Hama Kasabı Rıfat Esed için uluslararası tutuklama kararı

İsviçre yargısı, Rıfat Esed hakkında uluslararası tutuklama emri çıkardı

Ocak 1984'te Başkan Hafız Esed ve kardeşi Rıfat'ın bir arşiv fotoğrafı (AFP)
Ocak 1984'te Başkan Hafız Esed ve kardeşi Rıfat'ın bir arşiv fotoğrafı (AFP)
TT

Hama Kasabı Rıfat Esed için uluslararası tutuklama kararı

Ocak 1984'te Başkan Hafız Esed ve kardeşi Rıfat'ın bir arşiv fotoğrafı (AFP)
Ocak 1984'te Başkan Hafız Esed ve kardeşi Rıfat'ın bir arşiv fotoğrafı (AFP)

İsviçre Federal Ceza Mahkemesi, kamuoyunda “Hama Kasabı” olarak adlandırılan Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in amcası Rıfat Esed hakkında 1982 yılında işlenen savaş suçları sebebiyle uluslararası yakalama emri çıkarttı. Mahkeme yakalama emrini bir yıl süren duruşmaların ardından yayımlandı. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı haber göre Federal Savcılık, 85 yaşındaki Rıfat Esad'ın tutuklanmasını engelleyecek tedbirler alınamaması için bu konunun gizli tutulmasını talep etti.

Federal Savcılık, 2021'de Federal Adalet Bürosu'ndan Esed aleyhine  tutuklama emri çıkarmasını istemişti ancak Adalet Bakanlığı, İsviçre'nin Esed hakkında kovuşturma yetkisi bulunmadığını iddia ederek bu talebi reddetti. Amca Esed’in ne İsviçre vatandaşlığı ne İsviçre'de ikameti ne de bu ülkede bir evi var. Büro ayrıca, 1982’de Suriye'nin Hama kentinde meydana gelen ve Rıfat Esed'in de parmağı olmakla suçlandığı katliamın kurbanları arasında İsviçre vatandaşı olmadığını vurguladı. Ancak Federal Ceza Mahkemesi, savcılığın bu davayla ilgili soruşturmasını 2013 yılında Rıfat Esed'in Cenevre'de bir otelde kaldığı sırada başlattığını gerekçe göstererek talebi meşru buldu. Mahkeme, Esed'in İsviçre otelinde bulunmasını, savaş suçu zanlılarının kovuşturulmasında İsviçre yargı yetkisinin tesis edilmesi için yeterli gördü. Böylece, İsviçre yargısının Esed hakkında uluslararası tutuklama emri çıkarması mümkün hale geldi.

Eski Suriye Devlet Başkanı Hafız Esed'in küçük erkek kardeşi 37 yıl sürgünde geçirdikten sonra 2021'de Suriye’ye döndüğü için böyle bir tutuklama emri büyük olasılıkla fiilen uygulanamayacak. 13 Eylül 2013'te Trial International adlı uluslararası suçlar için cezasızlıkla mücadele eden sivil toplum kuruluşu, Rıfat Esed'i Şubat 1982'de Hama şehrindeki protesto gösterilerinin bastırılması sırasında savaş suçları işlemekle itham ederek şikayette bulundu.

O sırada Savunma Tugaylarının Komutanı Rıfat Esed’di. Bu seçkin birlik, Esed güçlerinin Hama'nın kontrolünü yeniden ele geçirmek için yürüttüğü askeri operasyon sırasında sivillere yönelik çok sayıda işkence ve katliam yapmakla suçlanıyor. Kaynaklar, askeri operasyonlarda en az 40 bin sivilin katledildiğini aktarıyor.

Esed rejiminin gayrimeşru olduğu bir kez daha tescillendi

Trail International’ın Hukuk Danışmanı Benoit Meister, İsviçre adli makamlarının Rıfat Esed hakkında tutuklama emri yayınlama kararını memnuniyetle karşıladığını ifade etti. Ancak Meister, bu kararın Rıfat Esed'in Suriye'ye dönüşü sonrasına ertelenmesinden duyduğu üzüntüyü de dile getirdi. Karar, Rıfat Esed’in Suriye dışına çıktığı anda tutuklanması anlamına gelmekle birlikte Esed rejiminin uluslararası toplum nezdinde hukuken gayrimeşru olarak görüldüğünün de kanıtı.  

2014’te yurt dışına kaçan Sezar kod adlı Suriyeli askeri bir polis rejimin hapishanelerinde işkenceyle öldürülen 11 bin sivile ait 55 bin fotoğraf kaydını dünya basınına sızdırmıştı.

Sezar Yasası olarak bilinen, tam adıyla Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası, 21 Aralık'ta ABD Başkanı Donald Trump tarafından imzalanmıştı. Yasaya göre, Rusya, İran ve Şii Lübnan Hizbullahı adına hareket eden kişi veya üstlenici şirketlere destek sağlayan ya da onlarla büyük miktarda para alışverişinde bulunan yabancı kişi ve kuruluşlara uluslararası yaptırım uygulanıyor.



Trump yönetimi binlerce Afgan'ın bir hafta içinde Amerika'yı terk etmesini istedi

İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
TT

Trump yönetimi binlerce Afgan'ın bir hafta içinde Amerika'yı terk etmesini istedi

İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)

Trump yönetimi, Taliban'ın 2021'de iktidarı ele geçirmesinin ardından yasal yollardan ABD'ye giren Afgan mültecilere bir hafta içinde ülkeyi terk etmeleri talimatını verdi, aksi takdirde gözaltına alınma ve sınır dışı edilme işlemleriyle karşı karşıya kalacaklar.

Alman programlarında çalışan ve orada risk altında olarak sınıflandırılan Afganistanlıları taşıyan SmartWings Çek Havayollarına ait bir uçak, 16 Nisan 2025 tarihinde Pakistan'ın İslamabad kentinden Almanya'nın doğusundaki Leipzig havaalanına iniş yaptı (AFP)Alman programlarında çalışan ve orada risk altında olarak sınıflandırılan Afganistanlıları taşıyan SmartWings Çek Havayollarına ait bir uçak, 16 Nisan 2025 tarihinde Pakistan'ın İslamabad kentinden Almanya'nın doğusundaki Leipzig havaalanına iniş yaptı (AFP)

ABD İç Güvenlik Bakanlığı, insani şartlı tahliye programları veya diğer yasal yollarla ABD'ye girmelerine izin verilen Afgan vatandaşlarına “şartlı tahliye fesih bildirimleri” göndererek, yedi gün içinde gönüllü olarak ayrılmalarını ya da artık geçerli yasal statüleri olmayanlar tarafından alınan e-postalara göre, tutuklama ve sınır dışı işlemleriyle karşı karşıya kalacaklarını bildirdi.

Bir Taliban güvenlik mensubu Kabil'deki Rus Büyükelçiliği'nin girişinde bir aracı inceliyor, 17 Nisan 2025.Bir Taliban güvenlik mensubu Kabil'deki Rus Büyükelçiliği'nin girişinde bir aracı inceliyor, 17 Nisan 2025.

Bu hamle, Trump'ın “Amerika tarihindeki en büyük toplu sınır dışı etme” olacağını vaat ettiği daha geniş kapsamlı göçmen karşıtı kampanyasının bir parçasıdır. Bu yılın başlarında göreve geldiğinden beri yönetim, 11 Eylül 2001 terör saldırılarının ardından terörle savaşın bir parçası olarak başlayan 20 yıllık askeri varlığa son vererek, Ağustos 2021'de ABD güçlerinin Kabil'den çekilmesinin ardından iktidarı ele geçiren Taliban'ın zulmünden korktukları için ülkelerinden kaçan Afganlar da dahil olmak üzere Trump'ın vaadini uygulamak için önlemleri artırdı.

Newsweek, ABD'nin çekilmesiyle birlikte Taliban'ın Afganistan'da kontrolü nasıl hızla yeniden ele geçirdiğini ve on binlerce Afgan'ın, özellikle de ABD ordusuyla birlikte çalışanların yanı sıra anavatanlarındaki dini ve etnik zulümden kaçan diğer Afganların kaçmasına neden olduğunu hatırlattı. Kaçanların birçoğu, kendilerini ABD'den sınır dışı edilmekten koruyan özel göçmen vizeleri, sığınma ya da Geçici Koruma Statüsü için başvuruda bulundu. Trump yönetimi şimdi binlerce Afgan vatandaşı için TPS korumalarını sona erdirmek üzere harekete geçiyor ve bu da Afganistan'a sınır dışı edilmelerine yol açabilir” dedi.

Geçtiğimiz haftalarda İç Güvenlik Bakanlığı, insani şartlı tahliye gibi yasal programlarla gelenler de dahil olmak üzere çeşitli kişilere yedi günlük sınır dışı bildirimleri gönderdi.

Beyaz Saray sözcüsü Carolyn Leavitt, "X" platformunda askeri uçağa binenlerin fotoğrafını paylaşarak, "Sınır dışı uçuşları başladı" yazdı (sosyal paylaşım siteleri)Beyaz Saray sözcüsü Carolyn Leavitt, "X" platformunda askeri uçağa binenlerin fotoğrafını paylaşarak, "Sınır dışı uçuşları başladı" yazdı (sosyal paylaşım siteleri)

7 günlük süre

Kuzey Karolina'nın Raleigh kentindeki bazı yerel medya kuruluşları, Afgan bireylerin İç Güvenlik Bakanlığı'ndan yedi gün içinde ülkeyi terk etmelerini ya da yasal işlemle karşılaşmalarını isteyen bir e-posta aldıklarını bildirdi. Misyoner olarak çalışan ve sığınma talebinde bulunmasına izin veren vizeye sahip olan bir Afgan göçmen, aldığı e-postada “şartlı tahliyesinin bu bildirimden yedi gün sonra sona ereceğinin” belirtildiğini ve “ABD'yi derhal terk etmezseniz, olası yasal işlemlere tabi tutulacaksınız” uyarısında bulunulduğunu bildirdi. “Afganistan'a geri dönersek güvende olmayacağız. Bu kendimiz için bir intihar görevi imzalamak gibi bir şey” dedi.

Newsweek, ABD'li göçmenlik avukatı Nicole Mescheroni'nin İç Güvenlik Bakanlığı'nın kendisine “ABD'den ayrılma zamanınız geldi” dediğini aktardı. Ancak üst düzey bir DHS yetkilisi, postaların şartlı tahliye davalarına dahil olanlara gönderildiğini ve Mecheroni'nin şartlı tahliye edilmediğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın Kongre belgelerinden elde ettiği verilere göre, Ağustos 2021 ile Ağustos 2024 arasında yaklaşık 150 bin Afgan Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleştirildi.

İç Güvenlik Bakanlığı bugün, belgesiz göçmenlerin 30 gün içinde hükümete kayıt yaptırmaları veya cezalarla karşı karşıya kalmaları anlamına gelen yabancı kayıt şartını uygulamaya başladı.

Amerikan mülteci yerleştirme kuruluşu Global Refugee Resettlement'ın direktörü Krish O'Meara Vignaraja geçen hafta New York Times'a verdiği demeçte “Afgan kadınları ve kızları için bu insani korumanın sona ermesi, fırsatlara, özgürlüğe ve güvenliğe erişimlerinin sona ermesi anlamına geliyor” diyerek “onları sistematik baskı ve cinsiyete dayalı şiddetle karşı karşıya kaldıkları Taliban yönetimine geri dönmeye zorlamak, ulusumuzun itibarı için affedilemez bir leke olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

AfghansEvac CEO'su Sean Vandiver birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “TPS kapsamında burada bulunan her kişi, ABD ile olan ilişkileri nedeniyle ülkelerine dönmeleri halinde risk altında olan kişilerdir” dedi. Sean Vandiver, “TPS'yi sona erdirmek sadece korkakça bir hareket değildir. Çoğu durumda, bu insanlar savaş sırasında ihtiyaç duyduğumuz anda yanımızda durdular” diyerek, ”Afganlar için TPS'yi sona erdirmek sadece korkakça değil, aynı zamanda sorumsuzca. Onlara güvenlik sözü vermiştik. Şimdi yanımızda duran bu 10 binden fazla insanın ayaklarının altındaki halıyı çekiyoruz ve onlar dehşete düşmüş durumdalar. Korkuyorlar” ifadelerini kullandı.