Yemen ve Körfez Araştırmaları Merkezi: Yemen’de çözüm karmaşık ve detaylı

Husilerin mutlak hakimiyet elde etmek istediği Hudeyde Limanı ile diğer liman ve havaalanları grubun kontrolünde (AFP)
Husilerin mutlak hakimiyet elde etmek istediği Hudeyde Limanı ile diğer liman ve havaalanları grubun kontrolünde (AFP)
TT

Yemen ve Körfez Araştırmaları Merkezi: Yemen’de çözüm karmaşık ve detaylı

Husilerin mutlak hakimiyet elde etmek istediği Hudeyde Limanı ile diğer liman ve havaalanları grubun kontrolünde (AFP)
Husilerin mutlak hakimiyet elde etmek istediği Hudeyde Limanı ile diğer liman ve havaalanları grubun kontrolünde (AFP)

Yemen ve Körfez Araştırmaları Merkezi, Yemen'deki barış sürecinin karmaşık ve uzak olduğunu söylüyor. Araştırma Merkezi, Yemen'de siyasi girişimler veya kapsamlı bir çözüm anlamına gelmeyen kısmi, geçici bir anlaşmaya tabi olunmaya devam edileceğinin muhtemel olacağını söylüyor. Çünkü yerel, bölgesel ve uluslararası dinamikler net bir yol haritası oluşturmaya yardımcı olmuyor. Yemen kamuoyu Husilerin taviz vermeyeceği konusunda mutabık.”

Yemen ve Körfez Araştırmaları Merkezi, yakın zamanda yayınladığı araştırmada, Yemen’de kısmi çözümün güç dengelerinin merkezlerinde yeni değişimler yaratabileceğini, diğer krizlerde gerilimi tırmandırıcı yansımalara sebebiyet verebileceğini ve çok sayıda siyasi, güvenlik ve insani kriz ışığında bu ülkenin krizleri yeniden üreten bir döngü çerçevesinde yeniden yapılanma sürecinde kalabileceğini ileri sürüyor.

dcwfe
Yemen’in başkenti Sana yakınlarındaki yerinden edilenlerin kampında kalan çocuklar (Reuters)

Yemen'e barışı getirmek amacıyla müzakerelere girme formülü için çabalar nihayet yeniden başlıyor. Umman Heyeti, Husi darbe grubunun liderleriyle görüşmek, Umman Sultanlığı tarafından yürütülen arabuluculuktaki gelişmeler hakkında istişarelerde bulunmak ve müzakere sürecini yeniden başlatmak üzere başkent Sana’ya geldi. Husilerin sözcüsü ve müzakere heyeti başkanı Muhammed Abdusselam da bu ziyareti duyurdu. ABD Dışişleri Bakanlığı da ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking'in yeni bir anlaşma sağlamak ve kapsamlı bir barış süreci başlatmak için mevcut çabaları güçlendirmek amacıyla bir dizi Körfez başkentinde ziyaret turu gerçekleştirdiğini duyurdu. Açıklamada Linderking'in, devam eden müzakereleri geliştirmek için Yemenli, Suudi, Ummanlı ve uluslararası ortaklarla yapacağı toplantılara değinildi.

Söz konusu araştırmanın yazarı araştırmacı Ahmed Alibe, Yemen krizini çözmenin geleceğine dair resmin kasvetli göründüğünü söyledi. Özellikle de yerel sahnedeki uzun süreli çatışmanın göstergeleri, tarafların henüz askeri tükenme aşamasına gelmediğini gösterdiği bir zamanda krizin çözümü konusunda tablo karanlık. Tarafların taktik ve askeri yetenekleri halen devam ettiği için bu aşamanın sona ermek üzere olduğu düşünülmüyor.

cd
ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi Linderking barış sürecini desteklemek için bölgeye ziyaret gerçekleştiriyor (Reuters)

Aynı zamanda Kahire’deki El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde uzman olan Alibe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Husi hareketi Riyad ile ekonomik bir anlaşma zemininde ateşkes seçeneğini benimseyecek bir anlayışa sahip. Riyad, Yemen'deki silahlı tırmanışı durduracak güvenlik düzenlemelerini içermeyen bir siyasi anlaşmayı kabul edemezken, Husiler ise bu anlaşmayı Riyad ile savaşı durdurmakla eşdeğer görüyor. Husiler, Riyad'ın arabuluculuğunu reddetti ve onlarla krizin bir tarafı olarak muhatap olmak konusunda ısrar etti. Milisler arabuluculuktan kaçınarak müzakerelerin ilk turunu engelledi. Daha sonra grup ABD başta olmak üzere uluslararası güçleri anlaşmayı engellemekle suçlama yolunu tuttu.”

Hayali kurulamayan barış

Araştırma, tüm taraflar için ortak bir payda olacak bir siyasi, ekonomik ve güvenlik yolu olasılığına yönelik bir ufuk bulunmadığından gelecekte tablonun olduğundan daha kasvetli olacağı sonucuna varıyor. Yemen'deki krizin sürdürülmesi faktörü, oldubitti politikasını pekiştiren yaklaşım ışığında yeni bir ikilem olabilir.

fve
Umman heyetinin barış sürecini görüşmek üzere Sana’ya ziyaretinden bir kare (Husi medyası)

Bazı cephelerde Husi hareketlerine ve kalabalığa rağmen, ülke çoğu cephede askeri bir sükunete tanık oluyor. Merkezdeki Ed-Dali cephesinde bir gerilim söz konusu. Husi milisler batıda Taiz ve Hudeyde’de sivillere yönelik saldırılarını sürdürüyor.

Siyasi Araştırmacı Faris el-Bail Husi milislerinin İran'ın ateşkes fırtınasına zorla ve taktiksel olarak boyun eğebileceğine inanıyor. Ancak Bail’e göre bu gerçekçi çözümlere ulaşmayı zorlaştırabilir.

Şarku’l Avsat’a konuşan Bail, “Bu örgütlerle diyaloğa girerek siyasi rekabet ve güç ortaklığı durumuna gelmek tasavvur bile edilemez. Husi grubu ve El-Kaide farklı mezhepsel algı bir yana davranış, düşünce ve metodoloji olarak tamamen aynı, bu yüzden böyle bir sürecin nasıl ilerleyeceğini hayal etmek mümkün değil. İran'ın bir doktrin, düşünce ve ideolojiden ve sadece bir politika değil stratejik bir projeden birdenbire vazgeçeceğini düşünmüyorum. Dolayısıyla İran'ın 40 yılı aşkın süredir izlediği vesayet sisteminden, mezhepçilikten ve mezhepçi ideolojiden bir anda vazgeçmesi inanılacak bir durum değil. Bu, esnek bir siyasi sistem söz konusu olduğunda ve belirli koşulların veya bu değişiklikleri zorlayan değişimlerin ve çıkarların bir sonucu olarak zorlukla gerçekleşebilir.” açıklamalarında bulundu.

Ateşkesin bedeli ne?

Husi darbeciler son haftalarda askeri tırmanışa geri dönme ve insansız hava araçlarını ve balistik füzelerini sivil ve ekonomik nesneleri ve enerji kaynaklarını vurmak üzere göndererek komşu ülkeleri özellikle Suudi Arabistan’ı hedef alma tehditlerini sürdürdüler. Grup ayrıca Yemen'in petrol ve gaz gelirlerinden pay talep etmek için limanlara saldırma tehdidini de sürdürüyor.

bgf
Umman'ın Husi darbeciler üzerinde önemli bir etkisi var (Husi medyası)

Siyasi Aktivist Abdulcelil e-Hakeb havalimanları, limanlar ve sınır geçitleri üzerindeki kısıtlamaların tamamen kaldırılması, insani yardım dosyasının yetkilerini içeren bir ekonomik anlaşma imzalanması ve siyasi bir uzlaşmayı kabul etmenin bedeline ilişkin açıklamalarda bulundu. Hakeb’e göre darbeciler hâlâ aynı, ötelenemeyen ve siyasi çözüme bağlanamayan taleplerin üzerinde duruyorlar.

Hakeb, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Suudi Arabistan uluslararası toplumla birlikte kapsamlı bir barış haritasına doğru ilerliyor. Ekonomi bu haritanın başlıklarından biri. Husi darbeciler ateşkesin devamını kabul etmek için bir bedel almakta ısrar ediyorlar. Bu bağlamda Husilerin söylem düzeyinde gerilimi tırmandırmaları ve tekrarlanan askeri manevraları onlara, herkese bedavaya bir istikrar dönemi verdiklerini hatırlatıyor. Bütün bunlar, Husi milislerinin, taleplerini karşılamayan ateşkesi sadece bedelsiz bir taviz ve meşru hükümetin ve onu destekleyen koalisyonunun amaçlarına hizmet etmek olarak gördüğü anlamına geliyor. Zaman zaman Husilerin başlattığı tehdit, büyük askeri savaşlara yeniden ilerlediğimizi gösteriyor. Ancak, grubun barış ve savaş kararına yön veren kesin kriterlerini bilmeden bu kaderin kaçınılmazlığından emin olmak mümkün değil.”



Bağdat'ta aşiret çatışması: İkisi polis dört kişi öldü

Bağdat'taki polis üyeleri (Arşiv - Reuters)
Bağdat'taki polis üyeleri (Arşiv - Reuters)
TT

Bağdat'ta aşiret çatışması: İkisi polis dört kişi öldü

Bağdat'taki polis üyeleri (Arşiv - Reuters)
Bağdat'taki polis üyeleri (Arşiv - Reuters)

Irak İçişleri Bakanlığı dün akşam Bağdat'ın doğusundaki bir aşiret çatışmasında ikisi polis memuru dört kişinin öldüğünü açıkladı.

Bakanlıktan bu sabah yapılan açıklamada, “Bağdat'ın Rusafa tarafındaki doğalgaz tesisinin yakınlarındaki es-Saada bölgesinde bir aşiret anlaşmazlığını çözmeye çalışırken iki polis memuru öldü, beş polis memuru yaralandı” denildi.

Açıklamaya göre polis, ‘çatışmaya neden olan unsurların doğrudan silahlı saldırısına’ müdahale etti ve operasyon sonucunda ‘iki saldırgan öldürüldü, beş kişi yaralandı ve altı kişi de tutuklandı.

İçişleri Bakanlığı çatışmanın nedenini belirtmedi, ancak bu önlemlerin tüm suçlular ve kabile çatışmaları ile silahlı çatışmaları kışkırtanlar için caydırıcı olacağını ve sonuna kadar bu kişilerin peşini bırakmayacaklarını doğruladı.

Yaklaşık 46 milyonluk nüfusa sahip Irak, 2003 yılında ABD'nin işgali ve 2014 ile 2017 yılları arasında DEAŞ’ın ülkenin büyük bir bölümünü kontrolü altına alması da dahil olmak üzere onlarca yıl süren savaşa, mezhep anlaşmazlıklarına ve çatışmalara tanık oldu.

Bu çatışmalar yüz binlerce kişinin ölümüne neden oldu. Hafif ve ağır silahlar, aşiret çatışmaları ve siyasi intikamların da yaygın olduğu ülke geneline yıllar içinde yayıldı.


Somali'nin merkezinde düzenlenen askeri operasyonda 12 eş-Şebab Hareketi üyesi öldürüldü

Somali'nin Mogadişu kentinde Hz. Muhammed’in doğum günü münasebetiyle düzenlenen bir etkinliğe katılanlar yeşil bayraklar sallarken (AP)
Somali'nin Mogadişu kentinde Hz. Muhammed’in doğum günü münasebetiyle düzenlenen bir etkinliğe katılanlar yeşil bayraklar sallarken (AP)
TT

Somali'nin merkezinde düzenlenen askeri operasyonda 12 eş-Şebab Hareketi üyesi öldürüldü

Somali'nin Mogadişu kentinde Hz. Muhammed’in doğum günü münasebetiyle düzenlenen bir etkinliğe katılanlar yeşil bayraklar sallarken (AP)
Somali'nin Mogadişu kentinde Hz. Muhammed’in doğum günü münasebetiyle düzenlenen bir etkinliğe katılanlar yeşil bayraklar sallarken (AP)

Dün Somali'den gelen bir haberde ülkenin merkezinde düzenlenen askeri operasyonda eş-Şebab Hareketi’nin 12 üyesinin öldürüldüğü, 13 üyesinin ise yaralandığı bildirildi.

Somali Haber Ajansı SONNA'nın haberine göre ülkenin kuzeyindeki Galgudud eyaletinde, Ulusal Güvenlik ve İstihbarat Servisi'nin uluslararası ortaklarla iş birliği içinde düzenlediği planlı askeri operasyonda, eş-Şebab Hareketi’nin aralarında üst düzey liderlerinin de olduğu 12 üyesi öldürüldü, 13 üyesi ise yaralandı.

fgthy
Mogadişu'nun Hodan bölgesindeki Damaniyo Askeri Üssü’nde kayıtlı genç asker adaylarının toplandığı noktaya düzenlenen bombalı saldırının ardından kaçanlardan geriye kalan terliklerin yakınlarından geçen Somalili askeri yetkililer, 18 Mayıs 2025 (Reuters)

SONNA'nın haberine göre Eel-Tigweni bölgesinde gerçekleştirilen hassas askeri operasyon, terör saldırısı hazırlığında olan 40'tan fazla örgüt üyesinin toplandığı bir milis merkezini hedef aldı.

SONNA, ‘askeri operasyon sırasında kaçan terörist unsurlar için insan avı başlatıldığını’ bildirdi. Somali, eş-Şebab Hareketi için ‘Havaric milisleri’ terimini kullanıyor.

Eş-Şebab Hareketi, iktidarı ele geçirmek ve şeriat kanunlarını sıkı bir şekilde uygulamak amacıyla Somali hükümetini devirmeye yönelik saldırılar düzenliyor.

thy
Mogadişu'daki Somali-Sudan Hastanesi'nde doktorlar ve hemşireler yaralı bir genci tedavi ediyor. EŞ-Şebab Hareketi’nden olduğu sanılan bir intihar bombacısının bir askere alma merkezini hedef aldığı saldırıda ölen ve yaralananlar oldu, 18 Mayıs 2025 (EPA)

SONNA dün, Somali güvenlik ve istihbarat güçlerinin Eel-Tigweni bölgesinde uluslararası ortaklarla iş birliği içinde operasyonu gerçekleştirdiğini ve operasyonun terör örgütüne ait bir merkezi hedef aldığını, operasyon sırasında 40'tan fazla eş-Şebab üyesinin orada bulunduğunu belirtti.

Somali hükümet güçleri, yaklaşık yirmi yıldır yüzlerce sivil ve güvenlik personelinin hayatını kaybetmesine neden olan saldırılar gerçekleştiren terör örgütü eş-Şebab Hareketi gibi silahlı hareketlere karşı askeri operasyonlar yürütüyor.


Mısır Dışişleri Bakanı: Engelleri kaldıracağız ve yabancı elçilik önündeki kapalı caddeleri açacağız

 Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (Reuters)
 Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (Reuters)
TT

Mısır Dışişleri Bakanı: Engelleri kaldıracağız ve yabancı elçilik önündeki kapalı caddeleri açacağız

 Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (Reuters)
 Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (Reuters)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati dün yaptığı açıklamada, Mısırlı yetkililerin engelleri kaldıracaklarını ve Mısır'daki yabancı elçiliklerin önündeki tüm caddelerde trafiğin akışına izin vereceklerini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Al-Masry Al-Youm gazetesinden aktardığına göre Abdulati açıklamasında, “Kısacası... tüm engeller kaldırılacak ve Mısır'daki tüm yabancı büyükelçiliklere yollar açılacak” ifadelerini kullandı.

Mısırlı yetkililerin önündeki güvenlik bariyerlerini kaldırmasının ardından İngiliz Büyükelçiliği, Kahire'deki ana binasının kapatıldığını duyurdu, ancak birkaç gün sonra kapılarını yeniden açtı.