Suudi Arabistan’ın Uluslararası Denizcilik Konseyi’ne üyeliği ne anlama geliyor?

Suudi Arabistan, 1969’daki katılımından bu yana IMO girişimlerini aktif olarak destekleyen en önde gelen ülkelerden biri

Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) Londra’daki genel merkezi (Medya Hizmetleri)
Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) Londra’daki genel merkezi (Medya Hizmetleri)
TT

Suudi Arabistan’ın Uluslararası Denizcilik Konseyi’ne üyeliği ne anlama geliyor?

Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) Londra’daki genel merkezi (Medya Hizmetleri)
Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) Londra’daki genel merkezi (Medya Hizmetleri)

Muna Almanjoomi 

Suudi Arabistan’ın Ulusal Ulaştırma ve Lojistik Hizmetleri Stratejisi, İngiltere’nin başkenti Londra’da 143 ülkenin ‘evet’ oyu kullanmasıyla, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Konseyi üyeliğine ulaşma yönündeki iddialı hedeflerine ulaştı.

Ülkedeki uzman otoriteler, bu adımın, ulaştırma sektörüne yönelik stratejinin başlatılmasından bu yana gösterilen çabaların bir sonucu olduğunun altını çizdi.

Ayrıca Suudi Arabistan’da lojistik sektörünün altyapısını geliştirmeyi, yerel ekonomiyi çeşitlendirmeyi ve ülkenin lider yatırım destinasyonu ve küresel lojistik merkezi konumunu güçlendirmeyi amaçlayan lojistik merkezlerine yönelik genel planın başlatılması gibi müteakip girişimler sonucunda elde edilen büyük bir kazanım olduğunu vurguladı.

Al Faysal Üniversitesi’nde ekonomi işleri uzmanı olan Muhammed El Kahtani, Suudi Arabistan’ın şu anda, özellikle örgütün en önemli hedeflerinden biri olan çevrenin korunması ve karbon emisyonlarının azaltılması konusunda küresel olarak aktif bir rol üstlenmek istediğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabai’dan aktardığı habere göre Kahtani, Riyad’ın IMO Konseyinde yer almasının, denizlerin ve ulaşım yollarının korunmasına ilişkin rolünün etkinleştirilmesine katkı sağlayacağına dikkat çekti.

Suudi Arabistan’ın, çevreyi korumayı da dikkate alarak deniz, hava ve kara taşımacılığı alanlarında lojistik çemberini genişletmeye çalıştığını da belirtti.

Stratejik konum

Kahtani, “Ülkenin üç kıta arasında yer alan coğrafi konumu, özellikle dünyanın doğusunu batısına bağlamaya çalışan, limanlar içindeki ulaşım hareketini artıracak jeopolitik ve ekonomik hareketlerin mevcut olması, onu küresel ticaret, özellikle de deniz taşımacılığı için önemli bir rota haline getiriyor. Bu adım aynı zamanda Suudi deniz yollarından geçen malların hacmini de artıracak” dedi.

1969 yılında IMO’ya katılan Suudi Arabistan, hedeflerine ve girişimlerine ulaşmaya katkıda bulunma taahhüdünün ardından, IMO girişimlerini aktif olarak destekleyen en önde gelen ülkelerden biri olarak kabul ediliyor.

IMO’ya dair

1958 yılında kurulan ve merkezi Londra’da bulunan IMO’nun, Fildişi Sahili, Gana, Kenya, Filipinler ve Trinidad ve Tobago’da beş bölge ofisi bulunuyor.

IMO, 174 üye devletin yanı sıra üç ortak üye ve 64’ü hükümetlerarası kuruluş ve 81’i sivil toplum kuruluşu olmak üzere 145’ten fazla tarafı içeriyor.

BM’ye bağlı kuruluş, deniz taşımacılığının emniyetini sağlamak, gemilerden kaynaklanan kirliliği azaltmak ve deniz ortamının ve doğanın korunmasına yardımcı olan girişimleri uygulamak için tasarlanmış uluslararası standartları belirleyen küresel denizcilik otoritesidir.

Ulaştırma ve Lojistik Bakanı Salih bin Nasır el-Casir konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;

Suudi Arabistan uluslararası organizasyonlar ve forumlarda uluslararası konumunu gördüğümüz, çok sayıda büyük başarılara sahip tarihi bir aşamadan geçiyor. Bu da ülkenin Expo 2030 gibi pek çok önemli uluslararası etkinliğe ev sahipliği yapma hakkı elde etmesini sağladı.

Ulaştırma Bakanı, bu konudaki çabaların sürdürülmesi ve çeşitli kuruluşlara üye ülkeler arasındaki ikili ilişkilerin derinleştirilmesinin önemine dikkat çekerek, açıklamasına şu ifadelerle devam etti;

“Bu durum, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın başlattığı strateji doğrultusunda, Suudi Arabistan’ın sektördeki çaba ve girişimlerini öne çıkarma fırsatı sağlıyor. Suudi denizcilik sektörünün dünya çapında ileri seviyelere gelmesine katkıda bulunmak ve ülkenin küresel lojistik merkezi konumunu pekiştirmek amacıyla birçok iddialı girişim hayata geçiriliyor.”

Deniz filosu bölgesel olarak birinci sırada

Suudi Arabistan Ulaştırma Genel İdaresi (TGA) ise konuya ilişkin açıklamasında şu ifadeleri kullandı;

Suudi Arabistan’ın zaferi, deniz taşımacılığı sisteminin 2030 Vizyonu’na uygun olarak geliştirilmesine verdiği sürekli desteğin ve bunun başarılmasında önemli bir faktör olan deniz ortamının korunması ve muhafaza edilmesi için ülke tarafından benimsenen girişimlerin bir sonucudur. Üyelik aynı zamanda örgütün girişimlerini harekete geçirme fırsatı sunacak ve küresel ticaret ile deniz taşımacılığına ilişkin uluslararası düzenleme ve yasaların geliştirilmesine katkıda bulunacaktır. Deniz filomuz bölgesel olarak birinci sırada bulunduğu ve Suudi limanları dünyadaki en verimli limanlar arasında yer aldığından bu adım, Suudi ticaret hacmiyle tutarlıdır.

TGA, Ulusal Ulaştırma ve Lojistik Hizmetleri Stratejisi’nin, Suudi denizcilik sektörünün dünya çapında ileri seviyelere ulaşmasına katkıda bulunan birçok iddialı girişim ve hedefi benimsediğine de dikkat çekti.

Suudi Arabistan, 2030 yılına kadar yılda 40 milyon konteyner elleçlemeyi, takas ve kargo elleçleme prosedürlerini kolaylaştırmayı ve Doğu ile Batı arasında bir buluşma noktası olarak ve küresel ticaretin yüzde 13’ünün Kızıldeniz’den geçtiği rota olarak ülkenin stratejik konumundan faydalanarak, yolcu gemileri ve kıyı taşımacılığı yoluyla deniz turizmini geliştirmeyi hedefliyor.

Suudi Arabistan, Nisan ayında Dünya Bankası’nın (WB) yayınladığı Lojistik Performans Endeksi’nde dünya genelinde 17 sıra yükselerek ulaştırma ve lojistik sisteminde bir başarıya daha imza atmış, 160 ülke arasında 38. sıraya yükselmişti.



Suudi Arabistan’a F-35 satışı masada: İsrail’in askeri hakimiyeti zayıflayabilir

Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)
Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)
TT

Suudi Arabistan’a F-35 satışı masada: İsrail’in askeri hakimiyeti zayıflayabilir

Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)
Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)

ABD, Suudi Arabistan'ın 48 adet F-35 savaş jeti satın alma teklifini değerlendiriyor. 

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla Reuters'a konuşan ABD'li yetkililer, Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) teklif üzerinde aylardır çalıştığını belirtiyor. 

Pentagon'daki politika departmanından geçen teklifin, bakanlıktaki üst düzey yetkililer tarafından değerlendirmeye alındığı ifade ediliyor. 

Diğer yandan nihai satış kararı için kabine düzeyinde ilave onaylar, Kongre'ye bildirim ve Donald Trump'ın imzası gerekecek.

Haberde, Suudi Arabistan yönetiminin, uçakları satın almak için doğrudan Trump'la iletişime geçtiği aktarılıyor. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 18 Kasım'da Beyaz Saray'ı ziyaret edecek. Sürecin bu görüşmeden önce hızlandırıldığı ifade ediliyor. 

Analizde, hava kuvvetlerini modernize etmek ve özellikle İran'dan gelebilecek muhtemel tehditlere karşı koymak amacıyla Riyad yönetiminin yıllardır bu savaş uçaklarını istediğine işaret ediliyor. 

Washington'ın Riyad'la savunma işbirliğini geliştirmeye açık olduğunu göstermesi üzerine Suudi Arabistan'ın jetler için tekrar teklifte bulunduğu belirtiliyor. Suudi Arabistan Hava Kuvvetleri'nde Boeing yapımı F-15'ler ve Avrupa menşeli Tornado ve Typhoon savaş jetleri yer alıyor. 

Trump, mayıstaki Ortadoğu turunda Suudi Arabistan'ı ziyaret etmiş, iki ülke arasında 142 milyar dolarlık silah anlaşması imzalanmıştı. Beyaz Saray'ın "tarihin en büyük savunma satış anlaşması" diye nitelediği anlaşma hava ve füze sistemlerinden iletişim teknolojilerinin 

geliştirilmesine kadar birçok kalemi içeriyordu. 

Öte yandan satışın gerçekleşmesinin, ABD'nin Ortadoğu'daki politikasında önemli bir değişime işaret edeceği belirtiliyor. 

Ortadoğu'da filosunda F-35 bulunan tek ülke İsrail. Washington silah satışlarıyla İsrail'in "niteliksel askeri üstünlüğünü" sağlama politikası yürütüyor ancak bu jetlerin Suudi Arabistan'a da satılmasının, bölgedeki "askeri dengeleri değiştirebileceğine" dikkat çekiliyor. 

Israel Hayom'daki analizde de bu hamlenin "İsrail'in bölgedeki askeri hakimiyetine meydan okuma" anlamına geleceği yazılıyor. 

Riyad yönetimi, F-35'leri satın almak için eski ABD Başkanı Joe Biden'la da görüşmüştü. Suudi Arabistan-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi çerçevesinde bu satışların gerçekleştirilebileceği bildirilmişti. Ancak iki ülke arasında ABD arabuluculuğunda yürütülen normalleşme görüşmeleri, Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşı nedeniyle askıya alınmıştı. 

Independent Türkçe, Reuters, Israel Hayom


Aramco, üçüncü çeyrekte 26,9 milyar dolar ile beklentilerin üzerinde kâr açıkladı

Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’ndaki (ADIPEC 2025) Saudi Aramco standı (EPA)
Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’ndaki (ADIPEC 2025) Saudi Aramco standı (EPA)
TT

Aramco, üçüncü çeyrekte 26,9 milyar dolar ile beklentilerin üzerinde kâr açıkladı

Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’ndaki (ADIPEC 2025) Saudi Aramco standı (EPA)
Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’ndaki (ADIPEC 2025) Saudi Aramco standı (EPA)

Saudi Aramco, 2025 yılının üçüncü çeyreğine ait finansal sonuçlarını açıkladı. Şirket, 2024 yılının aynı çeyreğinde 103,37 milyar riyal (27,56 milyar dolar) olan net gelirini, 2025 yılının üçüncü çeyreğinde 101,02 milyar riyal (26,94 milyar dolar) olarak bildirdi. Bu rakam, 88,8 milyar riyallik beklentileri aştı.

2025 yılının üçüncü çeyreğinde, esas olarak değer düşüklüğü ve amortismanla ilgili toplam 3,91 milyar riyal tutarındaki düzeltmelerin, gelir vergisi düzeltmeleriyle kısmen dengelenmesinin ardından, düzeltilmiş net gelir 104,92 milyar riyal (27,98 milyar dolar) olarak gerçekleşti.

Aramco'nun gelirleri, 2025 yılının üçüncü çeyreğinde 386,17 milyar riyal (102,98 milyar dolar) olarak gerçekleşti ve bu, 2024 yılının aynı çeyreğinde elde edilen 416,63 milyar riyal (111,10 milyar dolar) gelirine kıyasla bir düşüşe işaret ediyor. Gelirdeki bu düşüş, esas olarak rafine ve kimyasal ürün fiyatlarının düşmesi ve ham petrol fiyatları ile hacimlerinin azalması nedeniyle meydana geldi, ancak rafine ve kimyasal ürün satış hacimlerinin artmasıyla kısmen dengelendi.


Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Krallık'ın küresel değişimlere ayak uydurma konusundaki ekonomik kapasitesine dikkat çekti

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Krallık'ın küresel değişimlere ayak uydurma konusundaki ekonomik kapasitesine dikkat çekti

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Krallık'ın küresel değişimlere esneklik ve dayanıklılıkla ayak uydurma, kaynakları, yetenekleri ve ulusal öncelikleri dengeleme, petrol dışı sektörlerde büyümeyi sürdürme ve ileri imalat, teknoloji, turizm ve girişimcilik gibi bir dizi alanda daha fazla gelişme sağlama konusundaki ekonomik kapasitesine dikkat çekti.

Başkent Riyad'da Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın başkanlığında yapılan oturumun başında, Veliaht Prens, Suudi Arabistan'ı ziyaret ederek Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı’na (FII) katılan bir dizi kardeş ve dost ülkenin liderleriyle yaptığı görüşmelerin içeriği hakkında Bakanlar Kurulu’na bilgi verdi.

Bu bağlamda Bakanlar Kurulu, konferansın üst düzey uluslararası katılımının, Suudi Arabistan’a ve onun başarılarına duyulan küresel takdirin bir yansıması olduğunu vurguladı. Ayrıca, Suudi Arabistan’ın vizyonunun ülkeyi uluslararası bir ekonomik merkez ve dünyanın dört bir yanından liderleri ve yenilikçileri bir araya getiren öncü bir küresel merkez hâline getirdiğini; vizyonları, yatırımın geleceğini şekillendiren uygulanabilir stratejilere dönüştürdüğünü ifade etti.

Suudi Arabistan Enformasyon Bakanı Selman ed-Dusari, Bakanlar Kurulu’nun, Vizyon 2030'un başlatılmasından bu yana özel sektörün petrol dışı faaliyetlerin büyümesini dikkate değer seviyelere taşımasındaki katkısını takdir ettiğini belirtti. Dusari, bu durumun, iş ortamının genişlemesini ve gelişmesini mümkün kılan ekonomik politikaların ve reformların etkinliğini yansıttığını kaydetti.

gt
Başkent Riyad'da gerçekleşen Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu toplantısından (SPA)

Bakanlar Kurulu, Suudi Arabistan'ın 2031'den itibaren üç yıllık bir dönem için Uluslararası Yüksek Denetim Kurumları Teşkilatı (INTOSAI) başkanlığını kazanmasını, bu alandaki liderliğini ve şeffaflığı ve yönetişimi teşvik eden küresel bir geleceğin şekillenmesindeki rolünü teyit eden bir gelişme olarak değerlendirdi.

Bakanlar Kurulu, el-Ula’nın 2025 Dünya Seyahat Ödülleri’nde üç ödül kazanmasını takdirle karşıladı. Bu başarı, el-Ula’nın sürekli mükemmelliğini ve bölgesel turizm haritasındaki artan konumunu yansıtmakta olup, bölgenin sahip olduğu çok yönlü tarihi, medeni ve kültürel zenginlikleri ortaya koyuyor.

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Şura Meclisi ile ortaklaşa incelenenler de dahil olmak üzere gündemindeki maddeleri gözden geçirdi ve bu konularda Ekonomi ve Kalkınma İşleri Konseyi, Siyasi ve Güvenlik İşleri Konseyi, Bakanlar Kurulu Genel Komitesi ve Bakanlar Kurulu Uzman Komitesi'nin kararlarını inceledi.

Bakanlar Kurulu, Suudi Arabistan ile Arap Kentsel Kalkınma Enstitüsü arasında bir merkez anlaşmasının yanı sıra, Suudi Arabistan ile Kuveyt arasında mali iş birliğine ilişkin bir mutabakat zaptının onaylanmasına karar verdi.

Bakanlar Kurulu, Turizm Bakanı’nı Suudi Arabistan Turizm Bakanlığı ile San Marino Turizm, Posta, İş Birliği, Fuarlar, Medya ve Turistik Yatırımları Çekme Bakanlığı arasında turizm alanında iş birliğine ilişkin bir mutabakat zaptı taslağı konusunda San Marino tarafıyla müzakerelerde bulunmak ve bu belgeyi imzalamakla yetkilendirdi.

Bakanlar Kurulu ayrıca, Suudi Arabistan Ekonomi ve Planlama Bakanlığı ile Vietnam Sanayi ve Ticaret Bakanlığı arasında ekonomik ve ticari iş birliği alanında; Suudi Arabistan Gıda ve İlaç Kurumu ile Fransa Ulusal Sağlık, Gıda, Çevre ve İş Güvenliği Kurumu arasında tıbbi ürünlerin yönetimi alanında; Suudi Arabistan Eğitim ve Değerlendirme Kurumu ile Kuveyt Üniversitesi arasında ölçme, değerlendirme ve akreditasyon alanında iş birliğine ilişkin mutabakat zabıtlarını, ayrıca Suudi Arabistan ile Panama arasında hava taşımacılığı hizmetleri alanında bir anlaşmayı onayladı.

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, oturum sırasında, kimyasal danışmanlık mesleği lisanslarının verilmesi yetkisinin Ticaret Bakanlığı’ndan Enerji Bakanlığı’na devredilmesini; belediye ihlalleri cezaları yönetmeliğine aykırılık tespitine yardımcı olanlara belirli kurallar çerçevesinde teşvik edici mali ödüller verilmesini; Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanlığı’nın, Maliye Bakanlığı ile koordineli olarak, kamu sağlık kurumlarının bütçelerinde ilaç sanayisinin yerelleştirilmesine yönelik özel bir kalem oluşturulması ve onaylanması için gerekli adımları atmasını; ayrıca Mekke Bölgesi Kalkınma Kurumu, Tarım Kalkınma Fonu ve Taybe Üniversitesi’nin iki önceki mali yıla ait kesin hesaplarının onaylanmasını kabul etti.

Bakanlar Kurulu, gündeminde yer alan çeşitli genel konular hakkında da bilgi aldı. Bu konular arasında; Enerji, Spor, İletişim ve Bilgi Teknolojileri, İnsan Kaynakları ve Sosyal Kalkınma, Sanayi ve Maden Kaynakları bakanlıklarının yıllık raporları ile Ulaştırma Genel Kurumu, Ulusal Bitki Örtüsünü Geliştirme ve Çölleşmeyle Mücadele Merkezi, Ulusal Belgeler ve Arşiv Merkezi ve Kamu Yönetimi Enstitüsü’nün raporları yer aldı.