Analistler: Körfez, Doğu ve Batı arasında merkeze dönüştü

Suudi Arabistan Enformasyon Bakanı Selman Dusari medya merkezini denetledi.

Analistler: Körfez, Doğu ve Batı arasında merkeze dönüştü
TT

Analistler: Körfez, Doğu ve Batı arasında merkeze dönüştü

Analistler: Körfez, Doğu ve Batı arasında merkeze dönüştü

Suudi Arabistan Enformasyon Bakanı Selman Dusari, Cidde'de 100'ü aşkın yerli ve yabancı medya çalışanının katılımıyla düzenlenen organizasyonda Körfez ve Orta Asya Zirvesi Medya Merkezi’nde incelemelerde bulundu.

Bakan, yaklaşık 12 stüdyo, prodüksiyon merkezi ve muhabirlerin kullanımına yönelik teknik ve lojistik ekipmanların yanı sıra Suudi Arabistan Radyo ve Televizyon Kurumu tarafından sağlanan çeşitli imkanlarla donatılan medya merkezini ziyaret etti.

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Sekreterliği'nin medya kanadı için özel bir platform kuruldu. Platformun amacının tüm medya kuruluşlarındaki medya uzmanlarının kariyerleri boyunca Körfez’in en önde gelen kanallarını inceleyebilmesi ve ortak Körfez eyleminin başarılarını belgeleyen en son medya yayınlarını görmelerini sağlamak olduğu belirtildi.

(foto altı) Körfez ve Orta Asya Zirvesi sırasında medya merkezi içinde bulunan medya mensupları (Şarku’l Avsat)
Körfez ve Orta Asya Zirvesi sırasında medya merkezi içinde bulunan medya mensupları (Şarku’l Avsat)

Sekretarya, uzman ekibi aracılığıyla KİK’in sağlam bağlantısını sembolize edecek şekilde “Körfezimiz Birdir” sloganı altında, medya platformunun kurucu devletlerinin renklerinden hareketle kanalın tasarımını yapmaya çalıştı.

Medya merkezindeki uzmanlar, siyasi analistler aracılığıyla bilgi aktarımı konusunda büyük bir harekete tanıklık etti. Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkelerinin Orta Asya ile yürüttüğü bu zirveden tahmin edildiği üzere birtakım anlaşmalar yapılmasının beklendiği de aktarıldı.

Bu bağlamda Kuveytli uzman ve Siyaset Bilimci Prof. Dr. Ayed el-Muna, Şarkul Avsat’a şunları söyledi: “Körfez ve Orta Asya Zirvesi, Suudi Arabistan'ın bir bütün olarak Körfez bölgesinin yararına, diğer ülkelerle geniş ölçekte yeni resmi bağlantılar ve ilişkiler kurmak için attığı harika girişimlerden biridir.”

(foto altı) Körfez ve Orta Asya Zirvesi için hazırlanan medya merkezinin bir bölümü (Şarku’l Avsat)
Körfez ve Orta Asya Zirvesi için hazırlanan medya merkezinin bir bölümü (Şarku’l Avsat)

El-Muna sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün burada 1991'den sonra Sovyetler Birliği kisvesinden çıkan ve kendilerini geliştirmeye talip, tarımsal ve endüstriyel anlamda çok büyük kabiliyetlere sahip olan ve bunlara yatırım yapmak isteyen beş ülke bulunuyor. Bu ülkelerle takas edebileceğimiz özelliklerimiz var ve mutlaka ortak faydalar ortaya çıkacaktır.”

El-Muna, “Bu ülkeler öyle çok büyük değiller. Öyle ki yüz ölçümleri toplamda 4 milyon kilometrekaredir. Ancak bu devletler aslında servet sahibi devletlerdir. Onlarla iş yapmaya ve kendilerine sunulan fırsatlardan da yararlanmaya talipler” dedi.

El-Muna, “İster hizmetlerde, ister teknolojide veya gıda maddelerinde olsun, Batı ülkeleriyle olan ilişkilerimizde olduğu gibi tek bir kaynağa veya belirli bir tarafa güvenmemenin bir yolu olduğunu düşünüyorum. Dostların sayısının artmasıyla gelirler çoğalır ve tek bir tarafa dayanma arzusu ortadan kalkar” ifadelerini kullandı.

El-Muna, Körfez’in dünyanın merkezi ve arabulucusu haline geldiğine dikkat çekerek, bu durumun aynı zamanda bölgemizi dünyada söz sahibi olmaya talip kılan Suudi Arabistan'ın harika genç zihniyetinin de bir sonucu olduğunu vurguladı.

El-Muna, zirvenin şahit olacağı anlaşma ve mutabakat muhtırası ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “İmzalamaktan daha önemlisi, üzerinde anlaşma sağlanan hususları uygulama arzusunun olmasıdır. Öyle düşünüyorum ki bölgemizle ilişki içerisinde olanlar uygulamaya hevesliler. Çünkü dünya üzerinde bizim bir ağırlığımız ve Suudi Arabistan'ın uluslararası bir konumu ve önemi var. Dünyanın her tarafından elçilerin Suudi Arabistan’a gelmesi de bunu gösteriyor. Dün Türkiye Cumhurbaşkanı, daha öncesinde Japonya Cumhurbaşkanı ve bunların dışındakiler örnek olarak verilebilir. Bugün bu bölge dünyanın önemli gördüğü bir noktadır. Dolayısıyla herkesin ilgi göstermesinin garipsenecek bir tarafı yok.”

El-Muna, “Bugün diğer devletler Körfez ile yakın ilişkiler kurmak istiyorlar. Böylece bizim zenginliğimizden yararlanmak istiyorlar. Biz de onların sahip olduğu insan gücü ve uzmanlıktan yararlanıyoruz. Şahsen 2030 Vizyonu ve diğer Körfez vizyonları aracılığıyla sürdürülen bu amansız çabayla, bu bölgenin sadece Arap dünyasında değil, Ortadoğu'da da en büyük ağırlığa sahip olması gerektiğine inanıyorum” dedi.

(foto altı) Cidde'deki Körfez ve Orta Asya Zirvesi’ni izlemeye ayrılan medya merkezindeki prodüksiyon odasının bir kısmı (Şarku’l Avsat)
Cidde'deki Körfez ve Orta Asya Zirvesi’ni izlemeye ayrılan medya merkezindeki prodüksiyon odasının bir kısmı (Şarku’l Avsat)

“Orta Asya’da bulunan süper güçlerin onlara el uzatma mücadelesi verdiğine, ancak KİK ülkelerinin birçok seçici özelliği olduğuna” dikkat çeken el-Muna, “KİK ülkeleri dini yönden birbiriyle bağlantılıdır. Biz, karışmak için ilişki kuranlar gibi değiliz. Biz ilişki kurarız ancak karşı tarafın iç işlerine burnumuzu sokmayız. İç işlerini diğer ülkelere bırakarak sadece ortak menfaatler için ilişki kurarız. Bu da bizden başkasında olmayan bir şeydir. Bizim asıl amacımız faydaların dolaşıma sokulması olduğu için herhangi bir şey şart koşmadan diğerlerinin liderine ve değerlerine saygı gösteririz” ifadelerini kullandı.

Siyasi danışman ve analist Dr. İsa el-Amiri, Suudi Arabistan'ın KİK ülkelerinin liderleriyle görüşerek Körfez toplumunun ve ülkelerin ilerlemesi için onlarla istişare edip petrole tamamen bağımlı olmamakla ilgili söylediklerinin yanı sıra Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın 2030 Vizyonu aracılığıyla her zaman ve sonsuza dek dünyanın gözünü kamaştırdığını söyledi. El-Amiri, “Petrol yerin altından çıkabileceği gibi yıllar içinde bitebilir de. Bu nedenle gelir kaynaklarını çeşitlendirmek önemlidir. Bugün bu beş ülkenin (C5) birikimleri ve doğal kaynakları var, ancak fonları azalıyor” dedi.

El-Amiri, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün, Suudi Arabistan’ın Körfez kardeşleri hakkında üstlendiği rol, doğalgaz, hayvansal zenginlik gibi doğal kaynaklardan istifade ederek gelir kaynaklarını çeşitlendirmek, diğer körfez devletleriyle ekonomi, entegrasyon ve istişare köprüleri kurarak onlara katkıda bulunmaktır.”

Bu beş ülkenin Rusya'dan ayrılarak bağımsız hale geldiğini, fakat göz önüne çıkan zenginliklerinin bir kısmının dünyanın birçok ülkesini ve süper güçlerini bu ülkelere çektiğini ifade eden el-Amiri, “Suudi Arabistan'ın liderliği ve KİK ülkeleri ile farklı yollardan birtakım anlaşmalar yapılması Orta Asya ülkeleriyle buluşmanın başladığına işaret ediyor” dedi.



Riyad ve Moskova... Petrolün ötesine geçen ve enerji piyasalarının istikrarını pekiştiren stratejik bir ortaklık

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ve Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına başkanlık etti. (X)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ve Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına başkanlık etti. (X)
TT

Riyad ve Moskova... Petrolün ötesine geçen ve enerji piyasalarının istikrarını pekiştiren stratejik bir ortaklık

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ve Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına başkanlık etti. (X)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ve Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına başkanlık etti. (X)

Suudi Arabistan ile Rusya arasındaki Yatırım ve İş Forumu sone erdi. Yoğun bir stratejik diyalog gününü geride bırakan forum, iki ülke arasındaki ortaklığı petrol koordinasyonunun ötesine taşımayı hedefliyor.

9. Ortak Bakanlar Komitesi toplantısı kapsamında düzenlenen forum, artan ticaret hacmiyle desteklenen ekonomik ve yatırım iş birliğini derinleştirme yönündeki ortak iradeyi vurguladı.

Forum, Riyad’da Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ile Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak tarafından açıldı. Açılışa Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan da katıldı. Forumda, iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğini güçlendirmek amacıyla üst düzey yetkililer, uzmanlar ve yatırımcılardan oluşan bir heyet yer aldı.

sdcfg
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, Suudi Arabistan – Rusya Yatırım ve İş Forumu'nun açılışında bir konuşma yaptı. (X)

Enerji ve Yatırım bakanlıkları tarafından düzenlenen forumda konuşan Prens Abdulaziz bin Selman, OPEC+ ittifakının üye ülkelerin maksimum üretim kapasitesini değerlendirmek için benimsediği yeni mekanizmayı ‘dönüm noktası’ olarak nitelendirdi. Prens, mekanizmanın ‘adil ve şeffaf’ olduğunu vurgulayarak, piyasaların istikrarına katkı sağlayacağını ve üretime yatırım yapanlar için bir ödül niteliği taşıdığını belirtti.

Prens Abdulaziz bin Selman ile Aleksandr Novak, Suudi Arabistan – Rusya Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına da başkanlık etti. Toplantıda, enerji, ticaret ve ekonomi, yatırım, uzay, sanayi ve maden kaynakları, sağlık, eğitim, medya, kültür, spor, turizm, ulaştırma, konut, tarım gibi birçok kritik alanda iş birliğini geliştirmeye yönelik gündem konuları ele alındı.

Her iki taraf da, iki ülke arasındaki ortak ilgi alanlarındaki iş birliğinin sürekli olarak ilerlemesinden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Taraflar, ekonomilerin gelişimine katkı sağlayacak ortaklığı güçlendirme isteklerini vurguladı ve özellikle Suudi Arabistan – Rusya İş Forumu ile Ortak İş Konseyi toplantılarının başarılı geçmesini takdirle karşıladılar.

cdfgtr
Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına katıldı. (RIA Novosti)

Suudi Arabistan Odalar Birliği Başkanı Hasan bin Muceb el-Huveyzi, toplantının önemine ilişkin yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkilerin ‘küresel enerji piyasalarında istikrar ve büyümeyi destekleyen önemli bir dayanak’ olduğunu vurguladı.

El-Huveyzi, stratejik ortaklık kapsamında son yıllarda madencilik, sanayi, tarım ve ileri teknoloji gibi kritik sektörleri kapsayacak şekilde önemli bir genişleme yaşandığını ve bunun iki ülkenin ekonomik kapasitesinin bütünleşmesini yansıttığını belirtti. Ayrıca, iki ülke arasındaki iş birliğinin somut şekilde büyüdüğüne dikkat çekerek, ticaret hacminin 3,8 milyar doları aştığını ve yüzde 60’lık bir artış kaydettiğini, bunun da özel sektörün iki ülkeye duyduğu güvenin bir göstergesi olduğunu ifade etti.

Enerjiden ekonomik çeşitliliğe

Suudi Arabistan Şura Konseyi Üyesi Fadl bin Sad el-Buayneyn, forumun düzenlenmesini ‘iki ülke arasındaki ikili ilişkileri ve ekonomik ortaklığı derinleştirmenin bir aracı’ olarak nitelendirdi. Forumun, ekonomik ortaklığı güçlendirmeyi ve bu hedeflerin önündeki zorluklarla başa çıkmayı amaçladığını vurguladı.

El-Buayneyn, Suudi Arabistan ile Rusya arasındaki petrol koordinasyonunun ve OPEC+’nın rolünün enerji piyasalarının istikrarını sağladığını ifade etti. Ayrıca, ekonomik ortaklığı güçlendirmeye yönelik sistemli çalışmalar yürütüldüğünü belirterek, karşılıklı vize muafiyeti anlaşmaları ve doğrudan uçuşların başlatılması gibi somut sonuçların iş birliğinin potansiyelini gösterdiğini kaydetti.

fr
Suudi Arabistan – Rusya Yatırım ve İş Forumu katılımcıları (X)

Forumun çıktıları, Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak’ın Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda da teyit edildi. Novak, OPEC+ çerçevesindeki iş birliğinin sadece petrol piyasasıyla sınırlı olmadığını, bunun ‘küresel piyasalarda uzun vadeli istikrarı sağlayan güvenilir bir bölgesel ve uluslararası iş birliği platformu’ olduğunu vurguladı. İkili iş birliğinin enerji dışı büyük yatırım projelerini de kapsadığına dikkat çekti.

Mutabakat zaptı ve anlaşmalar

Suudi Arabistan – Rusya Yatırım ve İş Forumu kapsamında, Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ile Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Suudi Arabistan Enerji Bakanlığı ile Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı arasında sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik düşük karbonlu kalkınma ve iklim değişikliği alanında iş birliğine dair bir mutabakat zaptı imzaladı. Mutabakat zaptı, iki ülke arasında iklim değişikliği alanında kapsamlı bir iş birliği çerçevesi oluşturmayı ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ile Paris Anlaşması’nın amaç ve ilkelerini destekleyerek ortak çıkarları güçlendirmeyi hedefliyor. Mutabakat zaptı, iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmeye yönelik teknolojiler ve çözümler, sera gazı emisyonlarını azaltma ve ortadan kaldırma faaliyetleri ile enerji verimliliğinin artırılması gibi alanları kapsıyor.

Forum kapsamında ayrıca, iki ülke vatandaşları için karşılıklı vize muafiyeti anlaşması imzalandı. Suudi tarafı adına anlaşmayı Prens Faysal bin Ferhan, Rus tarafı adına Novak imzaladı.

Enerji Bakanı ayrıca, Suudi Arabistan’daki Kral Abdulaziz Vakfı ile Rusya Federal Arşiv Ajansı arasında iş birliği anlaşmasını da imzaladı. Anlaşma kapsamında bilgi paylaşımı, seminer ve forum düzenleme, ilgili yayın ve broşürlerin değişimi ile deneyim ve ziyaretlerin paylaşılması öngörülüyor.

Aynı çerçevede, Rusya’nın en büyük paladyum ve nikel üreticisi Norilsk Nickel’in Satış ve Ticaretten Sorumlu Başkan Yardımcısı Anton Berlin, şirketin Suudi Arabistan’da madencilik projelerine katılma olasılığını değerlendirdiğini açıkladı. Anton Berlin, Suudi Arabistan’da dört sanayi bölgesi bulunduğunu ve bu bölgelerde potansiyel projeler üzerinde çalıştıklarını belirtti.

Anton Berlin, bu sanayi bölgelerinin avantajlarını da anlatarak, “Buralarda yatırımcılara vergi kolaylıkları sağlanıyor ve gerekli altyapı (enerji, gaz, su temini, atık su arıtma, yakıt istasyonu) mevcut. Özetle, yatırımcının ihtiyacı olan tek şey üretim tesisini kurmak” dedi.


Suudi Arabistan, Filistin hazinesine 90 milyon dolarlık destek sağladı

Prens Mansur bin Halid, Amman'daki büyükelçilik binasında Bakan Estephan Anton Selame’ye Suudi Arabistan'ın hibesini takdim ederken (WAFA)
Prens Mansur bin Halid, Amman'daki büyükelçilik binasında Bakan Estephan Anton Selame’ye Suudi Arabistan'ın hibesini takdim ederken (WAFA)
TT

Suudi Arabistan, Filistin hazinesine 90 milyon dolarlık destek sağladı

Prens Mansur bin Halid, Amman'daki büyükelçilik binasında Bakan Estephan Anton Selame’ye Suudi Arabistan'ın hibesini takdim ederken (WAFA)
Prens Mansur bin Halid, Amman'daki büyükelçilik binasında Bakan Estephan Anton Selame’ye Suudi Arabistan'ın hibesini takdim ederken (WAFA)

Suudi Arabistan dün, 2025 yılı için Filistin hükümetine verdiği kesintisiz destek çerçevesinde Filistin hazinesine 90 milyon dolarlık hibede bulundu.

Hibe, Suudi Arabistan'ın Amman Büyükelçisi Prens Mansur bin Halid bin Ferhan tarafından, Amman'daki büyükelçilik binasında Filistin Planlama ve Uluslararası İşbirliği Bakanı ve Maliye Bakanı Vekili Dr. Estephan Anton Selame ile yaptığı görüşme sırasında sunuldu.

Prens Mansur bin Halid, bu desteğin Suudi Arabistan liderliğinin Filistin hükümetini destekleme ve mali yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlama konusunda yardım etme çabalarının bir parçası olduğunu açıkladı ve bunun Filistin halkının dayanıklılığını güçlendirmedeki önemini vurguladı. Bu destek, Suudi Arabistan'ın Filistin Devleti'ne sağladığı kesintisiz ekonomik, kalkınma, yardım ve insani desteğin bir uzantısı olarak, ekonomik ve insani zorluklar karşısında Filistin halkının acılarını hafifletmek ve sağlık ve eğitim başta olmak üzere hayati sektörleri desteklemek amacıyla veriliyor.

Suudi Arabistan'ın Filistin halkını ve bağımsız devlet kurma konusundaki adil ve meşru haklarını destekleme konusundaki kararlı, tarihi ve süregelen taahhüdünü vurgulayan Prens Mansur bin Halid, Filistin sorununu çözmek ve iki devletli çözümü uygulamak için New York'ta düzenlenen üst düzey uluslararası konferansın Fransa ile birlikte eş başkanlığını yürüten ülkesinin son dönemde gösterdiği siyasi çabalara atıfla bu çabaların Filistin devletinin uluslararası alanda geniş çapta tanınmasıyla sonuçlandığını belirtti.

Öte yandan Filistin Başkan Yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh, Filistin hazinesine destek verdiği için Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman liderliğindeki Suudi Arabistan'a derin şükran ve takdirlerini dile getirdi.

Şeyh, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, bu hibenin ülkesinin yaşadığı zorlu ekonomik ve mali koşulların giderilmesine katkıda bulunacağını belirterek, Filistin halkına karşı Suudi Arabistan’ın kararlı tutumuna ve onların meşru haklarına verdiği desteğe teşekkür etti.

Filistin Planlama ve Uluslararası İşbirliği Bakanı ve Maliye Bakanı Vekili Dr. Selame ise Suudi Arabistan'ın Filistin’e verdiği kesintisiz mali ve siyasi desteğe övgüde bulunurken İsrail’in son dönemdeki politikaları çerçevesinde Filistin Devleti'nin karşı karşıya olduğu mali krizi hafifletmedeki önemini vurguladı ve Suudi Arabistan’ın Filistin halkına karşı tarihi ve sarsılmaz tutumuna derin takdirini ifade etti.

Suudi Arabistan'ın Filistin'e yönelik kararlı tarihi tutumunu, meşru haklarına ve bağımsız devletinin kurulmasına verdiği desteğe övgüde bulunan Filistinli Bakan, Filistin Yönetimi'nin, Filistin'e verdikleri kesintisiz siyasi, ekonomik ve insani destekten dolayı Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a şükranlarını ve takdirlerini iletti.


Trump: Ukrayna ile Rusya arasında anlaşmaya varılması için "iyi bir şans" var

Trump, Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)
Trump, Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)
TT

Trump: Ukrayna ile Rusya arasında anlaşmaya varılması için "iyi bir şans" var

Trump, Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)
Trump, Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ile Ukrayna arasında Florida'da yapılan son görüşmelerin ardından bir anlaşmaya varılmasının "yüksek ihtimal" olduğunu söyledi. Trump, elçisinin görüşmelere devam etmek üzere Rusya'ya gitmeye hazırlandığını belirtirken, Kiev'i sarsan yolsuzluk skandalının "faydalı olmadığını" ifade etti.

Trump, Air Force One uçağında gazetecilere yaptığı açıklamada, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin, müzakere ekibinin de başında bulunan Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı'nı görevden almasına neden olan yolsuzluk soruşturmasına atıfta bulunarak, "Ukrayna'nın bazı zorlu küçük sorunları var," dedi. Trump, "Ancak bir anlaşmaya varma şansımızın yüksek olduğunu düşünüyorum" ifadesini kullandı.

Miami'nin kuzeyindeki Hallandale Plajı'nda her iki tarafın da "üretken" olarak nitelendirdiği saatler süren görüşmelerin ardından, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu söylerken, Kiev heyetindeki bir kaynak görüşmeleri "kolay değil" olarak nitelendirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Kiev'in askeri baskılarla karşı karşıya olduğu ve iç yolsuzluk skandalına bulaştığı bir dönemde gerçekleşen görüşmeler, Trump'ın temsilcisi Steve Witkoff'un salı günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinin beklendiği Moskova ziyaretinin önünü açtı.

Washington, üç yıldan uzun süre önce başlayan çatışmayı sona erdirmek için bir plan sundu ve Moskova ve Kiev'in onayıyla bunu sonuçlandırmaya çalışıyor. Rubio daha önce gazetecilere, Witkoff ve Trump'ın damadı Jared Kushner'in de katıldığı Florida'daki görüşmelerin "çok verimli" geçtiğini, ancak "hala yapılması gereken çok iş olduğunu" söylemişti. Ukrayna heyetine Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Rustem Umerov başkanlık ederken, Amerikan tarafını Rubio, Witkoff ve Kushner temsil ediyor.

Umerov ise müzakereleri överek, "verimli ve başarılı" olarak nitelendirdi. Facebook'ta Zelenskiy'e görüşmelerde kaydedilen "önemli ilerleme" hakkında bilgi verdiğini yazdı. Zelenskiy, görüşmelerin ardından X platformunda, "Görüşmelerin yapıcı bir dinamiğe sahip olması ve tüm konuların Ukrayna'nın egemenliği ve ulusal çıkarlarının güvence altına alınmasına odaklanılarak açıkça müzakere edilmesi önemlidir" diye yazdı.

Görüşmeler, Moskova'nın Ukrayna'nın başkenti Kiev ve çevresine yönelik gece saldırılarını iki gece üst üste yoğunlaştırmasının ve Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin kapsamlı bir yolsuzluk soruşturmasının ardından Özel Kalem Müdürü Andrey Yermak'ı görevden almasının ardından yaşanan iç siyasi karışıklıkların ortasında başladı.