Moritanya: Eski Cumhurbaşkanı Abdülaziz’in yolsuzluk davası ertelendi

Moritanya eski Cumhurbaşkanı'nın yargılanması, avukatlar arasındaki anlaşmazlık nedeniyle ertelendi

Moritanya'nın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Abdulaziz (AFP)
Moritanya'nın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Abdulaziz (AFP)
TT

Moritanya: Eski Cumhurbaşkanı Abdülaziz’in yolsuzluk davası ertelendi

Moritanya'nın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Abdulaziz (AFP)
Moritanya'nın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Abdulaziz (AFP)

Moritanya'nın başkenti Novakşot'taki Yolsuzluk Suçlarına İlişkin Ceza Mahkemesi, eski Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Abdulaziz ve bazı yardımcılarının duruşmalarını 6 Nisan’a erteledi. Öncesinde ise Abdulaziz’in savunma ekibi, adil bir yargılama için asgari koşulların bulunmaması iddiasıyla geri çekilerek davayı boykot etti.
Sanıklara (12) yöneltilen suçlamaların özüne inilmeden mahkemenin anayasallığı ve cumhurbaşkanının dokunulmazlığına ilişkin resmi savunmaların ardından ocak ayı sonlarında başlayan duruşma sonuçlanmadı. En az 10 yıllık bir süre boyunca cumhurbaşkanlığında bulunan eski Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Abdulaziz, yolsuzluk, kara para aklama ve yasadışı zenginleştirme gibi çok sayıda suçlamayla karşı karşıya.
Duruşma oturumları, eski Cumhurbaşkanı’nın savunma ekibinin mahkemenin anayasaya aykırılığına itirazı nedeniyle şubat ayı sonlarında iki hafta süreyle askıya alınmıştı. Bu itirazı reddeden Anayasa Konseyi, mahkemenin anayasaya uygunluğunu onaylamış, duruşmalar Pazartesi günü başlamıştı.
Ancak savunma ekibi; ‘adil yargılanma için asgari koşulların bulunmaması, savunma hak ve özgürlüklerinin engellenmesi, avukatın rolünün engellenmesi ve kurucu talepler hakkında karar verilmemesi’ gerekçeleriyle bir sonraki duyuruya kadar davadan çekildiğini duyurmuştu. Yolsuzluk Suçlarına İlişkin Ceza Mahkemesi’nin savunmaların ve taleplerin serbestçe sunulması ve tartışılmasına izin vermediğini de eklemişti.
Savunma ekibinin geri çekilmesi üzerine Mahkeme Başkanı, duruşmaların 6 Nisan'a kadar ertelenmesi kararı aldı. Ayrıca avukatını geri gelmeye ikna etmesi için eski Cumhurbaşkanı’na 6 Nisan’a kadar mühlet verildiği, aksi taktirde mahkemenin kendisine bir avukat atayacağı ifade edildi.
Moritanyalı gazeteci ve yazar Beşir Veled Bibane, Şarku’l Avsat’a bu hususta şu açıklamalarda bulundu:
“Muhammed Veled Abdulaziz ve savunma ekibi, davanın başından itibaren zaman kazanarak davayı uzatma planını uyguluyor. Zirâ bu süre zarfında kamuoyunu kendi taraflarına çekebileceklerini düşünüyorlar. Duruşmanın uzaması üzerine insanların zihninde bunun yolsuzlukla mücadele davası değil de siyasi bir dava olduğu düşüncesinin yerleşeceğini zannediyorlar. Mahkemenin meşruiyetine meydan okuyan savunma ekibi, yargılamanın başlamasına engel olacak hususlar üzerinde durdu. Dolayısıyla eski Cumhurbaşkanı’nın yargılanmaktan kaçtığı anlaşılıyor. Belki de özel nedenleri vardır. Suçlamaların ve yargının elindeki dosyanın gücüyle ilgili olabilir. Moritanya adaletine güvensizliği veya kendisi için toplanan mahkemenin oluşumundan memnun olmaması bir sebep teşkil edebilir. En önemlisi, bu onun stratejisi.”
Bibane, yargının her halükarda duruşmalara devam edeceğini, savunma ekibi geri dönmeye karar vermediği taktirde mahkemenin Moritanya Barosu’ndan dört avukat talep edeceğini belirtti. Ancak Moritanya Barosu başkanı İbrahim Veled Epti’nin dosyada Moritanya devletinin duruşmalarda müdahil tarafı temsil eden savunma ekibine liderlik etmesinin bir sorun teşkil edebileceğine, ikinci tarafı temsil edecek avukatların seçilmesinin yargı makamları için büyük bir utanç kaynağı olacağını da ekledi.
Nitekim 25 Ocak'ta başlayan, o zamandan bu yana avukatlar arasındaki resmi anlaşmazlıkların hakim olduğu davaya yönelik birçok engel mevcut. Gözlemciler, Moritanya tarihindeki en karmaşık dosyalardan birinde sanıkların ve yüzlerce tanığın ifadelerinin henüz dinlenmediğine dikkat çekiyor.



İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)

İsrail yetkilileri bugün, kuzey İsrail'de bir Filistinli tarafından gerçekleştirilen bıçaklı ve araçla saldırıda iki kişinin öldüğünü açıkladı.

 İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)

İsrail acil servisleri, yaklaşık 68 yaşında bir adamın araç çarpması sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail kamu yayın kuruluşu Kan ise yaklaşık 20 yaşında bir kadının bıçaklanarak öldürüldüğünü duyurdu.

 Ayrıca, iki kişinin de hafif yaralandığı belirtildi.

İsrail polisi, şüpheli saldırganın işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan bir Filistinli olduğunu açıkladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, orduya saldırganın memleketi olan Batı Şeria'daki Kabatiye kasabasında operasyon başlatma emri verdi.

Ofisinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Savunma Bakanı Yisrael Katz, cani teröristin geldiği Kabatiye’ye karşı İsrail ordusuna güçlü ve derhal harekete geçme talimatı verdi. Amaç, tüm teröristleri tespit edip etkisiz hale getirmek ve kasabadaki terörist altyapıyı çökertmektir."


Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan görüşmelerin henüz somut sonuç vermediğini belirterek, ülkenin kuzeydoğusundaki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesi konusundaki söylemlerin, icraat adımları atılmadan teorik ifadelerden ibaret kaldığını kaydetti.

Suriye Haber Ajansı'na (SANA) konuşan kaynak, Suriye'nin birliğine yapılan tekrarlanan vurgunun, ülkenin kuzeydoğusundaki gerçeklikle çeliştiğini, burada devlet çerçevesinin dışında ayrı ayrı yönetilen idari, güvenlik ve askeri kurumların bulunduğunu ve bunun da sorunu çözmek yerine "bölünmeyi sürdürdüğünü" söyledi.

 SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)

Sözlerine şöyle devam etti: "SDG liderliğinin Suriye devletiyle diyaloğun devam edeceğine dair sürekli işaretlerine rağmen, bu görüşmeler somut sonuçlar vermedi. Bu söylemin, gerçek bir durgunluk ve uygulamaya geçme konusunda gerçek bir irade eksikliği ışığında, medya amaçlı ve siyasi baskıları absorbe etmek için kullanıldığı görülüyor."

Sözlerine şöyle sürdürdü: “Kuzeydoğu Suriye'deki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesiyle ilgili konuşmalar, somut adımlar veya net zaman çizelgelerinden yoksun, teorik ifadeler alanında kalmıştır. Bu durum, SDG ile imzalanan 10 Mart anlaşmasına olan bağlılığın ciddiyeti konusunda şüpheler uyandırıyor.”

Petrol dosyasına gelince, Dışişleri Bakanlığı'ndaki resmi kaynak, SDG liderliğinin petrolün tüm Suriyelilere ait olduğu yönündeki tekrarlanan iddialarının, “devlet kurumları içinde yönetilmediği ve gelirleri genel bütçeye dahil edilmediği sürece” güvenilirliğini kaybettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre kaynak, görüşlerin yakınlaşmasından bahsetmenin, “zaman sınırlı uygulama mekanizmalarına sahip net, resmi anlaşmalara dönüştürülmedikçe anlamsız kaldığını” vurguladı.

Ayrıca, askeri dosyadaki anlaşmalardan bahsetmenin, "Suriye ordusu çerçevesinin dışında, bağımsız liderliğe ve yabancı bağlara sahip silahlı grupların varlığının devam etmesiyle bağdaşmadığını, bunun egemenliği zayıflattığını ve istikrarı engellediğini" ifade etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı kaynağı, aynı durumun "sınır geçişlerinin tek taraflı kontrolü ve bunların pazarlık kozu olarak kullanılması için de geçerli olduğunu, bunun da ulusal egemenlik ilkelerine aykırı olduğunu" belirtti.


Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)
TT

Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)

Reuters'ın haberine göre, yerel bir yetkili, Suriye'nin Humus vilayetindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camide bugün meydana gelen patlamada altı kişinin öldüğünü ve 20 kişinin yaralandığını açıkladı.

Devlet medyası, güvenlik güçlerinin bölgeyi kordon altına aldığını ve soruşturma başlattığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre yerel yetkililer, patlamanın intihar saldırısı veya bölgeye yerleştirilen patlayıcılar nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini söyledi.