Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Gazze'ye yönelik saldırılarının meşru müdafaa noktasını aştığını, açık bir zulme, zulme, katliama ve barbarlığa dönüştüğünü söyledi.
Erdoğan, dün Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 8. Aile Şurası’nda yaptığı konuşmada, “Gazze’ye yönelik saldırılar, kendini savunma sınırını çoktan aşmış açık bir zulme, mezalime, katliama ve barbarlığa dönüştü. İşin üzücü yanı, medeni geçinen gayri medenilerin bu vahşeti sadece seyretmesidir” dedi.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun “Henüz ateşkes çağrısı yapamayız” şeklindeki açıklamasını eleştiren Erdoğan konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü;
“Daha ne kadar insan ölmesi lazım? Ne kadar çocuk ölmesi lazım? Sizin hesabınız ne, neye göre yapıyorsunuz bunu? Ateşkes ne zaman yapılır, ne zaman yapılmaz? Eğer siz siyaset yapıyorsanız, bu siyaseti biz de yapıyoruz, 40 yıldır siyasetin içindeyim ama hiçbir zaman sizin gibi bu tür vahşetlere seyirci kalmadık ve kalamayız. Ağız birliği etmişçesine tüm Batılı ülkeler İsrail yönetimini aklıselime davet etmek yerine, saldırılara koşulsuz destek veriyor.”
Lafa gelince insan hak ve hürriyetleri konusunda ‘ahkam kesenlerin’, Gazzeli mazlumların hayat hakkını tam 19 gündür yok saydıklarını dile getiren Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti;
“Buradan soruyorum, AB Komisyonunun ateşkes çağrısı yapabilmesi için sayıyı versinler, daha kaç çocuk ölmelidir? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin harekete geçmesi için daha kaç ton bombanın Gazze’ye düşmesi gerekir? Batılı kuruluşların katliama ‘dur’ demeleri için daha ne kadar kadın, sivil, yaşlı hayatını kaybetmelidir? Uluslararası basın organlarının gerçekleri yazması, söylemesi, anlatması için daha kaç tane meslektaşları bombaların hedefi olmalıdır? Bölgemizi yangın yerine çeviren bu krizi sona erdirmek için daha ne kadar beklenmelidir?”
Türkiye’nin Gazze’de yaşananlara sessiz kalmayacağını vurgulayan Erdoğan şunları ekledi;
“Gözlerimizin önünde bir mezalime imza atılırken kimse bizden sükut etmemizi bekleyemez. Dilimizi bağlasak da böylesi bir vahşete sessiz kalmaya her şeyden önce vicdanımız el vermez.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, Türkiye’nin Gazze’ye ulaştırılmak üzere Mısır’a gönderdiği toplam yardım malzemesinin 200 tonu aştığını da söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Katolik Hristiyanların ruhani lideri Papa Franciscus ile telefonda görüştü.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, görüşmede İsrail ile Filistin arasındaki çatışmalar ve bölgede giderek ağırlaşan insan hakları ihlalleri ele alındı.
Erdoğan görüşmede, İsrail’in Gazze’ye yönelik hiçbir kutsal metinde yeri olmayan saldırılarının katliam boyutuna ulaştığını, uluslararası toplumun yaşananları görmezden gelmesinin insanlık adına utanç verici olduğunu, tüm devletlerin bu insanlık dramına karşı ses yükseltmesi gerektiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada ise, “İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, hem yapanlar hem onu destekleyenler açısından hem katilliğe hem akıl hastalığına delalet eden bir haldir” ifadelerini kullandı.
İsrail’e ve dünyaya seslendiğini söyleyen Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Batı, Hamas’ı bir terör örgütü olarak görüyor. Ey İsrail, sen bir örgüt olabilirsin. Çünkü bu Batı’nın sana borcu çok ama Türkiye’nin sana borcu yok. Hamas bir terör örgütü değil topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubudur.”
Hayatında bir kere, ABD’deki Türk Evi’nde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun elini sıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadelerle devam etti;
“İyi niyetimiz vardı ama iyi niyetimizi suiistimal etti. İsrail’e gitme projemiz vardı, iptal, gitmeyeceğiz. Eğer iyi niyetle devam etmiş olsaydı münasebetlerimiz farklı olabilirdi ama şimdi maalesef o da olmayacak çünkü iyi niyetimizi de bunlar suiistimal ettiler.”
İsrail ile Filistinli gruplar arasında derhal ateşkes çağrısında bulunan Erdoğan, grup toplantısında şunları söyledi;
“İslam ülkelerinin bir ve beraber olarak hareket etmesi, şüphesiz önce ateşkese, sonrasında kalıcı barışa giden yolu kolaylaştıracaktır. Türkiye olarak İslam ülkeleriyle iş birliği içinde hareket etmenin, Filistin halkının ve Gazzeli Müslümanların haklarını korumak için en tesirli yöntem olduğuna inanıyoruz. Bu savaşın kalıcı barışa giden yolu açması için Türkiye sorumluluk almaktan asla kaçınmayacaktır.”
Erdoğan ayrıca, “Akıl ve vicdan sahibi diğer tüm ülkeleri, İsrail devletinin aklıselime dönmesi için Netanyahu hükûmetine baskı kurmaya davet ediyorum” dedi.
Öte yandan, İsrail Dışişleri Bakanı Sözcüsü Lior Haiat, Erdoğan’ın ‘Hamas’ın terör örgütü olmadığına’ yönelik sözlerine yanıt verdi.
Haiat söz konusu açıklamasında şu ifadeleri kullandı;
“İsrail, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın terör örgütü Hamas hakkındaki sert sözlerini içten bir şekilde reddetmektedir. Türkiye Cumhurbaşkanı’nın terör örgütünü savunma girişimi ve kışkırtıcı sözleri dahi tüm dünyanın gördüğü vahşeti değiştirmeyecektir.”
Gözlemciler, Erdoğan’ın bu tutumunun ‘biraz geç geldiğine’ dikkat çekti.
Erdoğan ilk başta, her iki tarafı da itidalli davranmaya ve sivilleri öldürmekten kaçınmaya çağırdı.
Bu da, bu tutumun Filistin davasına hizmet etmediğini düşünen Hamas ve diğer Filistinli grupların tepkisini çekti.
Geçtiğimiz günlerde, Türk yetkililerin, Aksa Tufanı Operasyonu başladığı sırada, Türkiye’de bulunan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ve diğer liderleri ‘onlara koruma sağlanamayacağı’ konusunda bilgilendirdiği iddia edildi.
Bunun, Hamas’ın siyasi liderlerine ‘nazik’ bir şekilde ülkeyi terk etmeleri yönde bir talep olduğu öne sürüldü.
Ne Ankara, ne de Hamas bu haberler hakkında yorum yapmadı, ancak Erdoğan daha sonra harekete desteğini açıkladı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise, Gazze’deki gelişmeler, İsrail’in saldırılarını durdurmanın ve Filistin vatandaşlarına insani yardım ulaştırmanın yollarını görüşmek üzere Çarşamba günü Katar’ın başkenti Doha’da Heniyye ile bir araya geldi.
Heniyye görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, grup toplantısında yaptığı Hamas’ı ‘terör örgütü’ olarak tanımlamayı reddeden sözlerinden ötürü tebrik etti.
Hamas Siyasi Büro Başkanı ayrıca, Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası düzeyde Filistin halkına ve haklı davasına yardım etme çabalarına övgüde bulundu.
Fidan ise, ülkesinin Filistin davasını destekleyen ve İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını reddeden tutumunu ifade etti.
Filistinlilere acil yardım sağlanması ve yaşananların mümkün olduğu kadar çabuk durdurulması gerektiğini dile getiren Fidan, Filistinlilerin haklarını yeniden tesis etmek için Filistin sorununa siyasi bir çözümün tartışılması gerektiğini vurguladı.
Türk medyasında yer alan bazı haberlerde, Türkiye ile İsrail arasındaki enerji işbirliği adımlarında gerileme olduğu öne sürüldü.
Söz konusu haberlerde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın, İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması projesini görüşmek üzere gelecek ay İsrail’e yapması planlanan ziyaretin askıya alındığı bilgisi de verildi.