Yemen, uluslararası toplumun Husilere ‘hoşgörüsünü’ eleştirdi

Husiler Yemen’de Taiz ve Cevf’teki saldırılarını arttırdı

Yemen Savunma Bakanı Muhsin ed-Daari, 5 Şubat’ta Aden’de bir ABD heyetiyle görüştü (SABA)
Yemen Savunma Bakanı Muhsin ed-Daari, 5 Şubat’ta Aden’de bir ABD heyetiyle görüştü (SABA)
TT

Yemen, uluslararası toplumun Husilere ‘hoşgörüsünü’ eleştirdi

Yemen Savunma Bakanı Muhsin ed-Daari, 5 Şubat’ta Aden’de bir ABD heyetiyle görüştü (SABA)
Yemen Savunma Bakanı Muhsin ed-Daari, 5 Şubat’ta Aden’de bir ABD heyetiyle görüştü (SABA)

Yemen hükümeti, 5 Şubat’ta uluslararası toplumu Husi milislerin terörizmine karşı hoşgörülü olmakla suçlayarak eleştirilerini yineledi. Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi ise daha sürdürülebilir olması için ülkesindeki yardım çalışmalarının yoğunlaştırılması çağrısında bulundu.
Yemenlilerin açıklamalarıyla eş zamanlı olarak Husi milisler, Birleşmiş Milletler’i (BM) eleştirdi. Darbeci Husilere bağlı Dışişleri Bakanı Yardımcısı Hüseyin el-İzzi, BM Yemen Özel Elçisi Hans Grundberg’i BM kontrol ve doğrulama mekanizması aracılığıyla Husileri kuşatmakla suçladı.
Husi lider, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada BM’ye Hudeyde limanlarına giden gemilerin denetimini ‘derhal durdurma’ çağrısı yaparken, Husilerin İran yanlısı gruba silah ve kaçak mal ulaşmamasını sağlamaya yönelik uluslararası mekanizmanın devamlılığı için önlemler alacağını ima etti.
Öte yandan resmi Yemen kaynakları, Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi’nin 5 Şubat’ta Aden’deki Maaşık Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda konsey üyesi Abdurrahman el-Mahrami ve Alman ekonomik işbirliği misyonunun başkanı Philip Nicholas ile bir gelerek, hükümet ve uluslararası toplumla koordineli kalkınma ve insani müdahaleleri görüştüğünü açıkladı. SABA haber ajansına göre Alimi, Almanya heyetine petrol tesislerine ve uluslararası nakliye yollarına yönelik İran destekli Husi terör saldırılarının feci insani sonuçları da dahil olmak üzere Yemen’deki durumla ilgili gelişmeler hakkında bilgi verdi.
Alimi, Yemen halkının yanında yer alan sağlam Alman konumuna, ‘siyasi liderliğini ve güvenlik ve istikrarı sağlama, devlet kurumlarını yeniden kurma ve ülkedeki kalkınma ve yeniden yapılanma’ sürecine de övgüde bulundu.
Resmi kaynaklara göre Alimi, yardım rolünden ekonomik ve kalkınma desteği aşamasına geçmenin ve yetkililer ve yerel topluluklar aracılığıyla daha sürdürülebilir müdahalelerin önemli olduğunu vurguladı.
Yemen Savunma Bakanı Korgeneral Muhsin Muhammed ed-Daari, geçici başkent Aden’de Amerikan Demokratik Enstitüsü’nden bir heyetle enstitünün Ortadoğu Direktörü Leslie Campbell’in de katılımıyla ‘terörizm ve radikalizmle mücadelede çabaları koordine etmek ve iş birliğini geliştirmek’ konularını ele aldı.
Daari, demokratik ülkelerin Yemenlileri ‘devleti ve cumhuriyeti yeniden kurma ve demokratik sistemin geri dönüşünü sağlama’ yolunda desteklemesi gerektiğini vurguladı. Bakan ayrıca, “Terörist Husi milisler, ilahi bir yönetme hakkının olduğunu iddia ediyor ve bunu insanlara zorla dayatmak istiyor” dedi.
Şarku’l Avsat’ın SABA haber ajansından aktardığına göre Savunma Bakanı, “İran’ın desteği, planlaması ve iş birliğiyle, ayrıca DEAŞ ve El-Kaide gibi terör örgütleriyle koordinasyon dahilinde, yalnızca Yemen’i ve istikrarını değil, bölgeyi ve dünyayı tehdit eden bir düşmana karşı savaş yürütüyoruz. Bu, küresel hayati çıkarları yakın tehlikelere maruz bırakan küresel enerji kaynakları hedef alınarak ve uluslararası nakliye yolları tehdit edilerek açıkça gösterildi” dedi.
Yemenli Bakan, uluslararası toplumun terörist Husi milislere yönelik hoşgörüsünü, milislere silah, balistik füzeler ve İran insansız hava araçlarının devam eden akışı ve kaçakçılığını da eleştirdi. Aktif devletlerin ve uluslararası kuruluşların şaşırtıcı sessizliği ortasında bu durumun, bölge ve dünya istikrarı için tehdit oluşturacağına dikkati çekti.
Yemen Genelkurmay Başkanı Korgeneral Sağir bin Aziz, Husi milislerinin barış seçeneklerinden hoşnut olmayacağını yineledi. 5 Şubat’ta yeni askeri güç gruplarının mezuniyet töreni sırasında konuşan Korgeneral Muhsin Muhammed ed-Daari, “Biz silahlı kuvvetler olarak barışın savunucusuyuz. Ancak Husi terör örgütünün çatışmayı çözmeden barışa boyun eğmeyeceğinin de bilincindeyiz” dedi.
Daari, “Terörist Husi grubu örgütleme projesi, bir öldürme ve yok etme projesidir ve caydırılmazsa şerri Yemen sınırlarını aşacaktır” diyerek, Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu’nun Husi- İran sınır ötesi terörist projesine karşı savaşlarında Yemen silahlı kuvvetlerine verdiği desteği takdir etti.
Yemenli liderler ve yetkililer açıklamalarda bulunurken, Husi milisler ise kontrol ettiği bölgelerde sivillere yönelik sürekli ihlallerine paralel olarak başta Taiz, Lahic, ed-Dali ve el-Cevf olmak üzere birden fazla cephede saldırılarını artırmaya devam ediyor.
Yemen askeri medyası, bu hafta ordu güçlerinin el-Cevf vilayetinde el-Abtar cephesinde terörist Husi milislerin düzenlediği bir saldırıyı püskürttüğünü bildirdi.
Yemen ordusunun resmi internet sitesinde Sınır Muhafızları’na bağlı el-Hasm Tugayı Komutanı Tuğgeneral Munsar el-Caidi ise “Husi terör örgütü, başarısız saldırısını, bünyesindeki dört grubun yardımıyla gerçekleştirmiş, ordu güçleri ise terör örgütüne bağlı grupları ağır can ve mal kayıplarına uğrattıktan sonra bozguna uğratmıştır” açıklamasında bulundu.



Trump: Hamas doğru olanı yapmazsa, bu iş çabuk ve acımasızca bitecek

ABD Başkanı Donald Trump (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump (DPA)
TT

Trump: Hamas doğru olanı yapmazsa, bu iş çabuk ve acımasızca bitecek

ABD Başkanı Donald Trump (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump (DPA)

ABD Başkanı Donald Trump bugün (Salı, birçok ABD müttefikinin Gazze'ye girip Hamas'ı büyük bir güçle yok etme fırsatını memnuniyetle karşıladığını doğruladı, ancak bunun için henüz bir gerekçe olmadığını belirtti.

Truth Social'da şöyle yazdı: “Bu ülkelere ve İsrail'e, henüz değil dedim! Hamas'ın doğru olanı yapacağına dair hala umut var. Eğer yapmazlarsa, Hamas için hızlı ve acımasız bir son olacak! Yardım teklifinde bulunan tüm ülkelere teşekkür etmek istiyorum.”


Sudani: ABD Başkanı'nın Irak'a elçi ataması önemli bir adım

ABD Başkanı Donald Trump ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Şarm el-Şeyh zirvesi sırasında (Hükümet medyası)
ABD Başkanı Donald Trump ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Şarm el-Şeyh zirvesi sırasında (Hükümet medyası)
TT

Sudani: ABD Başkanı'nın Irak'a elçi ataması önemli bir adım

ABD Başkanı Donald Trump ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Şarm el-Şeyh zirvesi sırasında (Hükümet medyası)
ABD Başkanı Donald Trump ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Şarm el-Şeyh zirvesi sırasında (Hükümet medyası)

Irak Başbakanı Muhammed Şia Es-Sudani dün, ABD Başkanı Donald Trump'ın Irak'a gönderdiği elçinin atanmasını, özellikle Irak kökenli olması nedeniyle önemli bir adım olarak nitelendirdi ve görevinde başarılar diledi.

Bir dizi Arap ve yabancı medya kuruluşuyla yaptığı toplantıda es-Sudani, “Irak'ın mali ve ekonomik durumu en iyi seviyededir ve bütçe açığı, hükümetin önceki dönemden miras aldığı yanlış politikalar nedeniyle oluşmuştur. Bütçe açığı 34 trilyon dinara indirilmiş ve mali istikrar korunmuştur” ifadelerini kullandı.

Sudani, “Ekonomik reformlar, güçlü ve uyumlu bir parlamento koalisyonu gerektirir ve bu, bir sonraki hükümetin kurulmasında dayanılacak en önemli sütunlardan biridir. Vatandaşlar, Irak'taki siyasi sürecin geleceğini şekillendirmede önemli bir ortaktır ve seçimlere geniş katılım, herhangi bir hükümetin önemli kararlar almasını sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

zxscdfrgt
Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani yabancı gazetecilerle bir araya geldi (Şarku'l Avsat)

Sudani “Sadr Hareketi'nin seçimlere katılmasını umuyorduk ve boykot kararını geri almaları için onları ikna etmeye çalıştık” dedi.

Irak başbakanı, “silah taşıyanların güvenlik kurumlarına katılma veya siyasi çalışmalara geçme seçenekleri olduğunu, bu konu üzerinde anlaşmaya varıldığını ve uygulamaya devam ettiklerini” vurguladı.

Irak başbakanı, “dış borç konusunun teknik bir bağlamda değil, seçim bağlamında gündeme geldiğini ve bu borcun 13 milyar doları geçmediğini, bunun da bölgedeki ve dünyadaki diğer ülkelere kıyasla çok daha az olduğunu” belirtti. Irak'ın Paris Kulübü'ne olan 41 milyar dolarlık borcu, önceki rejimin mirasıdır ve hükümetimiz o dönemin borçlarından sorumlu değildir" ifadesini kullandı.

Sudani şöyle devam etti: “2009 yılından beri bekleyen Irak'ın Kürdistan Bölgesi ile petrol sorununu çözdük ve şu anda maaşların ödenmesine etkisi olmayan petrol dışı gelirleri görüşüyoruz. Ayrıca, Türk şirketlerinin Irak'ta su yönetimi projeleri uygulaması için Türkiye ile bir anlaşma imzaladık ve stratejik çözümlerimizin parçası olarak deniz suyu arıtma projelerini onayladık.”

Sudani, “Filistin meselesinin çözülememesi, bölgede huzursuzluk ve çatışmaların devamı anlamına gelir ve Kudüs'ü başkent olarak bağımsız devletlerini kurma konusunda kaderlerini belirleyecek olan Filistin halkıdır” uyarısında bulundu.


Hamas’ın baş müzakerecisi Hayye: Arazinin yapısındaki değişiklikler nedeniyle rehinelerin cesetlerini bulmakta zorluk çekiyoruz

İsrail'in dün Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan el-Bureyc Mülteci Kampı’ndaki bir binayı hedef alan hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in dün Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan el-Bureyc Mülteci Kampı’ndaki bir binayı hedef alan hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hamas’ın baş müzakerecisi Hayye: Arazinin yapısındaki değişiklikler nedeniyle rehinelerin cesetlerini bulmakta zorluk çekiyoruz

İsrail'in dün Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan el-Bureyc Mülteci Kampı’ndaki bir binayı hedef alan hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in dün Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan el-Bureyc Mülteci Kampı’ndaki bir binayı hedef alan hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hamas’ın baş müzakerecisi Halil el-Hayye, hareketin ateşkes anlaşmasını tamamlamaya kararlı olduğunu yineledi ve İsrailli rehinelerin cesetlerini bulmanın son derece zor olduğunu bildirdi.

El-Hayye bu sabah erken saatlerde Kahire el-İhbariyye televizyonuna verdiği röportajda şunları söyledi: “Anlaşmayı sonuna kadar uygulamaya kararlıyız ve cesetler konusunda, anlaşmada belirtildiği gibi tüm cesetleri bulup teslim etme konusunda ciddiyiz… Cesetleri kurtarmak son derece zor. Zira bölgedeki yoğun yıkım nedeniyle arazinin yapısı değiştiğinden cesetleri kurtarmak zaman alıyor ve ağır ekipman gerektiriyor. Ancak kararlılık ve iradeyle, Allah'ın izniyle, bu konuyu çözüme kavuşturacağız.”

Bu açıklama, ABD Başkanı Donald Trump'ın Hamas'ın İsrail ile yapılan anlaşmaya uymaması halinde hareketi ‘ortadan kaldırmakla’ tehdit etmesinin ardından geldi. Bu arada Trump'ın yardımcısı J.D. Vance, şiddetli saldırıların ateşkesin bozulmasına yol açması tehlikesi üzerine, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi desteklemek için bugün İsrail'e geldi.

Trump, Beyaz Saray'da gazetecilere şunları söyledi: “Hamas ile çok iyi davranacaklarını garanti eden bir anlaşmaya vardık. Eğer anlaşmaya uymazlarsa onları yok edeceğiz. Gerekirse yok edilecekler.”

Trump ayrıca, arabuluculuğunu yaptığı ateşkes anlaşmasına ‘küçük bir şans’ vermek istediğini de bildirdi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise X platformundaki hesabında şunları yazdı: “Bu konuda hiçbir taviz vermeyeceğiz. Tüm ölü rehineler istisnasız olarak kurtarılana kadar hiçbir çabadan kaçınmayacağız.”

Dün ABD'li temsilciler Steve Witkoff ve Jared Kushner ile görüşmeler yapan Netanyahu, şimdi de ABD Başkan Yardımcısı ile bir araya gelecek.

Netanyahu, J.D. Vance ile görüşeceğini doğrulayarak, ‘karşı karşıya olunan güvenlik sorunları ve İsrail’in elindeki diplomatik fırsatlar’ hakkında görüşeceklerini belirtti. “Bu sorunları aşıp fırsatları değerlendireceğiz” diyen Netanyahu, görüşmenin tarihini belirtmedi.

13 ceset

Trump yönetimi, yıkıma uğrayan Filistin topraklarına düzenlenen saldırıların ardından diplomatik çabalarını yoğunlaştırıyor. Bu saldırılar, 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasından bu yana en şiddetli saldırılar oldu. Ateşkes anlaşması, Aksa Tufanı Operasyonu’ndan bu yana tutsak olan 20 rehinenin serbest bırakılmasını sağladı.

Hamas'ın 13 Ekim'e kadar 28 ölü rehinenin cesetlerini iade etmesi gerekiyordu, ancak hareket bu hususta başarılı olamadı. Cesetlere ulaşmak için ağır ekipmana ihtiyaç duyduğunu belirten Hamas, dün bir rehinenin cesedini Uluslararası Kızılhaç Komitesi'ne (ICRC) teslim etti ve iade edilen ceset sayısı 13'e yükseldi. İsrail yetkilileri bugün cesedin asker Tal Haimi'ye ait olduğunu açıkladı.

Donald Trump'ın arabuluculuğunda varılan anlaşma, felaket boyutunda bir insani kriz yaşayan Gazze Şeridi'ne yardım gönderilmesini öngörüyor. Birleşmiş Milletler (BM) daha önce bölgenin bazı kısımlarında kıtlık ilan etmişti.

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü dün, Gazze şehrinin doğusunda İsrail'in bombardımanında dört kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. İsrail ordusu, ateşkes anlaşmasında belirtilen bölgede yeniden konuşlanma hattına yaklaşan saldırganları hedef aldığını bildirdi.

Nuseyrat Mülteci Kampı’nda yaşayan İmad Nahid İsa, pazar günkü saldırılarda hayatını kaybeden kurbanların yakınlarının ağlamaları arasında, “Gazze'deki ateşkes ışığında savaşın neden yeniden başladığını bilmiyorum” dedi.

‘153 ton bomba’

İsrail ordusu pazar günü, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta çıkan çatışmalarda iki askerin öldüğünü duyurdu. İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, İsrail saldırılarının, Hamas'ın gerçekleştirdiği saldırılara yanıt olarak yapıldığı belirtildi, ancak Hamas bu iddiayı yalanladı.

Netanyahu, İsrail'in Hamas'a, üst düzey liderler de dahil olmak üzere onlarca hedefe 153 ton bombayla yanıt verdiğini doğruladı. Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü’ne göre pazar günü gerçekleşen İsrail saldırılarında 45 Filistinli yaşamını yitirdi.

Hamas heyeti dün Kahire'de Mısırlı ve Katarlı arabulucularla ateşkes ve gelecekteki Filistin diyaloğu konusunda görüşmelerde bulundu.

Trump'ın planı, savaş sonrası Gazze Şeridi'ni yönetmek için bir mekanizma öngörüyor. Bu mekanizma, Trump'ın başkanlık ettiği bir ‘barış konseyinin’ denetimi altında Gazze Şeridi'nin günlük işlerini yürütmek üzere bir teknokratik komite kurulmasını ve Hamas'ın Gazze Şeridi'nin yönetiminde hiçbir rol oynamadığı uluslararası bir istikrar gücü konuşlandırılmasını içeriyor.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı'na göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ne karşı iki yıldır sürdürdüğü savaşta en az 68 bin 216 Filistinli hayatını kaybetti.