Mısır'da üç dinin bir araya geldiği alan, çağlar boyu bir arada yaşamanın öyküsünü anlatıyor

Kahire'de üç dinin bir araya geldiği bu alan, geçmişi eski Mısır uygarlığına kadar uzanan, çağlar boyu varlığını sürdüren Memfis şehrinin bir uzantısı olması nedeniyle uzun bir tarihe sahip

Ben Ezra Sinagogu, MS 12'nci yüzyıla kadar uzanan tarihiyle Mısır'daki en eski Yahudi sinagoglarından biri (sosyal medya)
Ben Ezra Sinagogu, MS 12'nci yüzyıla kadar uzanan tarihiyle Mısır'daki en eski Yahudi sinagoglarından biri (sosyal medya)
TT

Mısır'da üç dinin bir araya geldiği alan, çağlar boyu bir arada yaşamanın öyküsünü anlatıyor

Ben Ezra Sinagogu, MS 12'nci yüzyıla kadar uzanan tarihiyle Mısır'daki en eski Yahudi sinagoglarından biri (sosyal medya)
Ben Ezra Sinagogu, MS 12'nci yüzyıla kadar uzanan tarihiyle Mısır'daki en eski Yahudi sinagoglarından biri (sosyal medya)

Mi İbrahim

Eski Kahire'nin merkezinde üç dinin bir araya geldiği alan bulunuyor. Burası, başta Amr ibn el-As Camii, Asma Kilise ve Ben Ezra Sinagogu olmak üzere üç semavi dinden kalma anıtları bir araya getiren eşsiz kompozisyonu ile en önemli arkeolojik alanlardan biri kabul ediliyor.

Amr ibn el-As Camii, Müslümanların Mısır'a girdikten sonra kurdukları ilk cami niteliğinde.

Ben Ezra Sinagogu, Mısır'daki en eski Yahudi sinagoglarından biri kabul ediliyor. Bölgede çok sayıda arkeolojik alan, Babil Kalesi ve Kıpti Müzesi bulunuyor. 

Kahire'de üç dinin bir araya geldiği bu alan, geçmişi eski Mısır uygarlığına kadar uzanan, çağlar boyu varlığını sürdüren Memfis şehrinin bir uzantısı olması nedeniyle uzun bir tarihe sahip.

Ancak en büyük şöhret ve statüsünü Müslümanların Mısır'a girdiklerinde kurdukları Fustat şehrinin kurulmasıyla kazandı.

Mısır'ın en önemli şehirlerinden biri haline gelen şehir, daha sonraki dönemlerde başkentin taşınmasına rağmen ayakta kalmış halde.

Babil Kalesi

Çömlekçilik, Fustat bölgesini diğerlerinden özel kılıyor. Bölgeyi ziyaret edenler, sektörün sırlarını öğrenmek ve geleneksel yöntemlerle yapılmış özgün çömleklerden satın almak için buraya geliyor. 

Mısır Başbakanı, Babil Kalesi, Ben Ezra Sinagogu ve Amr ibn el-As Camii başta olmak üzere bölgedeki bazı arkeolojik alanları kapsamlı bir restorasyon sürecinden geçirerek yeniden açtı. 

Eski Eserler Bakanlığı baş arkeoloğu Mecdi Şakir, Independent Arabia'ya verdiği demeçte, "Bu alanda en göze çarpan eser, tarihi II. Ramses dönemine kadar uzanan Babil Kalesi. Romalıların Mısır'a geldiklerinde yeniden inşa ettikleri bu kale, İmparator Trajan dönemine kadar dayandığı için önemli ve seçkin bir yer. Ancak Hristiyanlığın ülkeye gelmesiyle birlikte göreceli rolünü kaybetmiştir. Sonrasında bölgede altı kilise inşa edildi. Müslümanlar Mısır'ın eteklerindeyken bu kale onlara engel teşkil ediyordu. Mısır’a girişleri ardından yeni başkentleri Fustat'ı kurmaya, Amr ibn el-As Camii’ni inşa etmeye başladılar. Burası bölgedeki en önemli yerlerden biri. Bilhassa Ramazan ayında çok sayıda Müslüman buraya geliyor. MS. 4. yüzyılda inşa edilen Asma Kilise ise Mısır'daki en önemli kiliselerden biri. Babil Kalesi'nin antik iki kulesi üzerine inşa edildiği için Asma Kilise olarak adlandırılmıştır. Bölgede ayrıca Ebu Sarca Kilisesi bulunuyor. Burası, Kutsal Aile’nin Mısır'dayken geçip saklandığı yerlerden biri. Hristiyan antik eserleri ve Kutsal Aile’nin Mısır yolculuğuyla ilgilenenler için önemli bir yer" açıklamalarında bulunuyor. 

Mısır'da Müslümanlar tarafından inşa edilen ilk cami konumundaki Amr ibn el-As Camii, binlerce ibadet edenin uğrak yeri (sosyal medya)
Mısır'da Müslümanlar tarafından inşa edilen ilk cami konumundaki Amr ibn el-As Camii, binlerce ibadet edenin uğrak yeri (sosyal medya)

Şakir, aynı zamanda, "Bölge yakınlarında Mısır'ın en önemli ulusal müzelerinden biri olan Kıpti Müzesi bulunuyor. Burası dünyada bu uzmanlıkla ilgilenen dört müzeden biri. Kıpti Müzesi ve el-Muiz Ledin Allah el-Fatimi caddesindeki el-Akmar Camii’nin ön cepheleri aynı. Yalnızca bazı Hristiyan sembolleri de ekli halde. Müze inşa edildiğinde görsel sanatçı Ragip Ayyad tarafından tasarlandı" ifadelerini kullanıyor. 

Ben Ezra Sinagogu

Dikdörtgen tasarıma sahip Ben Ezra Sinagogu, tamamıyla restore edilerek ziyaretçilere açıldı. Dış tasarımın sade olduğu, iç kısımda ise bazilika tarzının benimsendiği görülüyor.

Burası, İskenderiye'deki Eliahu Hanavi Sinagogu gibi Mısır'da varlığını sürdüren bir grup Yahudi sinagogundan biri. 

Şakir, Ben Ezra Sinagogu’nun Yahudilerin satın alıp tapınağa dönüştürdükleri bir kilise olduğunu, buraya Yahudi bilgelerden birinin adının verildiğini söylüyor.

Tarihi MS. 12'nci yüzyıla uzanan sinagogun alt kısmı erkeklere, üst kısmı ise kadınlara ait. Minberi andıran bir alanı, büyük kitapların bulunduğu bir kütüphanesi bulunan Ben Ezra Sinagogu, kalıntıları hala bulunan bir su kuyusuna sahipti. 

Asma Kilise (sosyal medya)
Asma Kilise (sosyal medya)

Yahudilerin üzerinde yaratıcının adı yazılı olan kağıtları çöpe atmama gelenekleri dolayısıyla, 19. yüzyılda bu sinagogda farklı dönemlerden Yahudilere ait binlerce kağıt bulundu.

Geniza ismi verilen bu belgeler, Mısır'daki Yahudi yaşamının sosyal veya ekonomik düzeyde birçok ayrıntısını öğrenmenin mümkün olduğu sözleşmeler, anılar ve evlilik belgelerini içeriyor.

1890'da sinagogun restorasyon süreci sırasında keşfedilen bu belgeler, dünyada şimdiye kadar bulunan en kapsamlı ikinci geniza niteliğinde. 

Arkeolog Şakir, üç dinin bir araya geldiği bu alanın oldukça zengin olduğunu, bu mekanların restore edilerek halka açılmasının Mısır'ın tüm dinlere saygı duyduğunu gösterdiğini belirtiyor.

Tüm dünyada barış yönündeki bir mesajı temsil ettiğini, mevcut tüm anıtların İslam, Hristiyanlık ve Yahudilik dahil olmak üzere ülke tarihinin ilgilenilmesi ve korunması gereken birer parçası olduğunu söylüyor.

Böylece bu bölgeye ışık tutulacağını, tanıtılmasının sağlanacağını, turizm açısından öncelikli hale getirmek için çalışılmış olacağını ifade ediyor. 

Independent Arabia - Independent Türkçe



James Cameron usta sinemacıyı andı: Onsuz Terminatör olmazdı

1991 yapımı Terminatör 2: Mahşer Günü'nde Arnold Schwarzenegger, direniş tarafından John Connor'ı korumak üzere gönderilen Terminatör rolünde (Tri-Star Pictures)
1991 yapımı Terminatör 2: Mahşer Günü'nde Arnold Schwarzenegger, direniş tarafından John Connor'ı korumak üzere gönderilen Terminatör rolünde (Tri-Star Pictures)
TT

James Cameron usta sinemacıyı andı: Onsuz Terminatör olmazdı

1991 yapımı Terminatör 2: Mahşer Günü'nde Arnold Schwarzenegger, direniş tarafından John Connor'ı korumak üzere gönderilen Terminatör rolünde (Tri-Star Pictures)
1991 yapımı Terminatör 2: Mahşer Günü'nde Arnold Schwarzenegger, direniş tarafından John Connor'ı korumak üzere gönderilen Terminatör rolünde (Tri-Star Pictures)

Oscar adayı görüntü yönetmeni Adam Greenberg'ün 88 yaşında hayatını kaybetmesinin ardından yönetmen James Cameron, Terminatör serisinin ilk iki filminde birlikte çalıştığı dostuna duygusal bir veda mesajı yayımladı.

Üç Oscar ödüllü yönetmen, Deadline'a yaptığı açıklamada Greenberg'ün kendisi için "yol gösterici bir ışık" olduğunu belirtti. Cameron, kariyerinin dönüm noktası sayılan 1984 tarihli Terminatör'de (The Terminator) Greenberg'le ilk kez birlikte çalıştıklarını hatırlattı. 

Kanadalı sinemacı, usta görüntü yönetmeninin 1991 tarihli devam filmi Terminatör 2: Mahşer Günü (Terminator 2: Judgment Day) için de "büyük bir nezaketle" geri döndüğünü söyledi.

Cameron, "Adam'dan sadece görüntü yönetimi değil, bağımsız yapım ruhu konusunda da çok şey öğrendim" dedi.

Bütçe kısıtlamalarının sanatsal ifadesini engellemesine asla izin vermezdi. Ben onunla ilk filmimde çalışırken o çoktan onlarca projeye imza atmıştı. Onun o mücadeleci, 'yapabiliriz' ruhu, en büyük prodüksiyonlarda bile bana ışık olmaya devam etti.

71 yaşındaki Cameron sözlerini şöyle sürdürdü:

Birkaç yıl önce yeniden görüştük. Terminatör 2'nin 3D yeniden gösterimi için renk düzenlemesine yardım etmek üzere stüdyoya gelmişti. O sırada bir gece sahnesindeki mavi tonların fazla mor göründüğünü, biraz daha camgöbeği olması gerektiğini renk uzmanına anlatmaya çalışıyordum. Adam sahneye bir baktı, beni kenara çekip 'Jim, sence biraz camgöbeği dokunuşu gerekmiyor mu?' dedi. 20 yılı aşkın zaman sonra o ton farkını hatırlıyordu. İşte bu gerçek bir ustalık. Artık renkleri onun gözleriyle görüyorum.

Cameron, Greenberg'ün Terminatör filmlerinde "vazgeçilmez" olduğunu da vurguladı:

Terminatör filmlerimi onsuz yapamazdım. Bana rengin ve ışığın hikaye anlatımındaki gücünü öğretti. Kimse gece çekimlerinde onun kadar iyi değildi. El kamerası kullanımında kendimle gurur duyarım ama bunu da ondan öğrendim. O gerçek bir ustaydı. Bir nesil sinemacıya ilham verdiğine eminim. Onunla çalışabilme ayrıcalığına sahip olan az sayıdaki kişiden biri olduğum için çok şanslıyım. Yeteneği ve ruhu çok özlenecek.

Sinematografi kariyerine İsrail'de başlayan ve daha sonra Hollywood'a adım atan Greenberg, Terminatör serisinin ilk iki filminde görüntü yönetmenliği yapmıştı. Terminatör 2'yle En İyi Görüntü Yönetimi dalında Oscar'a aday gösterilmişti.

1984 tarihli Büyükelçi'de (The Ambassador) Greenberg'le çalışan görüntü yönetmeni Avraham Karpick, usta ismin perşembe günü yaşamını yitirdiğini duyurarak meslektaşını anan ilk isimlerden biri olmuştu.

Independent Türkçe, Deadline, CBR.com


Yönetmeni yanıtladı: Zombilerin Şafağı'na devamı gelecek mi?

2004 yapımı Zombilerin Şafağı'nda Simon Pegg (solda), Londra'da arkadaşı Ed'le zombi kıyametine yakalanan başarısız satıcı Shaun rolünde (Universal Pictures)
2004 yapımı Zombilerin Şafağı'nda Simon Pegg (solda), Londra'da arkadaşı Ed'le zombi kıyametine yakalanan başarısız satıcı Shaun rolünde (Universal Pictures)
TT

Yönetmeni yanıtladı: Zombilerin Şafağı'na devamı gelecek mi?

2004 yapımı Zombilerin Şafağı'nda Simon Pegg (solda), Londra'da arkadaşı Ed'le zombi kıyametine yakalanan başarısız satıcı Shaun rolünde (Universal Pictures)
2004 yapımı Zombilerin Şafağı'nda Simon Pegg (solda), Londra'da arkadaşı Ed'le zombi kıyametine yakalanan başarısız satıcı Shaun rolünde (Universal Pictures)

Edgar Wright, yeni filmi Ölüme Koşan Adam'ın (The Running Man) tanıtım turuna başladı. Ancak her röportajda olduğu gibi, bir kez daha "Cornetto Üçlemesi"nin devamı hakkında sorularla karşılaştı.

Wright; Zombilerin Şafağı (Shaun of the Dead), Sıkı Aynasızlar (Hot Fuzz) ve Dünya'nın Sonu'ndan (The World's End) oluşan üçlemenin yönetmenliğini yapmıştı. Pegg ise bu filmlerin başrolünde yer almıştı.

Bu kez konu, hem korku hem de komedi türünün klasikleri arasında yer alan Zombilerin Şafağı'ydi. Aradan 20 yılı aşkın süre geçmesine rağmen Wright, bu hikayeye geri dönmeye niyetli olmadığını açıkça belirtti.

Polygon'a konuşan Wright, karakterleri yeniden bir araya getirmeyi hiç düşünmediğini söyledi. Simon Pegg'in canlandırdığı Shaun'un hikayesinin, Nick Frost'un oynadığı en yakın arkadaşı Ed'le bahçedeki kulübede sona ermesi gerektiğini ifade etti:

Aslında bunu hiç düşünmedik çünkü anlatacak başka hikaye kalmadığını hissettik.

Wright, birçok devam filminin yaşadığı temel sorunun da bu olduğunu söyledi:

Birçok seride, devam filmleri aslında çekilmeyi hak etmiyor çünkü hikayenin tamamı zaten ilk filmde anlatılmış oluyor. Bir karakter büyük bir değişim geçirdiğinde, ikinci filmi çekmek çok zorlaşır.

51 yaşındaki yönetmen, sözlerini şöyle sürdürdü: 

Zombilerin Şafağı'nda Shaun, sıradan bir adamdan kahramana dönüşüyor. Dolayısıyla yeni bir hikaye başlatmak, doğal bir gelişim kalmadığında imkânsız hale geliyor. Biz, bu filmin tek başına tamamlanmış bir hikaye olarak kalmasından memnunuz.

Wright, Arnold Schwarzenegger'in 1987 tarihli aynı adlı aksiyon filmini yeniden yapmak yerine, Stephen King'in Richard Bachman takma adıyla yazdığı romana büyük ölçüde sadık bir uyarlama hazırladı.

Wright, King'in romanını uyarlarken final bölümünde bazı değişiklikler yapmak zorunda kaldıklarını açıklamıştı. Film Stories dergisine konuşan Wright, "En başından beri roman finalinin bu uyarlamanın parçası olmayacağını biliyorduk" demişti.

Ölüme Koşan Adam, Türkiye'de 21 Kasım'da sinemaseverlerle buluşacak.

Independent Türkçe, GamesRadar, Polygon, Film Stories


Fragman geldi, tartışma başladı: Stranger Things hayranları ikiye bölündü

Fragman geldi, tartışma başladı: Stranger Things hayranları ikiye bölündü
TT

Fragman geldi, tartışma başladı: Stranger Things hayranları ikiye bölündü

Fragman geldi, tartışma başladı: Stranger Things hayranları ikiye bölündü

Netflix, Stranger Things'in final sezonuna ait son fragmanı perşembe günü (30 Ekim) yayımladı. Ancak fragman, hayranlar arasında büyük bir tartışmayı da beraberinde getirdi.

Yeni klip, Hawkins kasabasını askeri karantina altında, 4. sezonun sonunda Vecna'nın yol açtığı kaosu kontrol altına almaya çalışan karakterlerle birlikte gösteriyor.

1987 sonbaharında, yani önceki sezonda yaşanan olaylardan bir yıl sonra geçen 5. ve son sezonda, Eleven Vecna'nın kaçınılmaz dönüşüne karşı hazırlanıyor. Fragman ayrıca Will Byers'ın yaratıkla yüz yüze geldiği anlara da kısa bir bakış sunuyor.

Aksiyon dolu fragman sevilen karakterleri yeniden bir araya getirse de bazı izleyiciler uzun bekleyişin heyecanı azalttığını düşünüyor. Ne de olsa dizinin ilk bölümü Temmuz 2016'da yayımlanmıştı.

Fragmanın yayımlanmasının ardından sosyal medya hızla ikiye bölündü. Birçok izleyici, sezonlar arasındaki uzun arayı ve karakterlerin büyümüş olmasını eleştirdi.

"Bana güven vermedi"

Bir kullanıcı, "Artık hepsi yetişkin olmuş" yorumunu yaparken bir diğeri şöyle yazdı:

Yalan yok, fragmanı pek beğenmedim. Umarım dizi daha iyidir ama fragman bana pek güven vermedi.

Başka bir izleyici "Çok iyi olmayacak gibi bir his var içimde" diye ekledi.

Bir diğeri ise sabırsızlığını şöyle dile getirdi: 

Açıkçası artık fragmanlarla ilgilenmiyorum. Bölümleri yayımlasınlar. Yeterince beklemedik mi zaten?

"Tam bir duygu seli olacak"

Buna karşın birçok izleyici final bölümleri için hâlâ heyecanlı. Bir hayran "Vay canına, harika görünüyor. Tam bir duygu seli olacak. Buradayım ve hazırım" diye yazdı. 

Fragman tartışmalara yol açsa da Hawkins'teki son yüzleşmeye duyulan heyecanın hâlâ çok yüksek olduğu görülüyor.

Stranger Things'in final sezonu, üç parça halinde izleyiciyle buluşacak: İlk kısım 27 Kasım'da, ikinci 26 Aralık'ta, final bölümleriyse 1 Ocak 2026'da ekrana gelecek.

Final sezonunda ana kadro eksiksiz geri dönüyor. Winona Ryder, David Harbour, Millie Bobby Brown, Finn Wolfhard, Gaten Matarazzo, Caleb McLaughlin, Noah Schnapp, Joe Keery, Sadie Sink, Natalia Dyer, Charlie Heaton, Maya Hawke ve Brett Gelman yeniden izleyici karşısına çıkacak. 

Ayrıca bilimkurgu klasiği Terminatör'ün (The Terminator) yıldızı Linda Hamilton da gizemli bir rolle kadroya katılıyor.

Independent Türkçe, Daily Mail, Mirror