Ukrayna savaşı rekabeti kızıştırdı: Wagner'e rakip paralı asker şirketleri çoğalıyor

Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna'ya ait silah ve ekipmanları yok eden 10 bin askere para ödülü verildiğini duyurdu

Ukrayna'nın karşı saldırısıyla savaştaki çatışmalar yeniden yoğunlaştı (AFP)
Ukrayna'nın karşı saldırısıyla savaştaki çatışmalar yeniden yoğunlaştı (AFP)
TT

Ukrayna savaşı rekabeti kızıştırdı: Wagner'e rakip paralı asker şirketleri çoğalıyor

Ukrayna'nın karşı saldırısıyla savaştaki çatışmalar yeniden yoğunlaştı (AFP)
Ukrayna'nın karşı saldırısıyla savaştaki çatışmalar yeniden yoğunlaştı (AFP)

Ukrayna savaşıyla birlikte Rusya'da Wagner Grubu'na rakip paralı asker şirketleri yükselişe geçti.

Geçen yıl başlayan savaşın ardından merkezi Rusya'dan Hollanda'ya taşınan Moscow Times haber sitesi, Kremlin'in cephedeki ek savaşçı ihtiyacının, ülkede paralı asker şirketlerinin gelişmesine zemin sağladığını yazdı. 

"Putin'in şefi" lakaplı Yevgeni Prigojin'in liderliğindeki Wagner, Rusya'nın en büyük paralı asker firması konumunda. Fakat Ukrayna savaşıyla birlikte Wagner'den esinlenen şirketler de ortaya çıktı.

Bunlar arasında, Kremlin'in 2014'te ilhak ettiği Kırım'a atadığı lider Sergey Aksyonov'un martta kurduğu paralı asker şirketi Konvoy da yer alıyor. 

Şirketin başında, Prigojin'in sağ kolu olan, Madagaskar ve Orta Afrika Cumhuriyeti'nde Wagner'in komutanlığını yapmış Konstantin Pikalov bulunuyor. 

Rus işgali altındaki Ukrayna topraklarında yer alan hapishanelerin yöneticisi olarak atanan Ermeni iş insanı Armen Sarkisyan'ın da paralı asker şirketi kurmayı planladığı düşünülüyor. 

Ukrayna İstihbarat Servisi, kasımda yaptığı açıklamada, Sarkisyan'ın bu hapishanelerdeki mahkumları şirketine savaşçı olarak alacağını öne sürmüştü.

Rusya'nın petrol ve doğalgaz devi Gazprom da paralı asker şirketi yarışına katıldı. 

Birleşik Krallık'ın kamu yayımcısı BBC'nin Rusya bürosu, mayıstaki araştırmasında, Gazprom'la bağlantılı Fakel, Potok ve Redut adlı paralı asker şirketlerinin de Ukrayna cephesinde savaştığını iddia etmişti.

"Parası olan kuruyor"

Prigojin de paralı askerlerin Bahmut'ta Wagner'le birlikte savaştığını doğrulayarak, "Artık parası olan paralı asker şirketi kurmanın harika bir fikir olduğunu düşünüyor, bu yüzden sayıları artmaya başladı" demişti. 

Çeçen lider Ramazan Kadirov da ülkesindeki askeri birlikleri kendi paramiliter savaşçıları olarak kullanıyor. Kadirov'un birlikleri resmi olarak Rusya Ulusal Muhafızları'na bağlı. Silahlı kuvvetlerden ayrı çalışan bu iç güvenlikten sorumlu askeri teşkilat doğrudan Putin'in emrinde.

Son dönemde Prigojin'le atışmalarıyla da gündeme gelen Kadirov, şubatta ve mayısta yaptığı açıklamalarda kendi paralı asker şirketini kurmayı planladığını da söyledi.

"Tehlikeli rekabet"

Moscow Times'ın analizinde, "Paralı asker şirketlerinin yaygınlaşması, bu grupların Moskova'dan siyasi ve maddi destek almak için tehlikeli bir rekabete girmesine yol açabilir" dendi. 

Ayrıca bu grupların ordunun emir komuta zinciri dışında faaliyet gösterdiğine dikkat çekilerek, uzun vadede Rusya'nın ulusal güvenliğine tehdit oluşturabileceği değerlendirmesi de yapıldı. 

Savunma Bakanı Sergey Şoygu, geçen hafta yaptığı açıklamada tüm paralı asker şirketlerinin 1 Temmuz'a kadar sözleşme imzalaması gerektiğini söylemişti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de karara destek vererek, sürecin en hızlı şekilde tamamlanmasını istediğini belirtmişti. 

Ancak son dönemde Savunma Bakanlığı'yla girdiği tartışmalarla gündemden düşmeyen Prigojin, emre uymayacaklarını duyurmuştu. Kadirov'un birlikleriyse sözleşmeyi imzalamıştı. 

"10 bin Rus askere para ödülü"

Öte yandan Savunma Bakanlığı'nın Telegram hesabından cuma günü yapılan açıklamada, geçen yıl 24 Şubat'ta başlayan savaştan bu yana, Ukrayna'ya ait askeri ekipmanları imha eden ya da ele geçiren en az 10 bin askere para ödülü verildiği belirtildi.

50 bin Rus Rublesi ile 300 bin Rus Rublesi (yaklaşık 14 bin TL ila 85 bin TL) arasında değişen ek ödemelerin, askerlerin şahsi banka hesaplarına yatırıldığı ifade edildi. Toplamda verilen ödül miktarı paylaşılmadı. 

Açıklamada, savaşın başından bu yana Ukrayna ordusuna ait 16 bin silah ve askeri ekipmanın ele geçirildiği ya da yok edildiği öne sürüldü. Bunlar arasında ABD'nin tedarik ettiği Yüksek Hareket Yetenekli Topçu Roket Sistemi'nin (HIMARS) de yer aldığı savunuldu.  

Moscow Times, iddiaların bağımsız olarak doğrulanamadığını aktardı.

Independent Türkçe, Moscow Times, BBC, Meduza, Reuters



İran nasıl Mossad'ın oyun sahasına dönüştü?

  Mossad'ın yayımladığı videoda, İsrailli ajanların İran'a silah kaçırdığı görüntülerin yer aldığı bildirilmişti (Mossad)
Mossad'ın yayımladığı videoda, İsrailli ajanların İran'a silah kaçırdığı görüntülerin yer aldığı bildirilmişti (Mossad)
TT

İran nasıl Mossad'ın oyun sahasına dönüştü?

  Mossad'ın yayımladığı videoda, İsrailli ajanların İran'a silah kaçırdığı görüntülerin yer aldığı bildirilmişti (Mossad)
Mossad'ın yayımladığı videoda, İsrailli ajanların İran'a silah kaçırdığı görüntülerin yer aldığı bildirilmişti (Mossad)

İsrail'in İran'a düzenlediği "Yükselen Aslan" operasyonunda Mossad büyük rol oynadı.

CNN'in analizinde, İsrail'in ulusal istihbarat teşkilatı Mossad'ın operasyondan aylar önce İran'a gizlice silah soktuğu belirtiliyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla konuşan kaynaklar, Mossad'ın İran içine patlayıcı taşıyan drone'lar yerleştirdiğini, operasyon sırasında bunların Tahran yakınlarındaki füze rampalarını vurmak için kullanıldığını söylüyor.

Böylelikle İsrail Hava Kuvvetleri'nin, dün 200'den fazla uçakla 100'ü aşkın saldırı gerçekleştirmesinin önünün açıldığı ifade ediliyor.

İsrail ordusu, tüm savaş jetlerinin ilk saldırı dalgasının ardından kayıp vermeden geri döndüğünü bildirmişti.

İran devlet medyasının aktardığına göre saldırılarda Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami ve İsrail'e yönelik saldırıları komuta eden isimlerden General Gulam Ali Reşid öldürüldü. Ayrıca operasyonda 6 nükleer bilim insanı da yaşamını yitirdi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu üst düzey askerlerinden General Gulamrıza Mehrabi ve General Mehdi Rabbani'nin de İsrail saldırılarında öldürüldüğü bugün duyuruldu. İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı'na göre Mehrabi Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Dairesi başkan yardımcısı, Rabbani de Genelkurmay Başkanlığı Operasyon Dairesi başkan yardımcısıydı.

Ayrıca Axios'un aktardığına göre İsrail'in saldırı düzenleyeceği belli olduğunda Devrim Ordusu'ndan komutanlar strateji belirlemek için güçlendirilmiş bir yeraltı sahasında toplandı. Ancak acil durum protokolünden ve komutanların toplandığı yerden haberdar olan İsrail'in burayı imha ettiği aktarılıyor.

Kimliğinin paylaşılmamasını isteyen İsrailli bir yetkili, "İran'ın anında misilleme yapması için emir verebilecek kimse yoktu, bu da onların yanıtını geciktirdi" diyor.

CNN'e konuşan İsrailli kaynaklar, İranlı üst düzey askeri yetkililerin Mossad'ın topladığı istihbaratlar sayesinde nokta atışıyla vurulabildiğini belirtiliyor.

ABD'li düşünce kuruluşu Washington Enstitüsü'nden Holly Dagres, "Mossad yıllardır İran'ı oyun alanına çevirdi" diyor.

İsrailli bir güvenlik yetkilisi, son operasyonda Mossad komandolarının Tahran'ın derinliklerine kadar girdiğini, savaş jetleri havalanınca İran'ın hava savunma füzelerini, balistik füzelerini ve füze rampalarını hedef aldıklarını söylüyor.

Teşkilatın ayrıca İran'a ait hava savunma sistemlerinin yakınına "hassas güdümlü silah sistemleri" konuşlandırdığı belirtiliyor. İran diğer savunma sistemlerini hedef almak üzere bazı araçlara monte edilmiş ileri teknoloji silahlar da kullanmış.

Adlarının paylaşılmaması şartıyla Washington Post'a konuşan İsrailli yetkililer de Mossad'ın faaliyetlerini sürdürdüğünü ifade ediyor. İsrail ajanlarının, öldürülen İranlı askeri yetkililer yerine atanması muhtemel komutan ve rejim yetkililerine tehdit mesajları ilettiğini belirtiliyor.

Kaynaklar, Mossad'ın İsrail Savunma Kuvvetleri'yle (IDF) yıllarca birlikte çalışarak İran'da önde gelen yetkililere ait konut ve sığınaklar hakkında dosyalarca bilgi hazırladığını söylüyor.

"Yükselen Aslan" operasyonu

İsrail dün sabaha karşı başlattığı "Yükselen Aslan" operasyonuyla Tahran başta olmak üzere İran'daki birçok şehre saldırı düzenlemişti. 20'si üst düzey komutan, 6'sı nükleer bilimci en az 78 kişi ölmüştü.

İran misilleme olarak İsrail'e 100 kadar drone göndermiş, Tel Aviv ise bunların hava sahasına ulaşmadan imha edildiğini bildirmişti.

Ancak İran'ın balistik füzelerle başlattığı saldırıda roketler Tel Aviv'in güneyindeki bazı binalara isabet etti. İsrail'in kamu yayımcısı KAN'ın aktardığına göre saldırılarda üç kişi öldü, 172 kişi yaralandı.

İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı'na göre İsrail, bugün Tebriz rafinerisi yakınlarına saldırı başlattı. Ayrıca önemli savunma ve askeri üslerin bulunduğu Loristan, Hamedan, Kirmanşah şehirleri de hedef alındı. Henüz ölü ve yaralı sayısı bilinmiyor.

Diğer yandan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) İsrail'in hedef aldığı İran'ın Natanz nükleer tesisinde sızıntı olduğunu bildirdi. İsrail ordusu İsfahan'daki nükleer tesisi de vurmuştu.

Independent Türkçe, CNN, Washington Post