Hindistan'ın Ay görevinin maliyeti, Interstellar'ın bütçesinden daha az

Bazı konutlar Hindistan uzay ajansının Ay'a gitmek için harcadığından daha pahalıya mal oluyor

Chandrayaan-3 uzay aracının Ay'a inişi, 23 Ağustos 2023'te Hindistan'ın Ahmedabad kentindeki Gucerat Bilim Şehri'nin bir oditoryumunda canlı yayımlandı (Reuters)
Chandrayaan-3 uzay aracının Ay'a inişi, 23 Ağustos 2023'te Hindistan'ın Ahmedabad kentindeki Gucerat Bilim Şehri'nin bir oditoryumunda canlı yayımlandı (Reuters)
TT

Hindistan'ın Ay görevinin maliyeti, Interstellar'ın bütçesinden daha az

Chandrayaan-3 uzay aracının Ay'a inişi, 23 Ağustos 2023'te Hindistan'ın Ahmedabad kentindeki Gucerat Bilim Şehri'nin bir oditoryumunda canlı yayımlandı (Reuters)
Chandrayaan-3 uzay aracının Ay'a inişi, 23 Ağustos 2023'te Hindistan'ın Ahmedabad kentindeki Gucerat Bilim Şehri'nin bir oditoryumunda canlı yayımlandı (Reuters)

Hindistan, Yıldızlararası'nın (Interstellar) yapım maliyetinden daha az para harcayarak Ay'a başarıyla iniş yaptı.

Hindistan uzay ajansı çarşamba günü, Ay'ın güney kutbuna yakın yüzeyine "yumuşak iniş" gerçekleştirdiğini açıkladı. Hindistan, Ay'ın bu bölgesine inen ilk, Ay'a başarılı görev düzenleyen 4. ülke oldu.

Ve bunu çok kısıtlı bir bütçeyle başardı. Reuters'e göre Chandrayaan-3 yaklaşık 6,15 milyar rupi, yani 75 milyon dolar maliyetle Ay'a gönderildi.

Bu çoğu gişe canavarı uzay filminin maliyetinden az. Yerçekimi (Gravity) 100 milyon dolara, Marslı (The Martian) 108 milyon dolara mal olmuştu ve bu göreve harcanan para, 165 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen Yıldızlararası'nın (Interstellar) maliyetinin de yarısından daha az.

Hatta bu görev, bazı konutlardan da daha ucuza mal oldu. Örneğin Birleşik Krallık'ın (BK) en pahalı evi 200 milyon sterline (yaklaşık 6,9 milyar TL), yani Ay'a yaklaşık üç buçuk görev maliyetine satıldı.

Bu bütçe, Hindistan'ın 2019'da Ay'a inmek için bir önceki girişimi olan ve iniş aracının düşmesiyle başarısızlıkla sonuçlanan Chandrayaan-2'ye ayırdığından bile daha az. Bu yaklaşık 8 milyar rupiye (yaklaşık 2,6 milyar TL) ya da son başarılı görevden yaklaşık yüzde 30 daha fazlasına mal oldu ancak mühendisler daha önceki seferden alınan derslerin birçoğundan son görevde yararlanıldığını açıkça belirtti.

Hindistan uzaya yönelik düşük maliyetli ama yine de başarılı görevlere ilişkin itibar kazanmaya çalışıyor. Bu gelişme, ülkenin özel uzay endüstrisine ve uydulara odaklanan işletmelere yatırımı teşvik ettiği bir dönemde yaşandı.

Tüm Hindistan görevinin fiyatı, SpaceX'in bir Falcon 9 fırlatması için talep ettiği bedele yakın. Şirketin internet sitesine göre bu tutar 67 milyon dolar.

Independent Türkçe



Putin: Nükleer bilim insanları Rusya için "güçlü bir nükleer kalkan" oluşturdu

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yanında Devlet Atom Enerjisi Kurumu (Rosatom) Başkanı Aleksey Likhaçhev'in de bulunduğu Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov ile el sıkışıyor (Kremlin- EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yanında Devlet Atom Enerjisi Kurumu (Rosatom) Başkanı Aleksey Likhaçhev'in de bulunduğu Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov ile el sıkışıyor (Kremlin- EPA)
TT

Putin: Nükleer bilim insanları Rusya için "güçlü bir nükleer kalkan" oluşturdu

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yanında Devlet Atom Enerjisi Kurumu (Rosatom) Başkanı Aleksey Likhaçhev'in de bulunduğu Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov ile el sıkışıyor (Kremlin- EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yanında Devlet Atom Enerjisi Kurumu (Rosatom) Başkanı Aleksey Likhaçhev'in de bulunduğu Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov ile el sıkışıyor (Kremlin- EPA)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün RT televizyonuna yaptığı açıklamada, Rus nükleer bilim insanlarının Rusya için "güçlü bir nükleer kalkan" oluşturduğunu söyledi.

Putin, Rus nükleer endüstri alanında yarım milyondan fazla kişinin çalıştığını vurgulayarak, bunun “gerçek bir güç” olduğunu belirtti.

Putin, Rusya'nın “nükleer füzyonla enerji üretimi alanında bilim ve teknolojinin öncüsü” olduğunu ifade etti.

Rusya ve ABD, nükleer füzeleri tespit edip engellemek için kullanılan sistemler de dahil olmak üzere nükleer cephaneliklerini modernize ederken, Çin nükleer yeteneklerini Fransa ve İngiltere'nin çok ötesine taşıyor.

Amerikan Bilim İnsanları Federasyonu tarafından yürütülen bir araştırmaya göre, Rusya'nın konuşlandırılmış ve stoklanmış olarak yaklaşık 4 bin 300 nükleer savaş başlığı bulunuyor. ABD ise yaklaşık 3 bin 700 nükleer savaş başlığına sahip. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bu miktarlar, küresel stokun yaklaşık %87'sini oluşturuyor.
Çin, sahip olduğu yaklaşık 600 nükleer savaş başlığı ile dünyanın üçüncü büyük nükleer gücüdür. Bunu yaklaşık 290 nükleer savaş başlığıyla Fransa ve yaklaşık 225 nükleer savaş başlığıyla Birleşik Krallık takip etmektedir.


Savunma İstihbarat Teşkilatı Direktörü İran raporu nedeniyle görevden alındı

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (AP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (AP)
TT

Savunma İstihbarat Teşkilatı Direktörü İran raporu nedeniyle görevden alındı

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (AP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (AP)

Washington Post gazetesi dün kaynaklara dayandırdığı haberinde, ABD Savunma Bakanı Peter Hegseth'in, Savunma İstihbarat Ajansı Direktörü Jeffrey Kruse'u, ajansın İran'ın nükleer tesislerine yönelik ABD saldırıları hakkında sunduğu rapor nedeniyle görevden aldığını bildirdi.

Gazete, kimliğini açıklamadığı kaynakların, görevden alma gerekçesi olarak yalnızca "güven kaybı"nı gösterdiğini bildirdi. Hegseth, bu yıl diğer üst düzey askeri yetkililerin görevden alınmasını haklı çıkarmak için bu terimi kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Washington Post’tan aktardığına göre Savunma İstihbarat Ajansı direktörü raporunda, İran'ın nükleer kapasitesinin Hegseth ve Başkan Donald Trump'ın bu kapasitelerin "tamamen yok edildiğini" iddia etmelerinin aksine, ABD saldırılarından sonra yalnızca birkaç ay boyunca zayıfladığı sonucuna varıldığını belirtti.

Hegseth, göreve geldiğinden bu yana, Genelkurmay Başkanı Charles Brown ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Lisa Franchetti de dahil olmak üzere çok sayıda üst düzey subayı görevden aldı.


ABD, Çin'e karşı deniz drone'u filosu kuruyor: Testler beklendiği gibi değil

ABD donanması, insansız deniz aracı filosuyla Asya-Pasifik'teki nüfuzunu artırmaya çalışıyor (Reuters)
ABD donanması, insansız deniz aracı filosuyla Asya-Pasifik'teki nüfuzunu artırmaya çalışıyor (Reuters)
TT

ABD, Çin'e karşı deniz drone'u filosu kuruyor: Testler beklendiği gibi değil

ABD donanması, insansız deniz aracı filosuyla Asya-Pasifik'teki nüfuzunu artırmaya çalışıyor (Reuters)
ABD donanması, insansız deniz aracı filosuyla Asya-Pasifik'teki nüfuzunu artırmaya çalışıyor (Reuters)

ABD donanması, Çin'e karşı insansız deniz aracı filosu kurmak istiyor ancak testlerde birçok sorun yaşandığı aktarılıyor.

Reuters'ın haberinde, Pentagon'un Ukrayna savaşında deniz drone'larının etkisini gördükten sonra Çin'in Tayvan Boğazı'ndaki muhtemel ilerleyişini engellemek için kendi filosunu kurmaya çalıştığı yazılıyor.

Pentagon, "Replicator" adını verdiği insansız deniz aracı filosu programını 2023'te başlatmıştı. 1 milyar dolar kaynak ayrılan proje kapsamında binlerce deniz ve hava drone'u üretilmesi hedefleniyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump'ın "Büyük, Güzel Yasa Tasarısı" kapsamında insansız deniz aracı üretimi için ek 5 milyar dolar kaynak sağlanmıştı.

Ancak Çin'e karşı caydırıcı güç olarak kullanılması planlanan filodaki drone'ların üretiminde yazılım sorunları ve kazalar yaşandığı aktarılıyor.

Kaliforniya açıklarında geçen ay yapılan testte, bir drone'un yazılım arızası nedeniyle aniden durduğu, başka bir insansız deniz aracının da buna çarpıp hasar gördüğü belirtiliyor. Olayın, rakip firmalar Saronic ve BlackSea Technologies tarafından üretilen cihazlarla yaşandığı ifade ediliyor.

Başka bir testte de drone'ların takibi için suya inen destek gemisinin kaptanı, gemiyi çeken insansız deniz aracının arızalanması üzerine suya düştü. Her iki olayın da yazılım ve kullanıcı hatasından kaynaklandığı bildiriliyor.

Reuters, ABD donanması, Saronic veya BlackSea Technologies'in yorum taleplerine yanıt vermediğini aktarıyor.

Ukrayna ordusunun deniz operasyonlarında kullandığı drone'ların tanesinin maliyeti yaklaşık 250 dolar. Hızlı hareket eden bu cihazlar gerektiğinde patlayıcılarla donatılıp saldırı için veya gözetleme amaçlı kullanılabiliyor.

ABD donanmasıysa bunu genişleterek insan komutlarına ihtiyaç duymadan görevleri tamamlayabilecek otonom bir filo kurmayı hedefliyor. Bunun çok daha maliyetli ve teknolojik açıdan zorlu olacağı belirtiliyor. Bir insansız deniz aracının maliyeti birkaç milyon dolara kadar çıkabiliyor.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi'nden T.X. Hammes, donanmanın geleneksel karar ve uygulama mekanizmasının da süreci güçleştirdiğine dikkat çekiyor:

Büyük şeyler üretmeye, karar almak için yıllar harcamaya alışmış bir sistem sözkonusu. Ancak bir anda onlardan hızlı hareket etmelerini istiyorsunuz.

Independent Türkçe, Reuters, Marine Insight