Bahmut düştü ama ‘kıyma makinesi’ durmadı

Şehrin ve altyapısının neredeyse tamamen yok edilmesinin yanı sıra on binlerce kişi de yaşamını yitirdi.

Wagner unsurları, Bahmut’ta Rus bayrağı açtı.
Wagner unsurları, Bahmut’ta Rus bayrağı açtı.
TT

Bahmut düştü ama ‘kıyma makinesi’ durmadı

Wagner unsurları, Bahmut’ta Rus bayrağı açtı.
Wagner unsurları, Bahmut’ta Rus bayrağı açtı.

Hüsam İtani

Yevgeniy Prigojin’in açıkladığı gibi Bahmut şehri Rus Wagner şirketinin eline geçse de veya Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin belirttiği üzere içerisinde halen Ukrayna kuvvetleri varlığını sürdürse de şehirdeki savaş, her iki tarafa da kanlı dersler verdi. Durum çelişkili ve farklı okumalara açık.

Savaşı gerçekçi bağlamına oturtmak lazım. Savaştan önce az bir nüfusu olan şehrin stratejik önemi çok azdı. 2014 yılında Rusça konuşan ayrılıkçılar ile Ukrayna ordusu arasında şiddetli bir savaş alanı olması ve Ukraynalıların burayı geri almayı başarması dışında, bazı raporlarda iddia edildiği üzere burası bir ulaşım düğümü oluşturmuyor. Zorunlu bir koridor oluşturmuyor ve yolları Ukrayna’nın iç kesimlerine ulaşmıyor.

Önemi, hem Rusların hem de Ukraynalıların toprağa bağlılıklarının ve bu topraklardaki kararlılıklarının bir testi olarak sembolizminden kaynaklanıyor. Siyasi pozisyonunun sağlamlığını ve orduyu seferber etme, manevra yapma ve insani kayıplara katlanma becerisini yansıtıyor.

Bahmut, Rus ve yabancı gazetecilerin dediği gibi; bir ‘kıyma makinesi’ ve kemik öğütücü haline geldi. İnsan kayıpları, her iki tarafta da yirmi bin ölüyü aşıyor. Yüzlerce araç, zırhlı araç ve çeşitli silahlara ek olarak, enerji ağlarından yakındaki köprülere kadar şehrin ve altyapısının neredeyse tamamen yok edildiğinden bahsetmeye dahi gerek yok.

Rjev ve Stalin inatçılığı

Bununla birlikte ‘kıyma makinesi’ unvanının kendisi, seksen bir yıl önce meydana gelen ve İkinci Dünya Savaşı (veya Sovyet ülkelerinde kullanılan adıyla Büyük Yurtseverlik Savaşı) bağlamında Sovyet ve Alman orduları arasında bir buçuk yıl süren bir savaşı hatırlatıyor. Bu savaş, aynı zamanda Rjev’in korkunç ve unutulmuş savaşıdır.

Savaş, Aralık 1941’de Sovyet Kızıl Ordusu’nun Alman kuvvetlerini başkent Moskova’dan çıkarmak için başlattığı karşı saldırının başarısından sonra Rjev’de başladı. Almanlar, şehir sınırlarından 25 ila 40 kilometre uzağa ulaştı. Sovyet karşı saldırısının başarısı, lider Josef Stalin’i Nazileri daha fazla işgal altındaki Rus topraklarından kovma umuduyla askeri komutanlarını saldırıyı geliştirmeye zorlama ve belki de onları Sovyetler Birliği’nin sınırlarının ötesine itip savaşı bitirme konusunda cesaretlendirdi.

Rjev’de İkinci Dünya Savaşı’nda ölen Rus askerlerinin anıtı.
Rjev’de İkinci Dünya Savaşı’nda ölen Rus askerlerinin anıtı.

Sovyetlerin üst düzey subayları, kuvvetlerinin gerekli ivmeyi kaybetmesi, ikmal hatlarının uzunluğu ve savaş için gerekli askerlerin bulunmaması nedeniyle Stalin’in önerisine itiraz ettiler. Generaller, Almanların Moskova’nın eteklerinden yaklaşık 250 km çekildikten sonra modern silahlar ve yeni askerlerle donatılmış birkaç tahkimat ve savunma hattı inşa ettiklerini belirttiler. Generaller ayrıca en iyi şeyin beklemek ve kuvvetlerin hazır olmasını sağlayıp daha sonra onları bir kez daha çetin bir savaşa dahil etmek olduğunu dile getirdiler.

Stalin, üst düzey subayların görüşlerine destek vermezken, profesyonel ordunun korkularıyla sonuçlanan bir saldırıda ısrar etti. Sovyet ordusunun farklı saldırıları yüz binlerce kişinin ölmesine neden oldu ve ölen Sovyet askerlerinin sayısının bir milyondan fazla olduğu söyleniyor. Almanlar, Rjev’i Mart 1943’e kadar ellerinde tuttu. Ancak Alman liderliğinin savunma hatlarını yeniden çizmeye karar verdiği stratejik geri çekilme çerçevesinde Almanlar, yüzlerce kilometre güneydeki Stalingrad’daki savunmalarının çökmesinden sonra geri çekildi.

Stalin’in kaybettiği tek cephe hattının, Rjev olduğunu belirtmekte fayda var.

Wagner grubunun lideri Prigojin, Bahmut’ta askerlerle bir araya geldi.
Wagner grubunun lideri Prigojin, Bahmut’ta askerlerle bir araya geldi.

Bahmut savaşını gerekli kılan faktörler

Rjev gibi Bahmut savaşına da sembolik ve kişisel faktörler hakim. Birinci faktör, Rusya’nın uluslararası toplumun büyük bir kısmının tanımayı reddettiği bir referandum sonrasında Moskova’nın ‘ilhakını’ ilan ettiği Donbass bölgesinin ‘kurtuluşunu tamamlama’ konusundaki ısrarı. Onlara göre orası bir Rus toprağı ve Rus Silahlı Kuvvetleri, onu geri almalı. Öte yandan Kiev, Donbass’ın ve Bahmut’un Ukrayna egemenliğinin bir parçası olduğuna inanıyor.

İkinci faktör, Rusya ve Ukrayna taraflarının, uzun ve maliyetli bir savaşta rakibini tüketebileceklerine ve insan gücünü, teçhizat ve cephane stoklarını yok edebileceklerine olan inancı, onları orta vadede siyasi bir çözüm konusundaki konumlarını yumuşatmaya sevk etti.

Rusya’ya göre seçmenlerin değişen ruh halleri ve önceliklerine bağlı olarak dönemsel seçimlere tabi olan Batı, Ukrayna’ya verdiği desteği azaltmak zorunda kalacak ve zaman faktörü, Moskova’nın tarafında olacak. Savaş konusunda ısrar ve bunun Bahmut’ta uzaması, Ukraynalıların geçtiğimiz aylarda Kiev, Harkiv ve Herson yakınlarında şanslı olmuş olsalar bile bir sonuca ulaşamayacaklarını, Batı’ya kanıtlamaktan başka bir şey değil.

Bu bağlamda gaz ve petrol fiyatlarındaki artış, ardından gelen enflasyon ve yaşam maliyetindeki sorunlardan Ukrayna’daki savaşın özellikle Devlet Başkanı Zelenskiy’nin en büyük destekçisi ABD’de olmak üzere iç siyasi tartışmaların arenasına girmesine kadar Batı’nın taşıdığı tüm yükler, boşuna olacak ve yalnızca Avrupalılara ve Amerikalılara kayıplar getirecek.

Diğer yandan Bahmut’un son mahallelerinin de Ruslar tarafından ele geçirildiği doğrulandıktan sonra, Rus kuvvetlerinin iki kolda kasaba çevresinde gerçekleştirdiği bir dizi operasyona dikkat edilmelidir. Oradan gelen haberler, Ruslar için pek iç açıcı değil. Birkaç kaynak, Rusların kuzey ve güney kanatlarına yapılan saldırıların Ukraynalılara şehre tam ölçekli bir saldırı başlatmaları için dayanak noktaları verdiğini belirtiyor.

Bu beklentilere ilişkin tehlikeler, Prigojin’in devam eden polemikleriyle ve Rus askeri liderliğine yönelik ihanet suçlamasıyla artıyor. Prigojin, silahlı kuvvetlerin cephane sağlamayı reddetmesi dolayısıyla Wagner unsurlarını yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını savunuyor. Vagner liderinin histerik tonunu bir kenara bırakırsak, Prigojin’in 25 Mayıs’ta şehirden çekilme tehdidi, Ukrayna ordusunun baskısının yetersiz eğitimli ve silahlı Rus kuvvetlerine odaklanacağı anlamına gelecektir. Bu da savaşta ve katliamda yeni bir sayfa açacaktır.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Majalla’dan çevrildi.



Bangladeş'in eski Başbakanı Halide Ziya 80 yaşında hayatını kaybetti

Bangladeş Eski Başbakanı Halide Ziya (AFP)
Bangladeş Eski Başbakanı Halide Ziya (AFP)
TT

Bangladeş'in eski Başbakanı Halide Ziya 80 yaşında hayatını kaybetti

Bangladeş Eski Başbakanı Halide Ziya (AFP)
Bangladeş Eski Başbakanı Halide Ziya (AFP)

Bangladeş'in eski Başbakanı Halide Ziya'nın, şubat ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerinde ezici bir zafer kazanması beklenirken, 1984'ten beri liderliğini yaptığı Bangladeş Milliyetçi Partisi (BNP) tarafından yapılan açıklamaya göre Ziya bugün 80 yaşında hayatını kaybetti.

Parti açıklamasında, "Bangladeş Milliyetçi Partisi Başkanı, eski Başbakan ve ulusal lider Halide Ziya bugün sabah saat 06:00'da vefat etti" denildi.

Ziya, 1991'de Bangladeş'i yöneten ilk kadın oldu ve üç kez başbakanlık yaptı: 1991-1996 yılları arasında, ardından 1996'da üç ay boyunca ve son olarak 2001-2006 yılları arasında. Partinin geçici genel başkanı olan oğlu Tarık Rahman, 17 yıl İngiltere'de kendi isteğiyle sürgünde kaldıktan sonra 25 Aralık'ta Bangladeş'e döndü ve başbakan adayı olması bekleniyor.

Sağlığı giderek kötüleşmesine rağmen Ziya, Şubat 2026 başlarında yapılması planlanan parlamento seçimlerinde Bangladeş Milliyetçi Partisi'nin kampanyasına liderlik edeceğini ve yeniden parlamentoda bir sandalye için aday olacağını açıkladı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Bangladeş'in bağımsızlık mücadelesi lideri Ziya ur Rahman’ın eşi olan Halide Ziya, ciddi bir şekilde hastaydı ve kasım ayı sonlarında akciğer enfeksiyonu nedeniyle başkent Dakka'daki özel bir hastanenin yoğun bakım ünitesine kaldırılmıştı.

Doktoru aralık ayı başlarında Birleşik Krallık'a nakledilmesi gerektiğini söylemişti. Sağlığı, 2018'de ana rakibi Şeyh Hasina (2009-2024) döneminde yolsuzluk suçlamalarıyla hapse girmesinden bu yana kötüleşti.


Tayvan, toprakları çevresinde Çin’e ait 13 uçak ve 12 gemi tespit etti

Tayvan yakınlarında daha önce yapılan bir eğitim tatbikatı sırasında iki Çin savaş uçağı (Arşiv- AP)
Tayvan yakınlarında daha önce yapılan bir eğitim tatbikatı sırasında iki Çin savaş uçağı (Arşiv- AP)
TT

Tayvan, toprakları çevresinde Çin’e ait 13 uçak ve 12 gemi tespit etti

Tayvan yakınlarında daha önce yapılan bir eğitim tatbikatı sırasında iki Çin savaş uçağı (Arşiv- AP)
Tayvan yakınlarında daha önce yapılan bir eğitim tatbikatı sırasında iki Çin savaş uçağı (Arşiv- AP)

Tayvan Savunma Bakanlığı, dün saat 6 ile bugün arasında Tayvan çevresinde 13 Çin askeri uçağı ve 12 gemi tespit etti.

Tayvan Haber Ajansı'nda bugün yer alan habere göre 12 uçak Tayvan Boğazı'ndaki orta hattı geçerek Tayvan'ın kuzey ve güneybatı hava savunma tanımlama bölgelerine girdi. Buna karşılık Tayvan, Çin'in faaliyetlerini izlemek için uçak ve deniz araçları gönderdi ve kıyı füze sistemlerini konuşlandırdı.

Ay başından bu yana Tayvan, Çin askeri uçaklarını 271 kez, gemilerini 196 kez tespit etti. Eylül 2020'den bu yana Çin, Tayvan çevresinde faaliyet gösteren askeri uçak ve deniz araçlarının sayısını kademeli olarak artırarak, gri bölge taktiklerini giderek daha fazla uygulamaya koydu.

Şarku’l Avsat’ın Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nden aktardığına göre gri bölge taktikleri, "Bir devletin güvenlik hedeflerinin, doğrudan ve kitlesel güç kullanımına başvurulmadan karşılanmasını sağlamak için statik caydırıcılığın ötesine geçen bir çaba veya bir dizi çaba" olarak tanımlanmaktadır.


Japonya'daki bıçaklı ve spreyli saldırıda 14 kişi yaralandı

Japon polisi (Arşiv- Reuters)
Japon polisi (Arşiv- Reuters)
TT

Japonya'daki bıçaklı ve spreyli saldırıda 14 kişi yaralandı

Japon polisi (Arşiv- Reuters)
Japon polisi (Arşiv- Reuters)

Bir ambulans yetkilisi bugün, Japonya'nın merkezindeki bir fabrikada bıçak ve bilinmeyen bir sıvının kullanıldığı saldırıda 14 kişinin yaralandığını söyledi.

AFP'ye konuşan Şizuoka Eyaleti, Mishima Şehri Sivil Savunma Dairesi Başkanı Tomoharu Sugiyama, "14 kişinin acil servise kaldırıldığını" belirtti.

Japon polisi (Arşiv- EPA)Japon polisi (Arşiv- EPA)

Yetkili, saat 16:30 civarında (07:30 GMT) yakındaki kauçuk fabrikasından bir telefon aldığını ve "beş veya altı kişinin" bıçaklandığını ve "sprey sıvı" kullanıldığını söylediklerini bildirdi. Japon medyası, bir kişinin cinayete teşebbüs şüphesiyle gözaltına alındığını bildirdi. Yaralanmaların boyutu henüz bilinmiyor, NHK ise tüm kurbanların bilincinin yerinde olduğunu bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Tomoharu Sugiyama, 14 yaralıdan en az altısının hastaneye kaldırıldığını ve olay yerine 11'i ambulans olmak üzere 17 kurtarma aracının sevk edildiğini belirtti.

Şirketin internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saldırı, kamyon ve otobüs lastiği üretimi konusunda uzmanlaşmış Yokohama Rubber şirketine ait Mishima şehrindeki bir fabrikada gerçekleşti.

Japonya'da şiddet içeren suçlar nadirdir; dünyanın en sıkı silah yasalarından bazılarına sahip olması sayesinde cinayet oranı düşüktür. Bununla birlikte, bıçaklı saldırılar ve hatta silahlı saldırılar zaman zaman meydana gelmektedir; bunlara 2022'de eski Başbakan Shinzo Abe'ye yönelik suikast girişimi de dahildir.