İsrail: Filistinli çocuğu öldüren asker arabada silahlı kişiler olduğunu düşündühttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/4383911-i%CC%87srail-filistinli-%C3%A7ocu%C4%9Fu-%C3%B6ld%C3%BCren-asker-arabada-silahl%C4%B1-ki%C5%9Filer-oldu%C4%9Funu
İsrail: Filistinli çocuğu öldüren asker arabada silahlı kişiler olduğunu düşündü
Filistinli Hüseyin Tamimi, yeğeni Muhammed Tamimi’nin cenazesini taşıyor (AP)
İsrail, Filistinli iki buçuk yaşındaki Muhammet Tamimi’nin iki hafta önce Batı Şeria’da İsrail askerleri tarafından vurulması sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili soruşturmanın bulgularını bugün açıkladı.
Açıklamada, çocuğu öldüren askerin, başka bir askerin kurallara aykırı bir şekilde havaya ateş etmesi üzerine kafasının karıştığı ve Tamimi’nin bulunduğu arabanın içinde silahlı kişiler olduğunu düşündüğü ifade edildi.
Tamimi adlı çocuk, işgal altındaki Batı Şeria’daki Ramallah yakınlarında, 1 Haziran’da başından vurularak öldürüldü. Babası ise omzundan yaralandı.
Filistin Dışişleri Bakanlığı, suç olarak nitelendirdiği olayın faillerinden hesap sorulmasını talep etti.
İsrail ordusu soruşturma bulgularını içeren açıklamada, Filistinli silahlı kişilerin o gece bir Yahudi yerleşimini koruyan askerlere ateş açtığını bir kez daha vurguladı.
Batı Şeria’nın Ramallah kentindeki Filistin Tıp Kompleksi’nde Tamimi’nin cenazesi (AP)
Açıklamada, bir askerin bölgeyi tararken şüpheli bir araç gördüğü ve havaya birkaç el ateş ettiği, bunun da başka bir askerin, bu silah seslerini duyduktan sonra Muhammed’in bulunduğu araca ‘silahlı kişiler olduğu düşüncesiyle’ ateş etmesine neden olduğu ifade edildi.
Açıklamada ayrıca, soruşturmada bazı liderlerin iletişimsizlik ve yanlış karar almakla suçlandığı, havaya ateş eden askerin de kuralları çiğnediği için cezalandırılacağı belirtildi.
Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller, ABD vatandaşı olan 78 yaşındaki Filistinli Ömer Esad’ın işgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentinde Ocak ayında ölümüyle ilgili yeni bir açıklama yaptı.
Miller, Esad’ın ölümüyle bağlantılı askerlere karşı herhangi bir disiplin cezası uygulamama kararıyla ilgili olarak İsrail hükümetinden daha fazla bilgi talep edileceğini söyledi.
İsrail askeri savcısı tarafından dün yapılan açıklamada, gözaltında ölü bulunan Esad’ın bir geceyi açıkta geçirmesine izin veren askerler hakkında suç duyurusunda bulunmayacakları ancak disiplin cezası alacakları ifade edildi.
İsrail merkezli insan hakları örgütü Yesh Din tarafından yayınlanan rapora göre, 2017’den 2021’e kadar olan askeri veriler, İsrail askerlerinin, Filistinlilere karşı işlenen suçlar nedeniyle haklarında yapılan yüzlerce şikayetin yüzde 1’nden daha azı nedeniyle yargılandığını gösterdi.
Filistinli sağlık görevlisi, 15 meslektaşının öldürülmesiyle yaşadığı travmayı anlattıhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5131087-filistinli-sa%C4%9Fl%C4%B1k-g%C3%B6revlisi-15-meslekta%C5%9F%C4%B1n%C4%B1n-%C3%B6ld%C3%BCr%C3%BClmesiyle-ya%C5%9Fad%C4%B1%C4%9F%C4%B1-travmay%C4%B1
Filistinli sağlık görevlisi, 15 meslektaşının öldürülmesiyle yaşadığı travmayı anlattı
Filistinli sağlık görevlilerinin cenazeleri Han Yunus'a ulaşırken bir sağlık görevlisi genç bir adama sarılıyor. (AFP)
Filistinli sağlık görevlisi Münzir Abid, geçtiğimiz mart ayında Gazze Şeridi'nin güneyinde İsrail askerlerinin bir ambulans konvoyuna ateş açarak 15 meslektaşını öldürdüğünü gördüğünde yaşadığı ‘korkunç’ saatleri anlattı.
45 yaşındaki Abid, Filistin Kızılayı, Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü ve Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarının öldürüldüğü 23 Mart saldırısından sağ kurtulan tek kişi. Filistin Kızılayı'na göre, Refah bölgesindeki bir İsrail saldırısının ardından gelen çağrıya cevap vermek için seyahat ediyorlardı.
Abid, “Bu, gördüğüm ve yaşadığım eziyet nedeniyle hayatım boyunca unutamayacağım bir gün… Beni öldüreceklerinden çok korkuyordum” dedi.
Abid, Refah'ın batısında bulunan Tel es-Sultan bölgesindeki el-Haşaşin mahallesinde yaralanmalarla ilgili bir çağrı aldıktan sonra şoför Mustafa el-Havace ve sağlık görevlisi İzzeddin Şaat ile birlikte bir ilk yardım aracında seyahat ettiğini anlattı.
Hâlâ şokta olan adam, arabanın ışıklarını yaktığını ve korna çaldığını söyledi. Abid, “Birdenbire aracın üzerine yoğun ve doğrudan ateş açıldı. Kendimi korumak için yüzüstü yattım. Meslektaşımın sesini duymadım, ölümün sesini duydum. Korkunçtu” ifadelerini kullandı.
İsrail saldırısından bir hafta sonra Refah'ta 8 sağlık görevlisi için cenaze namazı kılındı. (DPA)
O anda telefonunu kullanmaya cesaret edememiş. Sonrasında insanların İbranice konuştuğunu duyduğunu ifade eden Abid, “Aracın kapısı açıldı ve işgal özel kuvvetlerinin silahlı ve üniformalı üyeleri beni araçtan çıkardı. Başımı yere koydular ve sonra tüm kıyafetlerimi çıkardılar. Beni sorguladılar ve silahlarla sırtıma, göğsüme ve ayaklarıma vurdular” şeklinde konuştu.
Bu sırada olay yerine gelen bir sivil savunma aracı gördüğünü ve askerlerin ona da ateş ettiğini söyledi.
Ölü ya da diri
Abid sözlerini şöyle sürdürdü: “O sırada meslektaşlarımın akıbetini bilmiyordum. Hayatta olup olmadıklarını bilmiyordum. Bizimle birlikte olan bir meslektaşımın telefonunun çaldığını duyunca biraz rahatladım... İçlerinden birinin halen hayatta olduğunu düşündüm.”
Abid, askerlerle birlikte olduğu süre boyunca, akıbeti bilinmeyen sağlık görevlisi Esad el-Menasıra'yı gördüğünü söyledi. O da askerler tarafından gözaltına alınmış, çırılçıplak soyulmuş, dizlerinin üzerine çöktürülmüş ve gözleri bağlanmıştı.
Söz konusu operasyon, başta insani yardım kuruluşları ve uluslararası örgütler olmak üzere uluslararası alanda kınandı.
Cenazeler günler sonra cesetleri toprağa gömülü halde bulundu.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından yapılan açıklamada, “İlk sağlık ekibi 23 Mart'ta İsrail ateşiyle öldürüldü. Diğer acil yardım ve ambulans ekipleri kayıp meslektaşlarını ararken saatlerce birbiri ardına saldırıya uğradı” denildi.
İsrail ordusu ateş açıldığını kabul etti, ancak bunun ‘teröristlere’ ve İsrailli yetkililere önceden bildirimde bulunmadan seyahat eden ve ışıklarını kapatan ‘şüpheli araçlara’ yönelik olduğunu iddia etti.
Ancak Filistin Kızılayı cumartesi günü, sağlık görevlilerinden birinin cep telefonunda bulunan bir video yayınladı. Videoda, amblemi açık, ışıkları yanan ambulansların yolda ilerlerken durdukları ve ağır silah seslerinin duyulduğu görülüyor.
Filistin Kızılayı, İsrail güçlerini sağlık görevlilerinin bedenlerine ‘öldürme kastıyla’ ateş açmakla suçladı.
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir pazartesi günü, operasyonla ilgili soruşturmanın ‘derinleştirilmesi’ talimatını verdi.
‘Dehşet verici bombardıman’
Münzir Abid, Tel es-Sultan'da tanık olduklarını şöyle anlattı: “İsrail tankları bölgeyi kuşattı, havada insansız hava araçları (İHA) vardı ve çok korkunç bir bombardıman sesi duydum. Yakınlarda korku içinde çığlık atan insanların sesleri de duyuluyordu. Ondan sonra bir subay geldi. Ellerimi çözdü, üzerime bir ceket ve pantolon giydirdi ve bana ‘Bize yardım etmek zorundasın’ dedi.”
Filistin Kızılayı, İsrail ordusunun ambulanslara açtığı ateş sonucu ölen 15 sağlık görevlisinin cesedini çıkardı. (AFP)
İsrail subayının isteğiyle yerinden edilmiş bir grup insana doğru yürüyen Abid ‘korkmasınlar diye’ kendini tanıtmış. “Çocuklar çığlık atıyordu ve ben onları sakinleştirmeye çalıştım” diyen Abid, İsrailli subayın isteği üzerine yerinden edilmiş kişilere iki kategoriye ayrılmalarını söylemiş: erkekler ve yaşlılar ile kadınlar ve çocuklar.
Abid daha sonra subaya kendisini serbest bırakıp bırakmayacaklarını sorduğunda şu cevabı almış: “Seni soruşturacağız ve dosyana bakacağız.”
Filistinli sağlık görevlisi Münzir Abid daha sonra serbest bırakıldı ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a geri döndü.