İnsanların barış zamanı sıkıntılar çektiği, savaşta ise katliamlara uğradığı yer: Cibaliye Mülteci Kampı

İsrail’in dün Cibaliye Mülteci Kampı’nı hedef alan saldırısından sonra yaşanan yıkım (DPA)
İsrail’in dün Cibaliye Mülteci Kampı’nı hedef alan saldırısından sonra yaşanan yıkım (DPA)
TT
20

İnsanların barış zamanı sıkıntılar çektiği, savaşta ise katliamlara uğradığı yer: Cibaliye Mülteci Kampı

İsrail’in dün Cibaliye Mülteci Kampı’nı hedef alan saldırısından sonra yaşanan yıkım (DPA)
İsrail’in dün Cibaliye Mülteci Kampı’nı hedef alan saldırısından sonra yaşanan yıkım (DPA)

Gazze Şeridi dün, İsrail ordusunun Gazze’nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nı hedef alması sonucu en az 400 kişinin öldüğü ve yüzlerce kişinin de yaralandığı yeni bir katliama tanık oldu.

İsrail, Cibaliye Mülteci Kampı’nın merkezinde yer alan bir mahalleyi tamamen yok ederek, ceset ve moloz yığını haline getirdi. Gazze'deki İçişleri Bakanlığı, kurbanların çoğunun çocuklar ve kadınlardan oluştuğunu açıkladı.

Peki Cibaliye Mülteci Kampı hakkında ne biliyoruz? İsrail neden burayı hedef aldı?

Gazze Şeridi'nde bulunan sekiz mülteci kampının en büyüğü olan Cibaliye Mülteci Kampı, 1948 yılında aynı adı taşıdığı Cibaliye köyü yakınlarında Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) tarafından kuruldu.

UNRWA’nın resmi internet sitesinde kampla ilgili verilen bilgilerde, 1948 savaşından sonra çoğunluğunu Filistin’in güney köylerinden kaçanların oluşturduğu mültecilerin kampa yerleştirildiği belirtiliyor.

Kampta yalnızca 1,4 kilometrekarelik bir alanda yaşayan yaklaşık 116 bin mülteci bulunuyor. Bu nedenle de dünyanın en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri olarak kabul ediliyor.

Kampta UNRWA’ya ait 32 tesis, 16 okul, 1 gıda dağıtım merkezi, 3 sağlık merkezi, 7 su kuyusu, 2 yardım ve sosyal hizmetler ofisi bulunuyor.

Kamp, yıllardır sık sık yaşanan elektrik kesintileri, kirli su kaynakları, yüksek nüfus yoğunluğu ve kötüleşen işsizlik krizi gibi birçok büyük sorunla boğuşuyor.

UNRWA, İsrail'in 2007 yılında Gazze'ye uygulamaya başladığı ablukanın, Cibaliye Mülteci Kampı’ndaki yaşamı daha da zorlaştırdığını söylüyor. İşsizlik oranlarının önemli ölçüde arttığı kampta çoğu aile artık kendi geçimini sağlayamıyor. UNRWA, başlarda geçimlerini sağlayabilenlerin de son dönemde temel ihtiyaçlarını karşılamak için gıda ve nakit yardımlarına bağımlı hale geldiklerini belirtiyor.

UNRWA, tüm bunlarla birlikte kamptaki suyun yüzde 90'ının da temiz ve insan tüketimine uygun olmadığının altını çiziyor.

Cibaliye Mülteci Kampı, 1987 yılı sonlarında başlayan Birinci İntifada’nın başlangıç ​​merkezi olmasından dolayı büyük önem taşıyor.

Bunun yanında, Gazzelilerin İsrail'e tek çıkış noktası olan Erez Sınır Kapısı’na en yakın kamp olmasıyla biliniyor.

Filistin direnişinin merkezlerinden biri olarak bilinen kamp, birçok kez Gazze Şeridi'ne komşu olan yerleşim birimlerini hedef alan roketlerin fırlatıldığı nokta konumunda. Bu nedenle de İsrail açısından endişe kaynağı.

Cibaliye Mülteci Kampı’na daha önce düzenlenen katliamlar

Kamp, başta 2004 yılında yaşanan ve ‘Pişmanlık Günleri Operasyonu’ olarak adlandırılan katliam olmak üzere çok sayıda katliama ve bombardımana uğradı.

İsrail, 17 gün süren bu operasyonda 100 tank ve onlarca savaş uçağı kullandı. İsrail, o dönemde yaptığı açıklamada, operasyonun amacının ‘Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yer alan yerleşim birimi Sderot'a roket fırlatılmasını engellemek’ olduğunu söyledi.

UNRWA tarafından yayınlanan bir rapora göre, operasyonda 100'den fazla Filistinli öldürüldü, 600'den fazla Filistinli yerinden edildi ve 3 milyon doların üzerinde maddi zarar oluştu.

İsrail, 2005 yılında Hamas'ın Cibaliye Mülteci Kampı’nda düzenlediği askeri geçit törenini füzelerle hedef almış, en az 19 kişiyi öldürmüş, yaklaşık 80 kişinin de yaralanmasına neden olmuştu.

İsrail, 2014 yılında ise kamptaki UNRWA’ya bağlı bir okulu bombalamış, saldırıda 16 kişi hayatını kaybetmişti.

İsrail ordusu, 9 Ekim'de Cibaliye Mülteci Kampı'ndaki bir pazar yerini ağır bombardımanlarla hedef alarak çoğu çocuk 50 kişiyi öldürmüştü.



Filistin Başkanlığı, Refah şehri için zorunlu tahliye emri tehlikesi konusunda uyardı

İsrail'in tahliye emri sonrasında Filistinliler Refah'tan ayrılıyor (AFP)
İsrail'in tahliye emri sonrasında Filistinliler Refah'tan ayrılıyor (AFP)
TT
20

Filistin Başkanlığı, Refah şehri için zorunlu tahliye emri tehlikesi konusunda uyardı

İsrail'in tahliye emri sonrasında Filistinliler Refah'tan ayrılıyor (AFP)
İsrail'in tahliye emri sonrasında Filistinliler Refah'tan ayrılıyor (AFP)

Filistin Başkanlığı bugün yaptığı açıklamada, Refah kentinin tamamına yönelik zorunlu tahliye emirlerinin ciddiyeti konusunda uyarıda bulundu.

Başkanlık, Filistin Haber Ajansı WAFA’da yer alan basın açıklamasında, Hamas'a “işgalin önünü kesmesi ve halkımıza ve topraklarımıza yönelik kanlı saldırganlığını sürdürmek için bahanelerini geri çekmesi, Filistin halkımızın hayatını koruması ve soykırım savaşına maruz kalan Gazze Şeridi'ndeki acı ve eziyetlerine son vermesi” çağrısında bulundu.

Filistin Başkanlığı, “iç göç sürecinin kınandığını ve reddedildiğini ve dış göç çağrıları gibi uluslararası hukuka tamamen aykırı olduğunu” belirterek, “kimseye güvenlik ve istikrar getirmeyecek olan bu gerilimden tamamen işgal makamlarını sorumlu” tuttu.

Şarku’l Avsat’ın WAFA’dan aktardığına göre açıklamada, “Sağlık personelinin işgal ordusu tarafından kasıtlı olarak hedef alınması, sağlık sektörünün hedef alınmasını yasaklayan uluslararası yasa ve sözleşmelerin büyük bir ihlalini teşkil etmektedir” uyarısında bulunuldu.

Açıklamada,“İsrail'in Batı Şeria'daki halkımıza, özellikle de Batı Şeria'nın kuzeyindeki kamplara yönelik devam eden saldırılarına cinayetler, vatandaşların tahliyesi, evlerinin yıkılması, tutuklamalar, şehirlerin ve kampların altyapısının yıkılmaya devam etmesi, yerleşimci terörizminin sürmesi ve kutsal mekânlara yönelik saldırılar eşlik etmektedir; tüm bunlar bölgeyi daha fazla gerginliğe ve istikrarsızlığa itecek gerçek bir felaketin habercisidir” denildi.

Başkanlık, “bölgede savaş tamtamlarının çalmaya başlamasıyla birlikte herkesin, Filistin meselesine uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda adil ve kapsamlı bir çözüm bulunmadığı takdirde bölgenin, bedelini herkesin ödeyeceği sonu gelmez savaşlar sarmalında kalacağını ve tüm dünya ülkelerinin uluslararası hukuk ve insani sözleşmelerin korunması için sorumluluklarını üstlenmesi gerektiğini anlaması gerektiğini” vurguladı.

İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinin büyük bölümünün boşaltılması emrini verirken, Filistinli medya kuruluşları Gazze Şeridi'nin orta ve kuzey kesimlerinde İsrail bombardımanında ölümler olduğunu bildirdi.

Refah'ın boşaltılması emri, İsrail'in bu ayın başlarında ateşkesi sona erdirerek Hamas'a karşı hava ve kara operasyonlarını yeniden başlatmasının ardından geldi.