Müslüman Kardeşler’in Londra Cephesi içindeki anlaşmazlıklar Münir'in yerine geçecek ismin açıklanmasını geciktirdi mi?

Müslüman Kardeşler Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii, Aralık 2018 (Reuters)
Müslüman Kardeşler Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii, Aralık 2018 (Reuters)
TT

Müslüman Kardeşler’in Londra Cephesi içindeki anlaşmazlıklar Münir'in yerine geçecek ismin açıklanmasını geciktirdi mi?

Müslüman Kardeşler Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii, Aralık 2018 (Reuters)
Müslüman Kardeşler Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii, Aralık 2018 (Reuters)

Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) Londra Cephesi, Müslüman Kardeşler Rehberlik Konseyi Başkan Vekilliği’ni üstlenecek isim üzerinde uzlaştığına dair spekülasyonlara rağmen henüz İbrahim Munir’in yerine geçecek yeni ismi resmen duyurmadı. Bu durum, Londra Cephesi içinde Rehberlik Konseyi Başkan Vekilliği’ne gelecek ismin duyurulmasını engelleyen bir takım anlaşmazlıklar yaşandığı şüphesini doğurdu.
Salah Abdulhak ve Hilmi el-Cezzar, söz konusu makam için şanslı isimler olarak görülürken Rehberlik Konseyi Başkan Vekilliği’ni ‘geçici olarak’ üstlenen Muhyiddin ez-Zait'in akıbetiyle ilgili soru işaretleri ortaya çıktı. Gözlemciler, Londra Cephesi içinde yeni Rehberlik Konseyi Başkan Vekili’nin açıklanmasını geciktiren bazı anlaşmazlıklar ya da krizler olabileceğini düşünüyorlar.
Muhyiddin ez-Zait, İbrahim Münir'in geçtiğimiz yıl 4 Kasım’da vefatının ardından, yeni Başkan Vekili’nin seçilip duyurulması için bir aylık bir süre tanıdı. Zait'in İhvan’ın tüm idari meselelerini üstlenmesinin ve yeni Başkan Vekili’nin seçilmesi için verdiği sürenin üzerinden iki buçuk ayı aşkın bir süre geçmesine rağmen bu yönde herhangi bir gelişme olmadı.
Londra Cephesi, Zait'in Başkan Vekilliği görevine ‘geçici olarak’ getirildiğini duyururken İhvan’ın liderliği konusunda mücadele eden taraflardan biri olan İstanbul Cephesi hiç vakit kaybetmeden Mahmud Hüseyin'in Rehberlik Konseyi Başkan Vekili olarak atandığını ilan etti. İstanbul Cephesi'ne bağlı Genel Şura Meclisi, bu kararını, Müslüman Kardeşler tüzüğündeki ‘Rehberlik Konseyi Başkanı’nın görevini yerine getirmesine engel teşkil eden zorlayıcı nedenler olması halinde yerine önce birinci yardımcısı, sonra teşkilatın en yaşlısı, sonra vekillerin en yaşlısı, ardından Rehberlik Konseyi üyelerinin en yaşlısı getirilir’ maddesine dayandırdı.
Köktendinci hareketler uzmanı Mısırlı araştırmacı Ahmed Zalul, Londra Cephesi’nin yeni Rehberlik Konseyi Başkan Vekili'nin adını açıklamamasının, grup içinde Münir'in yerine geçecek isim konusunda bir anlaşma olmadığı ya da bir takım anlaşmazlıklar ve krizler olduğu anlamına gelebileceğini söyledi. Münir, Londra Cephesi’ni yönetirken, Müslüman Kardeşler’in Münir’in yerine alternatif bir isim belirlemediğine dikkati çeken Zalul, eğer Münir’in yerine bir isim belirlenmiş olsaydı bu ismin İhvan tarafından basına pazarlanacağını ve Münir'in ölümünden hemen sonra görevi üstlendiğinin duyulacağını söyledi. Zalul ayrıca, Zait'in görevi geçici olarak üstlendiği ve görevde kalma şansının, göreve gelecekler isimlerin olup olmamasına bağlı olduğunun da altını çizdi.
Zalul, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, Salah Abdulhak ya da Hilmi el-Cezzar’ın Rehberlik Konseyi Başkan Vekilliği’ni üstleneceğine dair spekülasyonlar rağmen halen bir ismin açıklanmamasının Londra Cephesi içindeki gruplar arasında birtakım anlaşmazlıklar ve bölünme olduğunun bir işareti olabileceğini söyledi.
Geçtiğimiz ay Müslüman Kardeşler’in önde gelen isimlerinden Salah Abdulhak’ın Rehberlik Konseyi Başkan Vekili olarak seçildiği bildiril, ancak Londra Cephesi’nden konuyla ilgili herhangi bir resmi açıklama yapılmadı. Gözlemciler o dönemde yaptıkları değerlendirmede, Abdulhak’ın göreve seçimle değil, İbrahim Münir'in isteği üzerine atandığını söylediler. Ancak gözlemcilere göre Abdulhak’ın göreve seçilmesinin, tanınmış bir isim olmamasından ötürü Müslüman Kardeşler'in gençleri tarafından kabul görmeyeceğine dair bazı korkular söz konusu.
Bu ay içinde ayrıca Müslüman Kardeşler’in önde gelen isimlerinden bir diğeri Hilmi el-Cezzar’ın, Londra Cephesi içinde yapılan seçimlerin ardından Rehberlik Konseyi Başkan Vekili seçildiğine dair haberler ortaya atıldıysa da Londra Cephesi Cezzar'ın seçildiğine dair resmi bir açıklamada bulunmadı. Bunun yanında Müslüman Kardeşlere ait bazı sosyal medya sayfalarından bu seçimi eleştiren bir karalama kampanyası başlatıldı.
Zalul, Londra Cephesi içindeki bölünmelerin Mahmud Hüseyin'in çıkarına olduğuna ve Londra Cephesi’nin artık İstanbul Cephesi karşısında bir güç olamayacağına işaret etti.
İstanbul Cephesi geçtiğimiz günlerde Londra Cephesi ile Rehberlik Konseyi Başkan Vekilliğine ilişkin müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlandığını ve aynı isim üzerinde anlaşmaya varılamadığını açıklamıştı. Londra Cephesi’ni de ‘Müslüman Kardeşleri parçalamaya ve yasa dışı paralel oluşumlar kurmaya çalışmakla’ suçlamıştı.
Zaul, Londra Cephesi'nin yeni Rehberlik Konseyi Başkan Vekili’nin adının duyurulması için verdiği tarih ile ilgili olarak ise yeni isim için önce anlaşma olması gerektiğini, henüz duyurunun yapılmadığını, ancak yeni isim üzerinde anlaşmaya varmak için bir girişim başlatılmış olabileceğini düşündüğünü söyledi. Zalul, bunun nedenini ise Londra Cephesi’nin kendi içinde bir bölünme olduğunu göstermek istememesine bağladı. Çünkü Zalul’a göre Londra Cephesi kendisini Müslüman Kardeşler’e birlik ve uyum içinde bir grup olarak gösterdi. Eğer bir isim önerilir ve Londra Cephesi içinde bu konuda bir tartışma çıkarsa, bu durum, Müslüman Kardeşler üyelerinin gözündeki Londra Cephesi’nin konumunu olumsuz etkileyebilir.
Gözlemciler, Londra Cephesi içinde adı geçen Salah Abdulhak, Hilmi el-Cezzar, Muhyiddin ez-Zait, Muhammed el-Buhayri ve Mahmud el-İbiari'nin isimlerinin yine cephe içindeki çeşitli gruplarla bağlantılı olduklarına, göz ardı edilemeyeceklerine, seçimlere aday gösterilmesi gereken isimlerin olduğuna ve bu kişilerin farklı farklı ülkelerde ikamet ettiklerine dikkati çekiyorlar.



El-Burhan'ın yardımcısı: Savaş uzlaşmayla sona erecek

Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar (X)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar (X)
TT

El-Burhan'ın yardımcısı: Savaş uzlaşmayla sona erecek

Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar (X)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar (X)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar, ülkedeki savaşın sona erdiğini belirterek, "Keleş (silah) dilinde savaş bitmek üzere, ancak etkileri yıllarca sürebilir" dedi.

Malik Agar ve Sudan Ordusu Komutan Yardımcısı Korgeneral Şemseddin el-Kebaşi, dün Hartum'a geldi. Omdurman'daki Toplum Önderleri Girişimi'ne hitap eden Agar, “Savaşın sonu, Sudan'ı daha iyi bir şekilde inşa etmek için uzlaşma ile sonuçlanacak” dedi. Agar, savaşın büyük etkileri olduğunu, bunların arasında vatandaşların elinde bulunan silahların bulunduğunu belirtti. Bu silahlar, ordu, Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ve ülkedeki tüm silahlı hareketler tarafından dağıtıldı. Ayrıca vatandaşlar da kendilerini korumak için silah satın aldı.

Agar, "Savaşa giren Sudanlıları dışlamanın" önemini vurguladı. "Düşüncelerimiz, davranışlarımız ve politikalarımız değişmeli. Fabrikalar ve üniversiteler başkent Hartum'da olmamalı, yoksa bir günde yok olurlar. Kırsal kesim ihmal edilmeyecek şekilde çeşitli eyaletlere dağıtılmalılar" dedi. Hartum'daki hizmet yoğunluğunun büyük bir hata olduğunu ve vatandaşları kırsal kesimden başkente göç etmeye zorladığını göz önünde bulundurarak, "Bu durum değişmeli" ifadelerini kullandı.

Agar, başkente dönüş hazırlıkları için Egemenlik Konseyi üyesi İbrahim Cabir başkanlığında üst düzey bir komite oluşturdu. Bu arada yetkililer, Hartum'un her gün binlerce vatandaşın dönüşüne tanıklık ettiğini belirtti.


Süveyda'da Ulusal Muhafızlar’a katılmaya isteksiz olan gruplar... Esed'in subayları da bu grupların saflarında

 Şeyh Yusuf Carbu, Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi lideri Şeyh Yahya el-Haccar ve Dağ Tugayı liderlerinin katıldığı Süveyda'daki danışma toplantısından (Arşiv)
Şeyh Yusuf Carbu, Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi lideri Şeyh Yahya el-Haccar ve Dağ Tugayı liderlerinin katıldığı Süveyda'daki danışma toplantısından (Arşiv)
TT

Süveyda'da Ulusal Muhafızlar’a katılmaya isteksiz olan gruplar... Esed'in subayları da bu grupların saflarında

 Şeyh Yusuf Carbu, Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi lideri Şeyh Yahya el-Haccar ve Dağ Tugayı liderlerinin katıldığı Süveyda'daki danışma toplantısından (Arşiv)
Şeyh Yusuf Carbu, Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi lideri Şeyh Yahya el-Haccar ve Dağ Tugayı liderlerinin katıldığı Süveyda'daki danışma toplantısından (Arşiv)

Suriye'nin güneyinde bulunan Süveyda vilayetindeki silahlı gruplar arasında, Suriye'deki Dürzi topluluğunun ruhani liderlerinden Hikmet el-Hicri'nin oğlu Süleyman el-Hicri'nin liderliğinde bir Ulusal Muhafızlar oluşumunun duyurulması üzerine bölünme yaşanıyor. Bazıları bunu ‘İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) bir kopyası’ ve ‘daha fazla yıkım ve tahribat getiren bir mesaj’ olarak eleştirirken, bazıları da katılmaya isteksiz davranıyor. Bazı gruplar ise katılımlarını açıklamadan bunu memnuniyetle karşıladı.

Suriye meselelerini takip eden gözlemciler, Ulusal Muhafızlar’a katılan 30 grubun küçük gruplar olduğunu ve büyük grupların halen katılmaya isteksiz olduğunu göz önünde bulundurarak, söz konusu grupların Ulusal Muhafızlar’a katılmasının önemini küçümsedi.

30 grubun yeni askeri yapıya katıldığını duyurmasından birkaç saat önce oluşturulan Ulusal Muhafızlar Medya Ofisi adlı Facebook sayfası, dün 164. Tugay’ın Ulusal Muhafızlar’a katıldığını duyurdu.

Ulusal Muhafızlar Medya Ofisi’nin Facebook sayfasında yayınlanan açıklamada, Esed rejiminin devrilmesinden sonra eski rejim ordusunun subayları ile bazı siviller tarafından kurulan gruplardan biri olan 164. Tugay’ın dün Ulusal Muhafızlar’a katılmak için Şeyh el-Hicri'yi ziyaret ettiği belirtildi. Açıklamada, 164. Tugay’ın el-Hicri'nin kanatları altındaki Ulusal Muhafızlar’a katıldığı ifade edildi.

Süveyda'daki Ulusal Muhafızlar’ın liderleri, Şeyh Hikmet el-Hicri ile birlikte (Facebook)Süveyda'daki Ulusal Muhafızlar’ın liderleri, Şeyh Hikmet el-Hicri ile birlikte (Facebook)

30 grup, cumartesi günü Ulusal Muhafızlar Medya Ofisi sayfasında yayınlanan bir açıklamada, Ulusal Muhafızlar'a tam olarak entegre olduklarını duyurdu. Ulusal Muhafızlar'ı ‘Dürzi topluluğunu temsil eden resmi askeri kurum’ olarak nitelendiren gruplar, ‘tüm müttefik güçlerle iş birliği içinde kendilerine verilen savunma görevlerine mutlak bağlılıklarını’ vurguladılar.

Sosyal medyada aktif olan aktivistler, Ulusal Muhafızlar’a katılan grupların liderlerinin el-Hicri ile birlikte çekilmiş fotoğrafını paylaştı. Bu fotoğrafta, eski rejimin tuğgenerali Cihad Necm el-Gutani de yer aldı. Süveyda doğumlu olan Necm el-Gutani, Şam ve İdlib kırsalında Suriyeli sivillere karşı askeri operasyonlara katılmış ve Esed rejiminin devrilmesinden sonra Süveyda'ya sığınmadan önce yıllarca kurtarılmış bölgelerin bombalanmasına öncülük etmişti.

Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi Sözcüsü Basim Ebu Fahr (Facebook)Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi Sözcüsü Basim Ebu Fahr (Facebook)

Süveyda vilayetindeki haberleri aktaran er-Rasid internet sitesinin bildirdiğine göre bu birleşme, eski rejimin devrilmesi ve silahların yaygınlaşmasıyla birlikte vilayette ortaya çıkan önemli güvenlik boşluğu ile karakterize edilen yeni güvenlik durumuna pratik bir yanıt niteliğinde. Bölgenin tam bir kaosa sürüklenebileceği veya çevredeki kırsal bölgelere dağılmış aşırıcı grupların hedefi haline gelebileceği yönündeki endişeler de giderek artıyor.

Şarku’l Avsat’ın er-Rasid internet sitesinden aktardığına göre Ulusal Muhafızlar’ın ana görevleri, şehirlerde ve köylerde iç güvenlik ve istikrarı sağlamak, güvenlik kaosunu önlemek, suç faaliyetlerine karşı koymak ve sınırları ve çöl ile çevredeki kırsal alanları korumak, böylece silahlı unsurların sızmasını ve silah ve uyuşturucu kaçakçılığını önlemek.

Süveyda'daki en büyük silahlı grup olan Ricalu’l Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi, yerel grupların organize bir askeri yapı altında birleşmesi çağrısında bulunan açıklamayı memnuniyetle karşıladı. Hareket tarafından yapılan açıklamada, “Mevcut durumun gerektirdiği şey budur. Bu hassas aşamada, sizlerin bizden beklediği gibi, birliğin öncüleri olacağız” ifadeleri yer aldı. Ancak Hareket, açıklamasında Ulusal Muhafızlar’a katıldığını duyurmadı.

 Şeyh Leys el-Belus (SANA)Şeyh Leys el-Belus (SANA)

Öte yandan, Suriye'nin güneyindeki Süveyda vilayetinin ruhani liderlerinden biri olan ve Mudafetu’l Kerame olarak bilinen silahlı grupları yöneten Şeyh Leys el-Belus, vilayette Ulusal Muhafızlar’ın kurulduğunun duyurulmasını eleştirdi. El-Belus Facebook hesabında yayınladığı açıklamada şunları söyledi: “Bölge halkı, bazılarının otorite olarak gördüğü Şeyh Hikmet el-Hicri'nin, çözümler sunan ve halkı güvenliğe götüren kapsamlı bir tutum sergilemesini bekliyordu. Ancak bugün, her zamanki gibi, daha önce kadınları kaçırma, hırsızlık, yağma ve gasp ile tanınan Seyfu’l Hak Güçleri ve el-Fahd Güçleri gibi grupların liderleriyle çevrili bir videoda göründü. Bu güçler, Ulusal Muhafızlar adını verdikleri bir oluşumun kurulduğunu duyurdu.”

Suriye'nin güneyinde bulunan Süveyda vilayetinin merkezindeki Onur Meydanı’nda toplanan Hikmet el-Hicri destekçileri (AP)Suriye'nin güneyinde bulunan Süveyda vilayetinin merkezindeki Onur Meydanı’nda toplanan Hikmet el-Hicri destekçileri (AP)

El-Belus, bu görüntünün verdiği mesajın ‘barış ve onurlu bir yaşam arzulayan insanlar için umut ışığı olmaktan uzak bir mesaj’ olduğunu düşünüyor. El-Belus, Ulusal Muhafızlar’ı oluşturan gruplar arasında yer almayan Onurlu Adamlar Hareketi’nin tutumunu överek, “Bu, iyimser olabileceğimiz iyi bir işaret” değerlendirmesinde bulundu.

Dağ Tugayı'nın Ulusal Muhafızlar'a katılma kararının ardından Dürzi Koruma Kuvvetleri de Ulusal Muhafızlar'la birleştiğini duyurdu.

Şarku’l Avsat cuma günü, Süveyda'daki silahlı grupları ortak bir orduya entegre etme projesinin başladığını belirten bir haber yayınladı ve yeni oluşuma katılma sürecinin büyük gruplar tarafından coşkuyla karşılanmadığını belirtti. Öte yandan, Onurlu Adamlar Hareketi Sözcüsü Basim Ebu Fahr, bu ordunun ne olduğu konusunda netlik olmadığı için oluşuma katılmanın ‘şu anda söz konusu olmadığını’ açıkladı. Bu adımı eleştirenler, yeni oluşumun Dürzi mezhebinin üyeleriyle sınırlı olacağı için muhtemelen bir geleceği olmayacağını ifade ettiler.

El-Hicri'ye karşı çıkan kaynaklar Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: “Birleşik orduya katılan bazı gruplar Esed rejiminin askeri güvenlik aygıtıyla bağlantılıydı. Bu grupların savaşçıları Süveyda'da saldırı, hırsızlık suçlamalarıyla ve kaçırma olaylarına karışmakla suçlanıyor.”

Şeyh Hikmet el-Hicri'ye sadık Dürzi milisler Süveyda'da devriye gezerken (AFP)Şeyh Hikmet el-Hicri'ye sadık Dürzi milisler Süveyda'da devriye gezerken (AFP)

Süveyda vilayetinde birleşik orduya katılan gruplarla bağlantılı kaynaklar, bu yeni oluşumdaki savaşçı sayısının 4 bin ila 5 bin arasında olduğunu tahmin ederken, diğer kaynaklar Şarku’l Avsat'a bu rakamın abartılı olduğunu ifade etti.

2013 yılında kurulan ve şu anda Şeyh Yahya el-Haccar tarafından yönetilen Onurlu Adamlar Hareketi, 5 bin- 8 bin savaşçı ile Süveyda'daki en büyük grup. Onu, 5 bin ila 6 bin savaşçıya sahip olduğu bildirilen ve kaçak Albay Tarık eş-Şufi tarafından yönetilen Süveyda Askeri Konseyi izliyor. Eş-Şufi daha önce el-Hicri'nin politikalarını desteklemişti. Ancak son zamanlarda iki taraf arasında anlaşmazlıklar çıktı ve eş-Şufi silahlı kişiler tarafından kaçırıldı, ardından sürece diğer gruplar müdahil olarak onun serbest bırakılmasını sağladı. Üçüncü sırada ise Şekib Azzam'ın liderliğindeki ve 5 bin savaşçıya sahip olduğu bildirilen Dağ Tugayı yer alıyor.


Lübnan, Barrack ve Ortagus'un ziyaretini bekliyor

Lübnan, Barrack ve Ortagus'un ziyaretini bekliyor
TT

Lübnan, Barrack ve Ortagus'un ziyaretini bekliyor

Lübnan, Barrack ve Ortagus'un ziyaretini bekliyor

Lübnan, ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus’un Beyrut'a gelmesini bekliyor. Barrack ve Ortagus, Tel Aviv'de yetkililerle yaptıkları görüşmelerin ardından Lübnan'ın ‘ABD tarafından sunulan belgeye’ verdiği cevaba ilişkin İsrail'in yanıtını iletecekler.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığı habere göre ABD merkezli haber sitesi Axios, İsrailli ve ABD’li üç kaynaktan, Barrack'ın İsrail'e geldiğini ve dün İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya gelerek ABD'nin İsrail'den Lübnan'a yönelik saldırılarını sınırlaması ve Suriye ile müzakereleri sürdürmesi talebini görüştüğünü aktardı. Axios, Barrack'ın ayrıca İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar ve Savunma Bakanı Yisrael Katz ile de görüştüğünü ekledi.

Bu gelişme, kaynaklara göre Lübnan Cumhurbaşkanlığı ile Hizbullah arasında silahların devletle sınırlandırılması konusunda yürütülen müzakerelerin herhangi bir sonuç vermemesi üzerine gerçekleşti.