirmeye başladığı ilk andan bugüne kadar toplam gelirinin yüzde 75'ini ihracattan elde etti. 2021 yılında Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından savunma ve havacılık sektörlerinde ihracat lideri olduğu açıklanan Baykar, 2022 yılında ise 18 farklı ülkeye bir milyar dolardan fazla ihracat gerçekleştirdi. Ayrıca, Baykar'ın 2022'de imzaladığı sözleşmelerin yüzde 98'ini ihracat anlaşmaları oluşturdu. Baykar, 2022 yılı itibarıyla Bayraktar TB2 SİHA'lar için 26 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise 5 ülkeyle ihracat sözleşmesi imzaladı.



Fidan: SDG İsrail'den cesaret alıyor, Esed rejimine karşı hiçbir zaman harekete geçmedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
TT

Fidan: SDG İsrail'den cesaret alıyor, Esed rejimine karşı hiçbir zaman harekete geçmedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) cesaretini İsrail'den aldığını belirterek, devrik Cumhurbaşkanı Beşşar Esed rejimine karşı muhalefetle hiçbir zaman birlikte hareket etmediklerini kaydetti.

Suriye'nin güneyinde yaşananlar hakkında Fidan şu ifadeleri kullandı: “Özellikle Güney meselesi fevkalade önemli. Şu anda bizim belki en büyük risk alanımız o. Güney'deki sıkıntı tek başına çok fazla büyük risk oluşturduğu için değil. O da yönetilebilir bir konu. İsrail'in ona müdahil olmasından dolayı ortaya çıkan bir risk alanı var. Bu risk alanını çok iyi yönetmek gerekiyor. Çünkü daha büyük riskleri de beraberinde getirebilir. "

PKK'nın silahsızlanma sürecinin "Türkiye tarafından çok şeffaf ve çok iyi bir şekilde" yönetildiğini  vurgulayan Fidan “Ancak örgütün ne yapmayı planladığı konusunda henüz bir kelime bile duymadık” dedi.

Türkiye Savunma Bakanlığı sözcüsü Zeki Aktürk cuma günü yaptığı açıklamada, bazı ülkelerin SDG'yi silahsızlanmayı reddetmeye ve Suriye ordusuna entegre olmamaya teşvik ettiğini belirterek, ülkesinin Suriye'de askeri bir operasyon başlatma niyetinde olmadığını söyledi.

Ankara'da düzenlenen basın toplantısında konuşan sözcü, "SDG'nin zaman kazanma girişimleri boşuna ve Suriye ordusuna entegre olmaktan başka seçenekleri yok" diyerek, SDG’nin faaliyetlerinin Suriye'de istikrar ve güvenliğin sağlanmasına yönelik çabalara zarar verdiğinin altını çizdi.

Sözcü, Türk ordusunun Suriye'de askeri bir operasyona hazırlandığı iddialarını yalanlayarak, Türk ordusunun son hareketlerinin "rutin birlik rotasyonlarının" parçası olduğunu belirtti.

Sözcü, Türkiye'nin daha önce SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu istediğini ifade ettiğini ve SDG'nin hareketlerinin ve Suriye ordusunun faaliyetlerinin izlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, 10 Mart'ta SDG lideri Mazlum Abdi ile Suriye'nin kuzeydoğusundaki sivil ve askeri kurumları entegre etme konusunda bir anlaşma imzaladı, ancak bu anlaşma henüz uygulanmadı.


Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kürt tarafının ‘barış ve demokratik toplum süreci’ olarak adlandırdığı ve terör örgütü PKK’nın tasfiyesi ile silahsızlanmasını öngören ‘terörden arındırılmış Türkiye’ hedefini başarıya ulaştırma kararlılığını dile getirdi.

Bu açıklama, PKK yönetiminin, cezaevinde bulunan örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve hükümetin Kürtlerin haklarını genişletecek ciddi yasal adımlar atması yönündeki talepleri karşılanmadığı takdirde sürece dair yeni bir adım atmayacaklarını söylemesinin ardından geldi.

Erdoğan, “Türkiye, terörün ortadan kalktığı; kardeşliğin ve istikrarın her karış toprağa hâkim olduğu bir döneme doğru ilerliyor” dedi.

Farklı tutumlar

Erdoğan, İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen 4. İlim Yayma Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, “Terörden arındırılmış Türkiye hedefine yaklaştıkça, sabotaj girişimleri, medya kampanyaları ve siyasi-sosyal mühendislik faaliyetleri artıyor” ifadelerini kullandı.

cdf
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da düzenlenen İlim Yayma Ödülleri töreninde konuştu. (Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan, “Terörsüz Türkiye sürecinin başarısı için iktidarımızın da, ittifakımızın da, devletimizin de kararlılığının tam olduğunun bilinmesini isterim” dedi.

Aynı dönemde PKK yönetimi, Abdullah Öcalan serbest bırakılmadığı ve Ankara somut, kapsamlı yasal adımlar atmadığı sürece ‘çözüm süreci’ kapsamında yeni bir adım atmayacağını belirterek tehditlerini artırdı. PKK, geçtiğimiz mayıs ayında, Öcalan’ın 27 Şubat’ta İmralı Cezaevi’nden yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısına yanıt olarak kendini feshettiğini duyurmuştu.

xcdf
Terör örgütü PKK’nın 11 Temmuz'da Irak'ın kuzeyindeki Kandil Dağı'nda düzenlenen silah yakma töreninden (Reuters)

PKK’lı 30 militanın 11 Temmuz’da Kandil Dağı’nda düzenlenen sembolik bir törenle silah bırakmasının ardından, örgüt 26 Ekim’de tüm mensuplarını Türkiye’den Kuzey Irak’a çektiğini açıkladı. Ardından örgütün Zap bölgesindeki güçleri de olası çatışmaları önlemek amacıyla geri çekildiğini duyurdu. Bu adımların tamamı, örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın talimatları doğrultusunda PKK tarafından tek taraflı olarak atılmıştı. Ancak PKK yöneticilerinden Amed Malazgirt cumartesi günü AFP’ye yaptığı açıklamada, Öcalan’ın öncülüğünde atılan bu adımlara rağmen örgütün ‘çözüm süreci’ kapsamında artık yeni bir adım atmayacağını söyledi. Malazgirt, Ankara’nın iki temel şartı karşılamaması halinde sürecin ilerlemeyeceğini vurguladı: ‘Öcalan’a özgürlük’ ve ‘Türkiye’de Kürt halkının anayasal olarak tanınması’.

Bu açıklamalar, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat’ın, Türkiye’nin Kürt meselesi demokratik temelde çözülmediği ve Öcalan ‘baş müzakereci’ olarak muhatap alınmadığı takdirde ‘ciddi risklerle’ ve bir ‘beka sorunu’ ile karşı karşıya kalacağı yönündeki uyarılarının üzerinden sadece birkaç gün sonra geldi.

Kürt televizyonlarından birine konuşan Bese Hozat, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) geçtiğimiz ağustos ayında kurduğu Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyelerinin 24 Kasım’da İmralı’da Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmeyi ‘olumlu ve iyi bir adım’ olarak nitelendirdi, ancak ‘güçlü bir adım olarak değerlendirilemeyeceğini’ söyledi.

PKK yöneticisi Hozat, aynı röportajda, “Türkiye, Kürt meselesini demokratik bir zeminde çözmezse; Kürtlerin varlığını ve kimliğini tanımazsa, köklü yasal reformlar ve değişiklikler yapmazsa, ülkenin geleceği gerçekten karanlık olur” ifadelerini kullandı.

xcvfg
Terör örgütü PKK’nın silahsızlandırılması için yasal bir çerçeve oluşturmakla görevli Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 4 Aralık'ta toplanacak. (Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin resmi X hesabı)

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yer alan siyasi partiler, sürecin işleyişine ilişkin raporlarını hazırlayarak 4 Aralık’ta yapılması planlanan toplantıda sunmak üzere çalışıyor. Öcalan’ı ziyaret eden heyetin (AK Parti, MHP ve DEM Parti’den üç milletvekili) görüşmeye dair bir bilgilendirme yapması bekleniyor.

Barzani’den destek

Diğer yandan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecine destek verdiğini açıkladı. Barzani, “Bizden ne istenirse yapmaya hazırız” dedi.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaptığı konuşmada Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecini ‘bölge için köklü bir değişim’ olarak nitelendirdi.

dfgr
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, 29 Kasım'da Şırnak'ta düzenlenen bir etkinlikte konuştu. (Türk medyası)

Barzani, 2013’te başlayan ve 2015’te sona eren barış sürecine daha önce de destek vermiş bir lider olarak, bu kez sürecin halkın, parlamentonun ve siyasi partilerin devlete verdiği destek sayesinde ‘daha organize bir şekilde’ yürütüldüğünü söyledi.

Kürt lider, Türkiye’de barış kapısının açılmasına katkıları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, TBMM’ye ve Türk halkına teşekkür ederken, süreç kapsamında attığı olumlu adımlar nedeniyle Öcalan’a da teşekkür etti. Barzani, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) sürece ‘tüm gücüyle destek vereceğini’ vurguladı.


İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
TT

İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)

Anadolu Ajansı'nda dün yer alan habere göre, İstanbul'da hayatını kaybeden Hamburg’dan tatil için gelen Türk ailenin otel odasında zehirli gaz fosfin bulundu.

Adli tıp raporuna atıfta bulunan ajans, maddenin odadan alınan sürüntü örneklerinde ve otel havlularında da tespit edildiğini belirtti. Ancak ölüm nedeni henüz bilinmiyor.

Alüminyum fosfit, zararlılarla mücadelede yaygın olarak kullanılır. Suyla veya yeterli miktarda atmosferik nemle temas ettiğinde, zehirli bir gaz olan fosfin üretir. Bu gaz, memelilerde hücrelere zarar verir ve yüksek konsantrasyonlarda kanda oksijen taşınmasını engeller.

İnsanlarda fosfin, kuru öksürük, kusma ve karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulma gibi semptomlara neden olabilir ve solunduğunda ölümcül olabilir.

Hamburg’dab gelen Türk ailenin dört üyesi, kasım ayının ortasında İstanbul'da tatildeyken hayatını kaybetti.

Adli tıp ön raporuna göre ailenin odasının altındaki odada bulunan pestisitler ölümlerine neden olmuş olabilir, ancak bu henüz doğrulanmadı.

AA’nın haberine göre, ailenin yemek yediği yerlerde yapılan tetkiklerde herhangi bir anormalliğe rastlanmaması üzerine ölüm nedeninin gıda zehirlenmesi olduğu yönündeki ilk şüpheler de reddedildi.