Washington Post: Muhammed bin Selman, ABD Dışişleri Bakanı Blinken'ı sabaha kadar bekletti

Gazete Ortadoğu'da ikna turuna çıkan Blinken'ın katı bir direnişle karşılaştığını yazdı

Katar, Ürdün, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Mısır'ı kapsayan bir Ortadoğu turu yapan Blinken bugün İsrail'e geri dönüyor (AFP)
Katar, Ürdün, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Mısır'ı kapsayan bir Ortadoğu turu yapan Blinken bugün İsrail'e geri dönüyor (AFP)
TT

Washington Post: Muhammed bin Selman, ABD Dışişleri Bakanı Blinken'ı sabaha kadar bekletti

Katar, Ürdün, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Mısır'ı kapsayan bir Ortadoğu turu yapan Blinken bugün İsrail'e geri dönüyor (AFP)
Katar, Ürdün, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Mısır'ı kapsayan bir Ortadoğu turu yapan Blinken bugün İsrail'e geri dönüyor (AFP)

Geçen hafta Hamas'ın saldırılarının ardından İsrail'i ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, daha sonra Ortadoğu'da 6 ülkede temaslarda bulunmuştu.

ABD merkezli Washington Post gazetesi, pazar günü Mısır lideri Abdülfettah Sisi ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'la görüşen Blinken'ın iki lideri ikna çabalarının katı bir direnişle karşılandığını yazdı.

Gazete, İsrail'in Gazze'ye yönelik operasyonu konusunda fikir ayrılıklarının bulunduğunu ve iki liderin de görüşmelerde bu konuyu gündeme getirdiğini yazdı.

Riyad'da Muhammed bin Selman'ın Blinken'ı saatlerce beklettiği belirtilirken, normalde akşam saatlerinde yapılması planlanan görüşmeye, Suudi Arabistan Veliaht Prensi'nin ertesi sabah geldiği aktarıldı.

Suudi Arabistan yönetiminden yapılan açıklamaya göre, görüşmede Muhammed bin Selman, "masumların canına kasteden operasyonların" durdurulmasını ve Gazze'ye yönelik ablukanın kaldırılmasını istedi.

Haberde ABD'nin, Riyad'ı Hamas'ı kınamak için ikna etmeye çalıştığı ancak şu ana kadar bu hedefe ulaşılamadığı belirtildi.

Veliaht Prens'in gerginliğin sona erdirilmesi yönündeki talebinin Amerikan politikasının tam tersi olduğuna dikkat çeken gazete, Washington'ın Hamas'ı yok etme hedefi için İsrail'e tam destek verdiğini vurguladı.

Daha önce ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan sızan belgelerde, Washington yönetiminin ABD'li diplomatlara "gerginliği düşürme, ateşkes, şiddete son verilmesi, sükûnetin sağlanması" gibi ifadeleri kullanmamaları uyarısında bulunduğu ortaya çıkmıştı.

Kahire'deki görüşmeye "Yahudilik" açıklamaları damga vurdu

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Riyad'ın ardından gittiği Kahire'de de benzer sıkıntılar yaşadığını aktaran Washington Post, iki ülke arasında Refah sınır kapısıyla ilgili yürütülen müzakerelere dikkat çekti.

ABD'li yetkililer cumartesi günü Refah kapısının geçici olarak açılması için Mısır'la anlaşmaya varıldığını açıklamış ve bunun sonucunda Gazze'de yaşayan 500-600 kadar Amerikan vatandaşına sınır kapısına gitme çağrısı göndermişti.

Ancak gün boyunca kapı kapalı kaldı ve kimse Gazze'den Mısır'a geçemedi.

Kahire yönetiminin üçüncü ülke vatandaşlarının Gazze'den çıkabilmesi için bölgeye insani yardım gönderilmesine izin verilmesi şartı Blinken'ın Sisi'yle görüşmesi sırasında karar bağlandı.

Sisi'yle yaptığı görüşme hakkında konuşan Blinken, "Mısır, Gazze halkına yardım için birçok malzeme gönderecek ve Refah açılacak. Bunun için BM, Mısır, İsrail ve diğerleriyle yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için bir mekanizma kuruyoruz" ifadelerini kullandı.

Bugün 5 saatliğine açılması planlanan Refah kapısıyla ilgili varılan anlaşmanın dışında, Kahire'de gerçekleşen Sisi-Blinken görüşmesinde tarafların öne çıkardığı mesajlar birbirinden farklıydı.

2021'de ABD Dışişleri Bakanı olan Blinken, daha önce Obama yönetiminde de görev almıştı (Reuters)
2021'de ABD Dışişleri Bakanı olan Blinken, daha önce Obama yönetiminde de görev almıştı (Reuters)

Mısır lideri Sisi görüşmede, İsrail'in saldırılarının meşru müdafaa hakkının ötesine geçtiğini ve toplu cezalandırmaya dönüştüğünü söyledi.

Sisi-Blinken görüşmesine damga vuran konulardan biri de ABD Dışişleri Bakanı'nın geçen hafta Tel Aviv'de yaptığı "Yahudilik" açıklamasıydı. 

Blinken, İsrail Başbakanı Netanyahu'yla görüşmesinde, "Sadece ABD Dışişleri Bakanı olarak değil, bir Yahudi olarak burdayım" ifadelerini kullanmıştı.

Bu sözlere yanıt veren Sisi, "Siz bir Yahudi olduğunuz söylüyorsunuz, bense Mısır'da Yahudilerle yan yana büyümüş bir Mısırlıyım. Onlar herhangi bir baskı ve hedef alınmayla karşı karşıya kalmadılar. Yakın veya uzak tarihte bölgemizde Yahudiler asla hedef alınmadı" dedi.

Blinken ise bu sözlere, "Bir insan olarak geldim" ifadeleriyle yanıt verdi.

Gazete, Kahire yönetiminin Gazzelileri toplu halde göçmen olarak kabul etmeye sıcak bakmadığını vurguladığını ve Mısırlı yetkililerin böyle bir göçün Filistin devleti hayalinin sonu olacağı değerlendirmesinde bulunduğunu yazdı.

Independent Türkçe



Suudi Arabistan, Fortune Global Forum'da niteliksel atılımlarını sergiliyor... Krallık: ‘Fırsatlar Ülkesi’

Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
TT

Suudi Arabistan, Fortune Global Forum'da niteliksel atılımlarını sergiliyor... Krallık: ‘Fırsatlar Ülkesi’

Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği Danışmanı ve Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Krallığın bugün bir fırsatlar ülkesi haline geldiğini belirterek, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 çerçevesinde çeşitli alanlarda kaydettiği niteliksel atılımları vurguladı.

26-27 Ekim tarihlerinde ilk kez Riyad'da düzenlenen Fortune Global Forum'un açılış konuşmasında er-Reşid, kadınların işgücü piyasasına katılımının yüzde 37'ye ulaşarak 2030 için belirlenen hedefi aştığını açıkladı. Öte yandan, turizm sektörü geçen yıl 100 milyon ziyaretçi hedefi açıklanmışken, 120 milyon ziyaretçiyi ağırladı.

Er-Reşid, yaklaşık 8 milyonluk nüfusu ile dünyanın en büyük 50 şehir ekonomisi arasında yer alan Riyad şehrinin, Suudilerin hırsını ve zorlu bir ortamda inşa etme yeteneğini somutlaştırdığını belirtti. Er-Reşid, “Başarılar, Suudi halkını karakterize eden hırs, sabır ve sınırsız iyimserlik sayesinde elde edildi” ifadesini kullandı.

Er-Reşid, Vizyon 2030'un uygulanmasının tüm sektörleri kapsayan kesin performans göstergelerine dayandığını belirtti. Suudi Arabistan’ın, çeşitli bölgelerdeki erkek ve kadınların ortak çabalarıyla, küresel yetenekleri çekerek ve uluslararası ortaklıkları güçlendirerek binden fazla girişim başlattığını ve bunların yüzde 85'inin plana göre ilerlediğini kaydetti.

Suudi Arabistan’ın iş birliği ve yatırımı artırmak için dünyaya kollarını açtığını vurgulayan er-Reşid, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: “Buradayız, hazırız. Yeteneklerimizi artıracak ve bilgimizi derinleştirecek yeni ortaklıklar kurmayı sabırsızlıkla bekliyoruz.”

Fortune Global Forum, yapay zekâ alanındaki tarihi gelişmeler, jeopolitik gerilimler ve değişen ticaret politikalarının küresel pazarlar ve tedarik zincirleri üzerindeki etkisi dahil olmak üzere, küresel ekonomideki büyük değişikliklerin arkasındaki itici güçleri tartışıyor. Ayrıca, ekonomilerin stratejilerini enerji bağımlılığından finansal liderliği güçlendirmeye doğru yeniden yönlendirdiği, kamu-özel sektör ortaklıkları için yeni fırsatlar yarattığı ve iş ve yatırım alanlarında küresel iş birliğinin haritasını yeniden çizdiği Körfez bölgesindeki dönüşümleri de vurguluyor.


İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)

İsrail ordusu bugün Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti. İsrail ile Hamas arasındaki savaşın başlamasından yaklaşık iki yıl sonra İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin en büyük şehrini kontrol altına almaya hazırlanıyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee'nin X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bugün saat 10:00'dan itibaren geçerli olacak askeri faaliyetler için yerel ve geçici ateşkes, tehlikeli savaş bölgesi olarak kabul edilen Gazze şehri bölgesini kapsamamaktadır” denildi.

Söz konusu ateşkes, yardım dağıtımını kolaylaştırmak için belirli bölgelerde günlük olarak uygulanan ateşkesi ifade ediyor.

İsrail ordusu geçtiğimiz temmuz sonunda, ‘Birleşmiş Milletler (BM) konvoylarının ve sivil toplum kuruluşlarının güvenli geçişini sağlamak’ amacıyla Gazze şehri ve kuşatma altında bulunan ve tahrip edilmiş Filistin topraklarının diğer bölgelerinde askeri faaliyetlerin ‘günlük olarak askıya alınacağını’ duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre İsrail ordusu bugün, ‘Gazze Şeridi'ndeki terör örgütlerine karşı kara manevraları ve saldırı faaliyetlerini sürdürürken, Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çabalarını da desteklemeye devam edeceğini’ belirtti.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü ise bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nde 33 kişinin öldürüldüğünü bildirdi.

İsrail'e savaşı sona erdirmesi için uluslararası ve ulusal baskıların artmasına rağmen, ordu dün, güçlerinin Gazze Şeridi genelinde ‘operasyonlarına devam ettiğini’ duyurdu.

İsrail hükümetinin ağustos ayı başında Gazze şehrini kontrol altına alma planını onaylamasının ardından, Gazze şehri sakinlerinin tahliyesinin ‘kaçınılmaz’ olduğu ifade edildi.


Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
TT

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye topraklarındaki devam eden ihlallerini güçlü bir şekilde kınadığını ifade ederek, bunları Suriye'nin içişlerine ‘açık bir müdahale’ ve Suriye'nin egemenliğinin ve 1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması da dahil olmak üzere uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak nitelendirdi.

Suudi Arabistan'ın resmi tutumu, Süveyda vilayetinde son dönemde yaşanan gelişmeler ve buna bağlı olarak İsrail'in Suriye topraklarındaki gerginliği artırması üzerine Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yayınlanan bir açıklamada ortaya kondu.

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenlik ve istikrarı sağlamak, sivil barışı korumak ve devletin ve kurumlarının tüm Suriye toprakları üzerindeki egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, Suudi Arabistan'ın Suriye'yi bölmeye yönelik her türlü ayrılıkçı çağrı veya girişimi kategorik olarak reddettiği vurgulanarak, Suriye halkının tüm bileşenlerine diyalog ve mantığa öncelik vermeleri ve birleşik ve güvenli bir Suriye inşa etmek için birlikte çalışmaları çağrısında bulunuldu.

Suudi Arabistan ayrıca, uluslararası topluma İsrail'in tekrarlanan ihlallerine karşı ciddi ve kararlı bir tutum sergilemesi ve Suriye'nin egemenliğini yeniden tesis etme ve topraklarının tamamında güvenliği sağlama çabalarına destek olması çağrısını yineledi.