Bunların en sonuncusu, Ramallah’taki Ein Samia kasabasının sakinleri oldu.
Başbakan Muhammed Iştiyye dün yaptığı açıklamada, İsrail’in Ramallah’ın doğusundaki Ein Samia sakinlerini yerinden etmesini ‘ırkçı bir politika ve etnik temizlik’ olarak nitelendirdi.
Iştiyye, “Bu mesele, İsrail işgal makamlarının, köy arazileri üzerine kurulan yerleşim birimlerini genişletmek için burayı ele geçirmeyi amaçladığı sistematik bir yerleşim genişletme politikası kapsamındadır” dedi.
Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye Balata Mülteci Kampı’nda ölenler için başsağlığı diledi (Wafa)
Şarku’l Avsat’ın DPA’dan aktardığı habere göre Iştiyye, Filistin sakinlerinin topraklarına ve mülklerine dönme hakkına dikkat çekerek, Batı Şeria’nın doğu yamaçlarındaki yaklaşık 250 topluluğu etkileyen yerinden etme planlarının durdurulması çağrısında bulundu.
İsrail merkezli insan hakları kuruluşu B’Tselem, iki gün önce Filistinli Ein Samia topluluğu sakinlerinin, İsrail’in kendilerine yönelik saldırılarının artması nedeniyle kasabalarını terk etmek zorunda kaldıklarını ortaya çıkardı.
B’Tselem, bölgede kalan 200 Filistinlinin, İsrailli yerleşimcilerin yıllarca süren tacizi ve İsrail makamlarının acımasız politikaları nedeniyle 1980’lerden beri yaşadıkları topraklar ve evlerini terk etmekten başka çarelerinin kalmadığını bildirdi.
İnsan hakları kuruluşuna göre, topluluk sakinleri yıllardır İsrail güçlerinin şiddetinin yanı sıra konut ve altyapı inşaatı üzerindeki ciddi kısıtlamalardan muzdarip.
Filistinli kaynaklara göre, İsrail makamları, ruhsatları olmadığı bahanesiyle, Nablus’un güneyindeki Akraba kasabasındaki tarım odaları, koyun ağılları ve prefabrik evler de dahil olmak üzere 17 tesise inşaatı durdurmalarını bildirdi.
Bir Avrupa diplomatik heyeti Sebastia’yı ziyaret ederek, İsrail’in ihlalleri hakkında bilgi alıyor (Wafa)
Öte yandan, Filistin Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Uluslararası toplumun, işgalciler ve yerleşimcilerin suçlarına sessiz kalması, uluslararası çifte standartların doğrudan bir sonucudur” denildi.
Bakanlık, işgal güçleri, milisler ve silahlı ve organize yerleşimci çetelerin Filistin vatandaşlarına, onların topraklarına, mülklerine, evlerine, tesislerine ve kutsal alanlarına yönelik ihlallerini ve suçlarını kınadı.
Bakanlık ayrıca, İsrail ordusunu Filistin halkına yönelik saldırılarını artırmak için yerleşimcilere tam koruma sağlamakla suçladı.
En son saldırılar ve mülklerin yakılması, Nablus’un kuzeybatısındaki Burka köyünde gerçekleşti.
Aynı bağlamda Hamas, yerleşimcilerin Burka köyüne tekrar tekrar saldırarak, camları kırdığını ve bazı mülklerini yaktığını vurgulayarak, ‘bu acımasız davranışların tüm yasa ve geleneklerin alenen ihlali’ olduğunu belirtti.
Bir Avrupa diplomatik heyeti Sebastia’yı ziyaret ederek, İsrail’in ihlalleri hakkında bilgi alıyor (Wafa)
Hamas tarafından yapılan açıklamada, “Yerleşimcilerin işgal güçlerinin koruması altındaki bu vahşi davranışı, bu cani aşırılık yanlısı hükümetin faşizmini ve Filistin halkımıza karşı sürekli saldırgan davranışını doğrulamaktadır” denildi.
Yerel kaynaklara göre, Çarşamba günü Burka köyü yerleşimcilerin saldırılarına maruz kaldı. Köyde 4 Filistinli vuruldu ve köyün girişindeki koyun ahırları yakıldı.
Microsoft'un İsrail ordusuyla iş birliği yapmasını protesto etmek amacıyla şirket başkanının ofisine baskın düzenleyen 7 kişi gözaltına alındıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5179921-microsoftun-i%CC%87srail-ordusuyla-i%C5%9F-birli%C4%9Fi-yapmas%C4%B1n%C4%B1-protesto-etmek-amac%C4%B1yla-%C5%9Firket
Microsoft'un İsrail ordusuyla iş birliği yapmasını protesto etmek amacıyla şirket başkanının ofisine baskın düzenleyen 7 kişi gözaltına alındı
Eylem organizatörlerine göre polis, Gazze Şeridi'nde devam eden savaş sırasında şirketin İsrail ordusu ile olan ilişkisine yönelik protestoların bir parçası olarak Microsoft Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Şirket Başkanı Brad Smith'in ofisini basan 7 kişiyi gözaltına aldı.
Eylemi organize eden ‘No Azure for Apartheid’ adlı grup, gözaltına alınanlar arasında Microsoft'un mevcut ve eski çalışanlarının da bulunduğunu belirtti.
ABD'nin Seattle kentinde düzenlenen Build 2025 etkinliğinde Microsoft CEO'su Satya Nadella'nın sunumunu kesintiye uğrattığı için bir kadın izleyici salondan çıkarıldı. (Arşiv – AFP)
Azure, şirketin ana bulut bilişim platformudur. Microsoft, İsrail'in Filistin hedeflerine saldırılar düzenlemek için bu platformu kullandığını belirten İngiliz gazetesi The Guardian'ın bu ay yayınladığı bir raporu incelediğini duyurdu.
Microsoft'un Azure yapay zekâ hizmetleri ekibinde görev yapan Joe Lopez, ABD'nin Seattle kentinde düzenlenen Build 2025 etkinliğinde Microsoft CEO'su Satya Nadella'nın sunumunu kesintiye uğrattığı için salondan dışarı çıkarıldı. (Arşiv – AFP)
Twitch'te canlı yayınlanan görüntülerde, polis ofise baskın düzenleyip protestocuları gözaltına alırken, başka bir grubun da binanın dışında toplandığı görüldü.
Öğleden sonra düzenlenen basın toplantısında Brad Smith, gözaltına alınanlardan ikisinin Microsoft'ta çalıştığını doğruladı. Geçen hafta polis, şirketin genel merkezinde benzer bir protesto sırasında 18 kişiyi gözaltına almıştı.
Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonlar sırasında İsrail askerleri (İsrail ordusu)
No Azure for Apartheid adlı grup, birkaç aydır protestolar düzenliyor. Mayıs ayında şirket, CEO Satya Nadella'nın konuşmasını kesen bir çalışanı ve nisan ayında da 50. yıl kutlamalarını kesen iki çalışanı işten çıkardı.
Protestocular, şirketin İsrail ile ilişkilerini kesmesini ve Filistinlilere tazminat ödemesini talep ediyor.
Gazze: İsrail, çoğu yardım bekleyen 80 kişiyi öldürdühttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5154585-gazze-i%CC%87srail-%C3%A7o%C4%9Fu-yard%C4%B1m-bekleyen-80-ki%C5%9Fiyi-%C3%B6ld%C3%BCrd%C3%BC
Gazze: İsrail, çoğu yardım bekleyen 80 kişiyi öldürdü
Refah'ta insani yardım malzemesi dolu çuvalları taşıyan Filistinliler (AP)
Filistin televizyonu, İsrail'in dün Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 80 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Televizyon, yaşamını yitirenlerin çoğunun insani yardım almak için beklediğini söyledi.
Filistin resmi haber ajansı WAFA bugün erken saatlerde, Gazze Şeridi'nin orta ve güney kesimlerinde gıda yardımı almak için bekleyen üç Filistinlinin İsrail güçleri tarafından öldürüldüğünü ve çok sayıda kişinin de yaralandığını bildirdi.
Vatandaşlar, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında yardım bekliyordu. Şarku’l Avsat’ın WAFA’dan aktardığına göre, güneydeki Han Yunus'ta yardım almak için beklerken İsrail güçlerinin ateş açması sonucu çok sayıda vatandaş yaralandı. Bir diğer saldırı da Han Yunus'un kuzeyindeki Hamad yerleşim bölgesini hedef aldı.
WAFA’nın bildirdiğine göre, ‘İşgal güçleri haftalardır gerek Refah'ta gerekse Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yardım dağıtım noktalarını hedef alarak onlarca kişinin hayatını kaybetmesine ve yaralanmasına yol açtı. Birleşmiş Milletler'in (BM) teyitlerine göre İsrail, etnik temizlik stratejisi olarak görünen bir adımla halkı zorla yerinden etmeye çalıştı. Yardım dağıtım noktaları mekanizmasının başladığı 27 Mayıs 2025 tarihinden bu yana şehit sayısı 100'ü aştı, onlarca kişi de yaralandı.’
Silahlı çeteler: Netanyahu'nun savaş sonrası Gazze vizyonuhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5152733-silahl%C4%B1-%C3%A7eteler-netanyahunun-sava%C5%9F-sonras%C4%B1-gazze-vizyonu
Silahlı çeteler: Netanyahu'nun savaş sonrası Gazze vizyonu
Hamas Gazze'de güvenlik kontrolünü kaybetti ve kaos tüm Gazze’ye yayıldı (AFP)
İzzeddin Ebu Ayşe
Hamas ve hükümetinin Gazze üzerindeki güvenlik kontrolünü kaybetmeye başladığı bir zamanda, Gazze Şeridi’nin içinde çetelerin ve milislerin ortaya çıkması, Hamas’ta savaştan sonra harap olmuş şehrin yönetimini devralacak alternatif bir yapının oluşturulduğu korkusunu uyandırdı. İsrail, savaşın ertesi günü için alternatif bir yapı bulmaya veya oluşturmaya çalışıyor.
Ebu Şebab, Gazze'de varlık göstermeye çalışan ve kendilerini Hamas'a muhalif olarak tanıtan bir dizi silahlı çeteden sadece biri (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
Gazze içinde son olarak milisler ve çeteler aktif hale geldi, bunlar silah taşıyor, gün ortasında sokaklara iniyor ve havaya ateş ediyorlar. Hamas tarafından yönetilen hükümetin otoritesi dışında faaliyet gösteren silahlı çeteler ilk kez böyle açıkça kendilerini gösteriyorlar.
Yağma
Silahlı çeteler Gazze'de görüldükleri andan itibaren yağma, soygun ve hırsızlık eylemleri gerçekleştirdiler. Gazellilere onlar için bir sığınak veya onları korumak, güvenlik ve istikrar sağlamak amacıyla var olduklarını göstermediler. Bu durum sivilleri çok korkuttu ve bu oluşumlara olan güvenlerini kaybetmelerine neden oldu.
Geçtiğimiz mayıs ayında çeteler şimdiye kadarki en büyük eylemlerini gerçekleştirerek yardım depolarını ve dükkanları soydular, içerideki malları yağmaladılar. Hamas’ın güvenlik personellerinden bazıları onları durdurmaya çalıştığında ise doğrudan ateş açtılar ve aralarında şiddetli çatışmalar yaşandı.
İsrail, Gazze'de görevleri Hamas'ı ortadan kaldırmak olan çeteleri donatıyor ve silahlandırıyor (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
Gazze'deki çetelerin ve milislerin faaliyetleri önemli ölçüde gelişti. Öyle ki, İsrail’in kontrolündeki Netzarim askeri kontrol noktasının yakınlarında bir silahlı çete yaygın şekilde faaliyet göstermeye başladı. Üyeleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyine ulaşmaya çalışan yardım tırlarını soyar ve yağmalar oldu.
Organize eylemler
Ancak, kendisine el-Yasir” adını veren ve misyonu sivilleri Hamas üyelerinden korumak ve onlara yardım etmek olan bir örgütün ortaya çıkmasıyla durum önemli ölçüde değişti. Birçok kişi için bu oluşumların İsrail himayesinde faaliyet gösterdiği ve misyonlarının Hamas'ı ortadan kaldırmak olduğu açık hale geldi.
Yasir veya kendisine verdiği adla “Halk Güçleri” örgütü, Gazze Şeridi'nin en güneyinde, Refah'ın doğusunda faaliyet gösteriyor. 2024'ün sonlarında ismi ve silahlı grubunun faaliyetleri öne çıkıp duyulur hale gelen Yasir Ebu Şebab adlı kişi tarafından yönetiliyor.
Bölge temizliği
Yasir’in çetesi, insani yardım tırlarını soyuyor ve Gazze Şeridi'ndeki herhangi bir alana girmelerini engelliyordu. Ancak, bu silahlı grup faaliyetlerini geliştirdi ve dönüştürdü. Şimdi iddia ettiğine göre, bölgeleri Hamas üyelerinden temizliyor ve sivilleri korunmaları için temizlediği alanlara yönelmeye çağırıyor.
Şarku'l Avsat'ın Indepenedent Arabia'dan aktardığı analize göre, Ebu Şebab'ın faaliyetleri genişledi ve örgütüne yaklaşık 300 üye katarak onları Kalaşnikof tipi silahlarla donattı. Onları eğitti, silah kullanma becerilerini geliştirdi ve ardından onları sahada konuşlandırdı.
Halk Güçleri’nin attığı ilk adım, Refah'ın doğusundaki bölgeyi sakinlerinin geri dönüşü için hazırlamak oldu. Yasir Ebu Şebab, bölgeyi Hamas’tan temizledikten sonra o bölgenin sakinlerini evlerine dönmeye çağırdı. Hâlâ tamamen İsrail ordusu tarafından kontrol edilen, askerlerin ve tankların konuşlandırıldığı bölgesine gelecek herkese barınak, yiyecek ve güvenlik sağlama sözü verdi.
Sivilleri Hamas'tan korumak
Ebu Şebab, İsrail askeri kontrolü altındaki Kerem Şalom (Kerem Ebu Salim) sınır kapısına yakın bir bölgede faaliyet gösteren silahlı grubuna ait bir video yayınladı. Bu videoda üyeleri, üzerinde Filistin bayrağı ve Terörle Mücadele Mekanizması ifadesi bulunan askeri üniformalar giyiyordu.
Ebu Şebab, “Filistinlileri statükocu Hamas hükümetinin teröründen ve yardım hırsızlarından korumak için bir güç kurdum. Refah'ın doğusundaki bölgelerde yüzlerce aileyi korumak ve onlara yardım dağıtmak için çalışıyorum. İsrail askeri kontrolü altındaki bölgelerdeyiz ve bu bir tercih değil, zorunluluk. Ayrıca zorla göç ettirme planını engellemeye de çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.
İsrail destekli silahlı gruplar
Aslında, Ebu Şebab örgütünün oluşumu Gazze Şeridi'nde daha önce benzeri görülmemiş bir durum sayılıyor. İlk kez bir grup Filistinli diğer sakinlerden ayrılıp, kendilerini Hamas'a muhalif ve yardımları koruyan özel bir güç olarak tanıtıyor. Ancak Gazze sakinleri bunun tam aksini düşünüyor ve onları gıda yardımlarını yağmalayan bir çete olarak görüyor.
Ebu Şebab, Gazze'de ortaya çıkıp kendilerini Hamas'a muhalif olarak tanıtmaya çalışan silahlı çeteler arasında sadece bir örnek. Nitekim Gazze Şeridi'nin orta bölgesinde ikinci, batıda üçüncü ve doğuda dördüncü bir çete ortaya çıktı. Bu çetelerin tüm üyeleri Gazze Şeridi’ni işgal eden İsrail güçlerinin kontrolü altındaki bölgelerde bulunuyorlar.
Aslında, daha sonra İsrail'in Gazze'deki çetelerin ve milislerin silahlandırılmasının ve kuruluşunun arkasında olduğu ortaya çıktı. İsrail’in resmi yayın kuruluşu Kan, Tel Aviv'in Başbakan Binyamin Netanyahu'nun onayıyla Hamas'a karşı olan silahlı milis grupları ve çeteleri silahlandırdığını açıkladı.
Kan, İsrail'in bu grup ve çetelere kaos yaratma, Hamas ile mücadele ve askerlerin hayatlarını koruma amacıyla büyük miktarda silah aktardığını bildirdi. Netanyahu da bunu açıkça kabul ederek, “Hamas'ı çeşitli yollarla yenmek için çalışıyoruz. Gazze'deki milis grupları silahlandırmamız, tüm güvenlik servisleri başkanlarının önerilerine dayanıyordu” dedi. Ne var ki bu adım İsrail'de önemli bir muhalefetle karşılaştı.
Ertesi güne hazırlık
Siyasi araştırmacılar, İsrail'in milis grupları donatma, hazırlama ve silahlandırma motivasyonunun, savaşın ertesi günü sorununu çözmeyi amaçladığını iddia ediyor. Netanyahu, Gazze Şeridi'nde Hamas, Fetih veya Arap güçlerinin kontrolü ele geçirmesini reddediyor. Bu ikilemi aşmak ve sonunda onları Hamas hükümetine alternatif bir organa dönüştürmek için de milisleri destekliyor ve Gazze üzerindeki kontrollerini genişletmelerini sağlıyor.
Siyasi araştırmacı Ekrem el-Ali, “Bu adım sadece bir başlangıç. İsrail ordusu, Yasir Ebu Şebab grubunun misyonlarını gerçekleştirme başarısının ardından, milis gruplar deneyiminin kapsamını ilave alanları da kapsayacak şekilde genişletmeye çalışıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Ali şöyle devam ediyor, “İsrail’in bu pilot planı, Hamas'ı devirmenin alternatif bir hükümet kurulmasını gerektirdiğinin fark edilmesiyle hazırlandı. Sahada dayattığı çözüm, bu milislerin savaştan sonra ve Hamas zayıflatıldıktan sonra Gazze'yi yönetmesinin önünü açabilir.”
Ali, İsrail ordusunun bu milislerin, kendi kuvvetlerinin bölgeleri işgal etmesi, temizlemesi ve ardından silahlı milislere teslim etmesi planına dayanarak, Hamas'ın çöküşünü önemli ölçüde hızlandırdığına inandığını belirtiyor. Bu çözümün kaos, şiddet ve toplumsal yıkım yaratabileceğini ifade edyor.
Hamas onları hedef alıyor
Sahada, Hamas’ın geride kalan az sayıdaki unsurları da boş durmuyor. Ebu Şebab’ı hedef alan operasyonlar düzenlediler, birçoğunu öldürdüler ve bu çetelere karşı güvenlik operasyonları düzenlemeye devam ettiler.
Hükümetin Medya Ofisi Direktörü İsmail Sevabite, “İsrail Gazze'de bir güvenlik ve toplumsal kaos yaratmaya çalışıyor, ancak kaosun yayılmasına izin vermeyeceğiz ve bedeli ne olursa olsun bununla mücadele edeceğiz” dedi.
Bu çete ve milis gruplar ayrıca Fetih hareketinin eleştirileriyle de karşı karşıya kaldı. Fetih Sözcüsü Münzir el-Hayek, “Bu çeteler İsrail örtüsü altında faaliyet gösteriyor ve Filistin halkının geleneklerinin dışında eylemler gerçekleştiriyorlar. Tel Aviv'in bu çetelere desteği, kaos ve güvensizliği yaymayı ve Filistin Otoritesi’nin Gazze Şeridi'ne geri dönmesini engellemeyi amaçlayan savaşın ertesi günü ile ilgili planının bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.
*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çebrilmiştir.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة