Hamas'ın serbest bıraktığı rehineler, yaşadıklarını anlattı

"Çoğunlukla pirinç ve ekmekle beslenmişler"

İsrail'de yakınları Hamas tarafından kaçırılan kişilerin aileleri, Binyamin Netanyahu yönetimine rehinelerin kurtarılması için uzun süredir baskı yapıyordu (Reuters)
İsrail'de yakınları Hamas tarafından kaçırılan kişilerin aileleri, Binyamin Netanyahu yönetimine rehinelerin kurtarılması için uzun süredir baskı yapıyordu (Reuters)
TT

Hamas'ın serbest bıraktığı rehineler, yaşadıklarını anlattı

İsrail'de yakınları Hamas tarafından kaçırılan kişilerin aileleri, Binyamin Netanyahu yönetimine rehinelerin kurtarılması için uzun süredir baskı yapıyordu (Reuters)
İsrail'de yakınları Hamas tarafından kaçırılan kişilerin aileleri, Binyamin Netanyahu yönetimine rehinelerin kurtarılması için uzun süredir baskı yapıyordu (Reuters)

Gazze savaşında Hamas'ın serbest bıraktığı rehinelerin yakınları, örgütün esirlere nasıl davrandığını anlattı. 

Hamas'ın cuma günü serbest bıraktığı 78 yaşındaki Ruth Munder'in yeğeni Merav Mor Raviv, ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times'a (NYT) konuştu. 

Raviv, Munder'in ancak serbest bırakıldıktan sonra oğlu Roi'nin Hamas tarafından 7 Ekim'de düzenlenen saldırılarda öldürüldüğünü öğrendiğini söyledi. 

Rehinelerin dış dünyadan izole şekilde tutulduklarını belirten Raviv, Munder'ın tutsakların serbest bırakılması için yürütülen kampanyalar hakkında "hiç fikri olmadığını" da aktardı. 

Munder, 54 yaşındaki kızı Keren Munder ve 9 yaşındaki torunu Ohad Munder–Zichri'yle serbest bırakılmıştı.

Raviv, Ruth ve Keren'in esir tutulurken 6 ila 8 kilo verdiğini belirterek, "Onlara yemek veriyorlardı fakat bu düzenli değildi. Çoğunlukla pirinç ve ekmekle beslenmişler" dedi.

Öte yandan Munder'in, eşi Avraham Munder'in saldırılarda öldürüldüğünü düşündüğü fakat salıverildikten sonra aslında Avraham'ın da Hamas tarafından tutsak alındığını öğrendiği de aktarıldı. 

Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonunda golf arabasıyla kaçırdığı 85 yaşındaki Yaffa Adar da cuma günü serbest bırakılan rehineler arasındaydı. Yaffa'nın torunu Adva Adar, büyükannesinin tutsakken kilo kaybettiğini söyledi. 

85 yaşındaki Adar'ın golf arabasıyla kaçırıldığı görüntüler sosyal medyada sıkça paylaşılmıştı (AP)
85 yaşındaki Adar'ın golf arabasıyla kaçırıldığı görüntüler sosyal medyada sıkça paylaşılmıştı (AP)

Cumartesi günü serbest bırakılan 17 yaşındaki Noam Or ve 13 yaşındaki kız kardeşi Alma Or'un amcası Ahal Besorai ise Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısı BBC'ye "Esir alınmalarıyla ve kendilerine yapılan muameleyle ilgili anlatacakları zor hikayeleri var" dedi.

Besorai da Or kardeşlerin, anneleri Yonat Or'un Hamas tarafından 7 Ekim'de öldürüldüğünü ancak serbest bırakıldıktan sonra öğrendiğini söyledi. 

BBC'nin aktardığına göre kardeşlerin babası Dror Or ise halen Hamas tarafından Gazze'de esir tutuluyor. Besorai, Noam ve Alma'nın tutsakken babalarını hiç görmediğini belirtti. 

Hamas'ın serbest bıraktığı Taylandlı Vetoon Phoome'nin kız kardeşi Roongarun Wichanguen ise ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarından CNN'e, abisinin tutsakken "iyi muamele gördüğünü" söyledi.

Roongarun, "Ona çok iyi bakmışlar. Sanki tünelde değil de bir evde kalmış gibiydi. Herhangi bir işkence görmediğini ve düzgün beslendiğini söyledi" ifadelerini kullandı.

Öte yandan cumartesi serbest bırakılan rehinelerden 13 yaşındaki Hila Rotem ise Hamas'ın, kendisini 54 yaşındaki annesi Raya Rotem'den ayırarak takas anlaşmasının kurallarını ihlal ettiğini savundu. Kızı serbest bırakılan Raya'nın nerede olduğu bilinmiyor. 

Kimliğinin açıklanmasını istemeyen İsrailli bir yetkili, CNN'e yaptığı açıklamada anlaşma kapsamında Hamas'ın annelerle çocuklarını ayırmaması gerektiğini belirterek "Bu, mutabakatın bir parçası. Raya'nın nerede olduğu ve başına ne geldiği bilinmiyor" dedi.

NYT'nin haberinde, Hamas'ın serbest bıraktığı rehinelerin doğrudan medya kuruluşlarına konuşmadığı, çoğunun İsrail'deki hastanelerin özel bakım bölümlerinde tedavi gördüğü ve nerelerde esir tutulduklarının henüz bilinmediği aktarıldı.

Rehine takası

Katar ve Mısır aracılığıyla 22 Kasım'da sağlanan rehine takası anlaşmasında, Gazze'deki çatışmalara cuma itibarıyla 4 gün ara verilmişti.

İsrail, 14 İsrailli ve üç yabancı uyruklu rehineyi dün Uluslararası Kızılhaç Komitesi'ne teslim etmişti. Bu kişiler arasında serbest bırakılan ilk ABD-İsrail yurttaşı Abigail Mor Edan da vardı.

ABD'nin de dahil olduğu müzakereler sonucunda, cuma ve cumartesi de toplamda 26 İsrailli ve 78 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakılmıştı. İsrailliler arasında çifte vatandaşlığa sahip Taylandlı rehineler de yer almıştı.

Hamas'ın serbest bırakacağı her 10 rehineye karşılık ateşkesin süresinin de bir gün uzatılması öngörülüyordu. Bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği henüz belli değil.

Gazze savaşı

İsrail, Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları'nın 7 Ekim'de başlattığı Aksa Tufanı operasyonuna, Demir Kılıçlar operasyonuyla yanıt vermişti. 

Filistin Sağlık Bakanlığı'nın paylaştığı rakamlara göre, İsrail ordusunun bombardımanlarında Gazze'de 6 bin 150'si çocuk, 4 binden fazlası de kadın 14 bin 854 kişi öldürülürken, yaralananların sayısıysa 35 bini geçti.

İsrail ise Gazze'den düzenlenen saldırılarda 385'i asker en az 1200 kişinin öldürüldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını duyurdu.

Independent Türkçe



Batı Şeria'daki iki köye düzenlenen saldırının ardından çok sayıda İsrailli sivil gözaltına alındı

Bir Filistinli, Batı Şeria'daki Beyt Lid'e saldıran yerleşimciler tarafından ateşe verilen kamyonu telefonuyla filme aldı (AFP)
Bir Filistinli, Batı Şeria'daki Beyt Lid'e saldıran yerleşimciler tarafından ateşe verilen kamyonu telefonuyla filme aldı (AFP)
TT

Batı Şeria'daki iki köye düzenlenen saldırının ardından çok sayıda İsrailli sivil gözaltına alındı

Bir Filistinli, Batı Şeria'daki Beyt Lid'e saldıran yerleşimciler tarafından ateşe verilen kamyonu telefonuyla filme aldı (AFP)
Bir Filistinli, Batı Şeria'daki Beyt Lid'e saldıran yerleşimciler tarafından ateşe verilen kamyonu telefonuyla filme aldı (AFP)

İsrail ordusu dün, Batı Şeria'da Nablus yakınlarındaki iki köyde Filistinlilere yönelik saldırıya katılan birkaç İsrailli yerleşimciyi gözaltına alındığını duyurdu.

Ordu, onlarca maskeli İsraillinin Filistinlilere saldırdığı ve iki köydeki mülkleri ateşe verdiği yönündeki ihbarlar üzerine Beyt Lid ve Deyr Şeref köylerine gittiğini açıkladı.

İsrail yetkililerine göre saldırıda dört Filistinli yaralandı, on araç, bir ahır, bir plastik fabrikası ve büyük bir depo yandı.

Ordu açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Güvenlik güçleri, çevik kuvvet kullanarak şüphelileri dağıttı ve çok sayıda İsrailli sivil gözaltına alınarak polise teslim edildi."

Ordu, olaydan kısa bir süre sonra onlarca İsraillinin, maskeli saldırganların çoğunun kaçtığı yakındaki Braun sanayi bölgesinde toplandığını belirtti.

Açıklamada şöyle devam edildi: "Ordu güçleri, İsrailli sivillerin askerlere saldırdığı ve bir askeri araca zarar verdiği olay yerine koştu."

Ordu, "subay ve askerleri savunma ve terörle mücadele görevlerinden alıkoyan her türlü şiddeti şiddetle kınadığını" vurguladı.

Bu arada Filistin medyası, İsrail güçlerinin saldırı sırasında yerleşimciler tarafından yakılan bazı alanlara Filistinlilerin erişimini engellediğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre yerleşimci şiddeti olaylarında gözaltıların nadir, mahkûmiyetlerin ise daha da nadir olduğunu belirtmekte fayda var.

İsrail polisi daha sonra dört İsrailli şüphelinin sorguya çekildiğini duyurdu ve saldırıyla ilgili soruşturmanın Batı Şeria polis birimi tarafından Şin Bet (İsrail Güvenlik Ajansı) iş birliğiyle yürütüldüğünü ifade etti.


SDG lideri: Trump'ın temsilcisiyle güçlerimizin Suriye devletine entegrasyonunun hızlandırılması konusunu görüştüm

Suriye Demokratik Güçleri Lideri Mazlum Abdi (Reuters)
Suriye Demokratik Güçleri Lideri Mazlum Abdi (Reuters)
TT

SDG lideri: Trump'ın temsilcisiyle güçlerimizin Suriye devletine entegrasyonunun hızlandırılması konusunu görüştüm

Suriye Demokratik Güçleri Lideri Mazlum Abdi (Reuters)
Suriye Demokratik Güçleri Lideri Mazlum Abdi (Reuters)

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Lideri Mazlum Abdi, dün yaptığı açıklamada, Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'nın pazartesi günü Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump'la yaptığı görüşmenin sonuçlarını, ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Başkan Donald Trump'ın Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile yaptığı telefon görüşmesinde ele aldığını duyurdu.

X platformunda yaptığı açıklamada, görüşmede ayrıca "Suriye Demokratik Güçleri'nin Suriye devletine entegrasyonunu hızlandırma taahhüdümüzün" de ele alındığını belirtti.

Abdi, Suriye'nin DEAŞ'a karşı uluslararası koalisyona (DMUK) katılma duyurusunu överek, bunu "DEAŞ'ın kalıcı olarak yenilgiye uğratılması ve bölgeye yönelik tehdidinin ortadan kaldırılmasını hedefleyen ortak çabaları güçlendirme ve girişimleri destekleme yolunda önemli bir adım" olarak nitelendirdi.

Suriye Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, ABD Başkanı'nın eş-Şara ile görüşmesinde, Suriye'nin önceki aşamayı başarıyla yönetme çabalarını ve ülke genelinde istikrarı sağlamada elde edilen başarıları takdir ettiğini belirtti. Ayrıca, ABD'nin Suriye liderliğinin yeniden yapılanma ve kalkınma sürecinin başarısını sağlamak için ihtiyaç duyduğu gerekli desteği sağlamaya hazır olduğunu da vurguladı.

Bakanlık açıklamasında, "Görüşmelerde, iki taraf, kurumların birleştirilmesi ve ulusal güvenliğin güçlendirilmesi süreci kapsamında Suriye Demokratik Güçleri'nin Suriye Arap Ordusu saflarına entegrasyonu da dahil olmak üzere, 10 Mart mutabakatı doğrultusunda ilerleme konusunda mutabakata vardı" ifadelerine yer verildi.


Google, Fas'a ilişkin haritalarında herhangi bir değişiklik yapmadığını vurguladı

Google, Fas'a ilişkin haritalarında herhangi bir değişiklik yapmadığını vurguladı
TT

Google, Fas'a ilişkin haritalarında herhangi bir değişiklik yapmadığını vurguladı

Google, Fas'a ilişkin haritalarında herhangi bir değişiklik yapmadığını vurguladı

Google, Fas ve Batı Sahra'yı geleneksel olarak ayıran noktalı çizgilerin Faslı kullanıcılara yönelik haritalarında hiçbir zaman gösterilmediğini belirtti.

BM Güvenlik Konseyi'nin Fas'ın Batı Sahra özerklik planını ilk kez onaylamasından sadece birkaç saat sonra, Faslı çevrimiçi aktivistler çizgilerin yokluğuna dikkat çekti.

Yerel medya kuruluşları, çizgilerin kaybolmasını Google'ın haritalarında yaptığı bir değişikliğe bağladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Amerikalı şirketin bir sözcüsü yaptığı açıklamada, "Google Haritalar'da Fas ve Batı Sahra ile ilgili herhangi bir değişiklik yapmadı" dedi ve şirketin tartışmalı bölgelerle ilgili düzenlemelere uyduğunu ifade etti.

"Fas dışındaki haritaları kullananlar Batı Sahra'yı ve noktalı çizgileri görüyor", ancak "Fas'ta kullananlar görmüyor" diye açıkladı.

BM Güvenlik Konseyi, 31 Ekim'de ABD tarafından önerilen bir kararı 11 evet ve üç çekimser oyla kabul ederek, Rabat'ın 2007'de sunduğu planı onayladı.

Güvenlik Konseyi daha önce Fas, Polisario Cephesi, Cezayir ve Moritanya'yı, 2019'dan beri tıkanmış olan müzakereleri yeniden başlatmaya ve "uygulanabilir, kalıcı ve karşılıklı olarak kabul edilebilir bir siyasi çözüme" ulaşmaya çağırmıştı.

Rabat'ın önerisi, Sahra'ya Fas egemenliği altında özerklik verilmesini öngörüyor.