Mısır’da inanç turizmi için özel bir destinasyon: Fuvva

Fuvva: Camiler, eski evler ve el sanatları şehri

Camiler şehri Fuvva’nın dikkat çekici bir mimari tarzı var (Gezgin Yasir er-Rasul)
Camiler şehri Fuvva’nın dikkat çekici bir mimari tarzı var (Gezgin Yasir er-Rasul)
TT

Mısır’da inanç turizmi için özel bir destinasyon: Fuvva

Camiler şehri Fuvva’nın dikkat çekici bir mimari tarzı var (Gezgin Yasir er-Rasul)
Camiler şehri Fuvva’nın dikkat çekici bir mimari tarzı var (Gezgin Yasir er-Rasul)

Bazı mekanlar özelliğini, detaylarında hakim olan manevi atmosferden alırken, bazı mekanlar ise hikayelerinin, evlerinin, mahallelerinin ve sokaklarının sıcaklığıyla ziyaretçilerini cezbeder. Mısır'daki Fuvva şehri iki özelliği de birleştiriyor. Bu nedenle ramazan ayı boyunca burası ideal bir dini turizm destinasyonu.
Kuzey-orta deltada yer alan şehri ziyaret ettiğiniz ilk andan itibaren farklı bir yer olduğunu hissediyorsunuz ve en önemli özelliği arkeolojik özellikleri. Ancak bu cazibe merkezlerinin büyük bir bölümünü tek bir ziyarette görmenin sizin için kolay olacağını düşünmeyin. Zira burada 365 adet eski cami yer alıyor. Yani bir yıldaki gün sayısı kadar ki farklı İslami dönemlere (Fatımi, Abbasi, Eyyubi, Memlük ve Osmanlı) ait diğer türbelerden bahsetmiyorum bile. Aynı nedenle UNESCO, Fuvva’yı, İslami anıtlar açısından Kahire ve Raşid'den sonra "bölgesel olarak üçüncü ve dünyada dördüncü şehir" olarak seçti.
El-Ömeri camisine gitmeden Fuvva'yı ziyaret etmiş sayılmazsınız. Çünkü burası H. 21 yılında yapılmış ve bu nedenle en eski camilerden biri. Halife Ömer bin Hattab zamanında inşa edildiği için bu ismi almış. Mimariye meraklıysanız ve detaylarını incelerseniz, el-Ömeri'nin planlamasından kesinlikle etkileneceksiniz. Zira planlaması, Medine'deki Mescid-i Nebevi'nin planına benzer şekilde eski İslami üsluba göre yapılmış. Tasarımının en önemli özelliklerinden biri caminin çatısının ortasında yer alan “açık avlu” ve ona bitişik 4 revaktır.
Bu kadim caminin henüz minaresinin olmaması sizi düşündürüyor! Bunun nedeni, camiyi yaptıran fatihlerin maddi imkânlarının minare yapmalarına imkan vermemesi ve caminin orijinal şeklini koruyarak günümüze kadar minaresiz şekilde gelmesi.
Kaçırmamanız gereken camiler arasında el-Baki camisi var. Çünkü Mısır'daki seçkin camilere bir göz atmanızı sağlıyor. 18. yüzyılın sonlarında inşa edilen el-Baki’nin yol seviyesinden daha yüksek ve merdivenle çıkılan bir girişi olduğu gibi, altında da birkaç vakfiye dükkânı bulunmakta.
Bazı hükümdarların kararları veya kraliyet metinleri hakkında bilgi edinmek isterseniz, Fuvva'daki Nasrullah ve Ebu’l-Necat camilerini ziyaret edin. Orada, tarihin garip olaylarını yansıtabilecek bazı kararların yanı sıra, belli bir toplumsal âdetin önüne geçmek, bir haksızlığı mağduriyetten kurtarmak gibi hayatın bazı meselelerini düzenleyen mermer fermanlarla tarihi karşınızda bulacaksınız.
En ünlü antik camilerden biri olan el-Kanai camisinde de bu törenleri bulacaksınız. Şehrin Nil Nehri kıyısına gidin. Buradaki manzaraya hakim olan cami, orta delta bölgesinin en yüksek minaresi olan 36 metre uzunluğundaki yüksek minaresi ile dikkatinizi çekecek. Ama cami sadece göz kamaştırıcı değil. Burada medeniyetlerin yaptığı iş birliği göründüğü için uzmanlar, eşsiz camilerden biri olarak tanımlıyor. Bunun sırrını sorduğunuzda ise şehir halkı size gururla Fuvva'nın Firavunlar zamanında Mısır'ın başkenti olduğunu söyler. Adı o zamanlar "Va Amenti" idi ve Yunan ve Roma dönemlerinde yeniden canlandı. Hatta Raşid’de bulunduğu için ticari konsoloslar burada otururdu ve bu nedenle "yabancılar şehri" olarak anılırdı.
Fuvva'nın mahallelerinde ve ara sokaklarında yürümek, size şimdiki çağda nadiren var olan başka bir özel atmosfer sunar. Bu atmosfer sizi, evlerin sıcaklığına ve tarih kokusuna doğru sizi adeta bir zaman yolculuğuna çıkarır. Çünkü buralarda hassas detaylara ve zarif dekorasyonlara sahip antik çok katlı evler ve antika kapılar yer alıyor.
Delikli tuğlalardan inşa edilmiş, İslami motiflerle süslenmiş cumbalar ve Suudi Arabistan'ın Cidde şehrinin evlerinin balkonlarına çok benzeyen balkonların bulunduğu binaların çoğu MS 19. yüzyıla kadar uzanıyor. Fas'ın Fez şehri ile Fuvva şehrinin sokak ve caddelerinin isimleri arasındaki benzerlik de oldukça dikkat çekici. El-Saga Caddesi ve ed-Divan Pazarı gibi.
Ancak Fuvva evlerine özellik kazandıran tek şey bu değil. Onlara yaklaşıp insanlarının arasında dolaştığınızda veya onlarla muhatap olduğunuzda aşırı nezaketleri, konuşma ve hareketlerindeki sadelik ve şehirlerine her gelen ziyaretçiyi sıcak bir şekilde karşılamaları sizi büyüleyecek. Orada her ziyaretçinin önünde tekrarladıkları meşhur bir söz var: “Fuvva yabancıyı sever.” Bu söz, turistin hissedebileceği tüm engelleri veya yabancılaşmayı ortadan kaldırmak için söyleniyor.
Şarku’l Avsat muhabirinin gözlemlerine göre Fuvva'da Mısır mutfağından geleneksel yemekler sunan birçok ünlü restoran bulunuyor. Başka ülkelerin yöresel yemeklerini denemeye daha cesaretliyseniz, orada bulunan Fesih restoranlarından birine gidin. Fesih, eski Mısır uygarlığından miras kalan, belirli bir şekilde depolanan tuzlu balık.
Ama eğer o yerin halkından arkadaşları veya akrabaları olan Mısırlılardan biriyle seyahat edecek kadar şanslıysanız, bazıları başka hiçbir yerde, hatta belki Mısır’ın diğer şehirlerinde bile bulunmayan yemekleri onların evinde yiyeceksiniz. Burada kıyma ve sebze ile pişirilmiş, daha sonra baharatlar eklenerek kızartılmış pirinçten oluşan “kebap” yemeği yiyeceksiniz. Ayrıca et veya kümes hayvanları, pirinç, süt ve baharatlardan oluşan "ed-Das" güveçler de sizleri bekliyor... Patates parçalarının ortasına dizilmiş dana eti parçaları, halka soğanlar ve baharatlar ile yapılan ve “et kağıdı” olarak bilinen karşı konulmaz lezzetin de tadına varacaksınız. Kahvaltıda veya akşam yemeğinde de size sıcak “futur meşaltet” ikram edecekler. Birçok kişi bu yiyeceği geleneksel Mısır tarzında hazırlamakta başarılı.
Fuvva'da yeşil alanlarda yürüyüş yapmaktan, Nil Nehri'nde “at arabasına” binmek gibi sizi basit yaşama geri götüren birçok aktivite sizi bekliyor. Halı, kilim ve el yapımı duvar halısı atölyelerini ziyaret etmek, özellikle daha önce bir parça satın almışlarsa, turistlerin Fuvva'da her zaman ziyaret ettikleri yerlerden biri. Bu zanaat ile üretilen ürünler Avrupa ve Amerika ülkelerine ihraç edilmekte ve ustalarının hassas işlerini yaparken onları görmenizi tavsiye ederim. Ustalar, atalarından miras aldıkları zanaatın detaylarını ve gerekliliklerini size anlatacaklar.
Şaşırtıcı olan şey, şehrin sokaklarında ne zaman dolaşsanız, insanlarını ve onların günlük işlerini anlatan nadir eski hazineler ve koleksiyonlar bulacak olmanız. Örneğin, Senhuri adlı küçük bir mağazayı ziyaret ettiğinizde, yazar Hamdi Hamada’nın "Cumhuriyet döneminde eşi benzeri yok" diye nitelendirdiği, Muhammed Ali dönemine ait bir terazi göreceksiniz.
Mahalle sakinlerinden biri “Fes Fabrikası” harabelerine kadar size eşlik edip, size bir zamanlar nasıl ayda yaklaşık 130 bin fes üretildiğini coşkuyla anlatabilir.
Başkentten Fuvva'ya gitmeye karar verirseniz, en fazla bir buçuk saat sürer, bu da uzun şehir içi seyahatleri sevmiyorsanız önemli bir avantaj. Fuvva, Kahire'ye yaklaşık 181 kilometre uzaklıkta olup, özel aracınızla veya toplu taşıma otobüslerinden birini kullanarak gidebilirsiniz. Konaklama için ya Fuvva binalarından birinde bir daire seçmelisiniz ya da Kafr eş-Şeyh vilayetinde yakında bulunan bir otelde kalmalısınız. Otellerin çoğunun “Delta” adıyla başladığını göreceksiniz ve fiyatlar gecelik bin 500 ila 3 bin 500 arasında değişmekte (dolar yaklaşık 30 Mısır cüneyhine eşdeğer).



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.