Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi son 2,5 yılın en düşük seviyesine indi

Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) dün 364,64 baz puana inerek yaklaşık son 2,5 yılın en düşük seviyesini test etti

(AA)
(AA)
TT

Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi son 2,5 yılın en düşük seviyesine indi

(AA)
(AA)

ABD'de yumuşama sinyali veren istihdam verilerinin ardından dün ülkede enflasyonunun tahminlerden daha fazla yavaşlamasıyla ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz artışlarında sona gelmiş olabileceği yönündeki beklentiler güç kazandı.

Söz konusu veri sonrasında tahvil faizlerindeki gerileme ve fonlama maliyetlerindeki azalışla küresel piyasalarda risk iştahı arttı.

Dün ABD 10 yıllık tahvil faizi 19 baz puan gerileyerek günü yüzde 4,44'ten tamamlarken, dolar endeksi de yüzde 1,5 azalışla 104,05 seviyesine inerek yaklaşık son bir yılın en güçlü düşüşünü gösterdi.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda gelecek dönemde faiz artışı ihtimali neredeyse ortadan kalkarken, Fed'in haziranda faiz indirimlerine başlayabileceğine yönelik öngörüler güçlendi.

Söz konusu gelişmelerle dünya genelinde kredi risk primlerinin gerilediği görüldü. Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) dün, önceki kapanışa göre yaklaşık 14 baz puan azalarak 364,64 baz puanla Mart 2021'den bu yana en düşük seviyesini test etti.

Analistler, Türkiye'nin kredi risk primindeki gerilemede yeni ekonomi yönetiminin fiyat istikrarını sağlamaya yönelik adımlarının etkili olduğuna dikkati çekerek, enflasyonla mücadele konusunda atılan adımların gelecek döneme ilişkin belirsizlikleri yavaş yavaş da olsa azalttığını ifade etti.

Bununla birlikte sadeleşme adımlarının da Türk varlıklarındaki fiyatlamalar üzerinde etkili olduğunu aktaran analistler, Orta Doğu'da devam eden jeopolitik risklere karşın dünya genelinde enflasyonun gerilemesi ve önemli merkez bankalarının şahin politikaları terk edeceği beklentisinin risk primlerini aşağı yönlü baskıladığını kaydetti.

Analistler, kredi risk primindeki gerilemenin fonlama maliyetlerini düşürdüğünü belirterek, bu durumun ülke ve şirket borçlanmalarında daha az faiz ödenmesi anlamına geldiğini bildirdi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) hazirandan bu yana politika faizini toplamda 2 bin 650 baz puan artırırken, TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan kasım başında yaptığı Enflasyon Raporu sunumunda, dezenflasyonist sürecin gelecek yılın ikinci yarısından itibaren etkili olmaya başlayacağını tahmin ettiklerini dile getirmişti.



Ukrayna, parasını euroya endekslemeye hazırlanıyor

AB üyelik müzakereleri, Ukrayna'nın para birimi hamlesinde önemli rol oynuyor (Reuters)
AB üyelik müzakereleri, Ukrayna'nın para birimi hamlesinde önemli rol oynuyor (Reuters)
TT

Ukrayna, parasını euroya endekslemeye hazırlanıyor

AB üyelik müzakereleri, Ukrayna'nın para birimi hamlesinde önemli rol oynuyor (Reuters)
AB üyelik müzakereleri, Ukrayna'nın para birimi hamlesinde önemli rol oynuyor (Reuters)

Ukrayna, para birimi grivnayı ABD doları yerine euroya endekslemeyi planlıyor.

Ukrayna Merkez Bankası Başkanı Andriy Pışnıy, Reuters’a yaptığı açıklamada, Ukrayna Grivnası için Amerikan doları yerine euronun referans alınmasına yönelik çalışma başlattıklarını belirtti.

Pışnıy, bu adımın potansiyel Avrupa Birliği (AB) üyeliği, küresel ticarette yaşanan sorunlar ve piyasalardaki dalgalanmalarla ilişkili olduğunu belirtti.

Geçişin “karmaşık ve kapsamlı bir hazırlık gerektirdiğini” söyleyen Merkez Bankası başkanı, AB’nin Ukrayna’nın savunma kapasitesine desteğinin de değerlendirme sürecinde önemli rol oynadığını ifade etti.

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir’le maden anlaşmasıyla ilgili sorun yaşadıktan sonra Kiev’e askeri desteği bir süreliğine askıya almıştı. Daha sonra uzun müzakerelerin ardından 1 Mayıs’ta taraflar arasında nadir toprak elementlerinin kullanımını da kapsayan "ekonomik ortaklık" anlaşmasının imzalandığı duyurulmuştu.

Anlaşma uyarınca ABD, bugüne kadarki askeri ve finansal desteği karşılığında Ukrayna'nın doğal kaynaklarına erişebilecek.

AB de Rusya işgaline karşı Ukrayna’nın güvenliğine desteği artırma taahhüdü vermişti.

Avrupa finans devi Societe Generale'den Phoenix Kalen, Ukrayna'nın değişen dünya düzeninde jeopolitik, güvenlik ve ticaret bağlarını yeniden oluşturmaya çalıştığı yorumunu yapıyor:

Ukrayna'nın kaderi kesinlikle Avrupa'ya ve Avrupa savunmasına bağlı. Bu açıdan bakıldığında, tüm ekonomik ve siyasi hedefler halen büyük ölçüde euroya bağlı olacak. Böyle bir değişimi düşünmeleri birçok açıdan mantıklı.

Avrupa Birliği (AB), Ukrayna ve Moldova’yla tam üyelik müzakerelerine Haziran 2024’te başlamıştı. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bu yıl şubatta yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın siyasi ve yargı sistemindeki reformları mevcut hızda sürdürmesi halinde 2030’a kadar AB'ye katılabileceğini söylemişti.

Moldova da AB’ye katılım müzakerelerinin parçası olarak, 2 Ocak'ta Moldova Leyi için referans para birimini dolardan euroya çevirmişti.

Independent Türkçe, Reuters, Politico