Mısırlılar, Hamas’ın Refah’ta seferberlik çağrısına tepki gösterdi

Refah Sınır Kapısı. (AP)
Refah Sınır Kapısı. (AP)
TT

Mısırlılar, Hamas’ın Refah’ta seferberlik çağrısına tepki gösterdi

Refah Sınır Kapısı. (AP)
Refah Sınır Kapısı. (AP)

Hamas hareketinin Mısırlıları Refah Sınır Kapısı’nın kalıcı olarak açılması için burada toplanmaya çağırması Mısır’da öfkeye yol açtı. Söz konusu çağrıyı kınayan Mısırlılar, bunun ülkenin ulusal güvenliğine zarar vermeyi, İsrail'in Filistinlileri yerinden etme planına hizmet etmeyi amaçladığı görüşünde. Kahire'nin yardımların girişini sürdürme ve yaralıları karşılama çabalarının görmezden gelindiği düşünülüyor.

Geçişin Mısır tarafından açık olduğunu defalarca kez duyuran Kahire, açılışının engellenmesinin İsrail'in inatçı önlemleri ve sürekli bombalamalarından kaynaklandığını bildirdi. Ancak bazıları Mısır'ın İsrail’i sınırı sürekli açık tutmaya zorlamada daha büyük bir rol oynaması ihtimalinde halen ısrar ediyor.

Gazze'deki İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İyad el-Bezm, Mısır halkını ‘Filistin halkına yönelik kuşatmayı kırmak için’ Refah Sınır Kapısı önünde toplanmaya çağırdı. Dün harekete bağlı medya kuruluşları tarafından yayınlanan basın toplantısında şu ifadeleri kullandı:

“Mısır halkı Refah Sınır Kapısı’na en yakın noktaya taşınmalı. Kahire'de protesto düzenlemenin İsrail'in çılgınlığı karşısında hiçbir faydası yok.”

Temsilciler Meclisi Savunma ve Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı Tümgeneral Ahmed el-Avadi, söz konusu çağrıyı Mısır'ı da krize dahil etme girişimi olarak nitelendirdi. Şarku’l Avsat’a konuşan Avadi şunları söyledi:

“Kapı Mısır tarafında zaten kalıcı olarak açık. Asıl kriz işgalcilerin bombalama yoluyla kontrol ettiği Filistin tarafında. Bazılarının Mısır hakkında yalan yaymakta ısrar etmesi bizi hayrete düşürüyor. Halbuki yüzlerce yardım tırının Gazze'ye ulaştırılması ve yaralıların alınması konusunda tüm dünyanın gözü önünde çaba göstermeye devam eden Mısır, Filistin sorununun tamamen çözülmesi için çalışıyor.”

Refah Sınır Kapısı, Gazze Şeridi'ni dış dünyaya bağlayan ana giriş sayılıyor. İsrail bu girişi doğrudan kontrol etmiyor, ancak 7 Ekim'de Hamas’ın İsrail'de yüzlerce kişinin ölümüne yol açan saldırısı ardından Gazze Şeridi'ne kapsamlı kuşatma uyguluyor.

Refah Sınır Kapısı, savaş başladığından bu yana Gazze sakinlerine insani yardım ulaştırma çabalarının merkezi haline geldi. Ancak İsrail, Gazze'nin güneyindeki tüm faaliyetleri izlemekte ve tüm yardım kamyonlarını denetlemekte ısrar ediyor.

Yardım gruplarının aktardığına göre, savaş başladığından bu yana geçen dört hafta boyunca, Gazze Şeridi'nde acil ihtiyaç duyulan yardım malzemelerini taşıyan 421 kamyon bu geçişten giriş yaptı. Birleşmiş Milletler (BM), Gazze’de 2 milyondan fazla insanın temel ihtiyaçlarını karşılamak için günde en az 100 kamyon yüküne ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Mısır, çeşitli resmi açıklamalarıyla Refah Sınır Kapısı’nın kendi tarafından açık olduğunu yineledi. Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, İsrail tarafının uyguladığı lojistik zorlukların Gazze Şeridi'ne insani yardım erişimine engel olduğunu bildirdi. Sınır kapısının Filistin tarafının tekrar tekrar bombalandığını da sözlerine ekledi.

Dün BM Dünya Gıda Programı (WFP) İcra Direktörü Cindy McCain’i ağırlayan Şukri, “Mısır'daki siyasi liderliğin verdiği en büyük öncelik, mevcut kriz ışığında Filistin halkının tüm ihtiyaçlarının karşılanmasıdır” dedi.

Yaralıların Refah Sınır Kapısı’ndan Mısır'a nakli koordine edilene kadar yabancıların Gazze Şeridi'nden çıkış prosedürleri cumartesi günü askıya alındı. Gözlemcilerin aktardığına göre tahliyeyi askıya alma kararı, cuma günü kuzeyden yaralıları Refah Sınır Kapısı’na taşıyan ambulans konvoyunu bombalayan İsrail'e baskı yapmayı amaçlıyor.

Mısır Düşünce ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'ne bağlı Mısır Gözlemevi yöneticisi araştırmacı Muhammed Meri, Hamas'ın Mısırlılara yönelik çağrısı ile Hamas liderleri Usame Hamdan ve İsmail Heniyye’nin Refah Sınır Kapısı hakkındaki açıklamalarını birbiriyle ilişkilendirdi. Hamas'ın Mısır'ın adını kullanmakta ısrar ederek, İsrail'in Filistinlileri yerinden etme ve Filistin meselesini sona erdirme yönündeki suç planını uygulamasına yardım etmek isteyen tek Filistinli grup olduğunu kanıtladığını öne sürdü.

Meri, X (eski adıyla Twitter) hesabından şu açıklamada bulundu:

Mısır, yardım girişini sürdürmek, yaralıları kabul etmek ve ateşkes için çalışmak için çeşitli taraflarla mümkün olan her türlü çabayı gösteriyor. Ancak Hamas ve onun uluslararası örgüt içindeki ana grubu (burada Mısır'da yasaklı Müslüman Kardeşler grubunu kastediyor) bununla yetinmiyor. Mısır'ın hareket biçimini belirlemek istiyorlar! Gazze'ye yardım tırları hazırlamak ve yaralıları almak için Refah'ta Mısırlı gençler ve Mısırlı dernekler bulunuyor.

Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Heniyye daha önce, Refah Sınır Kapısı’nın tamamen açılması ve bunu engelleyen her türlü hususun göz ardı edilmesi çağrısında bulunmuştu. Hamas Siyasi Büro Üyesi Musa Ebu Merzuk ise açıklamasında “Mısır seyirci kalmamalı. Mısır tarafının bir an önce Gazze Şeridi'ne yardım ulaştırılması konusunda kararlı bir duruş sergilemesini umuyor ve bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Ancak Mısır'ın sınırın yalnızca kendi kısmıyla ilgilenebildiği, diğer taraf üzerinde hiçbir kontrolü olmadığı göz önüne alındığında, bu tür çağrılar Mısırlıları öfkelendiriyor.

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah geçtiğimiz cuma günü, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırganlığına ilişkin yaptığı konuşmada, Arap liderlere Refah Sınır Kapısı’nda eşleri, çocukları ve aileleriyle birlikte oturma eylemi düzenlemeleri çağrısında bulunmuştu. Gazeteci Amru Edib ise Hizbullah Genel Sekreteri’ne hitaben “Hoş geldiniz, çocuklarınızı ve ailenizi sınır kapısına getirin. Mısır sizi nasıl koruyacağını bilir. Sizler örnek olun, gelin sınır kapısında durun” dedi.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.