Lübnan'daki Suriyeli mülteci kamplarında yoksulluk bayram sevincini gölgeliyor

Bu yıl kamplara kurbanlık yardımları dahi ulaşmadı.

Merc’deki mülteci kampında bayram buruk geçiyor. (Şarku’l Avsat)
Merc’deki mülteci kampında bayram buruk geçiyor. (Şarku’l Avsat)
TT

Lübnan'daki Suriyeli mülteci kamplarında yoksulluk bayram sevincini gölgeliyor

Merc’deki mülteci kampında bayram buruk geçiyor. (Şarku’l Avsat)
Merc’deki mülteci kampında bayram buruk geçiyor. (Şarku’l Avsat)

Lübnan'daki Suriyeli mülteci kamplarında bayram havası neredeyse hiç yok. Aynı durum, zor ekonomik koşullar nedeniyle bu bayramı kutlayamayan pek çok Lübnanlı aile için de geçerli.

Ülkelerindeki savaştan kaçan yaklaşık 11 bin ailenin yaşadığı Arsal (Bekaa-Doğu Lübnan) kamplarında aileler, çocuklarına yeni kıyafetler alamadığı için bir şekerle dahi olsa bayramın asgari gereksinimlerini sağlamaya çalışıyor.

Altı kişilik bir ailenin reisi olan Ebu Muhammed, Şarku’l Avsat'a şu açıklamada bulundu:

“Arsal'da yaklaşık 160 kampa ve 140 yerleşim birimine dağılmış olan Suriyeli ailelerin çoğunda çetin mali koşullar nedeniyle bayram sevinci atmosferi yok. Benim dört çocuğum var ve diğer Suriyeli ebeveynler gibi onlara yeni kıyafetler almaya gücüm yetmiyor. Geçen Ramazan Bayramı'nda iki küçük çocuk için almıştım. Bugün yine aynı kıyafetleri giydiler. Yaşı ilerlemiş çocuklarımız da da bu konudaki yetersizliğimizi biliyor ve gerçeği kabulleniyorlar.

Görsel kaldırıldı.
Lübnan'ın Bekaa bölgesinde, Merc kasabasındaki mülteci kampı. (Şarku’l Avsat)

Mültecilerin bayramı kutlamalarına engel olan sebep ise Ahmed Hamza'nın da belirttiği gibi yardımların azlığı. Hamza, Şarku’l Avsat'a şunları aktardı:

“Arsal kamplarındaki bayram havası çok az. Eskiden Suriye'de böyle günlerde yaşadığımız atmosfer artık yok. Burada kutlamalar asgari düzeyde. Aileler çocukları için ancak şeker alabiliyor. Lübnan'ın ve Lübnanlıların içinde bulunduğu ekonomik durum, son dönemde mültecilere yönelik kısıtlamalara ek olarak Lübnan makamları tarafından Suriyeli ailelere de doğrudan yansıtıldı. Bu da çalışma olanaklarını büyük ölçüde kısıtladı ve çoğu sadece BMMYK tarafından sağlanan ve yüz doları geçmeyen yardımlara bağımlı hale geldi. Bu da aylık çadır kirası, su ödemeleri, elektrik abonelik faturası ve diğer temel ihtiyaçlar da dahil olmak üzere  ayın ortasına kadar yeterli olmuyor.

Bayramlarda binlerce mültecinin ülkelerinde aileleriyle bayramlaşmak için Suriye'ye gittiğinin kaydedilmesinin ardından, Lübnanlı yetkililerin aldığı sıkı önlemler sonucunda bu bayramda bu oranın önemli ölçüde azaldığını belirten Ahmed, "Hiç şüphe yok ki yasaların uygulanmasını destekliyoruz. Suriye'ye gidip Lübnan'a dönen her kim olursa olsun orada kalmalı ve bizim gibi mülteci olarak sayılmamalı" dedi.

Lübnanlı yetkililer ülkedeki Suriyeli mülteci sayısının iki milyondan fazla olduğunu tahmin ederken, Birleşmiş Milletler'e kayıtlı mülteci sayısı 800 bin'i geçmiyor.

Mülteciler özellikle son dört yılda, Lübnan topraklarındaki herkesin hayatını etkileyen ekonomik çöküşün başlamasıyla birlikte zor koşullarda yaşıyorlar.

Ancak, Lübnanlıların yüzde 80'inden fazlasının yoksulluk sınırının altında olduğu bir dönemde, uluslararası kuruluşlardan yardım alan mültecilere yönelik düşmanca söylemler son aylarda arttı ve bu yıl içinde güvenlik güçleri tarafından bir kısmına yönelik tutuklama ve sınır dışı etme kampanyaları yürütüldü. Gerekli yasal belgeleri alamadıkları için dolar üzerinden yardım almalarına karşı çıkılması, Birleşmiş Milletler'in yardımları Lübnan poundu üzerinden sağlama kararı almasına neden oldu.

Lübnanlı yetkililer, Suriye'de hükümet güçlerinin kontrolüne geçen geniş bölgelerde çatışmaların durmasının ardından mültecilerin ülkelerine geri dönmeleri talebiyle uluslararası toplum ve örgütleri üzerinde baskı kuruyor. Birkaç gün önce geçici hükümetin Yerinden Edilenler Bakanı İsam Şerefuddin, Suriye'ye giderek yetkililerle görüştü ve ardından Şam'daki yetkililerden mültecilerin geri dönüşü için pratik adımlar atılması konusunda olumlu yanıt aldıklarını duyurdu.



'Netanyahu aranıyor', İsrail subayları konusunda endişeli

 İsrail, Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarıldıktan sonra subaylarının da yargılanmasından korkuyor (İsrail Hükümeti Enformasyon Bürosu- AFP)
İsrail, Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarıldıktan sonra subaylarının da yargılanmasından korkuyor (İsrail Hükümeti Enformasyon Bürosu- AFP)
TT

'Netanyahu aranıyor', İsrail subayları konusunda endişeli

 İsrail, Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarıldıktan sonra subaylarının da yargılanmasından korkuyor (İsrail Hükümeti Enformasyon Bürosu- AFP)
İsrail, Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarıldıktan sonra subaylarının da yargılanmasından korkuyor (İsrail Hükümeti Enformasyon Bürosu- AFP)

İsrail başkanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Galant hakkında uluslararası tutuklama emri çıkarılmasının ardından yabancı ülkelerin İsrail hükümetiyle temaslarını azaltma eğilimine ilişkin bilgiler doğrultusunda, Gazze'deki savaş suçları nedeniyle İsrail'de, kovuşturmaların ordu subaylarını da içerebileceği yönünde endişeler var.

Gazze suçlarının başlıca iki sanığı Netanyahu ve Gallant olsa da beşka failler de var; üst düzey ve ast ordu komutanları ile binlerce asker ve subay, Filistinlilere yönelik uygulamalarıyla övünen fotoğrafları sosyal ağlarda paylaşıyor.

Gazzeliler dün, Netanyahu ve Gallant'a yönelik tutuklama emirlerinin Gazze Şeridi'ndeki saldırıyı yavaşlatacağını ummak için herhangi bir neden görmezken, sağlık görevlileri yeni saldırılarda en az 21 kişinin öldürüldüğünü söyledi.